Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi yıllar geçse de hep kara delik oldu, bütçenin iki yakasını bir araya getirtmedi.
Bunun temel sebebi kayıtlı çalışan sayısının azlığıydı. Yani patronlar işçi çalıştırıyor ancak primini ödemiyordu. Tabii erken emekli cenneti olma özelliğimiz de unutulmamalı.
SGK’dan son rakamları aldım.
Şu an kayıtlı çalışan yani prim ödeyen işçi sayısı Türkiye tarihinin en yüksek seviyesine çıkmış vaziyette. Tam 19 milyon 760 bin kişi SGK’ya prim ödüyor. Buna karşılık 10 milyon 504 bin emekli var.
Temel olarak sigorta sistemi aktif prim ödeyenlerden toplanan kaynakla emeklilerin maaşının karşılanmasına dayanır. Tabii bu arada maaşların yanısıra yıllık 50 milyar TL’nin üzerine çıkan sağlık harcamalarını da unutmamamız gerekiyor. Bu para da SGK’nın cebinden çıkıyor.
Yani SGK sistemi hem emekli maaşı ödüyor hem de sağlık giderlerini karşılıyor.
Çalışan emekli oranına baktığımızda 1.90’ların yakalandığını görüyoruz.
Bu oran ilk kez gerçekleşiyor.
Geçmişte 1.6’lara kadar düşmüştü.
Bu şu demek... 1.9 kişi prim ödüyor, 1 kişi emekli maaşı alıyor.
Çok mu iyi oran? Kesinlikle değil.
Aktüeryal dengenin sağlanabilmesi için 4 çalışana karşılık 1 emekli olması lazım. Ancak o takdirde SGK sistemine bütçeden ilave kaynak aktarmaya gerek kalmayacak.
Emekli sayısını değiştiremeyiz. O zaman bu modele göre en az 40 milyon kişinin kayıtlı çalışıyor ve düzenli prim ödüyor olması lazım.
Türkiye’de 55 milyonun üzerinde çalışabilir nüfus var ancak bunların sadece 28 milyon civarı işgücüne dahil oluyor. İşsizlerin de bu kategoride değerlendirildiğini unutmayalım. Yani işsizleri düşünce çalışan sayısı 25 milyonlar civarında. Dolayısıyla hiçbir zaman 1’e 4 oranı yakalanamayacak. Tüm kayıtdışılığı yok etsek bile oran 1’e 2.5’i ancak yakalayabilir.
Bu arada nüfus yaşlandıkça son olarak geldiğimiz 1’e 1.9 oranının yeniden kötüleşmesi gibi de bir tehdit var.
Başbakan Erdoğan’ın 3 çocuk söylemini bu rakamlar eşliğinde okumak ve değerlendirmek lazım.
Tabii orada da sorun yeni gelecek nesillere iş imkanı yaratma kapasitesinde tıkanıp kalıyor.
Sağlık önemli oldu
Kayıtdışılıkla mücadelede yeterli olmasa da bir yol alındığı gerçek. Yukarıdaki rakamlar kötünün iyisi bir iyileşmeyi ortaya koyuyor. Bunun sebeplerine baktığımızda prim teşviği ve çalışan bilincindeki artış öne çıkıyor. Ancak iyileşmenin temelinde sağlık var. Çalışanlar çalışırken özellikle de yolun başındayken emekliliği fazla düşünmeyebiliyor. Ancak sağlık hizmeti alma kaygısı, işçinin sigortalı olma konusunda işvereni zorlamasına yetiyor.
Aktif çalışan ihbar hattı da işverenlerin gözünü korkutmuş vaziyette.
Artık 2 çalışan bir emekliye bakıyor...
Haberin Devamı