Canım Türkiyem’in sosyetikleri dünya çapında etkinliklere katılmaya başladı.Bizim sosyetik hanımlarımız zaten modayı hep Avrupa’dan önce takip ederler.Paris, Roma, New York gibi moda merkezlerindeki defileleri hiç kaçırmazlar.Durumu fark eden dünyanın en ünlü markaları İstanbul’da mağazalarını açtı.Başka ülkelerde erişemedikleri satış rekorlarına ulaştı. Jet sosyetemiz şimdi de kumar merkezi Monte Carlo’da Grace Kelly Vakfı’nın düzenlediği Gül Balosu’nda boy göstermiş. Monaco prensi ve prensesi başta olmak üzere dünya jet sosyetesiyle ihtişamlı bir gecede bir araya gelmiş. Sosyetiklerimiz özellikle bu tür yurt dışı organizasyonlara çok meraklı oluyor. En lüks otellerde kalıp kalbur üstü yabancılarla fotoğraf çektirmeye bayılıyor.Sosyetiklerimizin uluslararası alanda ismen ve cismen kendilerini göstermeleri çok güzel. Hâlâ çağ dışı yaşadığımızı sanan bazı kibirli batı ülkelerine tanıtımımızı yapıyorlar. Grace Kelly Vakfı’na yaptıkları bağışların eşdeğerini umarım bizim burdaki vakıflar için de yapmayı yüreklerinde bulurlar. İşte o zaman bu renkli görüntüler hafızalarda ‘Sosyetiklerimiz Monte Carlo’da iyi hava atmış’ olarak kalmamış olur!İşim aşkımdırBurcu Esmersoy son zamanların aşırı popüler ünlülerimizden.Seyahat şirketlerinden cips firmalarına kadar her reklama çıkıyor.Mutfak şovlarından yarışmalara kadar her programda sunuculuk yapıyor.Programının yoğunluğundan bazen ekstra işlerine yetişemediği oluyor.İşin özeti bu aralar kesesini dolduruyor.Hatta ondan bir tane daha olsa o da para basar. Durum böyle olunca Burcu’nun aşk hayatına ayıracak zamanı kalmıyor.Başından bir evlilik geçti, sonu hüsranla bitti. Daha sonraki flörtleri ciddileşmeden sona erdi. Burcu da bunun farkında.“Aşk ile iş bir arada yürümüyor. Aşk ve sevgi ihtiyacımı işimle doyuruyorum” demiş.En doğrusunu yapıyor.Bu furya nereye kadar gider belli değil.Bugün varsın yarın yoksun.Onun için zirvedeyken fırsatları değerlendireceksin.Mangırları cebe indireceksin.“İşim aşkımdır” diyeceksin!Yaşam koçu doğurursaÜnlülerin yaşam koçu Şeyda Coşkun geçtiğimiz hafta Amerika’da doğum yapmış.Bir erkek bebek dünyaya getirmiş.Şeyda, müşterilerine uyguladığı sağlıklı yaşam yöntemlerine kendi de sadık kalıyor. Yediğine, içtiğine dikkat ediyor. Sürekli olarak sporunu yapıyor. Her zaman zinde ve formda.Hamileliğinde bile fazla kilo almadı.Aş erdiğinde canı kivi çeken pilatesçi Ebru Şallı gibi 9 ay incecik kalmayı başardı.“Terzi kendi söküğünü dikemez” derler ama bu yaşam koçu öğütlediğini yapıyor.Şeyda, doğum yaptıktan 3 gün sonra ayaklanıp spor yapmaya başlamış. Hiç hamilelik yaşamamış gibi duran fotoğrafını takipçileriyle paylaşmış.Aldığı iddia edilen 10 kilonun tamamını sanki doğum sonrası geri vermiş.Yaşam koçu doğurursa işte böyle olur.Görenler “Nasıl aynı kaldı?” diye şaşar durur!
Bazı şeyleri zamanında yapmak gerekir. Zirvede olduğun zaman… Popüler olduğun zaman… Özellikle sinema ve televizyon dünyasında.Efsane olmuş bir dizi karakterinin hikayesinin veya gişe rekorları kırmış bir filmin devamını getireceksen modası geçmeden yapacaksın. İş işten geçtikten ve nesiller değiştikten sonra değil.90’lı yılların başında başrollerini Richard Gere ve Julia Roberts’ın paylaştığı ‘Pretty Woman’(Özel Bir Kadın) isimli romantik komedi türünde çok tutulan bir film vardı.Sinemaseverler Richard ve Julia ikilisini aynı filmin devamında görmek istediler. Ancak yapımcılar sevilen ikiliyi ‘Runaway Bride’ adında son derece saçma sapan bir filme kadar beyazperdede biraraya getirmeyince ‘Pretty Woman’ın sihri bitti. ‘Runaway Bride’ gişede hüsrana uğradı. ‘Kurtlar Vadisi’ dizisinde canlandırdığı Çakır karakteriyle hafızlara kazınan Oktay Kaynarca, yıllar sonra ekranda mafya babalığına geri dönüyormuş. Artık çok geç!Aradan çok zaman geçti.Oktay Kaynarca bir dolu farklı dizilerde oynadı.‘Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ ismindeki yeni dizisi tutar mı tutmaz mı kimse bilemez.Ama tutarsa Vadi’deki Çakır’ın anısına ve hatırına olmayacağı kesin!Pınar’ın küpeleriPınar Altuğ, mankenlik, oyunculuk ve sunuculuktan sonra tekstil ve kuyumculuğa el atmış.‘Selma by Pınar Altuğ’ adlı takı koleksiyonunu geçen hafta görücüye çıkarmış. Küçük yaştan beri taktığı takıları çizip biçip kendi tasarlamış.Annesi de Pınar gibi mücevherlere meraklıymış. “Gidip imitasyon takılara tonla para vereceğine paranı biriktir, küçük de olsa hakikisini al ve koy kenara” diye kızına öğüt vermiş. Pınar da ne yapacağını kara kara düşünürken kendi tasarımlarıyla markalaşma kararı almış.Logosu annesinin el yazısıymış. Mücevheri her zaman her yerde her şekilde kullandığını açıklamış.“Gece yatarken küpelerimi çıkarmam” demiş. Koleksiyonu da zaten küpe ve yüzük üzerineymiş. Ben hayatımda bu kadar duygusal bir mücevher işine başlama öyküsüne tanık olmadım. Otur ağla yani.Takı dünyasının melodramı gibi.Gece küpelerle uyuması da cabası.Hanımlar duyduk duymadık demeyin.Yastığa başınızı yasladığınızda kulağınızda küpeleriniz olursa…Makyajınızı da uyumadan önce bir tazeleyip öyle yatarsanız…Rüyanızda bir davete gidecek olursanız hazır vaziyettesiniz!Alişan’dan pilot olursaTürkücü Alişan’ın meğer bugüne dek gizli kalmış ne marifetleri varmış. Tom Cruise’un ‘Top Gun’ filmini gördükten sonra pilot olmak istemiş. Özel bir kurumdan ders almış.Uçağı indirip kaldıramıyormuş ama havada iyi kullanıyormuş. “Çok iyi araba kullanıyorum ama park etmesini beceremiyorum.” “Tekneyi, kıyıya yanaştıramıyorum ama açık denize çıktıktan sonra harika kullanıyorum” demek gibi bir şey.Gitmiş bir de uçuş dersi almış.İndirip, kaldırmak için değil.Uçağı havada kullansın diye.Ne gerek vardı?Bilgisayar oyunlarından çok daha fazla şey öğrenirdi.Alişan’dan pilot olursa…Havadayken korkmayın.Sadece kalkışlarla, inişlerde bildiğiniz tüm duaları okuyun. Çünkü pilotun bilgisine, tecrübesine değil Allah’a emanetsiniz!
Cem Yılmaz yeni filmi için hazırlıklara başlamış.Projeyi görüşmek için yine aynı isimleri toplamış.Ünlü komedyen, ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı gibi tanıdığı, bildiği ve sürekli çevresinde tuttuğu insanlarla çalışmayı seviyor.Cem Yılmaz’ın başta kankası Ozan Güven olmak üzere, Fuat Özkan, Zafer Algöz, Can Yılmaz gibi vazgeçemediği bir ekibi var.Zaten yediği içtiği ayrı gitmeyen Ozan Güven’i dışlaması mümkün değil.Sürekli birlikte takılıyor, beraber gezmeye gidiyor ve çapkınlık yapıyorlar.Şimdi "Ozan’cım kusura bakma sana yeni filmimde rol bulmadım" demeye kalksa bir garip olur.Ozan haklı olarak "Hayatının neredeyse her anında yer buluyorsun da 90 dakikalık filmde mi bulmadın?" diye sorgulamaya başlar.Diğerleri için de durum aynı."Ne o bir kusurumuzu mu gördün de bizi almadın" diye serzenişte bulunurlar.Onun için Cem Yılmaz, izleyici bıkmış da olsa kendisini aynı kadroyla devam etmek zorunda hissediyordur.Araya bir iki yeni yüz koyarım olur biter diye düşünüyordur.Cemspor sahaya çıkmaya hazırlanıyor.Hep aynı terane!Kaçın horozlar Sibel geliyorSibel Pamuk, ‘Ayna’ isimli yeni albümün kapak fofoğrafı için stüdyoya girmiş.Bu uğurda kesilen 760 adet horozun tüylerinden hazırlanan özel bir kostümle objektiflere poz vermiş.Hayvanseverleri kızdırmamak için de bir açıklama yapmış."Kesilen horozları ihtiyacı olan ailelere dağıttık. Zaten kesilmek için besleniyorlar. Hayvanseverler boşuna kızmasın" demiş. Çok doğru!Horozlar da zaten ne zaman bir klip çekilecek de bizi toplu halde kesecekler diye sabırsızlanıyorlardı. "Uğur Dündar tanrı misafiri diye kümese girdiğinden beri bu ünlüler bizi çok ihmal etti" diye hayıflanıyorlardı.Şaka bir yana bir süre organik yumurta yemeyi unutun.Baksanıza, Sibel Hanım piyasada horoz bırakmamış. Tavuklar aralarında toplanıp karar almışlarsa şaşmam. Uzaktan türkücüye benzeyen bir kadın gördüklerinde, "Kaçın horozlar Sibel geliyor!" diye gıdaklayacaklardır.Dokuzdan beşe bak şu eşeHelin Avşar hayalindeki evlilikten bahsetmiş."Eskiden isteklerim çoktu, gençliğimde özellikle. Ama artık öyle büyük bir isteğim yok. Kocam çok para kazanmasa da olur, bir şekilde hallederiz. 9-5 çalışan biri olsun. Akşam evine gelsin" demiş.Helin gibi gezmesini, eğlenmesini seven bir kadın için büyük değişiklik. Hazıra dağ, Helin’e memur maaşı dayanmaz! Zaten Helin de bunun farkında bir şekilde hallederiz demiş. Dikkat ederseniz "Ben de işe girer çalışır para kazanırım" demiyor.Hülya Abla’sına bir iç güveysi geliyor!İyi niyeti bozmayalımKıvanç Tatlıtuğ, 21 Aralık 2011’de UNICEF’in ‘İyi Niyet Elçisi’ olmuş.Aralık 2014’te ‘Her Çocuk Önemli’ sloganıyla çekilen tanıtım filminde rol almış. Mekan olarak İstanbul’da yolları çamur içinde olan bir semti kullanmışlar.Ancak Kıvanç, çocuklarla yapılan çekime gitmemiş. Yerine dublör kullanmışlar. Yakışıklı oyuncu "Niye kendi gitmedi?" diye eleştiriliyor. Kıvanç kendi isteyip gönüllü olmuş. Programına uymamış, gidememiştir.İyi niyeti bozmayalım.
