‘Özür sonrası’ izlenimler...
DOĞU KUDÜS
İsrail’in Türkiye’den özür dilemesinin 5 gün sonrasında Kudüs’teyiz.
Resmi ifade ile “İsrail işgali altındaki” ya da “Filistin’in müstakbel başkenti” Doğu Kudüs’te...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile birlikte geldiğimiz (sebeb-i ziyaretimize ilişkin detayları VATAN’ın haber sayfalarında bulacaksınız) İsrail ve Filistin’deki ilk izlenimlerim şunlar:
- Filistinliler, Türkiye’nin başından beri haklı olduğu davada, kararlı tutumu ile İsrail’i dize getirdiğini düşünüyor.
- Filistin halkı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın şahsında Müslüman dünyasının İsrail’e karşı elde ettiği siyasi zaferin gururunu yaşıyor.
- İsrail medyasında yer alan bazı haberlerde, Türkiye’ye ödemek zorunda kalınacak tazminat miktarı olarak “10 milyonlarca dolar” bilgisi yer alıyor. Bazı haberler ise “Türkiye’nin Mavi Marmara’da hayatını kaybedenler için kişi başı 1 milyon dolar tazminat talep ettiği, buna karşılık İsrail’in önerisinin her kişi için 100 bin Amerikan Doları olduğu” yönünde.
- Filistinliler, İsrail’in önerdiği söylenen 100 bin doları komik bulmakla kalmayıp, “Bir milyon dolar da az. Türkiye çok daha fazlasını istemeli” diyorlar.
İsraillilere gelince...
- Elbette istisnalar var ama İsraillilerin büyük çoğunluğu, Netanyahu’nun nihayet gerekeni yaptığı görüşünde. Yani İsrail’deki hâkim kanaat, Türkiye’den özür dilenmesinin doğru olduğu, hatta yöneticilerinin bu adımı atmakta geç bile kaldığı yönünde.
- İsrailliler, iki ülke arasındaki siyasi ve diplomatik gerginliğin zaten sokaktaki insanlara yansımadığını düşünüyorlar. En azından kendi cephelerinden bakıldığında...
- Konuştuğum birçok İsrailli, bu yaz tatil için yeniden Türkiye’ye gidebileceklerini ve bundan dolayı mutlu olduklarını söylüyor.
- Türkiye’den birçok seyahat acentası da daha şimdiden, İsrail’deki partnerleri ile bu yaz için neler yapabileceklerini konuşmaya başlamış.
Öldüren Türk askeri ölenler İsrailli olsaydı!
Başlıktaki ‘ünlemli’ soru, bir İsrailli’ye ait. Her şey tersine yaşansaydı...
Yani...
Mavi Marmara bir İsrail feribotu olsaydı...
İsrail feribotuna, üstelik uluslararası sularda operasyon düzenleyen, Türk SAT ve SAS timleri olsaydı...
Türk askeri, bir İsrail feribotunda 8 İsrail, 1 de Amerikan vatandaşını öldürseydi...
İsrail hükümetinin Ankara’ya tepkisi ne olurdu?
İsrailli yetkililerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik olarak kullanacağı üslup nasıl olurdu? İsrail Başbakanı’nın Türk mevkidaşı ile ilgili seçeceği kelimeler hangileri olurdu?
Ve nihayet...
İsrail’i; hangi mahiyette bir özür ve Türkiye’nin tazminat olarak ödeyeceği hangi meblağ tatmin ederdi?
Gerçekten... Bir düşünsenize... Akdeniz’in uluslararası sularında her şey tam tersine yaşanmış olsaydı, neler olurdu.
KEŞKE...
‘Tecrübe’ye, her alanda hak ettiği saygıyı göstersek.