Şampiy10
Magazin
Gündem

Asgari ücret için dört senaryo! En yüksek zam oranı...

Ülkemizde toplamda 16 milyon ücretli ve kayıtlı çalışan bulunmakta.2019 yılı başında yapılan zamla beraber 10 milyona yakın çalışan asgari ücretli çalışan haline geldi. Asgari ücret pazarlıklarının başladığı aralık ayının ilk mesai gününde hepimizin aklında deli sorular var.Yeni yılda asgari ücretliler geçimlerini sürdürebilecekler mi? Asgari ücretle önceden ne yapıyorduk, şimdi ne yapıyoruz? Masada ki asgari ücret zam senaryoları neler? Asgari ücret mi artmalı, faiz ve zamlar mı inmeli? Asgari ücret yoksulluk sınırını aşabilecek mi?

Yüzde 8.5 senaryosu

Asgari ücret artışı için 5 senaryo üzerinde duruluyor. Asgari ücreti belirleyecek en önemli kıstaslardan biri enflasyon rakamları. Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) 2020 yılı için enflasyon hedefi yüzde 8.5 olarak belirlenmiş durumda. Tespit Komisyonu'nun bu oranı belirlemesi halinde 2020 yılında asgari ücret brüt olarak 2.776 TL, net olarak da 2.193 TL olacaktır.

Yüzde 12 senaryosu

Enflasyon hesabında dikkate alınacak ikinci kıstas Merkez Bankası'nın açıklayacağı 2019 yılı enflasyon rakamı olacak. Merkez Bankası'nın enflasyon raporunda ve YEP'te 2019 için belirlenen tahmini enflasyon yüzde 12 olarak açıklanmıştı. Tespit Komisyonu'nun bu oranı dikkate alması halinde, brüt asgari ücret 2.865 TL, net asgari ücret 2.263 TL olacaktır.

Yüzde 10 senaryosu

Tespit Komisyonu, YEP'teki 2020 enflasyon hedefi yüzde 8.5'i ve 2019 enflasyon hedefi yüzde 12'yi değil de örneğin yüzde 10 oranını esas alan bir uzlaşma sağlarsa, bu durumda brüt asgari ücret 2.814, net asgari ücret 2.223 TL olacaktır.

Yüzde 15’lik senaryo

Bu oranların haricinde Tespit Komisyonu asgari ücrette yüzde 15 oranının üstünde bir artışta uzlaşma sağlarsa, bu kez brüt asgari ücret 2.942 TL, net asgari ücret 2.324 TL olacaktır.

Asgari ücretli geçinebiliyor mu?

‘’Asgari ücretle geçinebiliyor musunuz?’’ konu başlıklı sokak röportajlarına mutlaka denk gelmişsinizdir. Gelmediyseniz de şöyle söyleyelim her 10 kişiden 10’u asgari ücretle geçinemediğini belirtiyor. Peki bu doğru mu? Kendimizi de ikna etmek adına bir temel yaşama tablosu oluşturuyor sonucunu görüyoruz. Evli, bir çocuklu ve kiracı Ahmet tablosunu lütfen inceleyin.

Tabloda belirtilen evli ve okuyan bir çocuğu bulunan Ahmet asgari ücretle yaşamını sürdürebildi. Ancak sadece temel ihtiyaçlarını giderebildi. Cebine ise 38 TL para kaldı. Servisi olmayan bir işte çalışıyor ise yol parasından dolayı ayrıca masraf edecek. Bu tabloda ‘asgari ücretle geçinebilir misiniz’ diye soracak olursanız cevabınız kesinlikle sadece ‘ne öldürür, ne güldürür’ şeklinde olacaktır. Ancak Ahmet’in eşi çalışırsa geçinme, ufakta olsa birikim yapma ihtimalleri bile olabilir.

Asgari ücret artıyor mu azalıyor mu?

Ülkemizde çalışan milyonlarca asgari ücretli vatandaşımız aslında birer ekonomistlerdir. Çünkü o parayla en fazla faydayı sağlayabilen insan ülkeyi bile yönetebilir. Ancak yıl sonu olduğunda tüm gözler komisyona çevriliyor ve gelecek zam oranı bekleniyor.Yıllardır işçi kesimi kabul görmeyeceğini bile bile ‘5 Bin lira olsun, 10 Bin lira olsun’ şeklinde tekliflerle kendilerini avutuyor. Amaç ‘bakın biz istedik, onlar yapmadı’ olsun demek için midir? Bilinmez…

İşçi kesiminin yapacağı en mantıklı teklif ‘Zam yapmayalım, asgari ücretliden vergi alınmasın ve zorunlu giderlerde vergi indirimi olsun.’ Olmalıdır. Mesela asgari ücretlinin ödeyeceği elektrik, su, telefon, internet ve doğalgaz faturalarından vergi alınmamalı. Ekmek 1,5 TL yerine 50 Kuruş olmalı ve en önemlisi mavi kart ücretleri de yarı yarıya indirilmelidir.

UZMANASOR@GAZETEVATAN.COM

Yazının devamı...

Eşi ücretsiz izne çıkan memura aile yardımı ödeneği verilir mi?

Türkiye'de milyonlarca memur ve çalışan özlük haklarına, emeklilik sürelerine ve maaşlarına ilişkin sorulara yanıt arıyor.

Soru: Merhaba, ben ve eşim öğretmeniz. Eşim eylül ayında doğum sonrası ücretsiz izne ayrıldı. Bu süre zarfında "aile yardımından" faydalanabilir miyim? Bununla ilgili olarak nasıl başvuruda bulanabilirim ve geçmişe dönük olarak da ödeme alabilir miyim? Ayrıca ücretsiz izin süresi boyunca eşimin çalışmaması sebebiyle asgari geçim indiriminin de bu duruma göre hesaplanması mümkün müdür? Teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim. (Engin Deniz)

Cevap: Memurların aile yardımı ödemeleri 657 sayılı kanunun 202, 203 ve 204. Maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunda aile yardımına ilişkin şu açıklamalara yer verilmiştir ‘Aile yardımı ödeneği Devlet memurlarına her ay aylıklarıyla birlikte ödenir. Karı ve kocanın her ikisi de memur iseler bu ödenek yalnız kocaya verilir. Aile yardımı ödenekleri hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve borç için haczedilemez. Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanır. Aile yardımı ödemesi müracaata istinaden yapılan bir ödemedir. Müracaat etmeyen bir çok memur bu konuda mağduriyet yaşamış ve konu 4. Dönem toplu sözleşmesinde tekrardan düzenlendi. Toplu sözleşmede geriye dönük 3 aylık süre şartı getirildi. 3 ay içerisinde aile yardımına müracaat etmeniz gerekmektedir. Bu sorunu kısmen çözüme kavuşturmuş olsa da binlerce mağduriyet giderilmedi. Önümüzdeki toplu sözleşmede yıl geriye dönük olarak düzenlenmesi bekleniyor.

Aile yardımı müracaatları artık e-devlet sistemi üzerinden yapılabiliyor. E-Devlet şifreniz ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Uygulamaları ve sonrasında Kamu Personeli Aile Bilgileri Bildirim Sistemine girerek yapabilirsiniz.

Soru:29/05/1974 tarihinde doğdum. İlk işe giriş tarihim 20/10/1992 olup 30 gün sayım var. Tarım SSK ya 02/2004 yılında giriş yaptım. Toplam 2865 gün sayım var. Askerliğimi 08/1998 yılında başlayıp 18 ay yaptım. Ne zaman emekli olabilirim. Normal SSK ya geçsem, emeklilik yaşında ve maaşında avantajı olur mu. (Namık Kemal)

Cevap: Tarım sigortasında yaş ve prim günleri normal 4/a sigortasına göre daha esnektir. Sigortalılık başlangıcınıza istinaden tarım sigortasından emeklilik şartlarınız 49 yaş 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim günüdür. Askerlik borçlanmanızı yapıp, 195 gün daha tarım sigortası ödemeye devam ederseniz 4 yıl sonra emeklilik tahsis talebinizi gerçekleştirebilirsiniz. 4/A Sigortalılığına geçmek isterseniz son 1261 gün 4/a hizmet bildirmeniz gerekecektir. Bu durumda ise emeklilik şartlarını 53 yaş 25 yıl sigortalılık süresi ve 5600 prim günü olacaktır. Tabi her iki aylık konusunda bir kıyaslama yapacak olursak elbette 4/a sigortalılığından alacağınız emekli maaşı daha yüksek olacaktır. Ancak erken bağlanacak düşük aylık da burada oluşan eksikliğinizi giderecektir. Karar sizin…

Soru: Mert Bey merhaba, eşim 1979 doğumlu ve 1994 yılında staj yaptı sigorta numarası var, daha sonra 1996 yılında evlendik ve çalışmadı. 2008 Yılında 1 ay sigortalı gösterdik ve şimdi bildiğim kadarı ile emeklilikle ilgili 2008 tarihine göre kanunlar geçerli oluyor. İlk çocuğumuz 1999 ikinci çocuğumuz 2005 yılında doğdu doğum borçlanması yapabiliyor muyuz ve yaparsak emeklilikle ilgili tarihler değerli bilgilerinizi paylaşırsanız çok memnun oluruz. Doğum borçlanmasını taksitlendirebilir miyiz. Saygılarımla.

Cevap: Üzülerek belirtmek isterim ki staj süreleri halen sigortal başlangıcı olarak kabul edilmemektedir. Bu sebepten dolayı eşiniz 2008 yılından itibaren sigortalı olarak kabul edilecektir. Ayrıca eşinizin sigortalılığı doğumlardan sonra olduğu için her iki doğumdan da borçlanma konusunda faydalanamayacaktır. Doğum borçlanması hakkı, ilk sigortalı olunan tarihten sonra meydana gelen doğumlarda geçerlilik kazanmaktadır. Diğer taraftan hak sahibi olunarak başvurulan tüm kurum borçlanmalarını taksitlendirme imkanı bulunmamaktadır. Yurtdışı borçlanma talebinin son ödeme süresi 3 ay, askerlik ve doğum borçlanmasının ödeme süreleri ise 1 aydır. Bu süre zarfında ödeme yapılmaz ise borçlanma işlemleriniz sonlandırılır ve tekrardan müracaat etmeniz gerekir. Eksik ödeme yapmanız halinde ise yaptığınız ödeme kadar tarafınıza sigorta primi yansıtılır. Günlük en düşük borçlanma tutarı 2019 yılı için askerlik ve doğumda geçerli 27,28 TL, yurtdışı borçlanmasında ise 38,38 TL’dir. Son olarak eşinizin 2008 yılındaki girişine göre emeklilik şartları 58 yaş 7000 prim günüdür. Yaşlılık aylığında ise 4500 prim günü 25 yıl sigortalılık süresi ve 58 yaş şartı aranmaktadır.

Soru: Doğum tarihim 03.02.1965, sigorta başlangıç tarihim 27.11.1998 ve toplam prim günüm 6522 eğer 18 aylık askerlik yaptığım süreyi de dahil edersek ne zaman emekli olabilirim?

Cevap: 554 gün askerlik borçlanması yapmanız halinde sigorta başlangıcınız 23.05.1997 tarihine çekilecektir. Bu durumda 56 yaş 5825 prim günü şartlarına tabi olacaksınız. Bu süreye ulaşamıyorsanız 5 günlük askerlik borçlanması yapmanız 57 yaş ve 5900 prim günü şartlarına tabi olmanız için yeterli olacaktır. Mevcut durumda hiç borçlanma yapmazsanız 58 yaş 5975 prim günü şartlarına tabi olacaksınız.

Soru: İyi Çalışmalar, Sigorta başlangıcım 1988 askere ise 1990 yılında gittim. Sigorta primim 8 bin gün, Yaşım ise 2020 şubatta doluyor ve emekli oluyorum. Benim sorum askerliği borçlanırsam borçlandığım tutar 2000 öncesi için mi dikkate alınır. Çünkü maaş bağlanma oranı 2000 öncesi daha yüksek olduğu için maaşımın yüksek bağlanma şansı var mıdır? Şimdiden teşekkür ederim.

Cevap: 1999 yılı öncesine ait her türlü borçlanma aylığı artırmaktadır. Burada ödenen primlerin aylık bağlama oranına etkisi %70’lerdedir. Detaylı hizmet bilgilerinize bakmadan, hesaplama yapmadan aylığınızı şu kadar artırır demek yanlış olur ancak asgari ücret üzerinden ödenmişse primleriniz bu süreleri şimdiki asgari ücret üzerinden borçlanırsanız aylığınıza ortalama 100-150 TL etki edecektir.

UZMANASOR@GAZETEVATAN.COM

Yazının devamı...

SGK’ya başvurup, SGDP’den çıkın! İkinci kez emeklilik ile maaşınız yükselir

Ülkemizde çalışanlar emeklilik hayalleri kurarken haklarını çeşitli platformlarda haklarını öğrenmeye çalışıyorlar. İşte sizden gelen sorular ve yanıtları…

Soru: 15.01.1972 doğumluyum askerliğimi 1997 yılında tamamladım. Sigorta başlama tarihim 10.01.1999. 6 bin 598 gün pirim im var. Askerliğin ne kadarı borçlanırsam kaç yıl erken emekli olurum.

Cevap: Askerlik hizmet sürenizin kaç gün olduğunu belirtmemişsiniz ancak sorunuza iki aşamalı şekilde cevap verebiliriz. Hiç borçlanma yapmadan tahsis talebinde bulunmanız için 58 yaş 5 bin 975 prim günü tamamlamanız gerekecektir. 50 günlük askerlik borçlanması yapmanız halinde emeklilik şartlarınız 57 yaş ve 5 bin 900 prim gününe inecek. 18 Ay askerlik hizmeti yaptıysanız 538 gün borçlanma yapabilir bu süre sonunda sigortalılık başlangıcınızı 22.05.1997’ye indirebilirsiniz. Bu şekilde bir yol izlerseniz tahsis talep şartlarınız 56 yaş 5 bin 825 prim günü olacaktır.

İKİNCİ KEZ EMEKLİLİK MÜMKÜN!

Soru: Mert Bey Vatan gazetesinde yayınlanan “SGK ve Emeklilik ” başlıklı yazınızı okudum. Buna istinaden bir konuyu sizinle paylaşarak öğrenmek istedim. 1 Kasım 2007 tarihinde SSK 4A olarak emekli oldum. Emekli aylığımı kestirmeden 19 Nisan 2008 tarihi itibariyle yeni bir işe girdim. İşe girişimle birlikte bu işyerimde Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödeyerek halen çalışmaya devam etmekteyim. Sizden öğrenmek istediğim ise ; Bu işyerimden kendi rızamla veya işverenin işten çıkarması ile işten ayrılırsam yaklaşık 12 yıl gibi bir çalışma sürem için kıdem ve ihbar gibi diğer haklarımı da alabilecek miyim, veya nasıl hak edebilirim. Saygılarımla, Mustafa TARHAN

Cevap: Mustafa Bey, kıdem tazminatı bir çalışana kendi kusuru dışında işsiz kalması durumunda ödenen bir menfaattir. Kusurlar dışında dikkate alınan şartlardan bir de emekliliğe hak kazanma koşulu olarak kabul edilmektedir. Siz zaten emekli olduğunuzdan bu yolu başka şekilde kullanabilirsiniz. Öncelikle SGK’ya dilekçe vererek SGDP yerine tüm sigorta kollarına geçmeniz gerekecektir. Tüm sigorta kollarına tabi olduğunuzda aylığınız kesilecek ve normal bir çalışan gibi bildiriminiz yapılacak. Bir yıl kadar sonra tekrardan emeklilik nedeniyle tazminatınızı talep ederek ayrılabilirsiniz.

