Çeşme yaz aylarında en çok konuşulan yerlerden biri. İş dünyasından oyuncularına, futbolcularına, siyasetçilerine çok sayıda ünlüyü ağırlıyor. Keyif, huzur, eğlence, lezzet, dinginlik, temiz hava, deniz, kumsal Çeşme’de. Yaz sporlarının her türlüsü, kumrusu, sakızlı dondurması, boyozu, Alaçatısı, Aya Yorgisi say say bitmez...
Ve yazlıkların da suyun da
en pahalısı Çeşme’de...
Trafiği, çöpleri, otopark sorunu, pahalılığı Çeşme’yi ziyaret eden köşe yazarlarına bu yaz konu oldu... Son noktayı da Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil koydu... Eleştiri oklarının hedefindeki isim Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu’na ‘Neler oluyor?’ diye sordum...
* Çok eleştiriliyor Çeşme... Çöpler, pislik, trafik... Ne diyorsunuz? Burası Türkiye’nin en güzel, bozulmamış tatil yerlerinden biri... Kıymetini bilmiyor muyuz?
Ramazan ayından önceki hafta sonu Çeşme’ye 214 bin araç girdi.
* Çok fazlaymış...
Bu rakam yalnızca otoban gişelerinden alınan rakam... Diğer yönlerden gelenleri saymıyorum. Ondan sonraki hafta da 80 bin araç giriş yaptı... Araç sayısı bu. Çeşme’ye dönüp bakın, normalde nüfus 20 bin. Yazın nüfus 600 bine yükseliyor.
* Hafta sonları daha da yükseliyor sizin verdiğiniz araç rakamlarına göre...
Kesinlikle... Devlet hesaplarını 20-21 bin nüfusa göre yapıyor. Kışın bize 5 çöp arabası yetiyor. Yazın çöp arabası sayısını 18 yapıyoruz, gece ayrı 4 devriye yapıyoruz, bunun yanı sıra traktör kullanıyoruz 4 tane.
* Kaç kişi çalışıyor belediyede?
İşçi kadromuz 54 kişi. Biz taşeron vasıtasıyla 80 kişi kullanıyoruz. Sayıyı artırıyoruz ama yetmiyor.
* Bu nüfusa mümkün değil bu personel sayısıyla hizmet götürmek... Çözüm ne?
Biz bu personel sayısıyla çöpleri kaldırıyoruz. Ama insanlar da sorun var. Eğitimsiz, Bilinçsiz. Pis. Çöp bidonlarına değil yere atılıyor çöpleri, plajda çöplerini bırakıyorlar. Plajın dışında çöp toplama merkezleri var, çöplerini alıp oraya atmıyorlar, güneşlendikleri yere bırakıyorlar. Kesiyor karpuzu kabuklarını bırakıyor. Pet şişeleri, yemek atıklarını plajda bırakıyor. Eminin bu hareketleri Almanya’da ya da yurt dışında yapamazlar...
Burada Roman açılımına ihtiyaç var
* Kim bunlar? Burada yazlığı olanlar olamaz... Türkiye’nin en pahalı yazlıkları, en lüks evleri burada... Sheraton Oteli’nin, Şantiye Evleri’nin ötesinde çadırkent var...
Evet var. Biz oraya her hafta buldozerle giriyoruz. Yıkıyoruz, bir gün sonra yine geliyorlar. Alt yapı yok, su yok, tuvalet yok... Ama onların bunlara ihtiyacı yok. Geliyorlar yaz aylarında o lüks evlerde iş buluyorlar, sokaklar yollarını buluyorlar, gitmiyorlar... Devlet, hükümet Roman açılımı dedi ya, işte o açılıma Çeşme’de ihtiyaç var. Çeşme’nin sorunu Romanlar... Kimseye plaja girme diyemezsiniz. O plaja hep gelecekler ama pisletmesinler... Ne yazık ki çok pisletiyorlar.
* Siz belediye olarak ceza kesemez misiniz?
Zabıta cezası mı keseceğiz?
* Bilemiyorum, caydırıcı olur...
Nüfus kağıdı istersiniz vermez, kavga çıkar...
* Plajlarda tuvalet yok... Yapılacaktı ne oldu?
