En sona yazacağımı en başa alayım... Bana göre TMSF, bu satışı onaylar. Kral TV örneğini dikkate almaz, ihaleye tek katılımcının teklif vermesine de, gerçek anlamda bir rekabet ortamı oluşmadığı eleştirilerine de kulak asmaz.
Zira 1.1 milyar dolar TMSF için, şu dönemde oldukça iyi bir rakam. İhaleyi bir kez daha ertelese, 6 ay sonra tekrar ihaleye çıksa bu rakamı bulur mu?
Orası şüpheli.
Sabah-atv medya grubu Turgay Ciner’e 433 milyon dolar karşılığında üstelik 10 yıl vadeli, 6’şar ayda bir taksit ödemeli teslim edilmişti. Vade farkı da istenmemişti.
Turgay Ciner, TMSF’den (kağıt üzerinde) 433 milyon dolara aldığı Merkez Grubu’nu şayet 1.4 milyar dolarlık değer üzerinden halka açmayı başarabilseydi, TMSF’ye olan borcunda da erken ödemeye gidecek, TMSF’nin kasasına girecek para 380 milyon doları bile bulmayacaktı. (Grubu alırken taksitlere vade farkı ödemeyen Ciner, halka arzdan elde ettiği parayla borcunu kapatırken, erken ödeme indirimi -vade farkı- almayı planlıyordu)
Dinç Bilgin’in, Turgay Ciner ile imzaladığı “gizli ortaklığı” içeren inanç sözleşmesini ortaya çıkarması herşeyi değiştirdi. Bu inanç sözleşmesi, bir anda 433 milyon dolarlık anlaşmayı TMSF’nin rafa kaldırmasına ve 1 Nisan 2007 tarihinde de Sabah-atv başta olmak üzere tüm Merkez Grubu şirketlerinin ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini devralmasına neden oldu.
433 milyon dolara Turgay Ciner’e verilen ekonomik değere, dün itibarıyla Çalık Grubu 1.1 milyar dolar vermeyi taahhüt etti. Yani Turgay Ciner’in ödemeye razı olduğu fiyatın 2.5 katından bile fazlası... Üstelik bir defada peşin peşin.10 yıl vadeye yayarak değil.
Ekonomik olarak bakıldığında bu satışın gerçekleşeceğini söylemek zor olmasa gerek.
Etik tarafı ağır basar mı?
Çalık Grubu’nun CEO vekili ve genel müdürünün Başbakan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak olması...
İhaleye teklif veren Turkuvaz A.Ş’de Berat Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın başkan yardımcısı olması işin siyasi boyutu. Uzun süre tartışılacağı üzerinde fırtınalar kopacağı da kesin.
Ancak TMSF’nin kararında ekonomik, ticari gerekçeler siyasi etik gerekçenin muhtemelen önüne geçecektir. Yüzde 99 bu satış onaylanacaktır. Ancak o yüzde 1’lik ihtimali de gözardı etmeyip açık kapı bırakarak kendimi garantiye almayı da ihmal etmiyorum. Ne olur ne olmaz...
Bu satış gerçekleştiği takdirde Dinç Bilgin de Etibank’tan kaynaklanan TMSF’ye olan tüm borçlarıyla, vergi ve SSK dahil kamuya olan yükümlülüklerini kapatmış olacak. Böylece dededen babadan gazeteci Dinç Bilgin, alnındaki o lekeyi de temizleme şansını yakalayacak.
Ne demişti Dinç Bilgin inanç sözleşmesini ortaya koyduğunda, hatırlayalım:
“Şahsımın, ailemin ve kurduğum şirketlerin bir yok olma sürecine sokulmuş olduğu tehlikesi ile karşı karşıya olduğumu ve mevcut borçları rahatlıkla ödeyebilecek durumda olan mal varlığımın duyduğum inancın kötüye kullanılarak iç edilmek istendiğini görmem üzerine mal varlığımın öncelikle kamunun, sonrasında ise ailemin yararına satılarak borçların ödenmesi amacıyla Turgay Ciner ile aramızdaki inanç sözleşmesini TMSF Başkanı Sayın Ahmet Ertürk’e teslim ettim.”
Dinç Bilgin de devlete olan borçlarını kapattı
Haberin Devamı