Meryem Uzerli yakında yine ekranlarda olacakmış. Yeni bir dizi için anlaşma yapmış, parasını peşin almış. Yapımcıların ona bir ev hediye ettiği bile söyleniyor. Bu arada Meryem Hanım 1.5 yıldır yaşadığı Berlin’den bir ödül gecesine katılmak için İstanbul’a gelmiş. Yılın Adamı ödülünü verirken Muhteşem Yüzyıl’daki rol arkadaşı Halit Ergenç’in önünde diz çökmüş.“Halit için Afrika’ya giderim. Ona ödül vermem için davet edilince kendimde o gücü buldum ve döndüm” demiş. Kalk Meryem kalk. Senin için artık Hürrem devri bitti. Tıpkı çocuklu evlenememiş mağdur olmuş acıların kadını devrinin bittiği gibi!Olmayan şey gösterilmezAta Demirer ile Özge Borak çifti 2 yıllık evliliklerini tek celsede bitirmiş. İkili, “İnsani sevgisinden bir şey kaybetmemiş iki arkadaş olarak, geçireceğimiz bu zor süreçte sizlerin de yanımızda olarak gerekli hassasiti göstermenizi önemle rica ederiz” demiş.Onlar için büyük önem taşıdığının farkındayım ama... Olmayan şey gösterilmez! Bu konularda hassasiyet ve özel hayat filan tanımayız. Hiç kusura bakmasınlar. Baksanıza daha haber çıkar çıkmaz hiç vakit kaybetmeden “Özge istedi boşanıyorlar” diye ayrılıklarının nedeni konusunda iddialar başlamış. Ne hassasiyeti? Boşuna hayal kurmayalım lütfen. Kimbilir bu konuda daha neler duyacağız?Lip-O-Suction öpüşme...TV dizilerindeki öpüşme sahnelerine izleyicinin merakını çok iyi bilen RTÜK yetkilileri bu kez ‘Kara Para Aşk’ dizisinde Engin Akyürek ile Tuba Büyüküstün’ün öpüşme şekline takmış. Amerikalı Prof. William Cane’in ‘Öpüşme Sanatı’ kitabından alıntı yaparak dizide lip-o-suction yani dudak emme yöntemiyle öpüşüldüğünü iddia etmiş.Çiftlerden biri diğerinin alt dudağını diğeri de onun üst dudağını emiyormuş.‘Bunlar öpüşmüyor vampirler gibi birbirlerini emiyor’ demek istiyorlar. Bu benzetmeden sonra o dizide romantizm diye bir şey varsa aramayın artık. 1981 yılının klasiği ‘Golden Pond’ (Altın Göl) filminde ikisi de o zamanlar bir hayli yaşlı olan Henry Fonda (76) ile Katharine Hepburn’un (74) unutulmaz bir öpüşme sahnesi vardı. O yaşta ateşli öpüşmelerinden duydukları gururu “Biz öpüşmüyoruz birbirmizin yüzünü emiyoruz” diye tarif etmişlerdi. Yani 34 yıl önce bir Hollywood filminde yüz emmişler. Bu devirde bizdeki bir dizide dudak emmişler ne yazar?