Yaptık. 50 kuruş verip tuvalate girmiyorlar. Yazlıkçıların kapısını çalıp, ‘Sizin tuvalete girebilir miyiz?’ diyorlar. Bu benim sıkıntım mı? Bence devletin sorunu. Vatandaşlar eğitimsiz. Soyunma kabinleri de yapıldı. Biz Engelliler Plajı yaptık. Bize destek olanlar oldu. Otelciler Birliği bizi destekledi. Ilıca Oteli’nin müdürü sorumluluğu aldı. Tuvalet yapıldı, daha açılışı yapılamamıştı. Müdür oranın başına güvenlik diye iki genç koymuş ama o çocukların sözünü kimseler dinlememiş. Daha tuvalet teslim alınmadan tuvaletin kapısı kırıldı, söküldü. Soydular tuvaleti. O gün de oraya Uğur Dündar gitmiş o rezilliği görmüş... Öncesini sonrasını bilmiyor.
* Birçok köşe yazarının eleştirilerini okumuş olmalısınız... Haklı oldukları noktalar yok mu?
Yılmaz Özdil’i okudum. Eleştirmiş...Yılmaz Özdil devleti eleştirsin, ne yapacağız Roman vatandaşları? Biz nasıl başa çıkalım? Biz Çeşme’nin doğasını koruduk, diğer yerlere benzemedi... Bardağın dolu tarafını da görsünler. Kuşadası gibi apartmanlar dikilmedi, Çeşme’nin kliması bozulmadı.
NY Times’ta gezilecek yerler listesinde 8’inci sıradayız
* Bu yıl Yunan Adaları’na geçiş nasıl?
Deniz yolu artık çok kullanılıyor. Çeşme Marina da burayı çok hareketlendirdi. Sakız’a geçiş çok arttı. Geçen seneye göre yüzde 35 artış var. Eskiden oradan gelirlerdi, şimdi dengelendi. 2009 yılında burada otellerde 590 bin, 2010’da 990 bin geceleme olmuş. Bu sene rakamları henüz alamadım. 2009’da New York Times’ta “2010’da gezilecek görülecek 31 yer arasında 8’inci sırada” Çeşme vardı, 18’inci sırada İstanbul. Bazı arkadaşlar ne yazık ki bardağın boş tarafını görüyor.
* Ben de şunu görüyorum. Evet burası şahane bir yer. Ama bozulabilir. Aksayan yönleri var. Değer bilelim. Kötü örnekler çok. Eleştiriler de bu yüzden...
Hatalarımız varsa uyarılalım ama dışarıdan duyacak şekilde değil. Başkalarının işine geliyor.
* Çeşme’de Sakız Ağaçlarını yaşatma projesi vardı, TEMA yapıyor, siz belediye olarak ne yapıyorsunuz?
Sakız Ağacı’nı bırakmışız. Halk bakmamış yıllarca. Birden büyümüyor Sakız ağaçları, emek sitiyor. Bizim halk sabırsız. TEMA yetiştiriyor, çok çaba var. Sakız’da müthiş kullanıyorlar. Dediğim gibi halk destek olmalı...
* Bu bölgede hastane eksikliği de var...
Ne olacak? İzmir yakın diye mi yapılmıyor yatırımlar?
Hastane ihtiyacı var. Ortopedist, beyin cerrahi ihtiyacı var. Yazın takviye geliyor ama kışın burada yaşayanlar insan değil mi? Yeni yerler alındı, bize daha planlar gelmedi, bekliyoruz projeleri. Jeolojik etüd yapılacak, deprem için gerekiyor bunlar, bekliyoruz.
Çeşme asla Bodrum gibi olmaz
* Çok klişe ama yine de size sormak istiyorum. Çeşme, Bodrum gibi olur mu? Çünkü son dönemde Çeşme’ye ilgi arttı.
Bodrum gibi asla olmaz. Burada 20 yıldır başkanlık yapıyorum. Beni burada müteahhitler tehdit etti. Ben doğayı bozdurmadım. Burası betonlaşmadı. Müteahhitler son seçimlerde benim aleyhimde para toplayıp, 1 milyon 250 bin dolar dağıttılar. Gelecek arkadaşlar “5 kata- 8 kata izin veririz” demişler. Biz yüzde 25, tek parsele tek veriyoruz. 8 kat verilince 16 daire olur, böyle olursa burası Kuşadası gibi olurdu. Biz yoğunluğu azaltıp yeşilleri korumak istedik. Örnek Şantiye Evleri... Her yeni parsele ağaç dikme mecburiyeti koyduk.
* Burada yeni ev yapacaklar ağaç dikmeden ruhsat alamıyor mu?
