Ünlü futbolcu Ronaldo’nun da maçlar öncesi dayanıklılığını artırmak ve fit kalmak için kullandığı “Cryo Cabin”e girdim. Eksi 165 derece sıcakta iki dakikalık seanstan sonra bu uygulamanın şifrelerini çözdüm...
Geçtiğimiz hafta Instagram sayfamda (bernalacin35) bir video paylaştım. Eksi 165 derece soğuk ortam sağlayan bir makinenin içinde yaklaşık iki dakika kaldım. Üzerimde sadece polar botlar ve bikini... Makine sıfırın altı 165 dereceye inerken ve ben donmamak için zıp zıp zıplarken de, derece göstergesiyle birlikte benim hâlimi videoya çektim. Epey merak uyandıran bu paylaşımdan sonra bir sürü “like” ve soru geldi. Tabii ki en çok gelen yorum “deli misin, dayanıklılık testi mi yapıyorsun” oldu. Peki nedir bu makine ve insan kendini niye dondurur!
Efendim, genellikle “kendini mi dondurdun hiç değişmiyorsun” iltifât cümlesini sıklıkla duyarım. Meğer, atalarımızdan miras bu lâf boşa değilmiş. Gerçekten, adeta kendini dondururcasına eksi 180’lere kadar bedeni soğuk ortamda bırakan bu makine, gençleşmek için Amerika’da çok tercih ediliyormuş. Ama en çok kullanılma sebebi; zayıflama. İki dakikalık seanstan sonra metabolizmayı şaşırtan makine, gün içinde 600 ilâ 1000 kalori yakmanıza sebep oluyor. Böylece zayıflamak ve soğuk sayesinde kadları ve cilti diri tutmak mümkün oluyor. Ünlü futbolcu Christiana Ronaldo, evine bu makineden taktırmış ve hem fit ve genç kalmak hem de kilo kontrolü için sürekli giriyormuş. Ama en çok da futbolcuların ve tüm sporcuların baş derdi, korkunç ağrılarından kurtulmak için “Cryo Cabin” adı verilen bu makineyi düzenli kullanıyormuş. Bir de çok seyahat eden ve yoğun çalışan insanlar için yorgunluk ve yolculuğa bağlı ödeme atmak için ara sıra girmek büyük rahatlama ve enerji beriyormuş. Yani; Ronaldo örneğinden de anlaşılacağı gibi, Cryo Cabin’in hikmetleri saymakla bitmiyor. Üstelik, Amerikan Sağlık Örgütü FDA tarafından da onaylı.
Büyük tüplerle çalışılan ve özel tesisat ve güvenli ortam gerektiren bir makine olduğundan öyle her yere kurulabilecek bir sistem değil. Satın almak için de oldukça da pahalı. Yani bir Ronaldo değilseniz, öyle küçük tüp misâli “bizim eve de alalım” denilecek cinsten değil. Şimdi gelelim benim deneyimime neler hissettiğime ve girme sebebime:
Tüm ağrılarımı unutturdu
Maalesef, oyuncuların, olumsuz çalışma ortamlarından kaynaklanan sırt ve boyun ağrıları bende en ileri seviyede. Karda askılıyla çekim yapmaktan, sokaklarda saatlerce beklemekten, tiyatro kulislerindeki kuranderden ve tabii bir de işin stresinden tüm oyuncuların bel-sırt-boyun bölgesi problemlidir. Hele bir de kadınsanız üzerine bir de çocuk doğurduysanız bir daha somut anlamda belinizi doğrultamazsınız. Yapısal bazı problemlerimle de birleşince, artık ağrılarım yaşam kalitemi düşürmeye başladı. İlginç olan, gün içinde değil, gece tebelleş oluyor bu korkunç ağrılar. Birlikte televizyon programı da yaptığım sevgili arkadaşım Biyolog-Kozmetolog Pervin Bulgak, dertlerimi azaltmak için beni zorla Cryo Cabin’e soktu. “En kötü biraz kilo verirsin” deyince, açıkçası epey motive olduğumu ve ağrılarımı bile unuttuğumu itiraf etmeliyim.
Kuru soğuk üşütmüyor
Toplam iki dakika süren bu “donma” işlemi öncesi, soyunuyor ve bikini ya da çamaşırla kalıyorsunuz. Sadece ayaklarınıza polar bot giyiyorsunuz ve takılarınızı çıkarıyorsunuz. Kabine girince göğüslerin de açıkta kalması daha doğru çünkü dirileşme sağlıyor. Elleri dışarda tutuyorsunuz. Eller ve ayaklar, vücuttaki ısı dengesi için önemli olduğundan bu işlemin dışında bırakılıyor. Yavaş yavaş, kokusuz azot gazı veriliyor. 30 saniyede kabin ısısı eksi 30’a ve 2-3 dakika içinde eksi 180 dereceye kadar düşüyor. Ben eksi 165’e kadar indim. Kuru bir soğuk bu, dolayısıyla üşütmüyor ama kesif bir soğukluk bedeni kaplıyor. Düz durmak insanı donduruyor bu yüzden ufak ufak hareket ediyorsunuz ve o zaman hiç rahatsız olmuyorsunuz. Hatta hoşuma gittiğini, ferahlık hissettiğimi bile söyleyebilirim. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen süreden sonra kabinden çıktığınızda siz hiç öyle hissetmeseniz de vücudunuz demir gibi soğuk oluyor. Hemen giyinip çıkıyorsunuz ve enerjiklik dışında pek bir şey hissetmiyorsunuz. Fakat metabolizma öyle bir çalışmaya başlıyor ki ben gece sürekli “çok sıcaaaaak” diye söylenip durdum ve kış günü atletle uyudum. İşte bu sayede de yattığınız yerde nerdeyse 1000 kalori harcamış oluyosunuz. İddia o ki; ağrılarım da büyük ölçüde son bulacakmış. Ben düzenli girmeye ve kendimi dondurmaya karar verdim. Tabii günün sonunda asıl mesele yine boğazı tutup, dengeli beslenip verilen kiloları korumaya dayanıyor.
Cryo Cabin 2 dakikada 600-1000 kalori harcatıyor, peki yetişkin bir insan 1 saat içinde hangi aktivitelerde kaç kalori kaybediyor?
Yürüyüş = 250 kalori
Koşmak = 400 kalori
Kayak yapmak = 400 kalori
Tenis oynamak= 336 kalori
Ev işi = 240 kalori
Cryo Cabin’in uygulama alanları
- Cilt rahatsızlıkları
- Sporcuların iş yaralanmaları
- Depresyon
- Uyku bozuklukları
- Cinsel sorunlar
- Anti-aging
- Vücut şekillendirme
- Yağ parçalama
- Zayıflama
- Obezite
CYRO CABİN KİMLERE UYGULANMAZ:
- Kalp hastalığı olanlara
- Kalp krizi geçirmiş kişilere
- Hamilelere
- Tüberküloz Hastalarına
- Kanama bozukluğu olan kişilere
- Kanser hastalarına