Gezmeyi de, gezerken yiyip-içmeyi de severim. Hatta çoğu zaman, yolculuğun ve yolun kendisi, gidilecek yerden daha çok heyecanlandırır beni. Yeni bir yer görmekten çok, yolculuktur esas olan. O yüzdendir ki, “varmak”tan çok “yol almak”tır benim için seyahat.
Yolun sonu ile değil yol boyunca yapacağım keşifler ile ilgilenirim. Kaybolmayı da severim, keşfetmeyi sevdiğim kadar. En güzel keşifler, kaybolduğunda belirir, bilirim.
Ben, “lezzetli” yolculukları severim. “Yolun da tadı mı olurmuş” demeyin! Denizin, ağacın, havanın ve en çok da kelimelerin lezzetine varmalı insan. “Hayatın tadına varmak” diye bir söz var dilimizde. Boşuna değil elbette... Bir yol kıvrımında, ağaçların altına saklanmış buz gibi bir dereye ayaklarına sokuvermek, yoldaki köylüden alınmış karpuzu dişlemek gizlice ya da kayalıkların arasından, davetsiz bir misafir gibi dalıvermek ıssız bir denize...
Gelelim, somut lezzetlere: İddia ediyorum, en lezzetli keşifler, yol üstünde insanı bekler. Söz konusu olan, ister yurt içi, ister yurt dışı yolculuklar olsun bu kanaatim değişmez. Bir yerden, bir yere giderken, yol üstünde arabalara göz kırpan, küçük bir çardağı olan, genellikle aile boyu çalışılan küçük işletmeler, ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmaz.
Hatta yolun keyfinden mi yoksa bir daha ele geçmeyecek bir an yakalamış olmanın hevesinden midir bilinmez, böyle mekanlarda yenilen yemeğin hazzı, ödenilen hesapla ters orantılı olarak, paha biçilmez olur. Ama maalesef ne kadar arzu edilse de aynı yere kolay kolay tekrar gelinmez. Gelinemez. Bu yüzden tavsiyem şudur; mutlaka keşfettiğiniz lezzet duraklarını, not edin. “Nasıl olsa unutmam” demeyin! Ve arkadaşlarınızla paylaşın. Siz tekrar gidemeseniz de dostlarınıza aynı keyfi yaşatın. İşte şimdi, paylaşma sırası benim. Malum, bayram çok yakında... Eğer Marmaris dolaylarına yolunuz düşecek olursa yeni keşfettiğim bu lezzet duraklarını es geçmeyin derim...
Teneke Tavuk ‘Çardak altında ziyafet’
Marmaris’i geçer geçmez, Datça yolu üzerinde... Yarım saat bekliyorsunuz. Teneke bir kaba, tavuk dik şekilde saplanıyor, altında sebzelerle birlikte pişiriliyor. Bulgur pilavı da unutulmamalı. Bir tam tavuk, sebzeler, istendiği kadar bulgur pilavı ve salata... 3-4 kişilik bu sofra, 40 lira... Çok iyi eğitimli genç bir karı-koca, İstanbul’dan sıkılıp buraya kaçmış. Kadın, “Oscar ve Çilek Kokulu Kız” çocuk kitabının yazarı Şafak Uysal. Şimdi mutfakta eşiyle birlikte,
mutlu mutlu tavuk pişiriyor. Yoldan geçerken uğrayacak misafirler için çardak altındaki masaları kuruyor.
Deniz Kızı ‘En iyi deniz mahsulleri burada’
Bakın yine iddialı bir laf etmek üzereyim! Doğma büyüme İzmirli ve hayattaki en büyük zevkleri arasında seyahat ve yemek olan biri olarak, bir konuda tevazu göstermek niyetinde değilim: Ege mutfağı... Sadece ülkenizden söz etmiyorum. Denize kıyısı olan her yer benim için cazibe merkezidir. Avrupa’da da Akdeniz’e kıyısı olan her köyü gezmeye ve yemeklerinin tadına bakmaya gayret ederim. İtalya ve Yunanistan’ın genel olarak deniz mahsullerinde çok iyi olduğunu belirtmeliyim. Her yanımız denizlerle çevrili olduğu halde, nedense deniz mahsülleri konusunda ülke mutfağımız, mangalda balıktan ileri gitmiyor. Ama öyle bir yer keşfettim ki bırakın Türkiye’yi dünyada benzeri yok. En yumuşak ahtapot mu? Orada. En çıtır kalamar mı? Orada. En kütür karides mi? Yine orada. Açıkçası, artık başka yerde, bu saydıklarımı nasıl yerim bilmiyorum. Sanırım yolum düştükçe değil, ne yapıp edip yolumu düşüreceğim bir yer keşfettim: Deniz Kızı...
Marmaris’e yakın, Bozburun’un komşusu, Söğüt köyündeki, denize sıfır bu mekanda, yemekten önce yüzmenin keyfi de ayrı. Yemekten sonra yüzmeyi hesaba katmayın, çünkü buna haliniz kalmayacak. Tekrar ediyorum, eşsiz deniz mahsülleri yemek istiyorsanız, direksiyonu Söğüt köyüne kırmanız yeterli. Deniz Kızı lokantası sizi bekliyor. Şimdiden “Afiyet olsun.”
Losta Baklava ‘Köklü bir mekan’
Marmaris’e yakın Selimiye köyünde, bir ev baklavacısı. Selimiye köyünün adı uzun yıllar Losta olarak kullanılmış. “Losta Baklava” da adını köyünden almış.
Eski ve köklü bir mekan. Baklavası inanılmaz lezzetli. Her şey cevizli. Özellikle, çıtır çıtır yuvarlak sarmalardan almanızı tavsiye ederim.
Sultan Sofrası ‘Etli yaprak dolmasını tadın’
Bodrum havaalanına gelir de aç olursanız mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Havaalanından, Bodrum’a giderken, yol üzerinde ve alana çok yakın. Güllük tabelasını geçince, sağda. Bir aile işletmesi... Anne yemekleri yapıyor, kızlar servisi... Eve sipariş de mümkün... Mekanın müdavimleri arasında içli köfteleri alıp, dondurucuya atanlar çok. Ben etli yaprak sarmasına bayıldım. Aklınızda olsun...
Bayramlık lezzet durakları
Haberin Devamı