7. Ağır Ceza’daki dava ile Libananco’nun alakası var mı?

Haberin Devamı

Libananco davasında, Türk tarafının Türkiye’de artık kanıksanmış ancak uluslararası hukukta yeri olmayan bazı yan yollara saptığı görülmüştü. Örneğin Uzan’ı bu davada savunan Crowel Hukuk Bürosu’nun davaya bakan avukatlarının e-mail yazışmaları izlenmiş ve telefonları dinlenmişti. Toplanan veriler ICSID’a da sunulmuştu üstelik. İzinsiz yapılan bu işlem tabii ki ters tepti ve ICSID bu dinleme kayıtlarının derhal imha edilmesini istedi, dikkate dahi almadı.

Şimdi benzer bir olayın daha yaşandığı görülüyor. Cem Uzan’ın İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir davası var. Sahtekarlık ve dolandırıcılıkla suçlanıyor Cem Uzan. Davanın konusundan çok süreçte yaşananlar ilginç.

21.5 milyar dolarlık bir tazminat sorumluluğu ile karşı karşıya kalan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nedense bu davaya çok önem veriyor. Uzan’ın sahtekarlığının ve dolandırıcılığının İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tescillenmesi halinde Uluslararası Tahkim Heyeti’nin de bu karardan etkileneceğini sanıyorlar herhalde...

Elimde çok ilginç ‘Gizli ve çok acele’ ibareli belgeler var. Bu belgelerden biri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’ne ait. Budak Dilli tarafından imzalanmış bu belgenin muhatabı Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü.

Konu Tahkim davası. Libananco Company’nin açtığı davaya dikkat çekiliyor ve en masum ifadesiyle 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın öneminin altını çiziyor. Masum ifade diyorum çünkü aslında yargıya baskı olarak da yorumlanabilecek bir yazı. Adalet Bakanlığı da bir başka ‘Gizli çok acele’ ibareli yazı ile durumu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili’ne iletiyor.

Bu yazışmaların esası 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkacak karar ile uluslararası tahkimde süren davada avantaj elde edilmek istenmesi. Ben açıkçası böyle bir kararın ICSID hakimlerinin vereceği kararda zerre kadar etkisi olacağını sanmıyorum.

Türk tarafının bu davadaki hassasiyetini de anlıyorum. Ancak Enerji Bakanlığı’ndan Adalet Bakanlığı’na oradan da savcılığa giden bu yazıyı, hukukun üstünlüğüne inanmış herhangi birinin kabul etmesi mümkün değil.

Davada Türkiye’nin enerjisini bu tip çetrefilli işlere değil, davanın özüne kullanması gerekir. Bu belgeler bana kadar geldiyse ICSID hakimlerine de sunulmuştur. 7 Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkacak karar değil ancak o kararı manipüle etme gayreti ICSID’ı etkileyebilir. Libananco davasında hukukun üstünlüğüne ve bağımsızlığına vurulacak darbeler daha önce örneği görüldüğü gibi bizi çok zor durumda bırakacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR