Ekonominin de halinden anladı İstanbul’a gururla ‘merhaba’ dedi

Haberin Devamı

Halden anlayan banka Vakıfbank, 2011’de neler olabileceğini iyi okudu, sektör yüzde 10 küçülürken net kârını yüzde 6 artırdı. Genel Müdür Süleyman Kalkan, 30 Mart’ta İstanbul’da yapılacak ilk genel kurula parlak bir bilanço ile hazırlanmanın keyfini yaşıyor.

İsim vermek doğru olmaz, o yüzden rumuz koyarak yazıyorum. İMKB’de işlem gören ve Vakıfbank klasmanındaki bankaların 2011 ortalama net kârı bir önceki yıla göre yüzde 10.26 geriledi. Vakıfbank’ın kendini kıyasladığı bankalardan sadece B bankası net kârını yüzde 1.73 oranında artırabilirken, onu izleyen C bankasında yüzde 1.83’lük kâr gerilemesi yaşandı. Klasmanda son sırada yer bulan bankanın kâr erimesi ise yüzde 16.17’yi buldu.

Halden anlayan banka sloganı ile güçlü bir tanıtım kampanyasına girişen Vakıfbank ise bu tabloda yüzde 6.02’lik net kâr artışı sağlayabilen banka olarak sektörde öne çıktı.

Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan ile hafta ortasında buluşup, neredeyse tüm bankalarda kâr erimesi yaşanırken artışın nasıl başarılabildiğini, bunun nedenlerini konuştuk. Rakamlar etkileyici. Sadece kâr rakamı değil. KOBİ kredilerinde yüzde 90’lık artış performansı muhteşem. Bireysel kredilerde sektör büyüme ortalaması yüzde 29.7 iken, Vakıfbank yüzde 42’ye yakın büyüme gerçekleştirmiş. Toplam mevduat yine sektör ortalamasının 13 puan üzerinde yüzde 27.7’lik artışla büyümüş. Özkaynaklardaki artış da yine sektör ortalamasının 1 puandan fazla üstünde.

Süleyman Kalkan heyecanlıydı. Bankayı Ankara’dan İstanbul’a taşıma süreci 2011 Nisan ayında, departman departman başlamıştı. Önce bunu hatırlattı ve “30 Mart’ta İstanbul’daki ilk genel kurulumuzu yapacağız. Bunun anlamı büyük. Bunu daha anlamlı kılan ise genel kurula elimiz boş gitmiyoruz. Sektörden ayrışıp kârımızı artırmanın gururu ile genel kurulumuzu toplayacağız” dedi.

Puslu havada oyunu iyi kurdu

2011 enteresan bir yıldı. Yılın son çeyreğine kadar ekonomiyi soğutma önlemleri etkili olmuş, bankalara ekonomi yönetimi aba altından sopa gösterip ‘Frene basın’ mesajı vermişti. Demeçlerin yetmediği yerde paranın maliyetini artırıcı önlemler alınmıştı. Bankaların kafasını da zaten bu oynaklık karıştırdı. Bu puslu havada bilançodaki rakamların nasıl pozitif yönde ayrıştığını Kalkan şöyle aktardı:

“Proaktif bilanço yöntemi ile seneyi önceden okumaya çalıştık. Olabilecekleri öngördük. Bu öngörülere paralel kaynaklarımızı hangi alanlara daha çok plase etmemiz gerektiğini iyi sezdik. Kurumsal tarafta değil, KOBİ’ler tarafında büyüyelim dedik. Yaptığımız faiz hareket analizleri, Merkez Bankası’nın takınacağı tavır tahminleri, Türkiye ve dünyanın seyri gibi unsurları biraraya getirdik ve oyunu doğru kurduk. İhtiyaç kredisi maliyetleri artınca KOBİ’leri daha çok destekledik. Sonuçta KOBİ kredilerinde bankalar için kâr marjı kurumsal tarafa göre 3-4 puan daha yüksek. Hem riski de yayıyorsunuz.”

Kalkan, yakın gelecekte bankanın alacağı aksiyonlarla ilgili olarak da şu noktaların altını çizdi:

- Bir eurobond ihraç calışmamız var. Uygun fiyata bakıyoruz. 500 milyon dolar ile 1 milyar dolar arasında bir ihraç yapabiliriz.

- İstanbul’a taşınmak en büyük hayalimizdi. Bir diğer hayalimiz ise teknolojik altyapıyı yenilemek. Çok iyi bir ekip kurduk. Kendi çocuklarımızın yazdığı programla öyle tahmin ediyorum 2013’te en iyi teknolojik altyapılardan birine sahip banka olacağız.

- Proje kredilerinde iyiydik, bunu devam ettireceğiz. Yüzde 40’ı enerji sektöründen oluşan 8.9 milyar TL’lik bir proje kredisi portföyümüz var. Bu Türkiye’nin en büyüklerinden biri. Burada imkanları sürekli değerlendireceğiz.

- Murabaha kredisi imkanlarına da bakıyoruz. Yine bu ay vadesi bitecek bir sendikasyon kredimiz var. Onu yenileyeceğiz.

2012 sonunda 750 şubeye ulaşırız

Süleyman Kalkan, halden anlayan banka Vakıfbank’ın 2009 sonunda 545 şubesi bulunduğunu üstelik bunun 100 kadarının da bağlı şube olduğuna dikkat çekti. Ne demek bağlı şube? Örneğin bir kamu kuruluşu var ve o kuruluşun bulunduğu binada sadece 3-4 kişiden oluşan ve sadece o kuruma hizmet veren küçük bir şube var. O şubelere bağlı şube deniyor. Yani sokaktan geçen adam, o kurumda çalışmıyorsa Vakıfbank’ı hissedemiyor. Süleyman Kalkan, şu an ise 684 şubeye ulaştıklarına dikkat çekti ve yıl sonunda 60’ın üzerinde yeni şube ekleyerek sayıyı 750’ye çıkaracaklarını belirtti.

Ataşehir’e gidene kadar İstanbul’u hazmederiz

Süleyman Kalkan, taşınmanın sorunsuz tamamlandığını, personele halen 1.200 TL kira yardımı yapmaya devam ettiklerini söyledi. İstanbul’u bugüne kadar ihmal ettiklerini kaydeden Kalkan, İstanbul Aksiyon Komitesi kurduklarını, buradaki faaliyetleri nasıl daha fazla güçlendirebileceklerine bakacaklarını belirtti. Kalkan, İstanbul’a gelerek aslında Anadolu ile daha da yakınlaştıklarına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “İstanbul, Anadolu ile daha entegre. Anadolu’nun tüm bölgelerine ulaşmak daha kolay. Uçuş sıklıkları çok fazla ve Ankara’ya göre avantajlı. Şunu belirtmeliyim ki İstanbul, Vakıfbank’ı daha fazla hissedecek.” İstanbul’a taşınmanın bir zihniyet farklılığı da getirdiğini belirten Kalkan, “Şimdi İstanbul’u yaşıyoruz. Ancak öyle bir anda değişmek mümkün değil. 4-5 yıllık bir geçiş süresine ihtiyacımız var. Tahmin ediyorum, Ataşehir Finans Merkezi’ne taşınana kadar tamamen İstanbullu oluruz” dedi.

DİĞER YENİ YAZILAR