Bodrum’daki “beach”ler, 14-15 yaşındaki çocuklara ulu orta içki servis ediyor ve bu mekanlar denetlenmiyor.
Eyyyy yetkililer, size sesleniyorum. Yaşama müdehale olduğu halde, yetişkinlerin içtiğine, gezdiğine, giydiğine her fırsatta karışılan ülkemizde, 18 yaş altındaki ergenlerin gece yaşantısı nasıl oluyor da dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar serbest ve kanun-kural tanımaz bir halde tam gaz gidiyor. Bodrum’da, şimdilik ismi bende saklı ama zaten alemin bildiği “beach”ler, 14-15 yaşındaki çocuklara ulu orta içki servis ediyor. Ha yeni yetme çocuklar, loca kapatacak, sonra 1 votkaya 200 lira verecek parayı ailelerinden nasıl alıyor, o ayrı bir konu ama bu mekanlar neden denetlenmiyor, ciddi para dönen bir sektör haline gelen “ergen eğlencesi”nde, kimler neler karşılığı bu kanunsuzluğa göz yumuyor, işte bunu bilmek istiyorum doğrusu. 18 yaş altını hedef kitle seçen bazı “beach”lerde ne kepazelikler yaşanıyor.
Bilmeyenler için hemen anlatayım, daha enzimleri tam oturmamış pankreasları ve içtikleri içkiyi henüz süzemeyen gelişmekte olan karaciğerleri nedeniyle çocuklar çarçabuk sarhoş olup gündüzden kusmaya başlıyor. Akşam üzeri mekan çalışanları, çocukları sıraya dizip hortumla yıkıyor ki aileler çocuklarını o halde görmesin! Bu arada, ayılmak için denize atlayıp boğulma tehlikesi geçirerek ambulansla hastahaneye kaldırılanlar mı ararsınız, taşkınlaşınca kavgaya tutuşanlar mı! Mesele, hayati tehlike boyutunda ama çocuklarının cebine balya balya para koyan aileler ve utanmadan bundan nemalananlar sayesinde bu öyle bir sektöre dönüşüyor ki, ergenlerden gelen tatlı para ne yazık ki çok kişiyi kanun tanımaz hale getiriyor.
Şimdi soruyorum, eeeyyy yetkililer, nerde içkide yaş denetimi? Ve size sesleniyorum sevgili çocuğuna çok güvenen anne babalar, lütfen “benim çocuğum hayatta yapmaz, içki kesinlikle içmez” demeyin.
Ergenlik, arkadaşa uyma yaşıdır ve en masum görüneni bile şaşırtır. Eğer aileler ve emniyet el ele verip bu meseleyi çözmezse, çok vahim haberler duyarız diye korkum, Allah herkesin çocuğunu korusun.
“Baba” olmak ya da “iskele babası” olmak, işte bütün mesele bu...