Aslanlı Köşk müze yapmak için büyük, muhtemelen oturacağım

Haberin Devamı

Ramsey’in patronu Remzi Gür, Halis Toprak’ın TMSF’ye olan borçlarından dolayı el konulan ve satışa çıkarılan Aslanlı Köşk’üne 23.8 milyon TL’lik teklifi ile sahip olduğunda bir kez daha çok konuşulmuştu. Daha önce adının sıkça telaffuz edilmesine sebep olan konu, Başbakan Erdoğan’ın çocuklarına verdiği burstu.

Halis Toprak diğer gayrimenkullerinde takındığı tavrı Aslanlı Köşk için de takındı ve “Burası çok ucuza gitti. Metrekaresine 1.400 dolar verdiler. Boğaz’da bu fiyata ev mi var?” diye çıkıştı.

Libadiye arazisi satılırken de Bozöyük’teki Sağlık Gereçleri Fabrikası satılırken de, Beşiktaş Yıldız’daki iş merkezleri satılırken de hep aynı isyanı etti. Karşı dava açarak satış ihalelerini iptal ettirmeye çalıştı. Hele hele eski Carlton Oteli arazisinin satış sürecinde gazetelere verdiği ‘Burası 1 milyar dolar kıymetindedir’ ilanları da epey sükse yaptı. Ancak ihaleye kimse gelmeyince, o rakamlar da asla telaffuz edilmeyince inandırıcılığını kaybetti. TMSF’nin 9 milyon dolara satışa çıkardığı Bozöyük’teki Sağlık Gereçleri Fabrikası’na da 500 milyon dolar değer biçince ‘Uçuyor’ diyenler çoğaldı. TMSF’ye geçen malları gerçekten onun dediği rakamlardan satılsaydı, borçları düşüldükten sonra bile herhalde açık ara Türkiye’nin en zengin adamı olurdu...

Remzi Gür ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Londra’ya yaptığı ziyaret esnasında konuşma fırsatı buldum. Osmanlı padişahlarına ait ferman ve beratlardan oluşan koleksiyonunu ilk kez yurtdışında Londra’da sergileyeceği için heyecanlıydı. Yunus Emre Enstitüsü’nde Vodafone ve THY’nin sponsorluğunda gerçekleşen serginin açılışına Abdullah Gül ve eşinin de gelmesi bekleniyordu. Önceki programlar uzayınca Gül Çifti sergiye gelemedi ama Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Remzi Gür’ün sergi heyecanına ortak oldu.

Padişah fermanlarını 1999’dan bu yana biriktirdiğini ancak yine de Türkiye’deki en iyi koleksiyona sahip olamadığını belirten Remzi Gür, bu alanda en zengin koleksiyonun Demet Sabancı Çetindoğan’ın eşi Cengiz Çetindoğan’da olduğunun altını çizdi. Gür, müzayedelere girdiğinde fiyatın otomatik olarak artmasından şikayetçiydi.

150’ye yakın eseri bulunduğunu belirten Gür, “Ancak bunun sonu yok. Halen almayı isteyip de alamadığım bazı fermanlar var. Bunların hangileri olduğunu söylersem fiyatı artar. Hem Türkiye’de hem de yurtdışında olduğunu bildiklerim var” dedi. Gür ferman ve beratlara olan merakının nedenini ise şöyle ifade etti:

“Bunlar tarihimizi ve kültürümüzü anlatan çok önemli eserler. Aynı zamanda döneminin sanatsal askeri, sosyolojik durumunu yansıtıyor. Tarihe tanıklık ediyorsunuz. Mesela 3. Selim’in İngiliz ticaret gemilerinin Boğaz’dan serbestçe geçmesine izin verdiği ferman ya da Kabe’nin onarılması için görevlendirdiği kişiye yönelik ferman... 700 yıllık dönemin yönetim biçimini daha iyi hissedebiliyor daha iyi analiz edebiliyorsunuz. Bu eserlerin çok özel bir dili var. Tarihteki gelişmelere dair büyük ipuçları var.”

Sahip olduğu Padişah Fermanları koleksiyonunun parasal değeri konusunda bilgi vermekten kaçınan Remzi Gür, sadece “Bu tür eserlere değer biçmek çok doğru değil aslında. Bugüne kadar yaptığım yatırımı paylaşmam da pek doğru olmaz. İstediğiniz, aradığınız eseri satın almak, ayakkabı almak gibi. Bir ayakkabıyı görürsünüz, beğenirsiniz. Fiyatı fazla gelir ama çok isterseniz yine de alırsınız. Koleksiyonculuk da biraz böyle. Çok istediğiniz, koleksiyonunuzda mutlaka olması gerektiğini düşündüğünüz bir eseri bulduysanız fiyatı neyse veriyorsunuz. O noktada para mühim değil. Dolayısıyla bu tür konularda değer biçmek, fiyat vermek doğru değil” demekle yetindi.

“Mucibince amel oluna” sergisi 10 Aralık’a kadar Londra’da kalacak. Gür daha sonra koleksiyonu Viyana, Paris hatta Brezilya’ya kadar geniş bir coğrafyada sergilemek istediklerini söyledi. Ancak Gür’ün asıl hedefi İstanbul’da kalıcı bir müze açmak. Müze denince akla tabii ki ilk önce Aslanlı Köşk geliyor.

Müze yeri olarak Aslanlı Köşk’ü düşünüyor olabilir misiniz? diye soruyorum.

“Hayır orası olmayacak. Orası böyle bir müze için fazla büyük. Kapalı alanı belki değil ancak arazisi ile birlikte değerlendirildiğinde çok büyük. Anadolu Yakası’nda yer bulduk. Muhtemelen 2 yıl içinde müzeyi açmış olacağız. Adını da Remzi Gür Kültür Eğitim Vakfı Müzesi yapacağız” diyor.

Peki Aslanlı Köşk ile ilgili bir planınız var mı diye devam ediyorum. Cevap veriyor ama belli ki tam da açık etmek istemiyor. Çünkü Köşk’ün alım sürecinde yaşananlardan epey sıkılmış.

“Muhtemelen orada oturacağım. Oturmak için almıştım” diyor.

Bu arada Halis Toprak’ın iddialarına da daha ben sormadan yanıt vermeyi ihmal etmiyor: Aslanlı Köşk için kalktı bana dava açtı. Ben sadece TMSF ihalesine katılmış bir alıcıyım. Bana niye dava açıyor ki? Açacaksa bir derdi varsa TMSF’ye dava açsın. Ayrıca telaffuz ettiği rakamlar inanılmaz. En son ‘600 milyon lira ederdi’ dediğini duydum. Söylediği rakamın onda birine köşkü kendisine geri vermeye hazırım.

Adabank’a onay çıksın stratejimizi açıklarız

ADABANK’ı Bahreyn merkezli Gulf Finance House (GFH) ile ortak kurduğu G Capital Danışmanlık adına 75 milyon dolara satın alan Gürmen Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Gür, onay ve devir işlemlerinin BDDK tarafından tamamlanmasını bekliyor. Satışa onay konusunda bir sıkıntı olmayacağını düşünen Remzi Gür, “Adabank için iş planımızı ve büyüme stratejimizi yaptık, bekliyoruz. Onay süreci halen işliyor. Onay ve devir bittikten sonra stratejimizi ve iş planımızı açıklayacağız” diye konuştu.

DİĞER YENİ YAZILAR