Her meyvede bir çocuğun parmak izi var
11 yaşındaki oğlunuzdan veya kızınızdan istediğiniz tek şey kirli tabağını çeşmenin yanına götürmesi. Bulaşık makinesine bile koymasın. Yeter ki sofradan kalkarken elinde bir şeyle kalksın ve sembolik de olsa “yardımcı” olsun...
Ama onu bile yapmıyor değil mi? Ya unutuyor ya omuz silkiyor ya da inatlaşıyor... Derin nefes alıp sakin kalmaya çalışıyorsunuz. Bağrınca “piskolojisi bozuluyor” zira...
Bu ülkede iki ayrı gezegen var biliyorsunuz değil mi... Bir tarafta çocuklarının kıllarına zarar gelse dünyayı yıkan anne babaların olduğu bir gezegen bir tarafta ise 10 yaşından itibaren sabahtan akşama tarlada çalıştırılan, ev işleri yaptırılan, kardeşlerine baktırılan, 12’sinde evlendirilen çocukların olduğu bir gezegen...
Mevsimlik göçer tarım işçiliği diye bir şey var. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan yoksul aileler, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde tarım işçiliğine gidiyorlar. Bu göçer tarım işçiliğine ailede hemen hemen herkes dahil oluyor. Çalışabilecek veya işe yarayabilecek kim var kim hep beraber gidiyor. Elbette ki çocuklar da. Okul yerine tarlalarda bahçelerde çalışmaya gidiyorlar.
Fındıktan kimyona, pancardan pamuğa, narenciyeye kadar hemen hemen her üründe “okuluna gidemeyen bir çocuğun” parmak izi var.
Ürünlerin ekiminden çapalanmasına ve toplanmasına kadar her aşamasında çocuklar işbaşında. Yazın fındık, sonbaharda üzüm, kışın narenciye.. sürgit bir durum.
“Hayata Destek” derneği “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” isminde bir kampanya başlattı. Amaçları Türkiye’de çocuk işçiliği sorunu konusunda kamuoyu farkındalığı yaratmak ve sorunun çözümü yolunda kararlı, kalıcı ve tavizsiz adımlar atılmasını sağlamak.
Bu çocuklar en kötü koşullarda yaşıyor. Yere çakılan iki direğe asılmış naylon torbalar altında, toprak üstüne atılmış en uyduruğundan halıların, hasırların üzerinde. Çok büyük bir bölümü okula hiç başlamamış. Yine çoğu kimliksiz. Sağlık ve tedavi imkanlarından uzak. Günde 10 saat çalıştırılıyorlar.
Çin’de, Vietnam’da ölümüne çalışan çocuklar umurumuzda ama kendi çocuklarımız değil. “Elindeki çikolatanın kakaosunu Afrikalı çocuk topladı deyince” içimiz buruluyor, sosyal medyada markalar protesto edilmeye çağrılıyor ama “elindeki çikolatanın fındığını da başka bir çocuk” topladı deyince omuzlar silkiliyor.
Konu ciddi.
Rakamlarla çocuk emeğinin sömürülmesi
350.000: Türkiye’de tarım sektöründe çalıştığı tahmin edilen çocuk sayısı
15: Yasaların çalışmak için izin verdiği yaş. 4857 sayılı İş Kanununa göre 15 yaşını doldurmamış çocukların ücretli veya ücretsiz çalışması yasak.
2016: Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) hazırladığı sözleşmeye imza atan Türkiye’nin, çocuk emeğini sömürüyü sonlandırmayı taahhüt ettiği yıl.
10 saat 6 dakika: Mevsimlik tarım işçisi çocukların günde çalıştıkları saat.