Emrah şarkıcılığı bıraktı.Bir ara filmciliğe heveslendi.Olmadı. Şimdi uluslararası bir markanın reklam yıldızı oldu. Acı soslu bir sandviç tanıtımıyapıyor. Eski filmlerinden, dizilerinden yola çıkarak. Emrah sosun hatırına tekrar acıların çocuğunu oynuyor. “Benim acım bana yeter” diyor. Reklamda da gençliğindeki acılı surat ifadesi kullanılıyor.Sosu tatmadım.Ama Emrah’ın 80’li yılkı haliyle olan bakışlarından daha acı olduğunu sanmam.Sadece Acıların Çocuğu değil..Zavallılar, Sefiller, Boynu Bükükler, Vurmayın, Can Evimden Vurdular, Vurmayın, Acı ve Acı Lokma...Bu filmlerin tümü Emrah’a ait.Siz ne diyorsunuz? O acı sos ona şerbet gibi gelmiştir şerbet!9 çocuklu HadiseHadise’nin şu aralar kalbi boşmuş, hayatında kimse yokmuş. Sempatik şarkıcı “Ben de anne olmak isterim. Keşke 9 kızım olsa” diyormuş. Allah gönlünce versin ama çocuklara bakmak onları yapmak kadar kolay değil. Bunlar büyüdükçe bitmez aksine çoğalır ve pahalılaşır. Onun için 9 kız çocuğu istiyorsa Hadise gitsin kendisine bir kreş açsın. Önce orda bir deneme yapsın. Sonra son kararını versin. Böylesi çok daha isabetli olur. Benden söylemesi.Usta’nın vetosuna vetoKayahan çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir müzisyendir. Kariyeri kaliteli ve unutulmaz eserlerle doludur.Her zaman seçici ve mükemmeliyetçi olmuştur.Birlikte çalışılması zor bir adam olduğu söylenir.Büyük Usta Kayahan, kendisi için hazırlanan saygı albümü üzerine titriyormuş. 2 yıldır hazırlıkları büyük bir titizlik içinde devam eden albümünde yer alacak şarkılar ve onları söyleyecek şarkıcılarla tek tek ilgileniyormuş.Ajda Pekan, Sezen Aksu, Nilüfer, Tarkan,Candan Erçetin, Aşkın Nur Yengi ve son olarak biraz da ısrarla Gülşen’i onaylamış.Demet Akalın ve Hande Yener’i veto etmiş.Büyük Usta’nın işine karışmak kimsenin haddi değil.Ama bence genç neslin çok sevdiği Demet ve Hande’ye de albümünde yer verse iyi olur.Şarkılarını daha geniş kitlelere popüler bir yorumla duyurabilir.Onun için Kayahan’ın affına sığınarak bu vetoyu vetoluyorum!
Acun Ilıcalı ileriyi görebilen son derece akıllı bir adam. Evlilik dışı ilişkisinden dünyaya bir kız çocuğu getiren sevgilisi Şeyma Subaşı’nın pek ortalıkta gözüküp sağa sola demeçler vermesini istemiyordu.Haklıymış!Şeyma bir dergiye verdiği röportajda söylediklerinin ardından sosyal medyada birtakım eleştirilere hedef olmuş.Tepkiler üzerine sosyal medyanın ılımlı ve dostane ortamı olan Instagram’dan bir açıklama yayınlamış.“Değerli halkım” diye başlayan paylaşımında “Acun Ilıcalı çocuğumun babasıdır. Onunla arkadaşız” diye yazması dikkat çekmiş.Arkadaş olmaları güzel bir şey.Arada olup bitenden habersiz masum bir çocuk var.Ama “Değerli halkım” diye hitap etmesi daha güzel.Hatta benim canım Türkiyem dememden bile iyi galiba.Kulağa daha etkileyici sanki daha önemli bir şey söyleyecekmişsin gibi geliyor.Ayna karşısına geçip ikisini de denedim.Ne yalan söyliyeyim “Değerli Halkım”ı daha çok beğendim.Bir örnek vereyim.“Değerli halkım!Bir Galatasaraylı olarak Muharrem ayında bir oturuşta yani bir karşılaşmada kendi evimde veya misafirlikte yani deplasmanda, dört aşure yemek zorunda kalmak istemiyorum!”Nasıl ama?Paralar garajdaFenerbahçeli Caner eşi Asena’ya 520 bin Euro değerinde son model fıstık yeşili bir Lamborghini almış.Genelde sürücüler kullandıkları arabaya dikkat çekmek istemezler ama bunu var ya uzaydan çıplak gözle baksanız görürsünüz.Diğerlerinde renk renk son model Ferrariler, Porche’ler, Bentley’ler, Maseratiler.Bizdeki futbolcular paralarını ne bankada, ne kasada, ne yastık altında..Garajda saklıyor garajda!Muhteşem SarayCumhurbaşkanlığı Sarayı muhteşem olmuş.O kadar görkemli ki ABD’deki Beyaz Saray yanında müştemilat gibi kalıyor.Ak Saray’da çalışmak da keyifli ve rahattır. Ama arkadaş edinmek zor.O kadar büyük ki bir gördüğünüze bir daha rastladığınızda tanıyamazsınız.‘’Yahu ben bunu bir yerden hatırlıyorum’’ deyip yanından geçip gidersiniz!