Bir yıl beklemenizin amacı bu işlemi kıdem tazminatı için değil emekli aylığınızı yükseltme amacıyla yapıyor olmanız. Olur da davalık bir süreç işlerse mahkemeden aleyhinize bir karar alınmasın, siz de aylığınızı yükseltmek için böyle bir yola gittiğinizi savunursunuz.

Soru: Yazılarınızı okuyarak bilgilenmemizi sağladığınız için teşekkürler. Ben 4 A çalışanıyım. Emeklilikte son 1261 günün belirleyici olduğunu sizden öğrendik. Ben kalan 950 günümü 4A yerine 4B den ödersem (asgari olarak) emekli maaşım değişir mi? (ilk 3300 gün primlerim yüksekten ödenmiş) siz neyi tavsiye edersiniz? 52 yaş 5525 güne tabiyim. Şu an 46 yaşındayım.

Cevap: Prim günlerinizin son 10 yılı aylık bağlama oranına direk etki etmektedir. Son 10 yıllık hizmetinizin 7’si yüksekten bildirilmişse son 3 yılı düşükten bildirilecekse bu bağlanacak aylığı da düşürecektir. Borçlanma imkanınız varsa 1999 yılı öncesi borçlanma ile kapatabilirsiniz bu süreyi, 1999 yılı öncesi ödenen primlerin yüzde 70’i etki etmektedir aylık bağlama oranına. Bu yüzden eski tarihli asgari ücret üzerinden borçlanmalar bile daha değerlidir.

Soru: GSS borcum var, hiç ödemedim. Hastanede muayene olabilir miyim?

Cumhurbaşkanlığı genelgesi gereği tüm borçlular 31/12/2019 tarihine kadar borçlarına bakılmaksızın tedavi olabileceklerdir. Bu kapsamda provizyon alabilir sağlık hizmetlerinden yıl sonuna kadar yararlanabilirsiniz.

Soru: Merhaba eşim isteğe bağlı prim ödeme şartlarını taşımaktadır. Eşime isteğe bağlı sigorta primi yatırmaya başlasam, 2019 yılı en az pirim aylık kaç TL ödemem gerekiyor, eşim, ben ve çocuklarım eşimin üzerinden sağlık yardımından faydalanabilir miyiz?

Cevap: İsteğe bağlı sigortalılığınızı başlatmanız halinde eşiniz ve çocuklarınız da provizyon alabilir. 2019 Yılı isteğe bağlı prim ödeme tutarı en düşük 818,56 TL’dir.

Soru: 29 Mayıs 1968 doğumluyum, 8 Ocak 1999 tarihinde memuriyetim başladı. Öncesinde 8 Mayıs 1988 tarihinden 31 Aralık 1998 tarihine kadar sigortalı olarak çalıştım ve toplam 1324 gün prim ödemem var. 1993-1995 yılları arasındaki askerliğimi 2003 yılında 18 ay (550gün) olarak borçlandım ve ödedim. Bu şartlarda ne zaman emekli olabilirim? Teşekkürler, iyi çalışmalar.

Cevap: Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet vermekte olan memurların emeklilik yaş şartları hizmet yıllarına göre hesaplanmaktadır. 23.05.2002 Tarihinden önceki hizmet yılınız 3 yıl, 4 ay 14 gün olarak görünmektedir. Bu şartlar doğrultusunda 23.05.2002 tarihinde, 3 tam yıl ile 3 yıl 5 ay 29 gün arası hizmeti bulunan kişiler 25 yıllık hizmet süresi ve 58 yaş şartına tabi tutulmaktadır. Ancak 4 C hizmetinizden ayrılıp 4 A’ya geçiş yapmanız durumunda geçiş yaptıktan 3,5 yıl + 1 gün sonra emekli olabilirsiniz. 4 A’lı sayılmanız için son 7 yıllık hizmetinizin 1261 gününü 4 A’lı olarak bildirmeniz gerekecektir.

Soru:10.08.1970 Doğumluyum, SSK’dan ilk girişim 01.10.1987 yılında meslek lisesinden, ilk prim yatırma yılım 1989 yılında. Şuan toplam prim günlerim 7077, bu şartlarda ne zaman emekli dilekçemi verebilirim? Birde yıl sonumu dilekçeyi vermem mantıklı, yoksa ocak ayında mı vermem maaşımı etkiler. Teşekkürler.

