Son araştırmalara göre 100 çocuktan 40’ı obez. Obezlerin yüzde 60’ı ise kız çocuğu. Temel sebep sağlıksız beslenme. Özellikle okullarda çocukların ne yediği belli değil. Günde 370 bin kişiye yemek veren Sofra Group’un CEO’su Yaşar Büyükçetin bazı şanslı özel okullarda 3 ay önce uygulamaya soktukları akıllı kart uygulamasını devlet okullarına da öneriyor
Türkiye’nin en yaygın yemek ve destek hizmet sağlayıcısı şirketi olan Sofra Group’un CEO’su Yaşar Büyükçetin ile geçenlerde sohbet etme imkanı bulduk. Sofra Group Türkiye’de her gün tam 370 bin kişiye yemek çıkarıyor. Satın almaları muazzam. Örnek vermek gerekirse günde 400 bin domates kullanıyorlar. Yıllık alımları ise 3 bin ton eti, 2 bin 500 ton beyaz eti, 12-13 milyon adet yumurtayı ve 2 bin 500 ton domatesi buluyor. Yıllık toplam satın almaları 200 milyon dolar seviyesinde. En büyük müşterileri okullar, fabrikalar, hastaneler ve plazalar. Son olarak askeriyenin bazı büyük ihalelerine de girmişler. Okullara büyük önem veriyorlar.
* Okullar neden bu kadar önemli?
Türkiye’de öğretim gören yaklaşık 21 milyon öğrenci var. Ve ne yazık ki bazı şanslı okullarda okuyanların dışında tamamına yakını sağlıksız ve bilinçsiz besleniyor. Okullarda sağlıklı beslenmeyi mutlaka sağlamamız lazım. Çocukları kantin alışkanlığından, bir sosisli ile öğün geçiştirmekten uzaklaştırmamız lazım.
* Şanslı denecek okullardaki sistem nasıl?
Çok yeni bir uygulama başlattık. Burada tabii ki bilinçli veliler bizimle işbirliği yapıyor. Örneğin Üsküdar Amerikan Kolej. Aileler verdiğimiz akıllı kartları dolduruyor. Doldururken çocuğunun neyi yiyip neyi yememesini istiyorlarsa onu da belirtiyorlar. Örneğin çocuk kartla bir kola almak isterse ve velisi o kartın kola almasını engellemişse, çocuk kolayı alamıyor. Ayrıca velilere aylık rapor gidiyor. Çocuk neleri yediyse listeleniyor. Ancak bunu bazı şanslı okullarda yapabildik. Özellikle devlet okullarında çocuklar kantinlerin sağlıksız ürünlerine mahkumlar. Nerede imal edildiği belli olmayan bir sosisli ile öğün geçiriyorlar. Sağlıksız besleniyorlar, spor yapmıyorlar sonuçta obezite artıyor. Bugün 100 çocuktan 40’ı obez. Obez 40 çocuğun yüzde 60’ı ise kız çocukları. Transyağlı, doymamış yağlı besinlerle çocukları bitiriyoruz. Devlet okullarında da bu bilinç yerleşmeli. Bizim Milli Eğitim’le bu konuda görüşmelerimiz var. Umarız sonuç alacağız.
* Sonuçta uygulama pahalı değil mi? Milli Eğitim’in bunu karşılayacak gücü olmayacaktır herhalde?
Biz 4.5 TL ile 6 TL arasında bir fiyata çıkabilecek çok kaliteli yemekten bahsediyoruz. İddia ediyorum 4.75 TL’ye çok kaliteli bir menü sunabiliriz. Çünkü biz inanılmaz büyük bir satınalmacıyız. Kimsenin alamayacağı fiyatlarla hammadde temin edebiliriz. Üstelik tüm ürünlerimiz de markalıdır. Sonuçta hammaddeniz ne kadar kaliteliyse yaptığınız yemek de o kadar kaliteli olur. Dolayısıyla bizim önerimiz ekonomik. Ayrıca bu işin bir de ileride ortaya çıkacak maliyetleri var. Dengeli beslenme ile SGK’nın sağlık harcamalarını düşürecek önlemleri çok erken alabiliriz. Sağlıklı bir toplum yetiştirmek zorundayız, kalp-damar hastalıkları ile boğuşan bir toplum değil. Bakın bizim tüm menülerimiz farklıdır. İlkokul öğrencisine, lise öğrencisine, üniversite öğrencisine farklı menü hazırlarız. Kafa emekçisi ile beden emekçisine de farklı menüler hazırlarız.
Vestel krizde kısmadı, menüyü zenginleştirdi
Sofra Group’un en büyük müşterilerinden birisi Vestel. Vestel’in Manisa’daki fabrikalarında çalışan tam 17 bin kişiyi her gün Sofra Group doyuruyor. Büyükçetin, kriz döneminde Vestel’de yaşadığı ilginç anekdotu, “Vestel İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, krizin en ağır dönemiydi, beni aradı. Görüşmek istedi. Atladım gittim. Herhalde menüde bir kısıntı yapmamı isteyecekler diye düşündüm. Bana ’Yaşar Bey bu menüyü nasıl zenginleştirebiliriz. Çalışanlara kriz ortamında yemek kalitesini daha da artırıp moral motivasyon olmasını istiyorum’ dedi” şeklinde aktarıyor.
Bu arada Büyükçetin’in bir uyarısı var. Günde 3.5 TL’nin altında 3 kap yemek verebileceğini iddia edenlere şüphe ile yaklaşılması gerektiğini söylüyor. Büyükçetin, şayet et ithalatına izin verilmesi, tarım fiyatlarında ucuzluk sağlayacak yeni Hal Yasası’nın da geçmesi halinde gıda fiyatlarında önemli düşüşler olabileceğine de dikkat çekiyor.
CEO’lara özel VIP aşçıyla hizmet veriyor
Sofra Group, STFA ve İngiliz Compass Group’un yüzde 50-50 ortaklığı ile kurulmuş bir şirket. Kendi iş kolunda piyasa lideri olan Sofra Group’un tamamı bordrolu tam 11 bin çalışanı var. Bu rakam ile Sofra Group, Türkiye’nin 15’inci en büyük işvereni. Her gün 1000 farklı lokasyonda 370 bin kişiye yemek veriyor. Philip Morris, Mercedes, Tesco Kipa, Borusan, Ziraat Bankası, Renault, TED Kolejleri, Fevziye Mektepleri, Üsküdar Amerikan Koleji önemli müşterileri arasında. Sadece toplu yemek üretimi yapmıyor, tesis yönetim ve işletimi, koruma ve güvenlik, otomat hizmetleri de veriyor. Sadece CEO’lara hizmet veren özel aşçıları var. Gıda mühendisleri de kadroda önemli bir yer tutuyor. Yaşar Büyükçetin, 2009 yılını yüzde 20 büyüme ile kapattıklarını, 2010 hedeflerinin ise yüzde 25 büyüme olduğunu belirtiyor.
Londra merkezli Compass Group da hakikaten bir dünya devi. 400 binden fazla çalışanı olan Compass Group, dünyanın 8’inci büyük işvereni. 55 ülkede faaliyet gösteriyor. Yıllık 13.4 milyar euro cirosu olan şirketin 20 milyondan fazla müşterisi var.