Süperstar Ajda Pekkan önceki gün Bebek’teki kuaförüne gitmiş. Saat 13.30’de girdiği kuaför salonundan 20.30’da çıkmış. Tam 7.5 saat dile kolay. Saçını kestirmek, yıkatmak, boyatmak, kurutmak, fön çektirmek, manikür, pedikür, cilt bakımı saç bakımı, makyaj ne kadar sürebilir?Gelin başı da yaptırmamış. Kuaförden evde taranmış gibi duran dümdüz saçlarla çıkmış. Peki Süpertar içerde ne yaptı?Ben durumdan şüphelendim. Her hareketi magazinciler tarafından takip edilen Ajda kimseye çaktırmadan bir estetik müdahale yaptırmış olabilir ? Neden olmasın? Kuaförün içine Süperstarımız için tam teşekküllü geçici bir klinik kurmuşlardır.Doktorun, hemşirenin gelmesi, hazırlanması, anestezi yapılması, yüzündeki şişlik oluştuysa onların inmesi filan 7.5 saat sürebilir. Normaldir. Buna diyecek lafım yok. Ama yok sadece saçını başını yaptırdı diyorlarsa...Kusura bakmayın ama Bülent Ersoy dahil kimse kuaförde o kadar saat kalamaz?Dublör yok mu? Necati Şaşmaz, James Bond’un otomobili olarak ünlenen Aston Martin’le kaza yapmış. Çenesi kırılmış ama olayı yine de ucuz atlatmış. Dizi setini ziyaret eden bir hayranının çektiği videoda Şaşmaz’ın arabayı kullanmakta zorluk çektiği ve defalarca stop ettiği açıkça görülüyormuş. Hayranı bunu görüyor da yapımcı ve yönetmen görmüyor mu? Konuk oyuncu diye Andy Garcia gibi bir yıldızı getirmesini biliyorlar... Polat Alemdar’ı cool imajı sarsılmasın diye dublajla seslendiriyorlar da... Necati Şaşmaz’a bir dublör mü bulamıyorlar?Konuşma yasağı saçmaSertap Erener, mahkemeye başvurarak Demir Demirkan’a ilişkileri hakkında ‘konuşmama yasağı’ getirdi. Nedenini soranlara “Ben de konuşmuyorum. Aynı yasağı kendime de getirdim” diye cevap vermiş. Bence bu yasağa hiç gerek yoktu. Demir, son derece sağlam, efendi ve medeni bir adamdır. Değil büyük aşk yaşadığı ve saygı duyduğu biri, hiçbir kadın hakkında olumsuz konuşmaz. Yasak niye?Bunlar 18 sene birlikteyken ortaya çıkıp ilişkileri hakkında iki laf etmediler.Şimdi mi başlayacaklar?Konuşma yasağı saçma!
‘Bu Tarz Benim’ yarışmasında ‘banttan yayın kazası’ yaşanmış. Nurella lakaplı sosyal medyanın Fenomentaş’ı Nur Yerlitaş sigara içerken kameralara yakalanmış.Banttan yayınlanan programda nasıl böyle bir hata yaparlar?Bu konuda görevli veya yetkili birileri var mı yok mu bilemiyorum. Ancak görünen o ki programları yayına vermeden doğru dürüst izlemiyorlar. Ama bizim meraklı ve şikayet etmek için tetikte bekleyen ekran müdavimlerinin gözünden böyle durumlar hiç kaçmıyor. Hiç vakit kaybetmeden RTÜK’e şikayet etmişler.Programa büyük para cezası verilmesi bekleniyor.Filmlerde elinde sigara olanı buzluyorlar. Yerli dizilerde zaten artık tüttüren kalmadı. Banttan yayınlanan bu programda nasıl olduysa atlamışlar.Yüzünü yerleştirmedikleri yer kalmayan Nurella’ya sonunda nazar değdi.