Güler Sabancı’nın, dayısı Orhan Türker ile birlikte 18 yıl önce Şarköy’de kurduğu üzüm bağları ve şaraphane tesisi Gülor markası ile Türkiye’nin en çok tercih edilen butik şaraplarından biri haline geldi. Adnan Erem’i transfer ederek, üretimin yanısıra pazarlama ve satışa da aynı ölçüde ağırlık veren Gülor, 160 restoranın menüsüne girmeyi başardı. Şaraplarını Gold, Rouge, Silver ve Şayeste markaları ile seri haline getiren Gülor, sadece niş satış noktalarında bulunma kararı da aldı
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dayısı Orhan Türker ile birlikte hobi amaçlı girdiği şarap işini büyütme kararı aldı. Geçen hafta içinde Güler Sabancı ile birlikte helikopterle Şarköy Eriklice’deki Gülor tesislerine gittik. İki yıl önce de benzer bir yolculuk yapmış, Gülor’un Şarköy bağlarının gelişimini yeni üzüm çeşitlerini yerinde gözlemleme fırsatı bulmuştuk. Yolda Güler Sabancı bir ayrıntıya dikkat çekti:
“Gülor’da artık ben ve dayım Orhan Türker’in dışında yeni bir ortağımız daha var. Adnan Erem de artık bizimle ve son bir yıldır onun yönetiminde Gülor’da bazı gelişmeler oluyor. Adnan Bey Sizlerle bu gelişmeleri paylaşmayı istedik. Zira şarap artık bizim için önemli bir iş haline dönüştü.”
Adnan Erem, pazarlama satış yönü kuvvetli bir profesyonel. Sabancı Grubu’na da yabancı değil. Doluca’nın genel müdürü olmadan önce Sabancı Grubu’nun GıdaSa’sında genel müdür olarak görev yapmıştı. Hem şarapçılığı çok iyi biliyor, hem de satış pazarlama alanında yetkin.
Güler Sabancı, işleri Adnan Erem’e teslim ettikten sonra son 1 yıl içinde Şarköy’e kendisinin de ilk kez gittiğine dikkat çekti. Hobi olarak girdikleri şarap işinde artık yeni bir safhaya geçtiklerini, yeni yatırımlarla bu alanı geliştirmeye karar verdiklerini söyledi.
Artık Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi daha az ama iyisini içelim trendi olduğuna işaret eden Güler Sabancı, bu anlamda Gülor Şarapçılık’ın şarap serisinin bu trende uyduğunu vurguladı. Kaliteli şarap oranının genel olarak üreticilerde her 100 bin şişede bin şişe civarında olduğunu söyleyen Sabancı, Gülor’da ise 50 lira ve üzeri fiyatı hakeden şarap miktarının 100 bin şişede 5 bin şişeyi geçtiğine işaret etti. Gülor Şarapçılık’a ait bağ evinin helikopter pistine indik. Bizi Orhan Türker, Adnan Erem, Fransız şarap uzmanı Prof. Nicholas Vivas karşıladı.
Adnan Erem de yeni oluşuma dikkat çekti ve artık daha çok butik gurme satış noktalarında yer alacaklarını söyledi. Adnan Erem ciro vermemekle birlikte, “Yüzde 150’lik artış hedefimiz var. Önceliğimiz 200 bin şişe olan kapasitemizi doldurmak. Orhan Bey’den çok iyi bir altyapı devraldığımı belirtmem lazım. Şimdi hedefimiz bunu geliştirmek. Bu arada serilerimizi de yeniledik. Daha önce sadece kendi bağlarımız ve Şarköy’deki çiftliklerden aldığımız üzümlerle üretim yaparken artık buna Elazığ’ın Öküzgözü’nü, Diyarbakır’ın Boğazkere’sini de ekledik” dedi.
Domates kokulu Öküzgözü
Öküzgözü, Elazığ’a ait bir üzüm türü. Ancak ne var ki Ege de bile artık bu üzüm yetiştiriliyor. Adnan Erem, kendi toprağını terkeden üzümün her zaman iyi sonuç vermediğine dikkat çekerek, “Domates kokulu Öküzgözü bile oluyor. Oysa biz bu üzümü kendi orjinal bölgesinden alıyoruz. Çok iyi iklimlendirilmiş araçlarla taşıyoruz ve çok da iyi sonuç aldık” diye konuştu.