Alamaz. Biz ağaç dikmeyince oturma ruhsatı vermiyoruz. 35 metrede bir ağaç dikmeyene ev yok Çeşme’de. Çeşme’nin kliması bozulmamalı. Alt yapısı tamam. Eskiden burada tuzlu su akardı...
* Hatırlıyorum ben...
Bunlar yok artık. Alt yapısı tam. Saçlar keçe gibi olurdu, su yoktu buralarda.
* Siz Çeşme’yi pahalı buluyor musunuz? Oteller de restoranlar da İstanbul’un en lüks yerleriyle yarışır...
Pahalılık konusundaki eleştiriler haklı. Sezon evet kısa ama bu konuda esnafın yanında değilim. Normal fiyatlandırma yapılmalı. Kimse enayi değil. Geçen hafta Dalyan’da restoranları gezdim. “Bir kişiden bir günde 300 lira kazanacağınıza 6 günde 600 lira kazanın” dedim.
Çeşme’yi bozan biraz da İstanbullular oldu
* İstanbullular Çeşme’deki fiyatları uçurdu diyenlerden misiniz?
Çeşme’yi bozan biraz da İstanbullular oldu, bol bahşişe alıştı Çeşmeli esnaf. Ama sakın yanlış anlaşılmasın İstanbullular gelmeli. “Gelmesin” diyenlerden değilim, olamam. Ancak esnaf da kimseyi enayi yerine koymamalı...
* Burada sezon çok kısa, bu yüzden de fiyatlar artıyor deniliyor...
Yavaş yavaş başladı insanlar kışın da gelmeye. Bu pahalılık için gerekçe olamaz.
* Niye Çeşme’ye yabancı turist gelmiyor?
Yerli turizme dayalı burası. 20 bin yatak var, yatak sayısı arttı ama yetmez.
* Alaçatı başta olmak üzere çok sayıda butik otel açıldı... Hepsi dolu sezonda...
Onlar pansiyon. 6 odalı yere daha şık diye butik otel diyorlar. Çeşme’de yer bulamazsınız.
* Çiftlikköy tarafında Rus
iş adamı Mikhail Prohorov yatırım yapacaktı. Ne oldu o yatırım? 18 milyon dolara arazi aldığı yazılmıştı...
Mikhail Prohorov bekliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na takıldı. 3 yıldır izin çıkmadı. O yatırım çok önemli. Çeşme’nin yatak sayısını artıracak, o bölgenin cazibesini artıracak. Doğal ortamı bozmadan yapılacak bir yatırım. Bir an önce izni çıksa çok iyi olur.
* Four Seasons Otel zinciri de geliyor deniliyordu...
Onlar da izin bekliyor. Derhal yatırımlar yapılmalı. Bunların önü açılınca kışın da buraya gelenlerin sayısı artar. Antalya’da 50-60 Euro’ya geliyor turist, burada geceliği en az 400-500 lira... Onların bir haftada aldığını biz burada bir gecede alıyoruz. Burada kimse yabancı turiste bakmıyor. Yatak vermiyorlar Yabancılar otelden çıkmıyor, oysa Çeşme’de herkes geziyor. Yerli turist burada para harcıyor.
* Türkler Yunan Adaları’nı da canlandırdı bu yıl...
İnanın Sakız’da bile “50 Alman geleceğine 10 Türk gelsin” diyorlar.
* Çeşme’nin 12 ay yaşaması gerektiğinden söz ediyorsunuz, bu nasıl mümkün olacak?
Biz futbol antreman sahası da olsun istiyoruz burada. Bakanlıktan izin bekliyoruz. Futbol takımlarını çekmek istiyoruz.
* CHP’li belediye olduğunuzdan dolayı zorluk çektiğinizi söyleyenler var,
doğru mu?
Bizim borcumuz yok. Suyu kendimiz getiriyoruz, yollarımızı kendimiz yapıyoruz. Arıtma tesisini yapıyoruz. 2020’ye kadar Derin Deniz Deşarj müsademiz vardı ama bizim arıtma tesisimiz bitiyor. Öne aldık.
10 milyon lira yatırım yaptık. Yarın öbür gün golf sahaları yapılsa su ister. Bunları planladık.
Belediyecilik aileden geliyor
Çeşme doğumlu, asker kökenliyim. Dedemi tanımadım ama O da burada belediye başkanlığı yapmış, babam da belediye başkanıydı... Dedemin abisi de belediye başkanlığı yapmış.
Aileden geliyor belediyecilik.