Azeri fon, doları oynatmaya geliyor!
.
Azerbaycan’ın petrol fonu SOFAZ’ın Türk bankalarında tuttuğu kısa vadeli TL cinsi mevduatın tutarı 800 milyon TL’ye ulaştı. Geçtiğimiz günlerde 300 milyon doları TL’ye çevirip kurları bir anda düşüren Azeriler, “32.6 milyar dolarlık toplam varlık içinde Türk Lirası’nın payı artacak” diyor.
Geçtiğimiz günlerde dolarda tek bir kurumunda yaptığı 300 milyon dolarlık satış kurları bir anda 1.8120 TL’den 1.7990 TL’ye kadar inmesine neden olmuştu. Satışı yapan kurumun ise Azerbaycan’ın petrol şirketi Socar olduğu söylenmişti. Önümüzdeki dönemde dolarda benzer hareketlerin yaşanması kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü Azerbaycan’ın 32.6 milyar dolarlık varlığı olan devlet petrol fonu SOFAZ, yatırımlarını çeşitlendirme çabasında. Altından ülke tahvillerine, Avustralya Doları’ndan İngiliz Sterlini’ne çok sayıda para birimine yatırım yapan SOFAZ’ın son gözdesi ise Türk Lirası.
SOFAZ’ın Türk bankalarındaki kısa vadeli Türk Lirası cinsi mevduatta tuttuğu miktar 800 milyon TL’ye ulaşmış durumda.
Yukarıda bahsettiğim 300 milyon dolarlık döviz satışının da bu kapsamda yapılma ihtimali oldukça yüksek. 33 milyar dolara dayanan varlığı ile dünyanın en büyük devlet fonlarından biri olan SOFAZ’ın İcra Kurulu Başkanı Shahmar Movsumov da Türk Lirası’na olan ilgilerini gizlemiyor.
Movsumov, geçtiğimiz günlerde fonun ilk 6 aylık performansı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, toplam varlıkları içerisinde Türk Lirası cinsi varlıkların payını artırmak istediklerini açıkladı.
SOFAZ’ın döviz cinsi yatırımlarının yarısı ABD Doları, yüzde 40’ı euro, yüzde 5’i İngiliz Sterlini olarak tutuluyor. Şu anda birden fazla Türk bankasında toplam 800 milyon TL’yi (440 milyon dolar) kısa vadeli mevduatta değerlendiren SOFAZ, cazip gayrimenkul yatırımları için İstanbul’da araştırmalar yapıyor. Hatta bu çerçevede SOFAZ yetkilileri geçtiğimiz haftalarda gayrimenkul şirketleri ile bir araya geldi.
Bir anda 300 milyon doları Türk Lirası’na çevirip bankalara yatıran SOFAZ, kurları önümüzdeki dönemde daha da oynatacak gibi.
Kredi tahsis ücreti için dava açılabilir
Geçen hafta bu köşede faiz dışı gelir yaratmak isteyen bankaların, ticari kredi kullanan müşterilerinden 6 ayda bir “kredi tahsis ya da teklif ücreti” adı altında yeni bir kesinti yapmaya başladığını yazmıştım. Tutar bankadan bankaya farklılık gösteriyor ve 250 TL-2.500 TL arasında değişiyor. Bu yazının ardından çok sayıda geri dönüş aldım. Birçok tüketici dava açmaları halinde bu parayı geri alıp alamayacağını merak ediyor. Hatta bir okuyucu, konuyla ilgili Hakem Heyeti’ne gittiğini ve bankanın ilk 6 aylık kesintiyi karar sonuçlanmadan hesaba geri iade ettiğini söylüyor. Ancak iadeyi yapan banka ikinci 6 ay için yeniden aynı kesintiyi yapmış.
Konuyla ilgili olarak görüştüğüm hukukçular, kredi alınırken sözleşmede “kredi tahsis ücreti” adında bir kesintiden söz edilmiyorsa tüketicilerin dava açabileceklerini söylüyor.
Lehman Brothers ölmedi, Kanyon’da yaşıyor!
2008 yılında 640 milyar dolarlık aktifiyle iflas eden Lehman Brothers, krizi daha da derinleştirerek adını tarihe yazdırmıştı. 160 yıllık finans devi Lehman Brothers’ın iflası sonrasında şirketin bazı varlıkları açık artırma ile satılmıştı. Örneğin Lehman Brothers’ın merkezine ait büyük metal tabela 66 bin 355 dolara, eski İngiliz Başbakanı Gordon Brown’ın 2004’te açılışını yaptığı İngiltere’deki ofisin tabelası da 45 bin 368 dolarlık fiyatla alıcı bulmuştu.
Hatta bir Türk bankacının da Lehman ofislerinden birine ait küçük bir tabelayı 7 bin 496 dolara aldığı söylenmişti.
İflasın ardından şirketin tasfiye halindeki Türkiye’deki birimini 2009 yılında Erste Group satın almıştı. Aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen Erste’nin Kanyon’daki merkezinde çalışanlar hâlâ üzerinde “Lehman Brothers” yazan manyetik giriş kartlarını kullanıyor. Herhalde Erste Securities, çalışanlarına “Tasarruflu olun, Lehman Brothers krizini unutmayın” mesajını vermek istiyor...
‘BDDK denetimindeyiz’ deyin yeter
Yeni bir şirket olmamıza rağmen tahvil ihracımıza büyük ilgi geldi. Sektörde tahvil ihracı gerçekleştiren dördüncü şirket olduk. Tahvillerimiz İkinci piyasada da işlem görmeye başladı. Tahvillerimize gelen ilginin temelinde 10 aylık bir dönemde şirket olarak iyi performans göstermemiz yatıyor. Bu süreçte şunu gördüm ki yatırımcıların Türk bankacılık sektörüne güveni oldukça yüksek. Şirketimizle ilgili temel bilgilerin yanında “BDDK denetiminde” demek bile tek başına yabancı yatırımcılara güven verdiğini gördüm.