İstanbul’un parkları birbirinden güzel lalelerle renklendi. Şimdi şehrin hazinelerini keşfetme zamanı
Bu kentin en güzel zamanı şimdi. 1 Nisan’da başlayan lâle devrini, Boğaz’ın eşsiz manzarası eşliğinde yaşamanız ve bir an tüm sıkıntıları unutup kendinizi cennette zannetmeniz için her Nisan ayı tek tek ziyaret edip fotoğraf çektiğim İstanbul’un en sevdiğim lâleli, parklı saraylı yerlerini derledim... Ferah fühür, leb-i derya gezmeler, eşim Tolga Eşiz’in fotoğrafları eşliğinde keyifli göz gezdirmeler dilerim.
Yıldız Parkı Korusu
Beşiktaş ile Ortaköy arasında konumlanmış, İstanbul’un en büyük ve en ihtişamlı korusu... Efsaneye göre,”Pan” burda flütünü çalarmış. Kanuni Sultan Süleyman’dan beri de şöhreti günden güne büyüyerek tarihteki yerini almış. Lale Devri’nin sembollerinden biri. Lale devrinin ünlü “Çerağan eğlenceleri” denilince, ilk akla gelen mekanlardan biri... 2’nci Abdülhamit ile birlikte taht sahnesine çıkan sarayı ile ayrı bir yer edinmiş Yıldız Korusu. Öyle ki, Abdülhamit anılarında, “Her metre karesine altın döküldü” diye yazmış. Şale, Malta ve Çadır köşkleri, 400 yıllık ağaçları, yüzlerce farklı bitki çeşidi ve özellikle de Nisan ayı boyunca rengarenk laleleri ile Yıldız Parkı cenneten bir köşe gibi.
Emirgan Korusu
Emirgan-Sarıyer’de yer alan muhteşem park. Sarı Köşk kuş evi mimarisiyle, Pembe Köşk Osmanlı Evi stiliyle, Beyaz Köş ise botanik bahçesi ile ziyaretçileri büyülüyor. Buradaki manzara olağanüstü çünkü iki köprüyü birden kucaklıyor. Emirgan Korusu içinde tam gün geçirilebilecek kadar büyük ve yemek servisi veren işletmelerin bulunduğu bir park.
Hidiv Kasrı ve Korusu
Anadolu Yakası’nda Beykoz’a bağlı Çubuklu’ya tepeden bakan art-Nouveau tarzı muhteşem yapıya ev sahipliği yapan koru... Muhteşem Gül bahçesi baharda burayı ziyaret etmek için başlı başına bir sebep. İçinde yine İBB’ye ait Beltur’da her tür yemek servisi veriliyor. Koruda gezinerek manzaraya karşı bol köpüklü bir kahve keyfi bir yana, kasrın kendisi görülmeye değer eşsiz bir yapı. Tarihi asansör de lütfen dikkatinizden kaçmasın.
Küçük Çamlıca Köşkü ve Korusu
İtiraf edeyim, henüz çok bilinir olmamasının güzelliğini bozmamak için burayı yazmaya elim zor gitti. Anadolu Yakası’nda olmasının avantajıyla, Yıldız ya da Emirgan Korusu kadar istila edilmemesi sebebiyle tam bir hazine... Çocuk oyun alanları mı arasınız, yürüyüş yolları mı, süs havuzları mı, çam ağaçları mı, rengarenk lâle tarhları mı... Yine Lütfi Kırdar’ı şükranla anmama vesile olan bir yeşil alan.
Adile Sultan Sarayı - Cemile Sultan Korusu:
İki köprüye de hakim, boğazla çepeçevre sarılı bu saray, İstanbul’un en güzel manzarası. İçinde hali hazırda Kandilli Kız Lisesi’ni barındırıyor. Borsa Lokantası’nın işletmesinde bulunan saray elbette gezmek isteyen ziyaretçilere açık.