29 Ekim, bizim için vatan demek, özgürlük demek, toprak demek, kendi ülkemizde yaşamak, kendi ekmeğimizi yiyebilmek demek... Yaşasın Cumhuriyet!
Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Ülkesini, çocuklarını, özgürlük ve demokrasiyi sevenlerin bayramı. Kısaca kendini seven, toprağına sahip çıkarak yaşamayı seçen herkesin bayramı demek daha doğru olur. Bir dikkat edin, medeniyeti, ekonomisi sanayii ve eğitimi gelişmiş, yönetim biçimi olarak Cumhuriyet’i seçmiş ülkelerde en büyük kutlama hep Cumhuriyet adına yapılır. Hele ki bizim gibi, paramparça edilmişken, yoktan var edilen, söke söke toprağını kurtarıp küllerinden doğan bir ülke için eşi benzeri olmayan bir öneme sahip Cumhuriyet Bayramı.
29 Ekim, bizim için vatan demek, özgürlük demek, toprak demek, kendi ülkemizde yaşamak, kendi ekmeğimizi yiyebilmek demek. O sebepledir ki, ülkemizin en büyük bayramının “Cumhuriyet Bayramı” olduğunu çok iyi kavramak gerek. Cumhuriyet ki bağımsız bir Türkiye’de yaşamak isteyen her vatan evladına gerek.
Al bayrağı eline yürü!
Bir devlet biçimi olarak Cumhuriyet’in ilanı ile, 94 yıl evvel, yönetim halkın iradesine bırakmıştır. Halk o günden bu güne kendi kendinin efendisi olarak kalmıştır. 29 Ekim 1923 itibari ile Cumhurbaşkanlığı makamı getirilmiş, ilk Reis-i Cumhur da oy birliği ile Atatürk seçilmiştir. Parlamenter sisteme de yine Cumhuriyetle geçilmiştir. En kaba ifade ile böylece bir adam, aile ya da belirli bir zümrenin değil halkın söz sahibi olduğu bir yönetim biçimi benimsenmiştir. Bu orta mektep bilgilerini kısaca şöyle bir sıraladım çünkü, neye sahip olduğumuzu, Cumhuriyet’imizi kaybedersek neleri kaybedeceğimizi en basit ve açık haliyle görelim istedim. İşte onun için al bayrağını eline, yürü yürüyebildiğin kadar, sana helal edilmiş bu topraklarda. İstiklal Marşını hatırla...
Cumhuriyet Bayramımız için öneriler