Şimdi kanalın yönetimi “Yaktın bizi Nurella” diye için için söyleniyordur!Hack’leyen Hack’leyeneDemet Evgar’ın twitter hesabını hacklemişler. Konuk jüri olarak katıldığı ‘Yetenek Sizsiniz’ yarışmasının toplumu aylık maaşlara bağlı çiftlik hayvanları haline getirdiğini yazmışlar.Derken, Demet’in 1 Erkek 1 Kadın’daki rol arkadaşı Emre Karayel’in hesabından “O yazılanlar Demet’e ait” diye bir tweet paylaşınca ortalık iyice karışmış. Meğer onun hesabı da hack’lenmiş. Sanal saldırıya uğrayan diğer bir ünlü de Meltem Cumbul. Mail ve twitter adresleri çalınmış. Meltem “Avukatım devrede. Bunu yapanlar cezasız kalmayacak” demiş. Boşuna heveslenmesin! Twitter’da size hakaret eden, hakkınızda yalan dolan mesajlar yazarak insanları azmettirenismi,cismi belli olan kendini bilmezlere bile bir ceza uygulanamıyor. Mahkemeye verdiğinle kalıyorsun.Nerde kalmış ne idüğü belirsiz hackerleri bulabilmek? Meydanı boş buldular hack’leyen hack’leyene!Çatı adayımız Marthaİstanbul’u ziyeret eden dünyaca ünlü isimlerin Kapalıçarşı’nın çatısına çıkması moda oldu.International filmi için Clive Owen daha sonra Skyfall filminde James Bond’u oynayan Daniel Craig’in ve Taken-2 filminde Liam Neeson hep Kapalıçarşı’nın çatısına çıktı. İstanbul Kongre Merkezi’nde bugün başlayan Brand Week’e katılmak için gelen Amerikalı televizyon yıldızı Martha Stewart, çatıya çıkan dünyaca ünlüson isim oldu.Ben de diyorum ki,Madem gelen turistler bu kadar meraklı. Hazır bedavadan reklamı da yapılmışken.Çatıya çıkmayı ücretli yapsınlar.Bilet kesilsin turnikeden geçilsin.Hatta çatıda bir kafe açsınlar.Üç boyutlu hatıra resmi çeken bir fotoğrafçı olsun.Hediyelik eşyafilan satsınlar.Örneğin eski kiremitlere tarihi eser diye çok müşteri çıkabilir.Ne dersiniz?Son çatı adayımız Martha Stewart.Ötekinin adı Ekmelemeddin miydi?Hatırlayan varsa parmak kaldırsın!
Güzel oyuncu Sinem Kobal ne yapsa haber olmaktan kurtulamıyor. Kiminle aşk yaşamaya başlasa hemen magazincilere malzeme oluyor.Selena dizisi günlerinden kalma sessiz, masum, çocuksu hali magazincileri cezbediyor. Bunun iki nedeni olabilir.Ya Sinem’in her an ne yaptığını merak ediyoruz ve bilmek istiyoruz sanıyorlar. Ya da kızcağıza kafayı taktılar devamlı bir haber arıyor, peşinden ayrılmıyorlar. Şimdi de gizli diş teli taktırdığını yazmışlar. Daha çarpıcı gülümseyebilmek içinmiş. Bir yıl süresince bu tel ile dolaşacakmış. Genç yaşından beri sürekli ekranda olduğu için şimdiye kadar tel taktıramamış. Telleri varken sert kabuklu yiyeceklerden, asitli içeceklerden uzak duracakmış. Tedavi için toplam 20 bin lira verecekmiş. Söz konusu Sinem Kobal olunca ağzının içindeki diş telinin bile gizlisi kalmıyor. Sinem diye tel tel döktürüyorlar. Biz de izlemeye devam ediyoruz!Venedik SASabancı ailesinin veliahtlarından Hacı Sabancı eski aşkı manken Özge Ulusoy’a geri dönmüş. Sevgilisinin doğum gününü kutlamak üzere Venedik’e gitmişler. Döndüklerinde bu geziyle ilgili keyiflerini kaçıracak bir haber çıkmış. Kaldıkları otele 2 gün için 40 bin TL ödedikleri iddia edilmiş. Hacı Sabancı haberi yapan gazetecilere çok kızmış. “Ya para mefhumunu bilmiyorlar ya da beni aptal zannediyorlar” demiş. Haklı!Tutumluluğuyla ünlü Sabancı ailesinin hiçbir ferdi kendi düğünü yoksa iki gece için bir otele o kadar para vermez. Sabancı Holding’in duayeni rahmetli Sakıp Sabancı’dan, kendi işini kurmak için gruptan ayrılan Ali Sabancı’ya kadar... Parasını sokağa atan, çar çur eden bir Sabancı görülmemiştir.Haberi bari doğru dürüst akla yatacak bir şekilde uydursalardı.