Sanatçı Ahmet Güneştekin'in "Kostantiniyye" eseri bir grubun "Bu ismi nasıl koyarsınız, burası 1453’ten beri İstanbul" diye tepki göstermesi üzerine kaldırıldı.
2016’yı bitiriyoruz nihayet bugün. Herkeste kendince bir telaş, biliyorum. Ama lütfen, daha iyi bir gelecek için beş dakikanızı ayırıp yazıma bir göz atın. Bir ülkeyi yok etmek isteyenler önce sanatı vururlar. Atatürk’ün sözlerine bakıp, “bunu 70 yıl önce nasıl da öngörmüş“ dediğimiz günlerden geçiyoruz; “Bir millet sanat ve sanatkardan mahkumsa tam bir hayata malik olamaz... Sanatsız bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Unutmayın, bir ülkeyi yok etmek isteyenler, önce sanatı vururlar!
Çok değerli sanatçımız, Ahmet Güneştekin’in, Venedik Bienali’nde sergilenen, dünyada büyük heyecanla karşılanan “Kostantiniyye” eserine yapılan hunharca saldırının ardından yazıyorum bu satırları. Hepimizin geleceğini ilgilendiren, hayat damarımıza kasteden bu olaya, yeni yıl rüzgarıyla savrulup gitmesin diye özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Olay şöyle oluyor: Sanat sever bir işadamı “Kostantiniyye” eserini koleksiyonuna alıyor, bence çok örnek bir hareketle, eseri halkın ziyaretine açarak, sahibi olduğu AVM’nin önünde sergiliyor. Gelin görün ki, hem tarihini hem kendini bilmez yobazlar, “Vay efendim bu eserde Kostantiniyye ismi kullanılıyor” diye AVM önünde infial yaratıyor. İş, AVM’yi yakma tehditlerine kadar gidiyor. Önce, eser kara çarşafa sokuluyor ama saldırganlar tatmin olmayınca, şehir eşkıyalarına boyun eğilerek sökülüyor. Şimdi söyleyin bakalım, hangi birine yanalım:
- “Burası 1453’ten beri İstanbul” diye naralar atanların, Fatih’in resmi isim olarak “Kostantiniyye”yi kabul ettiğini bilmediğine mi?
- Cumhuriyetçi geçinenlerin “O da Kostantiniyye diye heykel yapmasaydı“ diyen faşist dillerine mi?
- Evlad-ı Osmanlı deyip, İstanbul adının Cumhuriyet dönemi resmileştiğini bilmemelerine mi?
- Bir sanatçının, tarihin her hangi bir döneminden esinlenme özgürlüğü olduğunu idrak edememelerine mi?
- Üç kişi bir arada slogan atsa, üzerine biber gazı atılırken, hem de OHAL varken, kalabalığın vandallığına boyun eğilmesine mi?
- Sanattan koparıldıkça, hayat damarının koparılıp, karanlığa gömülme gerçeğine mi?
Herkese özgürlük içinde sanat soluyabildiği, huzurlu bir yıl dilerim.