Tabii siz şimdi, “ne baharı yahu yaz geldi de geçiyor” diyorsunuz ve çok yanılıyorsunuz. Bodrum, mayıs sonu haziran başı kıvamında. Bahar rüzgârları hiç kesilmiyor, gece oldu mu eşofman üstü yelek, ayağa çorap moduna geçiliyor. Gündüz, sıcak ama rüzgârdan fazla hissedilmiyor, denize ise ürpere ürpere giriliyor. Oruç tutanlar için şahane bir iklim. Bayram öncesi sessizlik hakim. Yerli turist, son bir haftadır elini eteğini çekti buralardan, tatil hakkını bayrama saklıyor. Yabancı turistlerin gözdesi, Yalıkavak ve Bodrum merkez dışında ortalık tenha.
Bayramda buraya gelecek olanlar, benim şimdi anlattığım, “bahardan kalma Bodrum”u bulamayacaklar ne yazık ki... Oysa bunalmadan gezmek, sakin sakin keyif yapmak, birbirinden güzel beldelerini keşfetmek için en güzel vakit şimdi. Eğer, yapış yapış, itiş-kakış, koştur-koştur tatil sevenlerden değilseniz, kulak verin
sözüme. Benden size tavsiye, hemen fırsatını bulup iki günlüğüne kaçın buralara. Fiyatlar şişmeden, sıcaklar pişirmeden, insan seli gelmeden...
Şu anda burada olanlar, benim gibi yazlıkçılar sadece. Eh, bu profil zaten genellikle nadiren evinden çıkar. Gezmeye değil, buranın havasını solumaya, coğrafyanın tadını çıkarmaya gelenler süs-püs gece hayatı peşinde değil kütür kütür domates peşinde koşar Bodrum’da. Pazarlar, dolu mesela. Sebze fiyatları da gittikçe yükselmeye başladı ki buralarda evlerin dolduğu anlamına gelir bu durum.
Türkbükü aile çay bahçesi
Bangır bangır müziğin inlettiği, gece hayatının bir numaralı beldesi Türkbükü’nde in-cin bir de babamla ben top oynadık dün. Demek, en fazla içki içen kesim, Ramazan’da inzivaya çekilen kesim olmuş aynı zamanda. Ya da sadece içip eğlenmek için tercih edilen bir yer hâline gelmiş, Türkbükü. Bana göre Bodrum’un en zayıf halkası olduğu halde, Türkbükü bile güzel şimdi. Ortam “aile çay bahçesi” tadında. Balıkçıların çoğu bom-boş burda. En çok tercih edilen Kayseri mantıcısı, mesela... Bizde ailece, verdik sırtımızı rüzgâra, oturduk denizin kıyısına, mantı üzeri biraz da içimiz ısınsın diye çay içtik mehtapta.
Yalıkavak, her daim dolu. Ama kalabalık değil. Yine de rezervasyon yaptırmadan ne en pahalı mekanların ev sahibi olan marinada, ne de çarşıdaki balıkçılarda yer bulmak pek mümkün değil. Dondurmacıların önü, yarım saatlik kuyruk. Ama üst üste değil insanlar. Canlı ama insana kâbus gibi çökmeyen bir ortam. Favori balıkçım “Çardaklı Mehmet”i size de tavsiye ederim. Kazık yemeden, güzel balık yenecek nadir adreslerdendir burası. Çardaklı, Egelidir, mütevazidir, insanı rahat ettirir.
Ortakent’te bir vaha; Ayana: Şıklık, rahatlık, kalite, doğallık, sadelik, sessizlik, müzik... Hepsi bir mekânda birleşir mi, birleşmiş işte... Geçen yıl yeni açıldığında gitmiş ve keşfimi paylaşmıştım. Açıkçası Bodrum’da yeni açılan mekânlar hızla değişip bozulduğu için bu yıl korkarak gittim. Değişmiş, evet. Çok daha güzel olmuş. Gece, 12’den sonra şahane müzik var artık. 12’ye kadar, sessizce kumun üzerinde birbirinden güzel deniz mahsüllerini yiyorsunuz. Hemen söyliyeyim; beğendili ahtapot favorim. Masalar, denize sıfır ve tek sıra uzanıyor kıyı boyunca. Öyle arada su şişeriyle ayrılan nerdeyse muhabbetlerin birbirine karıştığı yan yana masalar yok yani. En Bodrumlu atmosfer yine burada. Her şey mavi-beyaz. Gece için küçük bir sahne ve çim alan hazırlanmış. Zeynep Casallini her Cumartesi sahne alıyor. Ayrıca Yeni Türkü gibi sürprizler de oluyor. Hararetle tavsiye ediyorum.
Bodrum-Merkez: Bayramda sokaklarında yürümek maharet ister. Şimdi şahane. Yalıkavak’tan 7 derece kadar sıcak olan Bodrum çarşı püfür püfür esiyor. Merkezinden denize girilen kaç yerleşim vardır?
Yaz ortası sıcak ve kalabalık basınca tadı kaçar buranın. Eylül’e kadar bende kaçarım. İlk defa bu yıl temmuz ortasında ferah fühür geziyoruz çarşıda. Tatlı bir kalabalık var. Kıyıdan denize girip kaleye karşı yüzmenin keyfi eşsiz. Daha, kırılmış bira şişeleri sahilin canını okumamışken gelin yaşayın bu güzelliği. Kıyıda ters çevrilmiş eski kayığı kendinize masa yapın benim gibi ve gece gece “Yunuslar”dan çeşit çeşit meyveli küçük pastalar alıp kilo filan düşünmeden keyfinize bakın. Birbirini süzmek için değil şahane mizik dinlemek için gelen insanlarla eğlenmek isterseniz de Bodrum Marina Yatch Club’a gidin. Fatih Erkoç zaten tartışılmaz. Ama, cuma akşamları sahne alan “İzmir Express”i sakın es geçmeyin, ruhunuzun da kulağınızın da pasını silin. Gece yarısı olup da eğlence ve müziğe doymadıysanız, marinanın karşısına geçin, “Bay Jack”te Bora Öztoprak’ın muhteşem sesi ve sahne arkadaşı Kaan’ın sahne şovuyla geceye devam edin.
Daha ne anlatayım! Hazır Bodrum bahardan kalmışken, bayramda değil, kalkın şimdi gelin.