Şampiy10
Magazin
Gündem

Eskiden yabancı tekne beklerdik şimdi marinalar Türk tekneleriyle dolu

Yunanistan’daki tekneler kriz sonrası bize kaçıyor

ABONE OL
Vatan Haber

IC Çeşme Marina’nın Genel Müdürü
Kemal Saatçioğlu’yla sabah saatlerinde buluştuk. Butik marina özelliği taşıyan, bence Türkiye’nin en sevimli ve şık marinası olan IC Çeşme Marina’da bir tur attıktan sonra yönetim binasına geçtim. Bu arada marina her anlamda dolu ve hareketli... Yalnızca teknelerden bahsetmiyorum. Akşamları da marina cıvıl cıvıl... Restoranları ve butikleriyle marina Çeşme’nin cazibe merkezi oldu. Alaçatı’nın kalabalıklığından kaçanlar burayı tercih ediyor. IC Holding ve dünyanın en önemli marina işletmecilerinden Camper&Nicholsons’un imzasını taşıyan Çeşme Marina’nın atmosferini Kemal Saatçioğlu anlattı.

* Siz deneyimli bir denizci, marinacısınız. Bu sektöre nasıl girdiniz?

Aileden geliyor. Babam gemi mühendisiydi. Onun etkisi var. 7 yaşında İstanbul Yelken Kulübü’nde yelkene başladım. Dedem de Deniz Kuvvetleri’nden emekli, mühendis Albay’dı. Çocukluğum denizde geçti. Hep camianın içindeydim. 9 Eylül Üniversitesi’nde Ekonomi okudum, sonra Deniz İşletmeciliği masterı yaptım, tezimi de marina işletmeciliği üzerine yaptım. Bizim dönemimizde marinacılık üzerine eğitim yoktu. Çocukluğumda hep yelken yaptım. Askerdeyken eğitim kara kuvvetlerinde oldu, yedek subaylığımı Deniz Kuvvetleri’nde tamamladım.

* Daha sonra profesyonel hayatınızda da marinacılık oldu değil mi?

SETUR Kuşadası Marina’yı almıştı. Oraya başvurdum ve 13 yıl SETUR marinalarında çalıştım. Farklı marinalarda görev yaptım. Kuşadası Marina’da Müdürlük yaptım, SETUR NETSEL Marmaris Marina’yı alınca orayı seçtim. Sonra İstanbul’a geçtim. SETUR Marinaları’nın proje ve iş geliştirme müdürlüğünü yaptım. Çok öğretici bir süreçti. Şirket adına yurt dışında marina projelerini inceledim, ihalelere katıldım. Türkiye’nin en büyük marinası Kalamış Marina’nın müdürlüğünü de yaptım.

* Siz İstanbul’dan İzmir’e mi döndünüz bu yeni işinizle?

Evet. Eşimle de yelken yarışlarında tanıştım. Evlendik. Çocuklarımız oldu. Eşim Ankaralı ama İzmir’de büyümüş. Biz İzmir’i seviyoruz.

* Yaz kış burada mısınız?

Evet. Alaçatı’da evimiz var. İnanın buralar kışın da çok güzel.

Yurt dışındaki işleyişi görmek için 120 marina gezdik

* Ben de İzmirliyim... Biliyorum ama kariyer anlamında zor bir karar olsa gerek diye düşündüm...

İzmirliler için İstanbul’da yaşam kolay değil. 13 yıllık kariyerimden sonra Çeşme’ye dönme kararını neden verdiğimi herkes sordu. Ben eşimle birlikte karar verdim. Çocuklarımın karmaşa içinde değil deniz kıyısında büyümesini istedim. Buradan teklif gelince memnun oldum. IC Çeşme Marina çok prestijli bir marina yatırımı oldu.

* Son yıllarda marinacılık çok gelişti Türkiye’de... Yurt dışında da bizi takip ediyorlar... Ama denizcilik daha doğrusu denizle içiçe yaşam Türkiye gibi bir ülkede çok düşük oranlarda kalıyor. Hırvatistan’a bakınca insan şaşırıyor...

İnanın Hırvatlar bizim kadar denizci. Yatçılığın orada gelişmiş olmasının nedeni Hırvatistan’ın Avrupa ülkelerinin arka bahçesi olması.

* Denize arkasını dönen bir milletiz ve denizcilik hep pahalı, lüks algılanıyor...

İtalya’da, Fransa’da, İngiltere’de 100 binlerce tekne var. Her gelir seviyesine göre tekne vardır. Denizi sevdikten sonra bunu yapabilmenin yolu var. 7 metre de tekne var...Yıllar önce sanırım 1998 yılıydı arkadaşım Aziz Güngör’le yakın çalışırdık, o zaman SETUR’a bir proje teklif ettik, o dönemde SETUR marinacılıkta hızla büyüyordu. Biz de şirketin genç ve idealist çalışanlarıydık, diğer ülkelerde bu iş nasıl yapılıyor diye görelim istedik. Gidip gördük. 120 marina gezdik.

