26 mı büyük 400 mü?

Bir iskeleniz olduğunu düşünün. O iskeleyi ihaleyle birine kiralayacaksınız. Bir talipli 26 milyon, diğeri 400 milyon TL veriyor. “Kimi seçerdiniz” diye sormama gerek var mı?

Bir kilo demir mi daha ağırdır, bir kilo pamuk mu diye ilkokul seviyesinde şaşırtmalı bir soru sormuyorum. Çok net bir şekilde 26 mı büyüktür yoksa 400 mü diyorum.

Çünkü önceki gün akıllara durgunluk veren bir ihalede Tavşanlı Belediyesi’nin Başkanı 26’yı 400’e tercih etti. Bu tartışmalı ihalenin detaylarını bilmek öncelikle Yalova’nın Tavşanlı Beldesi’nde yaşayanlar olmak üzere herkesin hakkı diye düşünüyorum.

Yolu Bursa’ya, İzmir’e düşenler Körfez’i dolaşmak istemiyorlarsa öncelikle Yenikapı’dan feribot seferlerine bakarlar. Fiyatları pahalı bulanlar ancak yine Körfez’i dolaşmak istemeyenler bu sefer Topçular’ın yolunu tutup Eskihisar’a arabalı vapurla geçerler.

Rakip üstüne rakip

Topçular-Eskihisar arasında yıllardır İDO sefer yapar. İDO 2011 yılında özelleştirildi. İşletmeyi Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu aldı.

Adamlar fiyatlama yaparken, bu hat da dahil olmak üzere Yenikapı’dan Bandırma ve Mudanya’ya olan seferlerin ekonomik gücüne, Kabataş’tan yine Mudanya’ya olan seferlerin ve diğer hatların ekonomik gücüne baktı, ona göre bir fiyat teklif etti.

Önce Mudanya-Kabataş hattında gol yediler, karşılarına bir rakip çıktı.

Yetmedi şimdi de Topçular-Eskihisar hattında yeni bir rakip çıktı.

Haberin Devamı


Yalova’da Topçular İskelesi’ne 300 metre mesafede bir iskele yapıldı ve Negmar Denizcilik-Gök Denizcilik A.Ş. (İstanbul Lines) burada İDO’ya rakip oldu.

İskelenin yer aldığı arsa Yalova’nın Altınova İlçesi Tavşanlı Beldesi’ne aitken İstanbul Lines’ın işletmesine ihalesiz bir şekilde verilmişti. İDO itiraz etti.

Bursa 1. İdare Mahkemesi tarafından “yürütmeyi durdurma” kararı verildi ve 30 günlük süre içerisinde adam gibi bir ihale yapılması istendi. Bu şart gereği 12 Şubat 2014 tarihinde Tavşanlı Belediyesi tarafından yeni bir ihale süreci başlatıldı.

Bu kez İDO da ihaleye katılmaya kararlıydı.

Şartmane ihalenin başlamasına çok kısa bir süre kala ortaya çıktı. İncelendiğinde ise bir tuhaflık vardı.

İhale şartnamesinin 8/a maddesi ile “İhaleye sadece ihale konusu taşınmazın ön tarafını (Deniz Yüzeyinin) Milli Emlak’tan kiralamış olan firmaların katılabilmesi” şartı getirilmişti.

Adrese teslim bir ihale modeli. Bu şartla İDO bir anda aut’a çıktı. İhaleye söz konusu kiralamayı gerçekleştiren Gök Denizcilik A.Ş.’den başka firmanın girmesi imkansız hale getirilmişti.

İDO kararlıydı, saatler içinde hazırlıklarını tamamladı, ihaleye katılmak için gerekli teklif ve taahhütlerini belediyeye teslim etti. İlgili maddeyle ilgili olarak da, “Arsanın ihalesini kazanması durumunda, önündeki deniz kıyısını Milli Emlak’tan aynı şartlarda kiralamayı taahhüt ettiği” şeklinde taahhütnamesini de diğer evraklarıyla birlikte iletti. Ancak teklifi değerlendirmeye alınmadı bile.

Oysa o teklifte tam 400 milyon TL yazılıydı. Yani Gök Denizcilik’in verdiği 26 milyon liraya karşılık 400 milyon lira. Belediye Başkanı Kadri Çiçek, 400 milyon liralık teklifi gördü ancak 26 milyon liraya gözünü kırpmadan iskeleyi teslim etti.

TAMAM REKABET İYİDİR AMA...

Rekabetin olduğu yerde tüketici kazanır. Yani ihaledeki oldu bittiye, adrese teslim şartnameye rağmen, “O hatta bir başka şirket de olsun, İDO istediği gibi fiyat belirleyemesin” denilebilir. Ancak bir ihale yapılıyorsa ve o ihalede teklifler arasında 20 kata yakın çok açık ara fark varsa öncelikle bakılması gereken yer burasıdır. Kaldı ki rekabet bir yana bir de ‘ayıplı mal’ tartışması var. İDO özelleştirilirken, potansiyel alıcılara ‘Bakın yarın öbür gün bu hatlara başkaları da girebilir, haberiniz olsun’ denmemişti. Dense fiyatlamalar çok daha farklı olurdu. Bir de bakıyorum sanki bu türden tuhaflıklar hep bu konsorsiyumun başına geliyor. Atatürk Havalimanı’nı da işleten bu ekip (Souter yok, Tepe de çıktı) HAVAŞ’ı da almıştı. HAVAŞ’ın en kârlı operasyonu havalimanından şehir merkezine yapılan otobüs seferleriydi. Tuttular, Havataş diye bir şirket icat ettiler, HAVAŞ’a rakip çıkardılar. Benzer uygulamalar bu kez İDO’nun başına geliyor. Valla adamlar özelleştirmelere girmeye, devletle iş yapmaya tövbe edecekler.

DİĞER YENİ YAZILAR