Mevduat faizi tezgah altında yüzde 12’ye çıktı
.
Bankaların yılsonu bilançolarını büyütmek için mevduat kapma yarışı yine alevlendi. Ortalama yüzde 9 civarında olan 1-3 ay vadeli mevduata tezgah altında yüzde 12 faiz veren banka var. Merkez Bankası’nın likiditeyi kısıcı önlemleri sonrasında bono faizlerinin yüzde 11’e çıkması da mevduat faizindeki yükselişi destekliyor.
Her yıl sonu mevduat faizinde yaşanan geleneksel yükseliş bu yıl farklı bir boyut kazandı. Yıllık bilançolarını büyütmek isteyen bankaların mevduat kapma yarışı, bono faizlerinde yaşanan yükselişle daha da hızlandı. Özellikle 1 ve 3 aylık mevduata tabela faizinin 2-4 puan üzerinde faiz veren bankalar var. 3 aylık mevduat için bankalar yüzde 8.25-9 civarında resmi faiz verirken bu oran tezgahaltında şu günlerde yüzde 11-12’lere çıkmış durumda.
Merkez Bankası’nın Türk Lirası’ndaki likiditeyi kısmaya yönelik peşpeşe aldığı önlemler sonrasında bono faizlerinin yüzde 11’lere çıkması mevduat faizlerindeki yükselişi destekliyor. Mevduat müşterisini kaybetmek istemeyen bankaların resmi faiz oranlarında da önümüzdeki günlerde artışa gitmesi kaçınılmaz.
Hem bono faizindeki tırmanış hem de yılsonu bilanço döneminin yaklaşıyor olmasından şu aşamada en kârlı çıkan mevduat yatırımcısı. 100 bin TL’lik tasarrufunu mevduatta değerlendiren bir yatırımcı tezgahaltında ekstra 3 puanla 3 ayda net 576 milyon TL fazla getiri elde etme şansını yakaladı.
Fitch’in geçen hafta açıkladığı not kararı da piyasaya sızdırıldı
Kredi derecelendirme kuruluşları yine gündemin en tepesine oturdu. Bu ay bazı müşterilerine “Fransa’nın notu düştü” mesajı gönderen ancak 2 saat sonra “yanlışlık” yaptıklarını açıklayan Standard and Poor’s’a (S&P) tepkiler sürüyor. S&P bu skandaldan 1 hafta sonra Brezilya’nın kredi notunu BBB-’ye yükselttiğini duyurdu. Oysa Brezilya’nın notu zaten bu seviyedeydi. Geçen hafta kredi notu düşürülen Macaristan, Moody’s’in bu kararını da “Finansal saldırı” olarak nitelendirdi.
Bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in de Türkiye’nin kredi notunun görünümünü artan enflasyon ve cari açığı neden göstererek pozitiften durağa indirmesi eleştiri oklarının kendisine çevrilmesine neden oldu. Çok sayıda piyasa oyuncusunun yanında bazı bakanlardan Fitch’in kararına yönelik sert tepkiler geldi.
Eleştirilerin ortak paydasında “Avrupa’daki borç krizi girdabına giren ülkelerin Türkiye’den yüksek kredi notuna sahip olmaları” bulunuyor. Ancak kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik son yıllarda aldıkları her türlü karar başka bir tartışma daha yaratıyor. Kararların neredeyse tamamı açıklamadan önce piyasalara sızdırılıyor. Geçen hafta da bu skandallara bir yenisi daha eklendi. Fitch’in görünüm değişikliği, açıklamadan birkaç gün önce bazı piyasa oyuncuları tarafından öğrenildi. S&P’nin Eylül ayında yerel para cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarmasından önce günlerce not artışı olacağı basına yansıdı.
Akgiray: İnceleme sürüyor
Fitch’in açıklaması gelmeden 1 gün önce Kuveyt Türk’ün sukuk ihracı için düzenlenen basın toplantısında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray ile karşılaştım ve kendisine S&P’nin not kararı ile ilgili başlatılan soruşturmanın ne aşamada olduğunu sordum. Akgiray şu yanıtı verdi: “İncelemeler sürüyor.”
Bu yanıt sonrasında “Bir karar çıkacağı konusunda çok umutlu değilim” deyince SPK Başkanı, “Eleştirileri yapanlar bu incelemelerin başlatıldığını ve bir sonuca ulaşmadan kapandığını sanıyor. Bunlar çok basit olaylar değil. Derin incelemeler gerektiriyor. Kısa zamanda çözülmesi ve bir sonuca ulaşılmasını beklemek çok doğru değil. İncelemeler geniş çaplı yürütüldüğü için zaman alıyor. Eğer bir ihlal varsa bunu gözler önüne serip, yaptırım uygulamak benzer hataların tekrarlanmasını önleyecektir. Umarım bir suistimal yoktur ama varsa da bunun üzerine gideceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
İncelemeler sadece kredi derecelendirme kuruluşlarına yönelik yapılmıyor. Çünkü kredi derecelendirme kuruluşları aldıkları kararları kamuoyuna duyurmadan önce ilgili devlet kurumlarıyla da paylaşıyor.
Dolayısıyla “sızıntının” kredi derecelendirme kuruluşlarından mı yoksa Ankara bürokrasisinden mi olduğu bu incelemeler sonucunda ortaya çıkacak.
Kurtlar puslu havayı sever!
Piyasalardaki karışıklık sürüyor. İMKB geçen hafta 50 binin puanın da altını gördü. Türk Lirası en fazla değer kaybeden para birimlerinden biri durumunda. Her ne kadar “karamsar” bir görüntü olsa da yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi azalmış değil. Yabancılar Türk hisse senetlerinde yaşanan sert düşüşü alım fırsatı olarak görüyor. CIVETS olarak bilinen Kolombiya, Endonezya, Vietnam, Mısır, Türkiye ve Güney Afrika ülkeleri büyük ekonomilerin daralma yaşadığı bir ortamda yabancıların gözdesi olmaya devam ediyor. Mısır’da yaşanan olaylar bu ülkeye yönelik alınacak riskleri sınırlarken, Türkiye, Güney Afrika ve Endonezya gelecek vaadeden ülkeler olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere ziyareti sonrasında konuşan CIVETS fonunu kuran HSBC’den Philip Poole, düşük borçluluk oranına sahip gelişmekte olan ülkelerin cazibe merkezi olmaya devam edeceğini söylüyor. Türkiye’nin en önemli farkı ise 30 yaşın altındaki ortalama nüfus, düşük kamu-hanehalkı borçluluk oranı, çok yönlü ve gelecek vaadeden ekonomik yapısı.