İnternet dizileri ezberleri bozacak

İsteyenin, istediği diziyi, sansürsüz izleyebileceği bir medya anlayışı yerleşiyor.

Geçen haftaki yazımda, dizi sektöründeki senaristlerin, “Yerli dizi yersiz uzun” isyanından ve son 10 yıldır, birlik oluşturulmadığı için bir türlü yaptırım uygulanamamış olmasından söz etmiştim. Dizi sürelerinin kısalabilmesi için, sektördeki, oyuncu ve senaristlerin, 60 dakikanın üzerinde teklif edilen işleri kabul etmemeleri gerekir. Ne yazık ki bu hep sözde kalıyor. Benim gibi belki tek tük isim bu ölümcül set düzeninin dışında kalmayı tercih ediyorken, “hayat koşulları“ diyen çoğunluk düzenin sürmesine istemese de destek veriyor. Oysa birlik olunarak biraz sabredilse uzun vadede hepimiz için çok daha hayırlı olacak. Başbakanlığı döneminde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan talimat vermiş ve “Diziler 48-50 dakika arası olacak” heyecanı dizi emekçilerini sarmıştı. Ama yıllar geçtikçe diziler daha da uzadı. Burdan da anlaşılacağı gibi, ancak ve ancak birlikten güç doğacağını unutmamak gerekiyor.

Herkesin izleme saati kendine

Açıkçası, dizilerin kısalma ihtimaline karşı ilk defa umutlanıyorum. Çünkü değişen dünya ve teknoloji ile birlikte mecralar da, medyumu elinde tutan güçler de değişiyor. Aylar önce, Türkiye’de ilk defa bir internet dizisi yapılacağını duyduğumda çok heyecanlanmış, internet dizilerinin tutmasının, sektöre yeni bir soluk getireceğini ve dengeleri bu sektörde çalışanların lehine değiştireceğini düşündüğümü söylemiştim. İnternet üzerinden Puhu TV’de yayınlanan “Fi”nin başarısı bu yüzden beni çok mutlu ediyor. “Olur mu öyle şey” diyen ve değişimden korkanlar şimdi kartların yeniden dağıtılmakta olduğunu görüyorlar. Artık “yayın akışı“ denilen şeyin bir kanalın yayın programına sıkıştırılamayacağını görüyoruz. Canlı yayınlar ve anlık haberler dışında herkes kendi izleme saatlerini kendi belirlemek istiyor. İsteyenin, istediği diziyi, istediği zaman, sansürsüz izleyebileceği bir medya anlayışı hızla yerleşiyor. Bu durumda da tıpkı “Fi”ye sponsor olan Vodafone gibi, yarın gelişen teknolojiyle birlikte belki başka araçlar ön plana çıkacak ve medya patronluğu kavramı farklı bileşkelerden oluşacak.

Haberin Devamı

James Bond senarist bulamıyor!

Haberin Devamı

Sadece ülkemizde değil dizi sektörünün kalbi Amerika’da da senaristler isyan bayrağını açtı ve greve gidebilecekleri uyarısını yaptı. Yazarlar, son iki yılda gelirlerinde yüzde 23’lük bir düşüş olduğu için grevi düşünüyor. Dolar bazında bizdeki kazanç kaybı çok daha ciddi boyutlarda. Ama şu anda bizim için öncelik evin yolunu bulup bir insana yetecek kadar uyumak olduğu için daha o konulara sıra gelemiyor. Amerika’da medya ağları şu an ciddi bir stres altında çünkü orada sendika işi lafta bırakmaz. 2007’de 100 gün greve giderek sektöre büyük bir darbe vuran senaristlerin yaptıkları, yapacaklarının teminatı gibi görülüyor. Üstelik internetin gücü de senaristlerin elini daha sağlam yapıyor. Şimdilik Johnny Depp, Nicole Kidman, Daniel Day-Lewis gibi pek çok starın film ve dizi çekimleri ertelendi. Dedikodulara göre, senaristsizlikten James Bond’un yeni filminin diyaloglarını bile sevgili Bond’umuz Daniel Craig yazıyormuş. Kesin olan şu ki, sinema ve televizyon dünyasında kartlar yeniden dağıtılıyor ve bambaşka bir düzen oluşuyor. Erkler de sektörü yönetenler de el değiştiriyor. Bu da medya patronlarının düzenini fena tehdit edeceğe benziyor.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR