İstanbullu Gelin’le Prag turu yaptık
İstanbullu Gelin yeni sezonuna öyle bir başladı ki, televizyon karşısına kurulup izlememek imkansızdı. Çünkü bize adeta bir görsel şölen sundular ve sevdiğim Prag’ı bir de yönetmen Zeynep Günay Tan’ın objektifinden izledim. O3 Medya-Onur Güvenatam’ın yapımcılığını, Teşrik-i Mesai’nin senaristliğini, Zeynep Günay Tan ve Deniz Koloş’un yönetmenliğini üstlendiği İstanbullu Gelin sezon finalini heyecanlı bir noktada bırakmıştı. Özcan Deniz, Aslı Enver, İpek Bilgin, Salih Bademci, Fırat Tanış, Özge Borak, Dilara Aksüyek, Güven Murat Akpınar, Berkay Hardal, Neslihan Yeldan, Nergis Çorakçı Başak, Pelinsu Pir, Semra Dinçer, Hakan Altıner, Eren Balkan, Sabri Özmener, Muharrem Türkseven, Hira Koyuncuoğlu, Fatih Koyuncuoğlu, Neslihan Arslan, İdil Sivritepe’nin rol aldığı dizi, yeni sezonunda Tüm Kişiler’de 4.79 reytingle 4’üncü, AB’de 7.10’la 1’inci, ABC’de 6.25’le 1’inci oldu. Dizi Süreyya’nın insanın içini acıtan monoloğuyla başladı ve iki ayda Süreyya ve Faruk’un ne hale geldiğini gördük. Süreyya güzelleşmiş, Prag’da oradan oraya savruluyordu. Acısını o kadar ertelemişti ki, sadece koşoşturuyordu. Faruk ise kendisini salmış, bir odaya kapatmış, saçlar beyazlamış ve kelimenin tam anlamıyla bitmişti. Yani başta Süreyya’dan ise Faruk’un acısı daha gerçekti. Ama sonra her şey birbirine karıştı. Acının ve tutkunun birbirine karıştığı bir bölüm izledik.
Akif’in hikayesi artsın
Bölümün yüzde 80’lik bir bölümü Süreyya ve Faruk üzerine kurulmuştu. Prag’ın her köşesini izlemenin keyfi başkaydı. Yeri gelmişken söylemek de fayda var. Bugüne kadar yurt dışında çekilen onlarca Türk dizisi izledik. İlk defa harika bir prodüksiyon ekrana geldi. Yapımcı gerçekten para harcamış. Bu da ekrana fazlasıyla yansımıştı. İzleyici oturduğu yerden bir Prag seyahatine çıktı. Yani İstanbullu Gelin’le Prag turu yaptık. Bu kadar emek verilmiş prodüksiyonlar görmeyi daha çok arzu ediyoruz. Bu bölümün en çok öne çıkan karakteri Akif’ti. Fatih Koyuncuoğlu’nun dizi dışında Tiyatro Adam’da yaptıklarıyla yıllardır takip ederim. Şahane bir oyuncudur. Rol yazıldığında da ne kadar iyi performans sergilediğini hepimize göstermiş oldu. Akif’in hikayesinin artması dileğiyle... Aslı Enver kadar güzel gülen başka kadın tanımadım galiba... Ekrana o kadar yakışıyor, kendisini o kadar zorluyor ki Süreyya’nın her şeyine inanıyorsunuz. Özcan Deniz ve Aslı Enver öyle bir çift oldular ki, ekranın genç çiftleri arasından sıyrılıp hepimizi başka bir yolculuğa çıkarıyorlar. İstanbullu Gelin, yeni sezonuna senaryosu, rejisi, prodüksiyonu, müzikleri ve oyunculuklarıyla iyi hazırlanılmış ve seyirciye saygı gösteren bir bölümle başladı. Herkesin emeğine sağlık!
Kırgın Çiçekler’de Zehra kahkaha attırıyor
Pazartesi akşamı yeni sezonunun ilk bölümünü açan Kırgın Çiçekler’i izledim. Önce Kayıt Dışı, sonra Söz izledikten sonra açıkçası biraz mızmızlanarak başladım Kırgın Çiçekler’i izlemeye... Çünkü fazla drama boğulacağıma emindim ve iki diziden sonra bana fazla gelecekti. Ancak önyargının kötü bir şey olduğunu o gece bir kez daha öğrendim. Kızları liseden üniversiteye taşıyan, mekanlarını değiştiren, hikayeye polisiye katan, yeni oyuncularla yoluna devam eden Kırgın Çiçekler o kadar kasvetten sonra beni epey güldürdü. Esra Dermancıoğlu’nun canlandırdığı Zehra karakteri hikayeye öyle çok şey katmış ki, her sahnesinde nefes alıyor, hatta kahkaha atıyorsunuz. Tabii ki namının hakkını veren acının dibine battığınız anlar da oluyor ama Zehra gelip sizi oradan çıkarıyor. Yeni sezonun ilk bölümü reytinglerde de oldukça yüksek çıktı. Üçüncü sezonuna başlayan bir dizinin başarısını alkışlamak gerek. Emeklerine sağlık, hepsinin yolu açık olsun.