İngiliz Kraliyeti’nin düğünü 10 gündür tüm dünyanın gündemi... Bu mevzulara en uzak görünen bizler bile herkesin sevgilisi Lady Diana’nın küçük oğlu Prens Harry ile Amerikalı dizi oyuncusu Meghan Markle’ın evliliğinin detayları ile kafayı bozduk. Ülkemizde seçimler kapıda, dolar-euro almış başını gitmiş ama işte belki de bir nefes almak için, teneffüse çıkan öğrenciler gibi Kraliyet magazinini takip ettik. Belli ki çok uzak fazla yakın bu mesele daha uzun süre gündemi meşgul etmeye devam edecek. En çok da “Diana’nın ahı mı, Harry’nin intikamı mı?” sorusu gündemi meşgul edecek .
Malumunuz, Diana 1981 yılında, bugünün müzmin Prensi ve en sevilmeyen kraliyet kişisi Charles ile evlendiğinde başlamıştı bizdeki merak. Ben henüz ilkokuldaydım. Canlı yayınlanmıştı TRT’de düğün. 20 yaşındaki Diana’nın o buruşuk gelinliği içindeki genç kız masumiyeti büyülemişti herkesi. Peri masalının canlı haliydi çocuk zihnimde. İngiliz halkı sokaklara dökülmüş ve “kendini satma Diana”, “Diana’yı harcamayın” diye pankartlar açılmıştı. Kabinenin onayı ile şimdi hiçbir prensin eşine verilmeyen “prenses” ünvanı verilmişti Diana’ya... Ama halk yine de Diana’ya acımıştı. Elbette benim masallarda takılı çocuk aklımla bunu anlamam mümkün değildi. Yıllar sonra Diana’nın ölümüyle anlamıştım halkın “kaç” deyişindeki haklılığını.
Daha 19 yaşında bir dizi kadın-doğum kontrolünden geçirilmişti, Kraliyetin isteği üzerine. Öyle ya geleceğin veliahtlarını yetiştirmek için yeterli donanıma sahip miydi diye kontrol edilmeliydi Kraliçe’ye göre. Diana, İngiliz Kraliyeti içine doğmuştu oysa. Babası Kont Spencer, Diana da zaten Lady idi. Kimseleri tahtına uygun görmeyen Kraliçe Elizabeth’ten çok daha İngilizdi. Soy-sop, kan meselelerine çok önem veren Kraliyet yarı yarıya Alman kanı taşırken, Lady Diana’nın ailesi Spencer’lar asırlardır İngiliz asilzadesiydi. Yine de yetmedi, bir sürü baskı ile karşılaştı, pek çok eğitimden geçirilip, kurallar altında ezildi, gençliği burnundan getirildi ve bir gün dayanamayıp Kraliyeti terkettiğinde, hala gizemi çözülemeyen bir kazaya kurban gitti.
Ve aynı Kraliçe bugün Diana’nın oğlu Prens Harry’nin kraliyet için hiçbir kritere uymayan sevgilisini kabul etmek zorunda kaldı. Diana’nın intikamını oğlu aldı. Meghan Markle Amerikalı; afro-Amerikalı bir annenin kızı. Kraliçe kendini tüketse de gelecekte siyahi prens ya da prenseslerle renklenebilir saray halkı. Abi hapiste, baba düğüne bile gelmeyip, 100 bin sterline gazetelere fotoğraf satacak tiyniyette. Yaşı veliaht Prens abi William’dan büyük. Güzellik olarak da çok “prensesvari” görünmüyor hatta düğün fotoğraflarına bakınca insanın alıp bir cilt bakımına götüresi geliyor. Amerika’da bir dizide oynamışlığı var ama elbette bir zamanlar oyunculuktan prenseslik geçen Grace Kelly ya da Diana’nın kuzeni Audrey Hepburn filan değil kendisi. Uluslararası İlişkiler okumuş, akıllı, sıcak ve sempatik bir kız.Geleceğin Kralı’nın eşi görümce Catherine gibi hırsla “cici prensesçilik” oynama eğiliminde de değil sanki. Tam Külkedisi masalına ısınmıştık ki Harry’nin, düğününde de hazır bulunan 7 yıllık eski sevgilisi ve ideal müstakbel eş olarak görülen Chelsy Davy ile evlenmeden önceki gece yaptığı uzun bir veda konuşması ortaya çıktı. Akıllar karıştı. Şimdi soru şu, her ne kadar tahta uzak olan küçük Prens’e Kraliçe daha müsamahalı davranabiliyor olsa da Prens Harry’nin ters köşe eş seçimi, kraliyetle inatlaşma gösterisi mi? Meghan’ın fendi, Kraliçe’yi yendi mi? Meghan’ın dizisinden daha entrikalı Kraliyet yaşamının bundan sonraki bölümlerinde Chelsy Davy, ikinci bir Camilla vakasına sebep verir mi? 92 yaşındaki Kraliçe’yi istemeye istemeye dize getiren bu düğün, Harry’nin intikamı mı yoksa Diana’nın ahı mı!