Cevap: Öncelikle staj süresinde yapılan sigortalılığın emeklilik hesabında dikkate alınmadığını üzülerek belirtmek isterim. Staj sonrasındaki girişinizi 01.01.1989 yılı olarak ele alacak olursak emeklilik şartlarınız 51 yaş 5450 prim günü şeklindedir. Prim gününüzü tamamlamış ancak yaş şartına takılmış görünüyorsunuz. 10.08.2024 Tarihi itibariyle tahsis talebinde bulunabilirsiniz. İlk işe giriş tarihiniz 23.11.1989 ve sonrası ise, bu defa emeklilik şartlarınız 52 yaş 5525 prim günü şeklinde uygulanacaktır.

Sorularınız için: uzmanasor@gazetevatan.com

Yazının devamı...

18 yaş altı sigortalılık emekliliğe sayılır mı?

18 yaşın altında başlayan sigortalılık süreleriyle ilgili sizlerden sürekli soru almaktayız. En çok merak edilen ise bu sürelerin emeklilik hesabında dikkate alınıp alınmayacağı yönündedir. Stajyerler, genç yaşında sigortalı olanlar, anne veya babasının erken davranmasıyla sigorta numaralarını 18 yaş öncesi alanlar için konuyu ayrıntılarıyla ele alalım.

18 YAŞ ÖNCESİ SİGORTALILIK SÜRESİNİ BAŞLATMAZ

5510 ve mülga 506 sayılı Kanunlara göre 18 yaşının altındaki işe giriş sigorta süresinin başlangıcı olarak sayılmaz. Ancak 18 yaşın altındaki çalışmalar, kişilerin SSK kapsamındaki sigortalılıkları hesaplanırken prim ödeme gün sayısına eklenir.

Sigortalılık süresini belirleyen “ilk defa sigortalı olunan tarih” 18 yaşının doldurulduğu tarih olarak kabul edilecektir.

EMEKLİLİK HESABI İŞE GİRİLEN TARİHTE BAŞLAR

Öte yandan sigortalılık süresi 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlasa da 4447 ve 4759 sayılı Kanunlara ve SSK’nın 12-99 Ek Genelgesi gereğince işe giriş koşulları ilk işe girilen tarihe göre hesaplanır. Yani 18 yaşından önce işe girişi bulunanların sosyal güvenlik reformları ile getirilen kademeli sisteme göre emekli olacakları tarih ilk işe girdikleri tarihe göre hesaplanacaktır.

Başka bir deyişle 18 yaş altı sigortalılık süresinin başlangıcına sayılmasa da daha önceki kademelere tabi olunmayı sağladığı için yine de avantaj sağlamaktadır.

08.09.1999 ÖNCESİNİN HESABI FARKLIDIR

4447 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce (yani 08.09.1999 tarihi öncesinde) sigortalı olanlar için 4759 sayılı Yasa ile getirilmiş olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 81 inci maddesi geçerlidir. Bu maddenin Türkçe meali işe girişin 18 yaş öncesinde ya da sonrasında olmasına bakılmadan işe giriş tarihine göre o dönemki reform sisteminin getirdiği kademeli sisteme tabi olmaktır.

01.04.1981 VE 08.09.1976 ÖNCESİ İŞE GİRENLER ŞANSLI

18 yaşın altındaki çalışmaların sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesinin bir başka istisnası ise 01.04.1981 öncesinde işe girenlerdir. Bunlar için her halükarda çalışmaya başladıkları tarih yaşları 18’in altında olsa da “ilk defa sigortalı olunan tarih” olarak kabul edilir, sigortalılık süresinin başlangıcı kabul edilir ve emeklilik koşullarını etkiler. Bunlar örneğin 12 yaşında ilk defa sigortalı olmuşsalar dahi bu tarih sigortalılık başlangıç tarihi olarak sayılır ve emeklilik koşulları bu tarihte başlayan sigortalılık süresine göre belirlenir.

Ancak belirtmek gerekir ki bu konumda olanlardan yalnızca bayanlar yaşa takılmaz. Bu kategorideki bayan sigortalılardan 01.4.1980 öncesinde işe girenler, erkek sigortalılardan ise 08.09.1976 tarihinden önce işe girenler yaşa takılmadan emekli olabilmektedir.

Yazının devamı...

Hayatınızdan çalmayın!’ SGK ve emeklilik…

Ülkemizde ne yazık ki Sosyal Güvenlik bilinci halen tam olarak oturtulabilmiş değil. Resmi rakamlara bakacak olursak; kayıt dışı istihdam oranı 2002 yılında yüzde 52,14 iken, yapılan tüm çalışmalara rağmen 2018 yılı açıklanan veriler itibarıyla ancak yüzde 34 seviyelerine getirilebildi.

Peki nedir bu kayıt dışılık?

Kayıt dışı istihdam, sosyal güvenlik açısından “niteliği itibariyle yasal işlerde çalışarak istihdama katılan kişilerin, çalışmalarının gün veya ücret olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına hiç bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi” olarak tanımlanır.

3 türlü kayıt dışı çalışma söz konusudur:

- Çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi,

- Çalışma gün sayılarının eksik bildirilmesi,

- Sigorta primine esas kazanç tutarlarının eksik bildirilmesi en fazla karşımıza çıkan durumlar.