Şarkıcı Yeşim Erçetin, 5 yıl önce evlendiği bir deri firmasının veliahtı ve şarkıcı eşi Emre Matraş ile boşanma kararı aldıklarını açıklamış. Ayrılığın ardından Yeşim sahnelere, Emre anne evine dönmüş.Yeşim, "Evlenirken maddi sıkıntılar vardı. Hep destek oldum. Gerginlik arttı, bitirme kararı aldık" demiş. Tercümesi: "Koca dediğim adamı beslemekten bıktım. Ailesi varlıklı diye aldık, beş parasız çıktı. Benden bu kadar."Yeşim Erçetin ile ünlü olma heveslisi eşi ilişkilerinin başında magazinlere çıplak ve erotik pozlar vermişti.Hayatları yatak odasında sevişerek geçiyor bakışlarıyla kıskananları çatlatmışlardı.Bodrum’da halka açık bir plajın iskelesinde güpegündüz herkesin içinde alt alta üst üste yuvarlanırken kameralara yakalanmışlardı."Bunlar birbirlerine çok aşık. Gözleri dünyada başkasını görmüyor" dedirtmişlerdi.Nazar değdi.Seksi pozlar boşa gitti!Böyle pozları vermek kolay.Hafızalardan silmek zor.Hayat uzun bir maraton.Artık önümüzdeki aşklara bakacağız!Sibel Can ve kilolarSibel Can’ın kilolarıyla başı hep derttedir. Velhasıl Sibel Can asla zayıf ve ince bir kadın olamaz.Genelde her kadın fazla kilolarından nefret eder. Sibel, ise bu halinden hoşnut olduğunu söylemiş. Kıbrıs’taki konserinde sahneden seyircilere "Gördüğünüz gibi aslında çok zayıfım. Ama fotoğraflarda ve ekranda birazcık kilolu görünüyorum. Ben halimden çok memnunum. Kim ne derse desin umrumda değil" demiş.Önemli olan da kendi mutluluğu zaten.Anneye mi, babaya mı benzesin?Çocukların dünyaya geldiklerinde başka şansları yok.Ya anneye ya babaya benzeyecekler.Ya da ikisine birden.Dünyaya gözünü yeni açmış bebeklere "Aynı babası" demelerine hiçbir anlam veremem.Çünkü daha kime benzeyeceklerini anlamak için çok erkendir.Herhalde adamın hoşuna gitsin diye öyle diyorlardır.Sonuçta bebeği doğuran belli.Babaya da benziyorsa sorun yok demektir.Ancak büyüdükleri zaman hala babaya benziyorlarsa bazen problem olabiliyor.Örneğin, ünlü popçu Jennifer Lopez, 45 yaşında olmasına rağmen çok havalı ve cazibeli bir kadın.İkizlerinin babası eski eşi Mark Anthony ise yakışıklı diyebileceğiniz bir adam değil.Hatta "Ne kadar da tipsiz bir adam" deseler kimse yadırgamaz.Jay Lo, Los Angeles’taki bir filmin galasına ikiz çocuklarıyla katılmış.7 yaşındaki Max ve Emma hık demiş babalarının burnundan düşmüş.Bir tarafta Jennifer Lopez;diğer tarafta Mark AnthonyVe çocuklar babaya benziyor!Emenike’nin forması satılsınFenerbahçe bence elindeki fırsatı tepiyor.Olaylı Beşiktaş derbisinin ardından Emenike’nin o üstünden çıkarttığı sonra zorla giydiği formadan acilen özel imalat üretip satışa çıkartacaklardı.Fenerium’da aynı sırt numarasını taşıyan yüzbinlerce Emenike forması satarlardı.Emenike’nin dünyadan haberi yok.Fenerbahçe formasını giymek her kula nasip olmaz.Onun değerini bileceksin ve hakkını vereceksin.Değil yuhalamak yerin dibine batırsalar öpüp başına koyacaksın.Henüz iş işten geçmiş değil.Milli maç arası var.Herkes hala Beşiktaş maçındaki olayları konuşuyor.
