Amasra’da yerin 700 metre altına inerek 800 milyon tona yakın rezerv kömür bulan Mehmet Hattat, bu kömürü çıkarmaya hazırlanıyor. Bu kömürle çalışacak 2 bin MW gücünde iki de termik santral inşa edecek Hattat, Batı Karadeniz’i enerji üssü haline getirecek. Çıkacak yerli kömürle çalışacak santraller, Türkiye’nin enerji ithalatını 5 milyar dolar civarında azaltacak.
Türkiye Taş Kömürü Kurumu, Bartın Amasra bölgesinde tespit ettiği 490 milyon tonluk rezerv kömür için ihale yapmış, ihaleyi çıkarılan kömürle çalışacak santral yapma şartıyla birlikte Hattat Holding kazanmıştı.
Batı Karadeniz Bölgesi’ni enerji üssüne dönüştürecek bu önemli projede gelinen noktayı yerinde görmek üzere Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat ile Amasra’ya gittik, yerin 710 metre altına indik.
Bu tura Hema Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İpek Hattat, Hema’nın enerjiyle ilgili tüm şirketlerinde Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan 82 yaşında ama zıpkın gibi Şerafettin Yılmaz, Hema Endüstri Murahhas Azası Halil Beyenal, Hema Enerji Genel Müdür Yardımcısı Selim Şenkal ve Metan-Gazifikasyon Grup Müdürü Selçuk Gürpınar da katılarak önemli bilgileri bizimle paylaştı.
Selim Şenkal, TTK’dan 490 milyon ton olarak aldıkları rezervden daha fazlasını tespit ettiklerini, şu ana kadar 780 milyon ton kömür bulduklarını söyledi. Üstelik bu kömür Zonguldak’taki gibi dikey damarlar halinde değil, milföy gibi yatay damarlar halinde. Çıkarılması daha az maliyetli olacak. Kömür de kaliteli. Kül oranı yüzde 19. Sülfür oranı ise binde 6. Kömürün 5 bin 600 kalorilik ortalaması da son derece başarılı. 8 bin kaloriye ulaşan kömüre de rastlamışlar.
Mehmet Hattat araya girdi ve şu bilgiyi verdi: “Biz burayı 400 milyon liralık rödovans bedeliyle 20 yıllığına aldık. Şu ana kadar 305 milyon euro harcadık. Rezervin daha yüksek çıkması TTK’ya da kazanç demektir. Şu ana kadar 268 milyon ton kömürün çıkarılmasını projelendirdik. Ancak 500 milyon tonu çıkarılabilir görünüyor. Bugünün değeri ile en az 50 milyar dolar yapar. Bunun 10 milyar doları TTK’ya gidecek demektir.”
Şerafettin Yılmaz da sondaj ve kuyu açma hızlarına dikkat çekti: “Devlet burada 40 yıllık sürede 134 kuyu açarken biz 5 yılda 70 kuyu açtık.”
Hattat, kuyu açmanın maliyetine değindi: “Her bir sondaj ortalama 600-650 bin dolara maloluyor. Ancak bu sondajlar sayesinde 300 milyon tondan fazla ilave rezerv tespit ettik. Belki bu rakam daha da yükselecek.”
Mehmet Hattat ilerlemiş yaşı ve geçirdiği iki ağır ameliyattan dolayı bize eşlik edemedi. Yerin 700 metre altına yaptığımız yolculukta ekibimize İpek Hattat ev sahipliği yaptı. Her 33 metrede sıcaklık 1 derece artıyor. 4 dakika süren yolculuktan sonra 700 metre derine indiğimizde hepimiz terlemeye başladık.
Galeriler çok geniş. Grizu patlamasına karşı önlemler son derece yüksek. Kullanılan tüm makinalar, elektrik anahtarları alev-ateş sızdırmaz cinsten. Galeride 1 kilometreye yakın ilerledik.
Galerileri Çinli Datong şirketinin bu işte deneyimli işçileri açıyor. Kazılan tüneller beton ile kaplanıyor ki kömür metan gazı sızdırmasın ve yanmasın.
Kuyudan çıktığımızda bizi yine Mehmet Hattat karşıladı. ‘Kömürü gözünüzle gördünüz değil mi?’ diye sorduktan sonra devam etti:
“Bizim burada kömür çıkaracağımıza inanmıyorlar. 2000 megawatlık santralı kurup, ithal kömürle çalıştıracağımızı iddia ediyorlar. Öyle olsa, yerin altına bu kadar yatırımı neden yapalım. Bugüne kadar kömür ocaklarına 305 milyon euro para harcadım. Çıkaracağımız kömürü kuracağımız santrallarde kullanmak zorundayız. İlk kömürü 2013’te çıkaracağız. Üretimi inşallah kısa sürede önce yıllık 5 milyon tona, zamanla 15 milyon tona kadar yükselteceğiz.”
