3 yılı ödemesiz krediyi Merrill Lynch bulamadı

Haberin Devamı

İki kamu bankasının, Başbakan’a çok yakın, üstelik Başbakan’ın damadının da CEO olduğu bir gruba 750 milyon dolar kredi açmasının etiği tartışılırken, kredinin maliyeti de belli oldu. Libor artı yüzde 4.85 faizli kredinin, 3 yılı ana para ödemesiz 10 yıl vadeli verilmesi, bu likidite sıkışıklığında bankacıları bile hayrete düşürdü

Çalık Grubu’nun Türkiye’den 3 büyük özel bankaya gidip kredi istediğini ancak bu bankaların Vakıfbank ile Halkbank kadar bonkör davranmadıklarını dün yazmıştım. İki kamu bankasının, Başbakan’a çok yakın bir işadamına, üstelik Başbakan’ın damadının da şirketinde CEO olarak görev yaptığı bir işadamına, toplam alım bedelinin yüzde 70’ine yakın bir miktarda krediyi ‘trink’ diye kullandırırken niye diğer bankaların bu krediye sıcak bakmadıkları, kamu bankalarından sağlanan kredinin maliyeti ile daha iyi anlaşıldı.

Aslında kredi kullandıran 2 banka da önceki gün yarım yamalak açıklamalar yaparak “Biz bu krediyi niye verdik” savunması yapsalar da kredinin maliyetini ve ayrıntılarını her nedense bu açıklamaya ekleme zahmetine girmemişlerdi.

Ticari sırdır, vermek istemeyebilirler.

Aydın Ayaydın üstadımız bu bilgiye ulaştı, ayrıntılarını da hemen yandaki köşesinde okuyabilirsiniz.

İki kamu bankasının Çalık Grubu’na libor artı yüzde 4.85’le kredi kullandırdığı anlaşıldı. Libor dün itibarıyla Londra piyasasında yüzde 3.03’dü. Yani dolar cinsinden kredinin yıllık maliyeti yüzde 7.88’e geliyor.

Libor, Londra piyasasında doların her gün saat 11 itibarıyla oluşan faizini ifade eder.

Kredinin maliyeti bir yana asıl ilginç olan ise 10 yıl vadeli kredinin ilk 3 yılının ana para ödemesiz verilmesi. Çalık Grubu ilk 3 yıl bu bankalara 6 ayda bir sadece faiz ödemesi yapacak.

Şimdi gelin bu kredinin maliyet analizini yapalım. Ucuz mu pahalı mı anlayalım...

Önce vade yapısına bakalım.

Gerek Halkbank’ın gerekse Vakıfbank’ın topladığı mevduatın ortalama vadesi 1 yılı geçmez. Kullandığı sendikasyonların, seküritizasyonların vadesi de 2-3 yıldan fazla değildir. Böyle bir vade yapısı olan paranın 10 yıl vadeli bir krediye ‘plase’ edilmesi, üstelik ilk 3 yıl anapara ödemesi istenmemesi, sadece 6 ayda bir faiz ödemesine razı olunması, likiditenin krallık olduğu şu günlerde bankacılık intiharıdır.

Bir de faizi irdeleyelim. Faizi irdelemenin en iyi yöntemi diğer borçlanmalara bakmaktır.

TAV geçtiğimiz günlerde eurolibor artı 2.6 ile borçlandı. Eurolibor yüzde 4.9 civarında. Yani maliyet 7.5’e geldi. Tofaş yine eurolibor artı 2.5 ile borçlandı.

Dışarıda Merrill Lynch ve Citigroup 21 Nisan’da hybrid bonds çıkardılar. Bir hafta önce de JP Morgan bono satmıştı.

JP Morgan yüzde 7.9’la borçlanabildi. Merrill Lynch yüzde 8.625 faize razı oldu. Citigroup’un çıkardığı bononun faizi yüzde 8.4 oldu.

Yani Halkbank ya da Vakıfbank 375’şer milyon doları Çalık Grubu’na vermek yerine uluslararası finans kurumlarına götürse daha fazla faiz alabilirdi.

Hepsini bırakın Türkiye Hazinesi’nin 27 Şubat’ta ihraç ettiği 30 yıl vadeli eurobond’ların üzerinde 7.25 faiz vardı.

S&P’nin görünüm değişikliği, kapatma davası eklendiğine göre, Hazine bugün tekrar borç piyasasına çıksa herhalde yüzde 8-8.25’den daha az bir maliyetle borçlanamaz.

Yukarıda örneğini verdiğim şirketler nakit akışı, kredibilitesi yüksek şirketler.

Eurobond’u çıkaran ise Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi.

Ekonomiler küçülüyor, dünyada büyüme yavaşlıyor, emtia fiyatları şişiyor, paranın maliyeti artıyor.

Yani faizler yükseliyor.

Ha birde şu var. Ekonomi 1 küçülse, medya sektörünün lokomotifi reklam gelirleri 3 küçülüyor...

Bu perspektifle bakınca niye özel bankaların bu krediye yanaşmadığı daha iyi anlaşılıyor

DİĞER YENİ YAZILAR