Kadınlar sahnede, hayatın tüm sahnelerinde... “Olmak ya da olmamak” işte biz kadınlar için artık bütün mesele bu!
Bu devirde hala neler konuşuyoruz, insan sahiden hayrete düşüyor. TBMM’de, Çanakkale’yi anma etkinliği için Devlet Tiyatroları oyuncuları tarafından düzenlenen gösteride, son anda kadın oyuncuların sahneye çıkması engellenince, kadının yerinin sofradaki öküzden sonra geldiği bir kere daha çarpıldı suratımıza. Üstelik engelleyen kim, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın ta kendisi! Meclis Başkanı, iddiaları yanıtladı ve seyircilerin arkasında ve merdivenlerde kadınların daha doğrusu kendi deyişiyle “hanımların” türkülere iştirak ederek yer aldığını vurguladı. Orda burda çıkan iddialar bir yana, bu ülkede seneye 30’uncu yılını sahnede dolduracak bir kadın oyuncu olarak elbette meseleyi ilk ağızdan dinlemişliğim var. Meseleyi dedikodu seviyesine indirerek dillendirmek ve politize etmek değil niyetim, ben kadın olarak bu ülkede varolabilme derdindeyim!
Devlet Tiyatrosu oyuncuları “devlet memuru” kadrosunda olduğundan konuştukları an işlerini kaybetme tehlikesi altındalar. Bir zamanlar ben de aynı statüde çalışıyordum, sırf özgür olmak için devletteki kadromdan istifa ettim, ordan biliyorum. Elbette meselede konuşulacak çok şey var, erkek oyuncular neden böyle bir durumda sahneye çıktı, özgürlüğü kısıtlanan kadınlar neden olanı biteni biz arkadaşlarına anlatır gibi kamuya anlatmadı? Cevabı basit! Anlatamadılar! Özgürlüğü seçmenin ağır bedellerini kaldırmak kolay değil kuşkusuz ve kimse sınanmadığı günahın masumu değil! Elbette ben de anlatmalılar diyorum içimden, ama hayattaki sorumlulukların kimin belini nasıl büktüğünü bilmeden de yargılamayı doğru bulmuyorum. Mesele şu ki, kadınlar bu ülkede istenmiyor. Her ay en az 20 kadın cinayete kurban gidiyor, taciz, şiddet, tecavüz kol geziyor, baskı ise almış başını gidiyor. Biz soluk alamıyoruz artık! Sosyal çalışma haklarındaki eşitliği filan tartışma kıvamına gelene kadar daha 99 yılımız var. Çünkü kalp sızısıyla görüyorum ki bazı “erkekler” kadınları 99 yıl geriye götürmeye ant içmiş. 99 yıl sonra dün sahneden merdivenlere, seyirci arkasına ötelenen kadınlar, hayatın her sahnesinde aynı zihniyetle ötelenmeye devam ediyor. Boşverin sağı solu, o partiyi bu partiyi, eyyyyy kadınlar, birlik olması gereken biziz ve bugün hep birlikte yaşam sahnesinin her noktasındaki yerimiz için mücadele etmeliyiz.