Hattat, kuyuya Enerji Bakanı Taner Yıldız ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın da indiğini hatırlatarak ekledi: “Taner Bey indikten sonra ‘Burada gökdelen değil ama daha değerli bir yerdelen yapmışsınız’ dedi. Ben de ‘Sayın bakanlarım bu işi yapacak, bunca zorluğa maliyete rağmen benden başka deli bulamazsınız’ diye takıldım.” şeklinde konuştu.
Görüyorsunuz sayın Bakanım nelere katlanıyoruz
Hattat’ın yalısındaki bu fotoğraf hafızalara kazındı. Mehmet Hattat’ın, Çinli Harbin’le anahtar teslimi santral hizmeti verebilecek tesis kurmak üzere düzenlediği imza töreni sonrası yalısında verdiği davete bu görüntüler damgasını vurmuştu.
Fotoğraf, Bakan Zafer Çağlayan’ın da dikkatini çekmiş. Hattat’a ilk gördüğü yerde takılmış. Hattat da Çinliler’le iş yapabilmek için bu tür organizasyonlara ihtiyaç olduğunu belirterek “Görüyorsunuz Sayın Bakanım, Türkiye’ye katma değer yaratacağız diye nelere katlanıyoruz” cevabını vermiş.
Ancak bu cevap espri mahiyetinde olsa gerek. Zira Hattat Ailesi için oryantallik, iş ortaklarına keyifli dakikalar yaşatma mecburiyetinden değil özel zevkten kaynaklanıyor. Aile oryantalleri var. Hattat, “Bu ritüeli seviyorum. Yıllar önce ilk Mustafa Özkan’ın yalısında tanık olmuştum. Bir gün çok param olursa yalıda oturacağım, bir de oryantalim olacak demiştim. Yaptım” diyor. Bu arada ailenin ilk oryantallerinden birinin Sibel Can olduğunu da hatırlatırım.
Altı mağara çıktı santralin yeri değişti
İki bakan kuyuları gezmiş ancak ziyaretlerinin asıl sebebi kurulacak santral olmuş. Deliburun mevkiinde kurulacak santralin yapılan etüd çalışmalarında zeminin uygun olmadığı görülmüş. İki bakanla yeniden yer seçimi yapmışlar ve üstteki resimde görülen Gömü köyü mevkiindeki koy seçilmiş. Şimdi ÇED raporunun çıkması bekleniyor.
2.5 milyar dolarlık yatırımla 1320 ve 660 MW büyüklüğünde iki santral yapılacak. Bu santraller son teknolojiyi içeren ultra süper kritik çevre dostu tasarlanmış. Santraller de devreye girdiğinde burası 11 bin kişiye iş imkanı yaratacak.
Türkiye’nin malum cari açığının temel sebebi enerji. Hatta enerji ithalatı çıkarıldığında, son veriye göre cari açık 190 milyon dolara kadar inmişti. Bu santraller ve yerli kömür cari açığa 5 milyar dolarlık bir pozitif katkı sağlayacak.
Mehmet Hattat, santrallerin çevreyi kirleteceğine dair inanışla Amasra’da çevreci bir protesto olduğuna da dikkat çekti ve şöyle konuştu:
“Başta muhtarlar olmak üzere herkesi ikna etmeye, kullanacağımız teknolojinin ultra süper kritik olacağını göstermeye çalışıyoruz.”
Biz, Amasra’ya helikopterle ulaştık. Karadeniz kıyısından gelirken iki tane yan yana termik santral gördük. Biri Eren Holding’e ait santral, diğeri devletin eski teknolojili Çatalağzı santraliydi. Yukarıdan daha net görülüyor. Eren’in santralinin bacasından neredeyse duman çıkmazken Çatalağzı maaşallah dumanı püskürtüyordu.
Hattat, kuracakları santraldeki teknolojinin Eren’in santralinden bile daha iyi olduğunu söyleyince ben de kendilerine naçizane bir öneride bulundum:
Çevreci kaygılarla bu projeye itiraz edenleri misafir edin denizden buraya getirin. Getirin ki iki santralin çalışma şeklini ve yeni teknolojilerin farkını görsünler. Gözle görürlerse ikna olurlar...
75 milyon $ buhar oldu
Her bir ton kömürden yaklaşık 15 metreküp metan gazı çıkıyor. Bu gaz değerli. Kömür tam randımanlı çıkarıldığında günlük 150 bin metreküp de gaz çıkma potansiyeli var. Hattat bu gazla Amasra’nın ısınabileceğine dikkat çekiyor. Bu arada Türkiye’ye umut olan Akçakoca açıklarında bulunan doğalgaz büyük bir ihtimalle kömürden sızan gaz. Dolayısıyla çok fazla umutlanmamak lazım.
Hattat, geçmişte İğneada açıklarında doğalgaz aradığına ancak bulamadığına ve 75 milyon doların çöpe gittiğine de dikkat çekti.
Amasra’ya 5 milyar dolarlık cari açığa ilaç ‘Yerdelen’ yaptı
Haberin Devamı