İşin satış pazarlama alanına da değinen Erem, 1 yıl öncesine kadar Gülor’un toplamda 50-60 restoranın menüsünde yer almasına karşılık şu an İstanbul’un en iyi 160 restorana girdiklerini belirtti. Restoranların sahiplerini, yeme içme müdürlerini ve somelier’lerini hafta sonlarında Şarköy’de ağırladıklarını kaydeden Erem, bu sayede kendilerini yeniden hatırlattıklarını ve restoran sayısını da artırdıklarını vurguladı. Bu arada Erem’in verdiği bilgiye göre restoranda açılan şarabın yüzde 70’inde garson etkisi bulunuyor.
Oran yüksek gibi görünse de aslında genel olarak dünyada trendin bu yönde olduğunu da bize Gülor’un Fransız uzmanı Vivas söyledi. Vivas Fransa’da somelierin tavsiyesiyle açılan şarap miktarının yüzde 50’yi bulduğunu belirtti. Türkiye aslına bakılırsa şarap kültürü ile yeni yeni tanışıyor. Bu yüzden yüzde 70 oranını yadırgamamak lazım.
Şarköy üzümü işaretleniyor akredite laboratuvar geliyor
Türkiye’ye has üzüm çeşitlerinden yapılan şaraplar son yıllarda uluslararası arenada pek çok ödül aldı. Öküzgözü, Boğazkere’nin yanısıra Avşa’nın Adakarası, Denizli’nin Çalkarası, Trakya’nın Papazkarası, Çanakkale ve Bozcaada’nın Kuntra’sı, beyazlardan Ege’nin Sultaniyesi, Tokat’ın Narince’si, Kapadokya’nın Emir’i epey tanındı bu üzümlerden yapılan şaraplar pek çok ödül aldı. Üzüm çeşidimiz çok ancak ne yazık ki hepsini birbirine kırdırmışız ve orjinalliğini bozmuşuz. Adnan Erem, şimdi Şarköy bölgesinde yetişen üzümlerin tam olarak coğrafi sınırlarını çizecek, ona bir kimlik kazandıracak apelasyon çalışması içinde olduklarını bunu Namık Kemal Üniversitesi ile koordineli yaptıklarını söyledi. Şaraplık üzümlerin asıl toprağında yetiştiğinde kendini daha iyi gösterdiğine dikkat çeken Erem, “Şarköy üzümlerinin kayıtlara geçmesini istiyoruz. Tüm bölgeler için bu çalışma yapılmalı” dedi.
Bu arada Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’ne bağlı Şarköy Şarapçılık Yüksek Okulu’nda Gülor Şarapçılık desteği ile dünyada akreditasyonu olan bir laboratuvar kuruluyor. Erem, bu laboratuvarın önemini şöyle aktardı: “Şarap ihraç ediyoruz ancak ihraç edeceğimiz şarabı rakiplerimiz analiz ediyordu. Bu laboratuvar ihraç edilecek şarapların tüm analizlerini yapabilecek.”
Sabancı: Bağcılık biraz desteklense işsizlikle mücadeleye güç katar
Güler Sabancı son dönemde tarımın dünyada yükselen değer olduğuna dikkat çekti. Bağcılığın ise zahmetli emek yoğun bir iş olduğunu kaydeden Sabancı, bağcılığın desteklenmesi halinde işsizliğin de azalabileceğine işaret etti. Birleşik Devletler’de Napa Vadisi’nin tamamen devlet kontrolü, muazzam teşvikler ve teknolojik destek ile şarapçılıkta geliştiğini hatırlatan Sabancı, son dönemde Şili başta olmak üzere Güney Afrika, Avustralya gibi ülkelerin de devlet desteği ile bu alanda ciddi mesafe kaydettiklerini belirtti. Şili’nin şarap ihracatının milyar dolarlara gittiğini ifade eden Sabancı, “Şarapçılık, tarıma dönük endüstrinin önemli örneklerinden biri. Madem işsizlikten söz ediyoruz, öyleyse buralara da yüklenmek gerek” dedi.
Gülor Şarapçılık Genel Müdür Adnan Erem, üzüm fiyatlarının bu sezon yükseldiğine, üreticinin iyi kazandığına dikkat çekti:
“Bu yıl dolu bağlara zarar verdi. Bir hastalık da geldi. Bu arada ABD başta olmak üzere kuru üzüm talebi fiyatları yukarı çekti. Sofralık üzümün fiyatı yüzde 100 arttı. Kaliteli üzümün fiyatı da yüzde 50 arttı. Bu yıl iyi mahsul alan üreticinin yüzü gülecek.”