Yazı yazmaya ilk başladığımda yine tıpkı bugünlerde olduğu gibi sömestir tatiline girilmişti. Geride bıraktığım üçüncü sömestir olmasına rağmen bu tarihlerde yazı konum hiç değişmiyor, değişemiyor: Liseye geçiş sınavı skandalı! Yıllar geçiyor, sınavın adı SBS, OKS, TEOG diye sürekli değişip duruyor ama yaşanan skandallar değişmiyor. Her yıl hatalı sorular ve sonrasında yaşanan kaos, ne yazık ki hep aynı kalıyor. Geçen yıl, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bütün ayak diremesine rağmen sonunda mahkeme kararı ile iptal edilen 7 soru, tüm sıralamayı bir anda değiştirdiği için, istediği okulu kesin kazandığını düşünen binlerce öğrenci hayal kırıklığı yaşamıştı. Bu sene de durum çok farklı değil. İki soru, tüm eğitmenlerce “hatalı” olarak nitelendiriliyor ama MEB, yine hatalı görünmemek için inatla soruları iptal etmiyor. Sorular mahkemede. Ama öğrencilerin puanları açıklandı bile. Olası ve muhtemel bir iptal sonrasında şu anda açıklanan puanlar yine değişecek ve öğrenciler arasında yine hayal kırıklıkları yaşanacak ve evdeki hesap çarşıya uymayacak. Oysa sağlıklı olan tutum; bunca eğitmenin sözüne kulak vererek soruları iptal etmek ve sonra puanları açıklamaktı. En azından, mahkeme sonucunu beklemek gerekti. Sınavda hatalı soru hazırlamaktan daha kötüsü, hatayı kabul etmeyerek öğrencileri ve tabii ki velileri kaosa sürüklemek. Önce puanlar açıklanıp, sonra iptal edilen sorulara göre yeniden puanlar hesap edilince ne yazık ki yüzbinlerce aile tepeters oluyor. Hele bir de kimi yetkililerden “zaten bu liseye geçiş sınavı o kadar da önemli” değil gibi açıklamalar gelince, tüm yıl canını dişine takarak çabalayan insanlar iyice çileden çıkıyor. Sonuçta bunca öğrenci ve ailesi bu süreci hayati bir mesele olarak görüyorsa, hafife almaya çalışarak problemlerin üzerini örtme gayreti, sıkıntıları hafifletmiyor. Kim ne derse desin gerçek değişmiyor; TEOG bir gencin gelecek hayatını belirleyen en önemli sınavlardan biri olma özelliğini koruyor. MEB asıl yanlışı, hazırladığı hatalı sorularla değil, hatasından dönmemekte inat etmekle yapıyor.
İşte merak edenler için, Türk Dil Kurumu’nun da hatalı bulduğu mahkemelik o soru:
Ormanlar, maziyi hatırlatan gölgeli yollar, sürü halinde uçuşan kuşlar, beni daima etkilemiştir.
Bu cümlede virgülün kullanımı ile ilgili ne söylenebilir? (Türkçe dil bilgisi kuvvetli olan yaklaşık 2 bin öğrenciler, “kuşlar” kelimesinden sonra gelen virgüle takıldığı için bu soruda çelişki yaşamış ve C-D şıklarına yönelmiş. MEB ise sorunun cevabını A şıkkı olarak belirlemiş.)
A)Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konmuştur.
B)Sıralı cümleleri ayırmak için konmuştur.
C)Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konmuştur.
D) Cümle içinde ara sözleri veye ara cümleleri ayırmak için konmuştur.
İşte bu yıl liseye geçiş yapacak 1 milyon 287 bin 847 öğrencinin ve velilerinin cevap beklediği sorular:
-Eğitimcilerin çoğunluğunun “hatalı” olduğu konusunda görüş birliğinde olduğu (1 Türkçe-1 Matematik) iki problemli soru iptal edilecek mi? İptal edilecekse, yeni puanlar ne zaman hesaplanacak?
- Özel okullar ne şartlarla öğrenci alacak? Her okulun sınavda, farklı derslerin sonucunu esas alarak öğrenci alacağı söyleniyor ama hangi okulun hangi puanlamayla öğrenci alacağı netlik kazanmış değil. Anadolu ve Fen Liseleri altı dersin tamamından öğrencileri sorumlu tutarken, özel okullar, üç ya da dört dersin ağırlıklı ortalamasını esas almak istiyor. Geçen yıl, Üsküdar Amerikan Koleji’ne mahkeme kararıyla son anda dahil edilen bir öğrenci sebebiyle yaşanan skandaldan dolayı bu yıl, MEB’in bu konuya netlik kazandırması bekleniyor.
- Rekor bir sonuçla, nerdeyse 5 bin çocuğun tüm soruları doğru yaparak birinci olduğu bir sınavda, sağlıklı bir yerleştirmeden söz etmek nasıl mümkün olacak? Birinci olan 5 bin çocuk istedikleri okula yine de yerleşemeyecekler. Bu durumda hangi kriter bu öğrenciler arasında belirleyici olacak? Doğum tarihine göre yaşı küçük olana öncelik vererek mi sıralama yoluna gidilecek? Bir öğrencinin istediği okula girebilmesi için sınavda birinci olması da yetmiyorsa, bu çocukların ağızları ile hangi kuşu tutmaları gerekecek?
- Her yarıyıl tatili, 8’nci sınıf öğrencileri için k-bus olmaya devam edecek mi? Sağlıklı bir sınav, sonuç ve yerleştirme hiçbir zaman mümkün olmayacak mı? Tüm soruları doğru yapan bir öğrencinin, istediği okulu kazanabileceği günler uzak mı?
- Gecesini gündüzüne katarak, sınav k-busu içinde çocukluklarını-gençliklerini yaşayamayan öğrencilerimiz, Avrupa genelinde yapılan “Pisa” değerlendirmelerinde yine sonuncu mu olacak? Bu çocuklar hem hamal gibi çalışıp hem de çağın gerisinde mi kalacak!
Aynı nakarat
Haberin Devamı