Eğitim müfredatın içeriği son günlerde tartışıladursun ‘Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hayatı Uygulamaları’ dersleri halen eksik.

Son birkaç yıldır, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca TV ve radyolarda kamu spotları verilmeye başlandı. Bu kamu spotları kayıt dışı çalışmayı engellemeyi hedeflemiş olsa da henüz rakamlarda bir iniş söz konusu olabilmiş değildir.

Her gün onlarca ‘’300-500 prim günüm var, yaşım 60, nasıl emekli olurum?’’ sorusu gelince vicdan yapmamak da elde olmuyor.

Birçok kişi, tabiri caiz ise yaş kemale erdiğinde SGK’nın kapısını aşındırıyor. Ancak 300 – 500 günle emekli olmayı bir kenara bırakalım eşine dul, çocuklarına yetim aylığı bile bırakamayacağını öğrendiğinde iş işten çoktan geçmiş oluyor.

Yazımızda‘kayıt dışı çalışırsanız ne olur’ değil! “Sigortalı çalışırsanız nelere sahip olabilirsiniz”ayrıcalıklarını ele almaya gayret edeceğim.

Gelelim sigortalı çalışmanın faydalarına!

Emekli olacaksınız

Ülkemizde çalışan her kesimin çalışma hayatının sonunda şüphesiz hayalini kurduğu konu emeklilik. Reformları bir kenara itecek olursak, 1999 öncesi sigorta girişiniz varsa ve 5000 prim gününüz mevcut ise değişen yaş koşullarıyla emekli olmanız bir hayli kolay demektir.

1999 ve 2008 sigorta girişi olanlarda ise 7000 prim günü ve 58 ile 60 yaş arası emeklilik planlarını yapabilirler.

2008 Sonrası sigorta girişi olanlar ise kademeli olarak 61-62-63-64 ve 65’e kadar çıkan yaş koşulları ile yine 7000-7200 prim günü ile emeklilik planları yapabilirler.

Daha çok var demeyin, her geçen gün emekliliğinizden çalmayın!

Eşinize dul, çocuklarınıza yetim aylığı bırakabilirsiniz

Emeklilik için prim gününüzü tamamladınız ve emekli oldunuz diyelim. Vefatınız halinde eşinize dul, çocuklarınıza yetim aylığı bırakabilirsiniz.

Bu konu sadece emeklilerimizi ilgilendirmiyor! Tüm çalışanlarımız 900 prim gününü tamamlamaları halinde eşlerine ya da çocuklarına aylık bırakabilirler. Yine belirtmekte fayda var, dul aylığını erkekler de alabiliyor! Birçok erkek vatandaşımız, eşlerinden dolayı dul aylığı alabiliyor olmasına rağmen kuruma müracaatta bulunmadığı geçtiğimiz yıllarda açıklanmıştı.

Süt parası ve doğum yardımı alabilirsiniz

Kayıtlı çalışmanız halinde son 120 günlük priminizin ödenmiş olması şartı ile 2019 yılı için 180 TL süt parası alabilirsiniz. Eşi çalışmayan erkek personeller de bu ücreti almak için müracaat edebilirler.

Sosyal güvenlik şemsiyesi altında olan kadın sigortalılar aynı zamanda doğum öncesi 8 doğum sonrası 8 hafta (çoğul gebelik halinde 10 hafta) olmak üzere iş göremezlik ödemesinden yararlanabilir.

Doğum yardımı alabilmeniz için kayıtlı yada kayıt dışı çalışmanıza bakılmıyor. 15 Mayıs 2015 ve sonrası doğumlarda 1.çocuk için 300 TL, 2.çocuk için 400 TL 3. ve sonrası doğumlar için 600 TL doğum yardımı yapılmaktadır. Bu yardım için bölgenizde bulunan SGK merkezleri yada Kaymakamlıklardan müracaatta bulunabilirsiniz.

Ücretsiz tedavi ve ilaç haklarınız

Genel Sağlık Sigortası kapsamında herkesi ilgilendiren nokta. İçimizde ben hastalanmam diyecek olmadığına göre, herhangi bir rahatsızlık geçirdiğinizde ya da ameliyat olmanız gerektiğinde tüm tedavi masrafları sağlık uygulama tebliği doğrultusunda SGK tarafından karşılanır.

Bu konuya ayrıca dikkat çekmek gerekirse devlet hastanesinde ücretsiz olan bademcik ameliyatı, özel sağlık kuruluşlarında en düşük 5 Bin TL! Karar sizin elbette.

‘300 lira – 500 lira fazla ver, sigortamı yapma!’ demeyin

En can yakan kısım da burası aslında. Sosyal Güvenliğin bilincine varamayan birçok vatandaşımız şüphesiz ki günü kurtarmanın peşinde. Ancak unuttuğu bir şey var ki, gelecek!

300 Lira yada 500 Lira fazla para aldığınızı varsayalım, hangi sigorta şirketi sizin, eşinizin ve çocuklarınızın sağlığına bakacak bir de üstüne gelecek garantisi vererek size emeklilik hakkınızı verecek? Boşuna kendinizi yormayın, bu şekilde bir hizmet sunan başka kuruluş yok!

