Neredeyse atasözü haline gelmiş bir ifade... Türk gibi başla İngiliz gibi bitir.
Ekşi Sözlük’te farklı versiyonları da var. Türk gibi başla, Alman gibi sürdür, İngiliz gibi bitir diyen de var. ‘Alman gibi bitir’ ya da ‘Amerikalı gibi bitir’ diyen versiyonları da...
Şu enerji kimlik belgesi meselesi de o hesap oldu. 5 Aralık 2009 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Uygulama tarihi olarak da Ocak 2011 belirlendi. Ancak aradan 1 yıl geçtikten sonra bile, ne zaman uygulanacağı belirsiz. Bayındırlık Bakanlığı ile yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında gitti geldi, ortada kaldı.
Yapı ruhsatı alınırken bu belge aranmıyor. İskan çıkarılırken aranacak ama zaten evlerin büyük bölümünün iskanı yıllar sonra bile alınmıyor ki...
Yani ölü doğmuş, kağıt üzerinde kalmaya mahkum bir yönetmelik...
Oysa cari açıkla boğuşan, cari açığın büyük bölümünü de enerjiden veren Türkiye için ne kadar önemli bir uygulama.
Enerji ithalatına 40 milyar doların üzerinde para ödüyor bu ülke. Aldığımız gazın, petrolün yüzde 40’ı yani 16 milyar dolarlık kısmı evlerde ısınmaya ve soğutmaya gidiyor.
Sadece ısı yalıtımı ile bu gider faturasını yüzde 50 indirmek mümkün.
8 milyar dolardan sözediyoruz.
Az buz para değil.
Güya tüm binaların enerji kimlik belgesi olacaktı. Yeni yapılan binaların yanısıra 2017 yılına kadar mevcut binalar da bu kimliği alacaktı. Hikaye...
Bir kerede Türk gibi başlayıp Türk gibi bitirsek ve şu işin hakkını versek...
Sağolasın İzocam
Çocukluğumdan aklımda kalan en bildik reklamlardan biridir İzocam reklamı. Geçen hafta içinde İzocam Genel Müdürü Arif Nuri Bulut ile biraraya gelip sohbet ettik. Isı yalıtımının sağlayacağı 8 milyar dolarlık ekonomik faturayı doğruladı. Hakkıyla yapılan bir ısı yalıtımının yeni inşa edilen evlerde, inşaat maliyetinin yüzde 2’sini geçmeyeceğine dikkat çekti. Mevcut evlerde yapılacak mantolamanın ise daire başına maliyeti 2 bin 500 TL ile 3 bin TL arasında çıkıyormuş. Ancak çıkan bu fatura tasarruf ile 2.5-3 yılda geri alınıyor. Uzun vadede düşününce kazanç var aslında.
Bulut’a zor bir soru sordum.
“Hiç düşündünüz mü acaba. İzocam’ın yalıtım malzemeleri sayesinde Türkiye’de bugüne kadar ne kadarlık bir tasarruf sağlanmıştır?” diye.
Meğer onlar da merak etmişler ve hesaplamaya çalışıyorlarmış. 1965 yılında kurulan ve 1967’de üretime başlayan İzocam’ın 50’inci yaşında bu hesabı ortaya koyan bir mesajla kamuoyunun karşısına çıkmayı düşünüyorlarmış.
Vehbi Bey’in gözbebeği
Çünkü o rakamı bilebilirsek gerçekten reklamdaki gibi ‘Sağolasın İzocam’ diyebiliriz...
İzocam’ın 2011 yılı faaliyetlerini de konuştuk. İzocam’ı Koç Grubu kurmuş ancak 2006 yılında yüzde 61’lik hissesini 171 milyon dolara yabancı bir gruba satmıştı. Bulut “Aslında İzocam Vehbi Bey’in en sevdiği şirketti. Zira hiç sermaye istemedi. Üretime geçtiğinden bu yana hep karlıydı ve temettü verdi. Tüm yatırımlarını da kendi yarattığı imkanlarla yaptı” dedi. Sadece 1980 yılında, o da fabrika malum sebeplerle 6 aydan fazla kapalı kaldığı için zarar yazmış İzocam.
Bu yılın 9 ayında 28 milyon liranın üzerinde kâr var, yılsonunda 40 milyon TL hedefi tutacak gibi görünüyor.. İzocam cam yünü ve taş yünü başta olmak üzere yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü tek bir çatı altında üretebilen tek şirket. Bu 7 ürünün birini ikisini yapan başka rakipler var ancak hepsini birden yapanı yok. Bulut yeni yatırımlarla ilgili de şu bilgileri verdi:
“2007’de çok ciddi bir kapasite artışı yaptık. Tarsus ve Gebze tesislerimizde kapasiteler yüzde 100 arttı. Bunun için 20 milyon euro’nun üzerinde yatırım yapıldı. Ürettiğimiz ürünlerin çoğunda pazar lideriyiz. Ciroda yüzde 22’lik artış var. Yılsonu 280 milyon TL’yi hedefliyoruz. İhracatımız 35 milyon doları geçti. Libya, Mısır ve Suriye’deki olumsuzluklara rağmen ihracatta iyi bir seviye yakaladık. Hedef biraz daha fazlaydı ancak yine de mutluyuz. Ortadoğu’da pazar lideriyiz. 14 ülkede 21 bayimiz 40’ın üzerinde satış noktamız var. İzlanda’ya kadar çok özel ürünler sattığımız oluyor.”
İzocam 2013 yılına kadar ise 80 milyon TL’lik daha yatırım planlıyor. 86 dönümlük arazi alınmış. Polistiren, XPS, EPS ve sandviç panel tesisleri Gebze’de GEBKİM Kampüsü’nde toplanıyor. Bu arada Borsa’da İzocam yatırımcılarına bir tüyo...
Tüm tesisler Gebze’de toplanınca şirketin Ümraniye’deki arazisi boşa çıkacakmış. Muhtemelen gayrimenkul projesi olarak değerlendirilecek ve bir hayli ilgi çekecek...