Popçu Sinan Akçıl, kendisine ‘Dahi Adam’ diyen sevgilisi pilatesçi Ebru Şallı tarafından terkedildikten sonra dedikodular havada uçuşmaya başladı. Ayrılık nedeninin Sinan’ın bir başka kadına gösterdiği ilgi olduğu söylendi. Ebru’nun bu yüzden ilişkiyi sonlandırdığı iddia edildi. Oturduğu sitenin güvenliğine ‘Sinan’ı bir daha içeri almayın’ diye talimat verdiği şeklinde haberler çıktı. Sonra Sinan’ın borç içinde yüzdüğü söylentileri başladı. Ebru Şallı’dan aldığı 800 bin TL’yi geri ödemediği iddia edildi. Tüm bu iddialar Ebru Şallı ile olan birlikteliğinin sona ermesiyle ortaya atıldı. Sinan Akçıl ünlü, genç, popüler ve üretken bir sanatçı. Hem kendi sahneye çıkıyor hem de başkalarına besteler veriyor. Kariyerinin doruğunda bile denebilir. Yani maddi açıdan sıkıntıda olduğuna inanmak zor. ‘Kutsal Kadın’ diye tanımladığı birine borç takacağına insan ihtimal bile veremiyor. Nedeni ne olursa olsun beraber olduğu kadından ayrılmak erkeğe pek yaramıyor. ‘Dahi Adam’ın makus talihi de Kutsal Kadın’ın elveda demesiyle başladı. Bakalım nereye kadar devam edecek?Yıldız mı kaldı?Televizyonda yeni bir yarışma programı başladı. İsmi ‘Bugün Yıldız Benim’ Manken Özge Ulusoy sunuyor. Hakan Akkaya, Songül Karlı ve Mert Ekrem jüri koltuğunda oturuyor. Şimdi neden o sunuyor ötekileri jüri oluyor tartışmasına hiç girmeyeceğim. Canım Türkiyem bugüne kadar ekranda ne sunucular ve ne jüri üyeleri gördü. Ancak ortada ciddi bir sorun var. Ülkede ‘yıldız’ olacak nitelikte yetenek kalmadı. ‘Yetenek Sizsiniz’de bile yakında çiklet çiğnerken yürüyen birini aynı anda iki işi birden yapıyor diye nerdeyse yarışmacı olarak sahneye çıkartacaklar. Ses ve şarkı yarışmalarında star adaylarının tümünü tükettiler. ‘Bu Tarz Benim’ diye başlayıp ‘İşte Benim Stilim’ olandakiler de cabası. Bu memlekette gizli kalmayan bir şey varsa o da ‘yıldız’ denilen vatandaşlar. ‘Bugün Yıldız Benim’ yarışması boşluk doldurmak için mi yapıldı, ne kadar sürer bilemiyorum. Ama görünen köy kılavuz istemez. ‘’Bugün yıldız benim’’ diyecek birini artık bizim bu diyarlarda bulamazlar!Sen misin bırakıp giden?Sertab Erener, uzun yıllar birlikte olduğu Demir Demirkan’dan ayrıldıktan sonra gençleşti, güzelleşti, daha bir hoş oldu. İçinde ne fırtınalar koptu bilemeyiz ama dış görüntüsü açısından ilişkinin bitmesi olumlu sonuç verdi. Demir, Sertab’ı bırakıp ondan daha genç sınıf arkadaşıyla aşk yaşamaya başladı. Sertab da sonunda Demir’den de genç bir sevgili buldu. 50 yaşındaki ünlü şarkıcı yakın arkadaşı Can Bonomo’nu orkestrasında gitarist olan kendisinden 20 yaş küçük Emre Kula ile yeni bir aşka yelken açmış. Sen misin bırakıp giden? Men dakka dukka!
Süper modellerin demirbaşı Adriana Lima, Canım Türkiyem’i çok sever.Acun Ilıcalı ile olan kankişiliği sayesinde bizim ülkemizde çok popülerdir.Her gelişi magazincilerimize haber malzemesi olur ve iyi paralar kazanır. Reklam filmlerinde oynar, Acun’un yarışmalarından birine konuk olur.Brezilyalı ünlü top model şimdi de kendine bir Türk medyum bulmuş.Şengül isimli bu medyumun lakabı Şuşu’ymuş.Özellikle ünlü yabancı müşterileri olmasıyla tanınıyormuş. İddiaya göre Russell Crowe’a ‘The Water Diviner’ filmi çekimleri sırasında geleceğiyle ilgili tüyolar vermiş.Medyumlara artık ‘gelecek danışmanı’ diyorlar.Yaşam koçunun insanlara akıl vereni misali.Adriana, Medyum Şuşu’yu nerden ve nasıl buldu bilemiyorum. Kaldığı otelde ‘Suşi’ istedi de ‘Ondan kalmadı, Şuşu verebiliriz’ mi dediler?Yoksa Acun kendi kanalında yayınlayacağı programları tutar mı tutmaz mı diye önce Şuşu’ya soruyor da kankişine o mu tavsiye etti?Bu konuda bir tahmin yürütmek zor.Ama Russell Crowe’a ya da bizdeki adıyla Razıl Abi’mize ‘The Water Diviner’ filmini çekerken “Gişede hüsrana uğramak istemiyorsan sen en iyisi bu sevdadan vazgeç’’ diye uyarmayan medyumun tahminlerine ne kadar güvenileceği doğrusu tartışılır!Peki Şuşu mu yoksa suşi mi?Suşi ısmarladığınızda ne geleceği belli, Şuşu’nun söylediklerinin çıkacağı belli değil.Karar sizin!Arda Turan yine İstanbul’da turdaArda Turan’ın İspanya’da top koşturduğunu televizyondaki maçlarda görmesek inanmak imkansız.