Ölüm halinde bile cenaze yardımınız olacak

Yine birçok sigortalılarımızın haberinin olmadığı bir uygulama ile karşı karşıyayız. Evet, SGK birinci dereceden yakında cenaze yardımı yapar. Kurum bazı istisna durumlar karşısında başvuru yapmasanız da cenaze yardımınızı bağlanan dul yada yetim maaşıyla birlikte hesabınıza aktarır. Yararlanmadığını düşünenler bağlı bulunduğu SGK merkezlerine dilekçe ile müracaat edebilirler. 2019 Yılı için belirlenen cenaze yardımı 716 TL’dir.

Yukarıda saydıklarımızın dışında olası bir iş kazası ve meslek hastalığı yada engellilik durumunuzda yine yaşınıza bakılmaksızın emeklilik imkanlarınız ve vergi indirimleriniz söz konusu olacaktır.

Konumuzun başlığı ‘ÖTV’siz Araç Alma Yolları’ olsaydı şüphesiz ki okumayan kalmazdı. Ancak kayıtlı çalışmak bunca hakkı size sunarken, geleceğinizi ateşe atmayın derim. Son sözü de ulu önder Mustafa Kemal Atatürk söylesin;

Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”

Sorularınız için: uzmanasor@gazetevatan.com

Yazının devamı...

Ağır engelli çocuğu bulunan sigortalı anneler erken emekli olur!

Ülkemizin sosyal güvenlik sisteminde engelli vatandaşlarımıza ilişkin birçok avantaj var. Bu avantajlardan birisi de engelli çocuğuna bakmak zorunda olan annelerle ilgili.Çocuğu ağır engelli olan annelere verilen erken emeklilik hakkı birçok annenin yararlandığı bir düzenleme. Anneler tarafından olumlu karşılanmakla birlikte yüzde 90 ve üzerinde ağır engelli çocuğu olan anneler ile çalışma hayatına yeni başlayan anneler için yeterli bir çözüm olamamakta. Çalışma hayatına yeni başlayan anneler engelli çocuğu olduğu için çoğu zaman istifa ederek çalışma hayatlarını sonlandırmakta ve hem mesleklerine devam etme, hem emekli olma, hem de maddi kazanç haklarını çocukları için bir kenara bırakarak ekonomik zorluk içinde yaşayan annelerdir.

''Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan annelerin '' yararlandığı bu haktan Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı, Tarım İşçileri ve İsteğe Bağlı Sigortalı olan anneler yararlanır.

1 Ekim 2008 sonrası çalışılan sürenin dörtte biri oranındaki süre çalışılan süreye ilave edilir ve bu süre emekliliğe kalan süreden düşürülür.

Örneğin, 01.10.2008 tarihinden sonra 1000 gün prim ödeme gününüz mevcutsa 1000 günlük prim ödeme süresine 250 gün daha eklenecek ve toplam 1250 gün prim ödemiş sayılacaksınız. Ayrıca eklenen bu süre emeklilik yaş haddinizden de düşecek. Böylece daha erken emekli olabileceksiniz.

Engelli çocuğun bakıma muhtaç yani raporunda ‘’ağır engelli ‘’ibaresinin olması gerekmektedir. Çocuğun bakıma muhtaçlığı devam ettiği sürece bu haktan yararlanılır.

Birden fazla bakıma muhtaç çocuğu olanlar için SGK; her çocuk için inceleme yapar ancak sadece biri üzerinden erken emeklilik hakkından yararlanılır. Diğer çocukların incelenme sebebi ise erken emeklilik hakkının kullanıldığı çocuğun bakıma muhtaçlığı biter ise diğer çocuk üzerinden hakkın devam ettirilebilmesidir.

Evlatlık alınan engelli çocuklar için de çocuğun evlatlık alındığı tarihten itibaren erken emeklilikten yararlanılır. Engelli çocuğu olan babalar ise erken emeklilik hakkına sahip değil.

Yararlanma süresi ne kadar?

Çocuğun yaşam süresince prim ekleme devam eder.

Evlat edinilen çocuklar için de geçerlidir.

Birden fazla malul çocuğu olanlarda tek hak bulunuyor.

Çocuk Esirgeme Kurumu'nda sürekli yatılı olan çocuklar için bu haktan faydalanma söz konusu değil.

Çocuğu nedeniyle erken emekliliğe hak kazanabilen kadınların 1 Ekim 2008 tarihinden sonra çalıştıkları her gün 1.25 gün olarak hesaplanıyor. Emeklilik yaşı da erkene çekiliyor. 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren prim ödeme gün sayılarının dörtte biri emeklilik yaş sınırlarından indiriliyor.

Prim gün sayısına ilave edilecek dörtte birlik sürenin ve emeklilik yaşından indirilecek gün sayısının hesabında esas alınacak çalışma süresiyle ilgili olarak yasada ” bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri esas alınır” diye açık bir şekilde belirtilmesine karşın, Sosyal Güvenlik Kurumu, çocuğun ağır engelli hale geldiğini gösterir rapor tarihini esas alıyor ve çocuğun rapor tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısını hesaba katıyor.

