Shameless’tan Bizim Hikaye çıkar mı?
Yaklaşık üç yıldır Shameless uyarlaması izleyeceğimizi okuruz. Oyuncu kadrosu sürekli değişir ama bir türlü hayata geçmezdi. Birkaç aydır Hazal Kaya’nın rol alacağını biliyorduk, daha sonra Burak Deniz eklendi. Ancak babayı kimin oynayacağı büyük muammaydı. Bir sürü isim geçti. 24 Temmuz’da ekip sonunda sete çıktı ve tam kadro açıklandı. Med Yapım-Fatih Aksoy’un yapımcılığını, Hatice Meryem ve Banu Kiremitçi’nin uyarlama senaryosunu, Serdar Gözelekli’nin yönetmenliğini, Merve Girgin’in süpervizörlüğünü üstlendiği yerli Shameless yani Bizim Hikaye’de; Hazal Kaya, Burak Deniz ve Reha Özcan, Nesrin Cevadzade, Yağızcan Konyalı, Nejat Uygur, Pınar Töre, Berkay Akın, Evrim Doğan, İsmail Karagöz, Korhan Fırat, Mehmetcan Mincinozlu, Alp Akar, Zeynep Selimoğlu ve Ömer Sevgi rol alıyor. Shameless ciddi bir sistem eleştirisi yapabilen diziydi. Türk uyarlamasında nasıl olacağını ise önümüzdeki ay Fox TV’de başladığında göreceğiz. Şimdilik Bizim Hikaye bize 5 kardeşine bakan, alkolik babası Fikri’ye rağmen mutluluğa tutunan ve beklenmedik bir zamanda aşka tutulan Filiz’in başından geçenleri anlatacak. Bir yandan onun duygu dünyasına gireceğiz, diğer taraftan dokunduğu ve değiştirdiği hayatları gözetleyeceğiz. Hazal Kaya’nın Fiona rolüne uzun zamandır hazırlandığına şahidim. O nedenle Türk uyarlaması olan Filiz’de bambaşka bir performans izleyeceğimizi adım kadar iyi biliyorum. Yolu açık, reytingi iyi olsun Bizim Hikaye’nin... Ortak önyargı Shameless’ın yerelleştirilemeyeceğiydi. Adı da ironik olmuş. Bakalım, Shameless’tan Bizim Hikaye çıkar mı? Med Yapım uyarlama konusunda oldukça tecrübeli bir yapım şirketi. Yabancılaşma hissedeceğimizi zannetmiyorum ama hikayenin içine ne kadar girebiliriz, işte onu ancak diziyi izlediğimizde görebileceğiz.
Sahnede uyum ve kaliteli müzik vaat ediyorlar
Emre Kınay’ı tiyatro sahnesinde, beyazperdede ve ekranda izlemeye alışığım ama konserine ilk defa gittim. Üstelik 90’lı yılları birlikte geçirdiğim çocukluk arkadaşlarımla... Emre Kınay ve Bora Öztoprak yaklaşık üç yıldır sahne alıyorlar. Cumartesi akşamı Beyrut Performans’ta yüzlerce kişinin konserlerine geldiğini görünce “Vay be” dedim. Sezen Aksu şarkıları konseptinde başlayan gece bizi çocukluğumuza götürdü. Repertuar ciddi sağlamdı. Bile Bile’de hayallare daldık, Bir Çocuk Sevdim’de çocukluğumuzun en masum dönemine gittik, Yalnızlığım’da çaresiz yalnızlığımızı birbirimize haykırdık, Namus’ta düzene “Hadi canım yandan” dedik, Kaçın Kurası’nda oyun veren tiyatrocu Emre Kınay’ı izledik, Ah İstanbul’da sesimiz kısılana kadar tüm geçmiş aşklarımıza bağırdık, Seni Seviyorum’da Bora Öztoprak bizi o naif kalan duyguya götürdü. Uzun zamandır bu kadar iyi iki sesin sahnede uyumunu görmemiştim. Hem çok eğlendim, hem de ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Bora Öztoprak’ın tabiriyle “Özgür 90’lar”da büyüdüm ben. Şarkılarda sevgiden, hayallerden, aşktan bahsedilirdi. Kaç tane “Seni Seviyorum” şarkısı vardı benim çocukluğumda... Düşündüm de, şimdiki şarkılarda hep bela, sevgisizlik, düzensizlik ve kafası karışıklık var. Biz duygularımızı şarkılarla anlatan bir nesildik, kaset doldurur ilan-ı aşk yapardık. Tam o duyguları yeniden hatırlamak istiyorsanız Emre Kınay ve Bora Öztoprak sahnesinde hem bizi geçmişe götürüyor, hem de eğlendiriyor. Kaçırmayın derim.