İMKB Yönetim Kurulu, periyodik piyasa verilerini inceleyerek endekslerde yer alacak hisse senetlerini belirler. Endekslerin belirlenme dönemleri kasım, şubat, mayıs ve ağustos aylarıdır. Bu tarihlerden önceki 60 gün boyunca hisselerin performansı incelenir. Öncelikle şirketler, piyasa değerine göre büyükten küçüğe sıralanır. Sonra günlük ortalama işlem hacimlerine göre büyükten küçüğe sıralanırlar ve yeni bir liste daha oluşturulur. Bu iki liste birleştirilir ve ortak tek bir liste haline dönüştürülür. Eğer endekslerde yer almayan bir hisse, incelenen dönemde hem piyasa değerini hem de işlem hacmini artırmış ise sıralamadaki yerine göre Endeks 30, Endeks 50 ya da Endeks 100 kapsamına girer.
BU işin teknik kısmı. Endeks 100’de yer almanın çok prestijli bir yanı vardır. Borsa’da yaklaşık 335 şirkete ait hisse senetleri işlem görürken, Endeks 100 kağıdı olmak bir ayrıcalıktır. Tabii Endeks 50 ya da Endeks 30 kağıdı olmak çok daha prestijlidir. Yabancı yatırımcılar genellikle Endeks 100 içinde yer alan hisse senetlerine yatırım yaparlar. Diğerlerinden uzak dururlar. Zira bu hisseler kolay alınıp satılabilen, derinliği olan hisselerdir.
Endeks 100’e giren bir şirkete, ekstra yatırımcı talebi gelmesi muhtemeldir. Bu da şirketin değerinin artması anlamına gelir. Endeks 100 hissesi olmak aynı zamanda Borsa’nın genel gidişatını belirleyen İMKB 100 Endeksi’nde de etkiniz olduğu anlamı taşır. Listedeki şirketin günlük değerindeki artışlar ya da azalışlar, belli bir oranda endeksin hesaplanmasına etki eder.
Büyük prestij kazandılar
Haberin Devamı