Örneğin; ‘Hacı Sabancı sevgilisini İtalya’ya biriktirdiği millerle götürdü’ deseler inanırdık!Where is Deniz?Deniz Seki’nin nerede saklandığı hakkında arada bir dedikodular çıkıyor.Son olarak Tuzla’da tripleks bir villada kaldığı, arabasıyla alışverişe çıktığı, tanınmamak için güneş gözlüğü ve geniş tabanlı şapkalar taktığı hatta firari şarkıcının evinde partiler düzenlediği balonunu ortaya attılar.Kilo bile aldığını iddia ettiler.Annesi Güler Hanım, iddialara “Derin bir kuyunun içindeyim. Kızımdan haber alamıyorum. Keşke nerde olduğunu bilsem” diye isyan etmiş.Peşinde 6 kişilik özel bir tim olduğu söylenen ve her yerde fellik fellik aranan, hapise girmekten ödü kopan Deniz Seki’nin öyle ulu orta ortalıklarda gezdiğini hiç zannetmiyorum.Ama burası Türkiye.Yakında “Bebek Parkı’nda yaşam koçuyla yürüyüşte gördük” deseler şaşmam. Deniz Seki’yi bu kadar arayacaklarını bilseler herhalde tutuksuz yargılamazlardı. “Where is Deniz?” diye bizim buralarda kime sorarsanız sorun cevap değişmez. Not Here! (Burda Değil)
‘Bu Tarz Benim’ jürisinin ikoncan üyesi İvana Sert , bir akşam yemeği çıkışında objektiflere takılmış. Farklı görüntüsü uyanık muhabirlerin gözünden kaçmamış. ‘’Yüzünüzü sivilce basmış neden?’’ diye sormuşlar. İvana da sivilcelerin oluşumunu yorgunluk ve strese bağlamış. ‘’Çekimler sabaha kadar sürüyor’’ diye dert yanmış.Televizyondaki reyting olayı çok acımasız. Kadın 35 yaşında, olgun molgun dinlemiyor. Suratını birden ergenlik çağına döndürüyor. Ken ve Barbi’nin imajı yenilenmeliKen Kenan Doğulu ile Barbi Beren Saat birbirlerine çok yakışıyor. Los Angeles’in ünlü yıldızlarla dolu sahillerinden Malibu’da evlendiler. Rüya gibi bir düğün yaptılar. Ken Kenan yakışıklı bir poçu. Barbi Beren güzel bir oyuncu. İkisi yanyana da hoş duruyor. Devamlı elele, gözgöze, diz dizeler. Boyları da birbirin uygun. Popçu Serdar Ortaç ve kendisinden nerdeyse 20 santim uzun manken eşi Chloe gibi sırıtmıyorlar. Ama Ken Kenan ile Barbi Beren’in de evlendikten sonra giyim tarzları sırıtmaya başladı.Hem de fena halde.Geçen akşam ‘Unutursam Fısılda’ filminin galasına gitmişler. Ken Kenan’ın üstünde soluk renkte önü zor iliklenen ‘hımbıl’ bir ceket. Barbi Beren’de beyaz mini bir elbise ve aynı renkte dizlerinin üstüne gelen uzun bir çizme.Bir de bunları önden, yandan, arkadan farklı açılarda görüntülemişler daha kötü olmuş. Yakınları, dostları bari ikisinin kulağına unutmadan fısıldasın. Ken Kenan ile Barbi Beren’in giyim konusunda acilen yardıma ihtiyaçları var.Seksi bir ebola hemşiresi kostümüAmerika’da geçtiğimiz günlerde her Ekim sonu olduğu gibi ‘Haloween’ dedikleri Cadılar Bayramı kutlandı.Korku temalı kostümlerin giyildiği ve korku filmlerinin izlenildiği Cadılar Bayramı kutlamaları son zamanlarda oldukça değişti.Mahalle arasında ‘Trick or treat’ yani ‘ya seni korkuturum ya şeker verirsin’ diye başlayan masum bir etkinlik yıllar sonra farklı boyutlara ulaştı.Artık hafta boyunca kostümlü partiler yapılıyor.İnsanlar her sene yaratıcılığın sınırlarını zorluyor.Çeşit çeşit ve birbirinden garip kılıklara bürünüyor.Bu yılki Cadılar Bayramı kostümleri arasındaki en dikkat çekeni hiç tartışmasız ‘Seksi Ebola Hemşiresi’ kıyafetiydi.Yüzünde gaz maskesi ile dekolte giysili bir Ebola hemşiresi kostümü düşünün.Kimin aklına geldiyse Cadılar Bayramı için böyle bir kostüm tasarlamışlar.Amerikalıların çoğu dünyayı tehdit eden Ebola salgınıyla dalga geçmenin ve onu hafife almanın hatalı hatta hastalığa yakalanlara karşı ayıp olduğunu savundu.Ancak tüm eleştirilere rağmen tanesi 50 dolardan satılan ‘Seksi Ebola Hemşiresi’ kostümü büyük ilgi gördü.Dünya nereye gidiyor?