Türk profesör Asuman Özdağlar’ın başarısıyla gurur duyduk. Yönetmen Mustafa Kemal Uzun’un öldürülmesi ise hepimizi ürküttü...
Prof. Dr. Asuman Özdağlar, dünyanın en önemli üniversitelerinden ve bilim dünyasının öncü mühendislik fakültelerinden olan MIT (Massachusetts Institute of Technology) Elektrik-Elektronik mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri fakültesinin bölüm başkanı oldu. Özdağlar, 44 yaşında, 2 çocuk annesi. Eşi Daron Acemoğlu da MIT’de ekonomi profesörü üstelik de dünyada en çok alıntı yapılan ve referans gösterilen 10 ekonomistten biri. Ayrıca John Bates Clarks madalyası gibi pek çok ödülü var. Asuman Özdağlar’ın da çok sayıda önemli ödülü bulunuyor. Dahi iki insan var karşımızda ve bilim dünyasında çok önemli izler bırakarak ilerliyorlar. Gönül ister ki, bilim insanlarımız ülkelerinde de araştırma yapabilecek, buluşlara imza atabilecek platformlar bulabilsin. Şimdilik uzaklardan gelen güzel haberlerle mutlu oluyoruz. Dilerim tüm gençlere bu başarılar örnek olsun, ailelerin de kulağına küpe olsun.
“Aman çocuğum sen nerde yapacaksın, kolay mı o işler” demeden çocuklara destek vermeli. Asuman Özdağlar gibi, yine MIT’de öğretim görevlisi olan ve çok genç yaşta büyük buluşlarla adını duyuran Canan Dağdeviren gibi kadınlar özellikle genç kızlara ilham kaynağı olmalı. Hemen hatırlatayım, Canan Dağdeviren 30 yaşındayken Harvard Üniversitesi tarafından “Genç Akademi Üyeliği”ne seçildi. Bu sene başında Forbes dergisinin “30 yaşından küçük 30 bilim insanı” listesine de girdi. Bilim insanı olmak isteyen gençlere babamın şu sözü ile seslenmek isterim, “Birileri yaptıysa sen de yapalirsin.”
Amerikanvari sapıklar ürettik
Bu hafta sevgili yönetmen arkadaşımız Mustafa Kemal Uzun’un akıl almaz bir cinayete kurban gitmesiyle sarsıldım. Beyzbol sopasıyla evinde öldürüldü Kemal Uzun. Amerika’nın taklidini yapa yapa sadece sapıklarını ülkemizde üretmeyi başardık sanırım. Beyzbol sopası ile cinayet ancak Amerikan filmlerinde olur sanırsık. Hatta bir dizide böyle bir sahne olduğunda “Bizim adetimiz değil, bizde olmaz” diye çok eleştirilmişti. Maalesef bu saçmalık gerçek oldu. Haldun Dormen’in tiyatro ve televizyon dünyasına kazandırdığı, setteki en zorlu günlerde bile sesini yükselttiğini duymadığımız, kibar, neşeli,sevgi dolu, eğlenceli Kemal Abimiz, yaşamı bu kadar ucuza harcayabilen bir el tarafından katledildi. Vatan Şaşmaz cinayetinin üzerinden 4 ay geçmişken Kemal Uzun’un da cinayete kurban gitmesi, toplumumuzdaki ruh sağlığı hakkında çok şey söylüyor. İnsan “yaşam bu kadar mı ucız artık” diye sorguluyor! Amerikan cinayet filmlerini andıran giidişatımız ise sahiden ürkütüyor. Bir hiç uğruna yitip giden canlar çok can yakıyor. Hepimizin başı sağolsun.
Naylon torba israfına son veriliyor
1 Ocak 2018 itibari ile alışverişlerde naylon poşet para ile satılacak. Sonunda! Uzun zamandır bu kararın uygulamaya geçmesini bekliyordum. Avrupa’da epeydir yürürlükte olan bu uygulama sayesinde naylon torba israfı büyük ölçüde durdu. Her market alışverişinden sonra 10’ar tane fazladan alınarak eve getirilen sonra da çar çur edilen torbalar çevre kirliliğinin baş düşmanı. Çok cüzi bir miktarla da olsa para karşılığı verilmesi, israfın önüne geçecek ve kontrollü kullanımı özendirecek. En güzeli ise çocukluğumdan beri çok sevdiğim ve her zaman kullandığım bizim pazar fileleri yine herkesin çantasındaki yerini alacak. Alışveriş sonrası torbaya fazladan para vermek yerine fileler kullanılacak.