Türkiye malum trafik kazalarında dünyanın karnesi en kötü ülkelerinden biri. Trafik kaza raporlarında çoğu zaman yol kusuru dikkate alınmaz. Oysa kazaların büyük bölümünde yolların yetersizliğinin çok büyük payı vardır. Neyse şimdilerde yolların büyük bölümü, kalitesi tartışılır olsa da duble’ye dönüştürüldü de hiç olmazsa hatalı sollamadan kaynaklı kazalarda ciddi azalma var.
Trafik kaza raporlarında yer almayan bir diğer unsur da araç kusuru. Kaza raporlarında araç kusuru ile ilgili tek bir istatistik bulamazsınız. Dolayısıyla kaç kazanın yürüyen aksamı bitmiş, frenleri felç olmuş, kabak lastik kullanan araçlar yüzünden meydana geldiğini asla bilemeyiz, sadece tahmin ederiz.
Araç muayene işi, Doğuş Otomotiv-Akfen ve Alman TÜV-SÜD’e 2007 yılında devredilmişti. TÜVTURK ilk araç muayenesini 2008 yılı Ocak ayında gerçekleştirdi. O tarihten sonra da Türkiye’de araç muayenesi formalite olmaktan çıktı. Eskiden muayeneye araç bile getirilmezdi. Ruhsat üzerinden damga vurulur harç alınırdı. Devletin istediği de zaten sadece para toplamaktı. Yoksa aracın sinyali, farı yanmamış, frenleri tutmuyormuş, yangın tüpü yokmuş çok da umurunda değildi. Bu gerçeği bilen biri olarak araç muayene işi bana göre en hayırlı özelleştirmelerden biri oldu.
TÜVTURK Genel Müdürü Naci Başerdem ile geçen hafta buluşup özelleştirme sonrası araç muayenede gelinen noktayı konuştuk. Muayene işinin artık bir formalite olmaktan çıkması çok sevindirici. İş o kadar ciddiye alınıyor ki sınıfı geçemeyen araçlar için sahte belge düzenleyen çeteler oluşmuş.
Naci Başerdem, “Muayeneden geçemeyeceğini bilen ya da geçemeyenler için şimdi bazı aracılar türedi. Muameleci gibi muayene işine girdiler. Sahte belge düzenliyorlar.” dedi. Bu iş o kadar çok artmış ki önlem almak şart olmuş. Artık belgelerin doğruluğu el bilgisayarları üzerinden incelenecek. Yani o araç gerçekten muayeneden geçmiş mi geçmemiş mi, belge sahte mi değil mi anlaşılacak.
Başerdem işlerini çok titizlikle yaptıklarını söylerken çok şikayet aldıklarını da belirtiyor.
“Kamyoncu aracını getiriyor. Lastiğinin diş kalınlığının en az 1.6 cm olması lazım. Ancak değil. Bu lastiklerle muayeneden geçemeyeceğini söylüyoruz. ‘Sen bir lastiğin kaç lira olduğunu biliyor musun? Benim ekmeğimle oynuyorsunuz’ diye tepki gösteriyor. Bunlara artık alıştık. Ancak kesinlikle taviz vermiyoruz” diyor.
TÜVTURK geçtiğimiz Ekim ayında 5 milyonunca aracı muayene etti. 100 araçtan ne yazık ki 40’ı ilk muayenede sınıfı geçemiyor. Belirtilen eksiklikleri yerine getirdikten sonra 1 ay içinde ücretsiz yeniden muayeneye girebiliyor. Yüzde 40 oranı da aslında karayollarında nasıl serseri mayınlarla yan yana olduğumuzu ortaya koyuyor. Ekmeği ile oynandığını iddia eden o kamyoncuya ’Acaba sen bir canın değerini biliyor musun?’diye sormak lazım.
Muayene her yıl olacak
Bu arada ‘özelleştirme oldu, devlet önemli bir gelir kapısını özel sektöre devretti’ diye düşünülmesin. Çünkü işin iç yüzü öyle değil. Özelleştirmeden ihale bedeli olarak 552 milyon dolar kazanan devlet muayeneden de hâlâ iyi para kazanıyor. Anlaşmaya göre araç muayene ücretini TÜVTURK değil, Ulaştırma Bakanlığı belirliyor. Şu an otomobiller için muayene ücreti 124 TL. Bunun yüzde 30’u devlete gidiyor. Üstelik bu oran seneye yüzde 40’a çıkacak. 7 yıl sonra ise devletin aldığı pay yüzde 50 olacak.
Araç muayene istasyonu işletenlerin payı azalacak. Şu an cironun yüzde 30’unu devlete yüzde 7’sini de TÜVTURK’e veriyorlar. 10 yıl sonra TÜVTURK’ün cirodan aldığı pay da yüzde 20’ye çıkacak.
Naci Başerdem, bu yılki cironun 550 milyon TL civarında olacağını söylüyor.
Araç muayene özelleştirmesi satın almayı yapan ortaklar açısından da başlı başına bir başarı öyküsü. 552 milyon doları devir olmak üzere yaklaşık bu işe 850 milyon dolar harcayan ortaklar daha sonra muayene istasyonlarını her şehirde bir müteşebbise lisans bedeli karşılığı devrettiler. Bu devirlerden 872 milyon dolar gelir elde edildi. Örneğin İstanbul 180 milyon dolara devredildi. Ankara’nın devir bedeli 80 milyon dolar oldu. Ortaklardan Hamdi Akın payını geçtiğimiz günlerde Bridgepoint’e satmıştı. Öncelikler yüzünden bu satışı yapan Akın’ın bir hayli üzüldüğünü de duymuştum.
Son bir not. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik söz konusu. Sıfır araçlar 3 yılın sonunda muayene olmak zorunda. Sonra her 2 yılda bir muayene oluyorlar. Yeni düzenleme ile 3 yılın sonundaki ikişer yıllık periyodların birer yıla indirilmesi gündemde. Yani 4 yaşından sonra araçlar her yıl muayene olmak zorunda kalacak.
Bir kamyon lastiği kaç lira sen biliyor musun?
Haberin Devamı