Yani rapor tarihi ile 1 Ekim 2008 arasında geçen süreyi hiç hesaba katmıyor.

İşte Sosyal Güvenlik Kurumunun Yayımladığı İlgili Genelge Maddesi (2013-11 Sayılı)

1/2/2008 tarihinde çalışmaya başlayan kadın sigortalının, 1/1/2007 tarihinde doğan çocuğu hakkında, sağlık hizmeti sunucusu tarafından düzenlenen rapora göre, 1/1/2009 tarihinden itibaren başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğuna ve kontrol muayenesi gerekmediğine Kurumumuz ilgili sağlık kurulunca karar verilmiştir. Buna göre, kadın sigortalının Kanunun 28 inci maddesinin sekizinci fıkrası hükmünden yararlandırılmaya başlama tarihi 1/1/2009 olacaktır.

Yazının devamı...

‘2 bin TL’ randevusu

1.603 lira olan asgari ücret enflasyon karşısında eridi gitti. Sendikalar bu hafta bir araya gelerek yeni yılda asgari ücretin 2 bin liraya çıkarılmasını talep edecek. Üstelik sendikalar bu rakamın yıl sonunu beklemeden Kasım ve Aralık’ta da uygulamaya konulmasını istiyor

Belli ki bu yıl işçiler ve emekliler enflasyon karşısında eriyen ücretlerini yerine koymak için sıkı bir pazarlığa girişecekler. Erken seçim öncesi vatandaşını küstürmek istemeyen Hükümet de epey terleyecek. Yıl sonuna yaklaşırken herkesin gözü kulağı asgari ücret zammına çevrilmiş durumda. 2 yıldır uygulanan tek tip asgari ücret uygulaması, ücret miktarını ilk aylara göre yüksek belirlenmiş olarak gösteriyor olsa da yıl içerisinde ne yazık ki önemli ölçüde kayıplar oluyor.

Toplanıyorlar

2016 öncesinde 6 ayda bir zamlanan asgari ücret, 2016 yılından itibaren yılda bir defa zam olacak ve tüm yol boyunca kullanılacak şekilde kararlaştırıldı. Genel seçim öncesi en büyük kozlardan biri olan asgari ücret, 2015’i 1.000 TL ile kapatmış, 2016’ da 1.300 TL olarak belirlenmişti. 2017 yılında 1.404 TL, 2018’de de yüzde 14.2’lik artışla 1.603 TL olarak hayatına devam ediyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) başkanları bu hafta içerisinde bir araya gelerek asgari ücrette arttırılacak tutarın net 2 bin lira olarak kararlaştırılması ve bunun yeni yılı beklemeden uygulanmaya konulmasını talep edecekleri bildirildi. Yüksek enflasyon rakamları karşısında işçilerin ücretlerinin geçinmeleri açısından yeterli oranda olmadığını belirten DİSK ve Türk-İş yapılacak olan artışın mali yükümlülüklerinin işsizlik fonunda biriken tutardan da desteklenebileceğini aktardılar.

Açılış rakamı 2 bin lira

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi temsilcisi konumunda bulunan Türk-İş komisyonda açılışın en düşük 2 bin TL üzerinden açılacağını aktardı. İşçilerin ortalama bir hayat standartlarında geçimlerini sağlayabilmeleri adına en düşük ücretin 2 bin 600 lira olması gerektiğini savunan Türk-İş bu yönde teklifini komisyonda da dile getirecek.

2 bin liralık net asgari ücret tutarına hükümet tarafından yeterli destek gelmesi halinde işveren temsilcisi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu da sıcak bakıyor.

Ancak asgari ücret desteğine ilişkin hükümet kanadından yapılan henüz net bir açıklama da bulunmuyor. Aslında istenmesi planlanan 2 bin liralık asgari ücret son açıklanan verilere göre de son derece mütevazi duruyor. 1 kişinin aylık geçim maliyeti 1.949 liraya, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.757 liraya yükselmiş durumda. Yoksulluk sınırı da 6 bin 77 lira olmuş. Son 12 aylık gıda enflasyonu yüzde 20’nin üzerinde. Bu rakamlarla nasıl durmasın ki?

Bulgaristan bile bizi geçti

Avrupa’da asgari ücretler euro para biriminden ödendiğinden haliyle ülkemizin para biriminden birkaç kat yüksek olmakta. Asgari ücret; Almanya’da 1.500 euro, İspanya’da 825 euro seviyesinde. İngiltere’de 1.250 pound. 1.603 TL’lik net asgari ücret kurlardaki artışla 228 euroya tekabül edince biz bir anda en geriye düştük. Asgari ücreti 260 euro ile en düşük olan Bulgaristan bile bizi geçti. Yılın ilk ayında cebine 1.603,12 TL karşılığı 425 dolar giren asgari ücretli çalışanın Ekim 2018 döneminde cebine 268 dolar giriyor. Arada oluşan 157 dolarlık fark döviz kuruna yenik düşmüş oldu.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.