İnsanlık ölüyor mu diye düşünüyorsanız hatırlatmak isterim.Amerika’da en çok izlenen televizyon dizisi ‘The Walking Dead’ yani ‘Yürüyen Ölüler’de zombiler cirit atıyor.Seksi Ebola hemşiresi de neymiş?Faizsiz sevmekYaşam mimarı olarak kendini tanıtan Ali Ağaoğlu başarılı olduğu kadar sempatik bir işadamı.O yüzden kendi reklamlarında kendi oynuyor.‘Karizmam yeter’ diyor.Bence çok da iyi ediyor.Hem maliyeti ucuzluyor.Hem de Ali Ağa’nın oynadığı reklamlar gayrimenkul sektöründeki rakiplerinden daha çok ses getiriyor.Tıpkı son reklam kampanyasında olduğu gibi.Ali Ağa, ‘’Beni seven faizsiz sevsin’ diyor.‘Evine hemen geçsin’ sloganıyla devam ediyor.Sanırsınız ki peşin para istiyor.Yok öyle şey.50 ay vadeye 0 faize satıyor.Daha ne yapsın?Neredeyse bedavaya verecek. Biz Ali Ağoğlu’nu zaten peşinen sevmişiz.Taksitsiz mi sevmeyeceğiz?
Kadınlar genç ve güzel görünmek için her türlü çabayı gösterir.Şampuanlar, kremler,makyaj malzemeleri, bakım setleri dünya kadınlarının vazgeçilmezleri arasındadır. Onun için gür ve uzun saçlı güzel modeller şampuan reklamında oynar. Yüzünde tek bir kırışıklığı olmayan hanımlar cilt kremlerini pazarlar. Bunları görenler de ‘’Biz de onun gibi oluruz’’ sevdasıyla ürünleri alırlar. Ancak hiçbiri beklediği sonucu elde edemez ve o modellere benzeyemez. Şimdi de uzun bacaklı güzel sosyetik ikoncan Eda Taşpınar, kadınların kabusu selülitlerle savaşan doğal bir at kılı fırçasına ismini vermiş onu pazarlıyormuş.At kılı fırçasının nasıl kullanıldığını gösterip yararlarını anlatıyormuş.Yani bu ürünü kullanan her kadının bacağı Eda Taşpınar gibi olacaksa...Yaşasın at kılı fırçası!Acun'un ütopyasıTelevizyonun dahi çocuğu Acun, TV8’i ilgi çeken programlarla eğlenceli bir kanal haline geldi. Yetenek ve ses yarışmalarının yanısıra yeni yarışmalar yayınlamaya başladı.Bunlar arasında en ilginç ve en iddialı olanı ‘Ütopya’ ismindeki yarışma oldu.Ütopya’da 15 yarışmacı 110 kamera karşısında yeni bir yaşam için mücadele ediyor. Yarışma internet sitesinden 24 saat canlı olarak yayınlanıyor. Bir nevi kışlık Survivor. Ada yerine ıssız arazide geçiyor. 10 ay boyunca yaşamlarını orda sürdürecekler. Yarışmacılar ın kaderini her zamanki gibi izleyicilerin oylaması belli edecek. Oyumun kime gideceği şimdiden belli. Gazete ilavelerindeki ilanlarda gördüğüm saçları örgülü kırmızı şapkalı kız benim açık ara favorim.Tek nedeni ismi.Kurretülayn Matur.Olay bitmiştir!İngilizce komedisiYarın oynanacak Beşiktaş Fenerbahçe derbisinin sonucunu eski Galatasaray’lı milli futbolcu Bülent Korkmaz istemeden etkilemiş olabilir. Kayseri Erciyeşspor’un teknik direktörlüğünü yapan Korkmaz, Beşiktaş’ın en formda oyuncusu Gökhan Töre’nin kırmızı kart almasında başrolü oynadı.Geçtiğimiz Pazartesi gecesi oynanan ve çekişmeli geçen bol gollü maçta Töre, Kayseri Erciyesspor yedek kulübesinin önündeki 4 hakeme İngilizce küfür etti.Korkmaz da bunun üzerine hakemleri uyararak Gökhan’ın sahadan atılmasına neden oldu. Sahalarımızda bir İngilizce komedisi eksikti.