Ünlü futbolcumuz hep İstanbul’da.Haksızlık etmeyelim. Yaz tatilinde Çeşme, Bodrum’a da uğruyor.Ama genelde hep İstanbul’da ve turda.Geçen akşam da Ebru Gündeş’i dinlemeye gitmiş. Yanında her zamanki gibi sunucu Burcu Esmersoy varmış.Zaten yapışık ikiz gibi gezdiklerinden bunda yadırganacak bir durum yok.Ama Arda yine de her ihtimale karşı tedbiri elden bırakmamış.“Rica ediyorum, saçmasapan bir yazı yazmayın. Burcu kız kardeşim olur’’ diye fotoğraflarını çeken muhabirleri uyarmış.Boşuna zahmet etmiş. Kız kardeşim dediği Burcu, Arda’dan 10 yaş büyük.Ne kadar çabalasalar bundan fazla saçmalayamazlardı!Fırça dediğin böyle atılırDemet Akalın, Zonguldak’ta konser verirken izleyiciler arasında bir çift kavga etmeye başlamış.Hararetli bir şekilde aralarında tartışıyorlarmış. Demet bunu görünce çok sinirlenmiş.Şarkısını yarıda keserek konserini durdurmuş.“Arkadaşım neyi paylaşamıyorsunuz? Bütün konsantrasyonumun içine sı…nız’’ diye çifti azarlamış. Sanırsınız ki Demet Akalın sahnede operadan aryalar filan icra ediyor.Repertuvarındaki şarkıları söylemek için konsantrasyona pek gerek yok.Hepsi lay lay lom.Serdar Ortaç’vari.Ayrıca şarkılarının sözlerini hatırlamak da havuz problem çözmek gibi değil.Hatta o anda aklına gelmeyip yerine bir şeyler uydursa kimse anlamaz.Demet’in kendisini izlemeye gelen hayranlarına hitabındaki samimiyete hayran olmamak mümkün değil.Fırça dediğin böyle atılır!
Manken Özge Ulusoy’un başından tatsız bir evlilik macerası geçmişti.Ailesi düğünü bastı.Nikahı apar topar iptal ettiler.Sonra Özge’nin şansı açıldı.‘Survivor’ ve ‘Yok Böyle Dans’ yarışmaları sayesinde şöhreti yakaladı.Sabancı ailesinin veliahtlarından Hacı ile aşk yaşaması da kendisine yaradı. Seçkin ve zengin bir çevreye girdi, sosyetiklerin arasına ismini yazdırdı.Özge Ulusoy bir defilede gelinlik giyince magazinciler fırsatı kaçırmamış.“Gerçek hayatta gelinlik giyecek misiniz?” diye sormuş.Özge de “İşim gereği çok gelinlik giydim. Bende heyecan uyandırmıyor. O yüzden beklemeyin, evlilik düşüncem yok” demiş.Verdiği yanıta bakılırsa Özge’nin bir evlilik beklentisi yok. Düşüncem yok dediği “Hacı evliliği düşünmüyor” demek.Evlilik hevesi olsun olmasın hayatta en önemli şey mutluluk.Mutlu olsunlar yeter.Gerisine Sabancı ailesi karar verir!RTGD ödülleriSalı akşamı Radyo Televizyon Gazetecilier Derneği’nin ‘Medya Oskarları’ ödül törenindeydim.Bana ‘Yılın En İyi Radyocusu’ ödülünü layık gördükleri için kendilerine teşekkür ediyorum.Prokolde hep yüksek makamda siyasiler vardı.Zaten ödülümü almak için sahneye çıktığımda “Salonda misafirden çok koruma var” dedim.İlk kez ödülü alanların değil verenlerin konuşma yaptığına tanık oldum.Aslında böylesi daha güzel oldu.Cepkolik olmak tehlikeliCep telefonlarına olan aşırı düşkünlük tehlikeli boyutlara ulaştı.Telefonlar akıllandıkça insanlar aptallaşıyor.Geçen Ankara’dan İstanbul’a uçakla dönüyordum.Hiç abartmıyorum.Uçağın kalkışı, havada geçirdiği süre ve inişi sırasında cep telefonuyla oynayan bir yolcu tam önümde oturuyordu.Cepkolik olmak çok ama çok tehlikeli!
