Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmaz
Yurt dışında çalışan ve çok istediği halde yedi yıldan beri bir türlü babasını görmeye gelemeyen okurum U. A., babasının, bir çocuğuyla dul kalmış bir bayanla ikinci kez evlendiğini yazıyor. Bu evlilik öncesinde babasının kadına güzel hediyeler aldığını, kendisini sevdirmeye çalıştığını belirtiyor. Ancak evlendikten bir süre sonra kadının çocuğunu istemeyip kapı dışarı atmış. Çocuğa dayıları bakmaya başlamış. Fakat çocuk yedi yaşındayken boğularak ölmüş. Bu olanların, babasına verilen bir ceza olup olmadığını soruyor. Okurum ayrıca bir Hıristiyan kızla evlenmesinde sakınca bulunup bulunmadığını da öğrenmek istiyor. Cevabım şudur: Babanız eğer anlattığınız gibi yapmışsa merhametsizlik etmiş. Elbette herkes yaptığını çeker, ama bu dünyada ama ahirette... Fakat siz babanızın yaptıklarından sorumlu değilsiniz.
Sizin yurt dışından gelmek istediğiniz halde gelememenizi mutlaka bir ceza olarak görmek doğru değil. Sizin günahınız yok ama belki babanız da yaptığını çekiyor olabilir. Bu, size değil, babanıza yönelik bir ceza olabilir. Ayrıca sizin orada bulunuşunuz elbette takdir gereğidir. Takdir olursa gelirsiniz. Hristiyan bir kızla evlenmenizde ise bir sakınca yok. Kızın Müslüman olması şart değildir. Müslüman olsa daha iyi ama olmasa herkes özgürdür. Ancak doğacak çocukların Müslüman olarak yetiştirilmesi senin sorumluluğundadır. Bunun dışında kadının kendi dinine göre hareket etmesinden ötürü size bir sorumluluk gelmez. Hristiyanlık da ilahi bir dindir. O dinin gereklerine göre yaşayan da Kur’ân’ın açık ifadesine göre cennetliktir. Önemli olan insan olmaktır. Şimdi senin baban sözde Müslüman ama insan olamamış herhalde. Olsaydı o sabiye karşı öyle acımasız davranmaz, zavallı çocuğu annesinden ayırmazdı. Kimsenin yaptığı yanına kâr kalmaz.
Umre, yarı hac sayılır
SORU: Hacca mutlaka Kurban Bayramı’ndan önce mi gidilir? Yoksa başka zamanda da hac yapılabilir mi? (Perran Silay)
CEVAP: Hac sadece Kurban Bayramı’ndan bir gün önce Arafat denilen alanda durmakla olur. Senenin başka günlerinde Kabe’yi ziyaret etmek hac değil, umredir. Yarı hac sayılan umre, senenin her gününde yapılabilir ama hac sadece Kurban Bayramı’ndan önceki bir günle birlikte bayram günlerinde yapılır. Arefe günü Arafat’ta durulur. Bayram günü de Kabe tavaf edilir. İşte hac budur.