‘Survivor’ yarışmasının bu yıl ‘Best Of’u yapılıyor.Yani bugüne dek yarışanlar arasında en iyileri mücadele ediyor.Acun yeni isimlerle uğraşmaktansa bu kez adada eskileri bir aya getirmiş.Yine ‘Ünlüler’, ‘Gönüllüler’ diye yarışmacıları iki guruba ayırmışlar.Aslında ‘Gönüllüler’ ile ‘Survivor sonrası ünlü olanlar’ deseler daha doğru olurdu.Pascal Nouma’dan daha ünlüsünü göremediğinizde zaten durum anlaşılıyor.Bu yılki yarışmanın bir ayrıcalığı yarışmacıların tümünün deneyimli olması.Adada yapılan ve ekstra efor ile kişisel beceri isteyen oyunlarda sırıtmıyorlar.Başabaş ve heyecanlı bir rekabet içindeler. Kendilerini sempatik göstermenin yollarını da öğrenmişler.Örneğin profesyonel dansçı Hasan Yalnızoğlu katıldığı bir oyunu kazandıktan sonra ‘Allahü ekber’’ diye haykırarak sevincini arkadaşlarıyla paylaşıyor.‘All Star Survivor’ yarışmacıları oyunlarda çok başarılı.Ancak incir çekirdeğini doldurmayacak konularda suni tartışmalar yaratmakta pek hünerli değiller.Samimiyetten uzak oldukları ve senaro gereği rol kestikleri belli oluyor.Mekan ve çekimler güzel, yarışmacılar iyi, oyunlar ilginç olduğu için ‘Best Of Survivor’ yarışması ekranda yine en çok izlenen programlar arasında yer alıyor. Bir başka nedeni de...Televizyonda başka izlemeye değer bir şey yok.‘Best of Survivor’ gerçekten Best Survivor oldu!KEKİLLİ SULTANSibel Kekilli hırslı bir kadın.Nerden nereye geldi.Türk asıllı Alman oyuncu kariyerine porno film çevirerek başladı.Derken ünlü yönetmen Fatih Akın’ın ‘Duvara Karşı’ yapımında 350 aday arasından seçilerek kendisine bir rol buldu. Başarılı performansıyla dikkat çekti.Daha sonra dünya televizyonlarında reyting rekorları kıran Game Of Thrones’ (Taht Oyunları) dizisinde ‘Shae’ karakterini canlandırdı. Uluslararası piyasada adını duyuran bir yıldız oldu. Şimdi de yeni sezonun mega projesi ‘Kösem Sultan’ dizisinde başrol oynayacağı iddia ediliyor. Beren Saat, Tuba Büyüküstün, Bergüzar Korel, Hazal Kaya gibi ekran yıldızlarının adı geçerken Sibel Kekilli’ye teklif götürüldüğü söyleniyor. ‘Kösem Sultan’ rolünü hangi ünlü oyuncu kapar bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa o da Sibel Kekilli’nin son zamanlarda kendini aştığıdır.Aslen Kayserili ve Almanya’ya göç etmiş bir ailenin ikiz kızlarından biri.Sibel Hanım, artık oyunculuk yeteneği tartışılmaz bir Kekilli Sultan’dır!Bu tarz Nil’in tarzıŞarkıcı, söz yazarı ve yazar Nil Karaibrahimgil, nev-i şahsına özgün ünlülerimizden.Eşi, benzeri yok.Kendi dünyasında yaşıyor.Yazıları, şarkıları hepsi meslekdaşlarından farklı.Daha 12 yaşındayken yaratıcılığını ortaya çıkarmış.‘Bulutları görüyorum, yağmur geliyor’ adında bir beste yapmış. Albümlerinden birinin ismi ‘Tek taşımı kendim aldım’Nil’in giysileri, takıları da değişik.Güllük gülistanlık renkli kıyafetler giyiyor saçınahoroz ibiğini andıran aksesuar takıyor.Biz de onu öyle seviyoruz.Bu tarz Nil’in tarzı diyoruz!Kocan kadar konuşEskiden ‘paran kadar konuş’ derlerdi.Şimdi ‘Kocan Kadar Konuş’ demeye başladılar.Şebnem Burcuoğlu’nun kadın-erkek ilişkileri üzerine yazdığı kitabın filmini de yaptılar.Böbürlenen erkekleri susturmak için ‘paran kadar konuş’ demek yetiyordu.Artık gevezeliğiyle ünlü kadınları da sessizliğe büründürmenin bir yolu var.Baktın çenesi düştü durmak bilmiyor.‘Kocan kadar konuş’ deyiver.Bakalım devam edebiliyor mu?