* En çok neden etkilendiniz?

Bizim onlardan öğrenebileceğimiz bir şey yoktu. Biz iyiydik ama o zaman marinalar Türkiye’de devlet eliyle yapılmıştı ve marinalar geçerken bir İngiliz uğrasın diye beklerdi. Bir yabancı geçer mi diye beklenirdi. Baktık yurt dışında öyle bir beklenti yok. İtalya’daki marinalar İtalyan tekneleriyle dolu, Fransa’da Fransız tekneleriyle. İşte son yıllarda baktığımda bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’deki marinalar da Türk tekneleriyle dolu. Çok gelişti...

Burası Çeşme ile kopmayan içiçe bir mekan

* Çeşme Marina’nın tekne kapasitesi ne kadar?

Burası 373 tekne kapasiteli...Çoğu Türk teknesi. İstanbul’da Ataköy 500 tekne, 1500 tekne kapasiteli Kalamış, 700 tekne kapasiteli Pendik Marinaları var. Bunların çoğu Türklerin tekneleri... Çok gelişme var.

* Burayı farklı kılan özelliği nedir?

Bulunduğu beldeyle içiçe geçmiş bir marina burası. Ben çok sayıda marinada çalıştım. TURBAN döneminde halk marinalara giremezdi... İzole tasarlandığı için herkese kapalı gibiydi. Şimdilerde marinalar da farklı tasarlanıyor. Yeni marinalarda yatırımcılar evet tekneler için güvenlik unsurunu düşünüyor ama en yumuşak haliyle. Aynı şekilde marinadaki tekne ve kara kısmını birbirinden koparmadan içinde bulunduğu beldeyle içiçe tasarlıyorlar. Çeşme Marina bunu çok iyi yakaladı. Marina nerede başlıyor, Çeşme nerede bitiyor havadan çekilmiş fotoğraflarda göremezsiniz. Burası mimarisiyle de Çeşme’yle örtüştü.

* Gelenlerin çoğu tekne sahipleri değil diyebilir miyiz?

Çeşme’ye gelenler buraya uğruyor. Kaliteli zaman geçirmek için geliyorlar. Nefes alınan nezih bir yer oldu burası. Her kesime uygun ürün çeşitliliği de var. Balıkçı da var, fast food da var. Buradan faydalanacak insanlar arasında Çeşme’nin yerlisi de var, İngiliz de var, İstanbullu ve İzmirli de var.

* Alaçatı bir anda en gözde tatil yerlerinden biri oldu. İstanbullular Çeşme’yi keşfetti. Bundan rahatsız olan İzmirliler de var, memnun olanlar da var. Marina’da da aynı çekişme ve yorumlar var mı?

Her müşterinin karakteri var. Ben, İstanbullu olmasa burası yaşamaz diyenleri doğru bulmuyorum. Ama evet buralara herkes gelmeli. Buradan herkes keyif alır.

Çeşme Bodrum gibi olmaz çünkü kimliğini koruyor

* Çeşme de Türkiye’de karakterini kaybetmemiş sayılı yerlerden biri...

Evet. Çeşme İzmirlilerin dominant olduğu bir yer. Çeşme bugünlere bu haliyle kaldıysa bunu da İzmirliler sağladı. ‘Marmaris, Bodrum gelişti, Çeşme geride kaldı’ diyenlere ben şöyle diyorum. İyiki öyle oldu. Kuşadası için artık yapılacak çok az şey var. Çeşme kimliğini koruyor. Hep temkinli. İzmirlilerin keyfiyle, zevkiyle, hayat görüşüyle duruluğu olan bir yer. Yavaş gelişmiş bir yer. Gelişme trendi başlayınca da Çeşme kötü örneklerden ders alabiliyor. Şehirleşme konusunda bilinç kazanılan bir dönemde oldu bunlar. Kötü örneklere bakınca Çeşme çok şanslı. Duru bir yer Çeşme... Herkes buranın en iyi şekilde gelişmesini ister...

Yunanlılar vergilerden bıktı buraya gelmeye başladı

* Yunanistan’dan buraya çok tekne geliyormuş diye duydum doğru mu?

Doğru. Yunanlılar için Çeşme önemli. Yunanlılar burada kendilerini iyi hisseder. Ayvalık ve Çeşme’yi severler. Mesela Kuşadası’yla geçmişleri yoktur. Çeşme Yunanlılar için önemlidir. İzmir- Atina arası uçup buraya gelmek de kolay. Kolaylıklar krizle birleşti. Yunanistan’da hükümet tekne sahiplerine ciddi vergiler getirdi. Bu yüzden teknelerini satanlar ve teknelerini Yunanistan’da tutmak istemeyenler var. Ben geçen hafta Atina’daydım. Biz çok rezervasyon aldık. Tekneler buraya geliş hazırlığında. Hem kriz etkiledi hem de buraları zaten çok seviyorlar...

Bizim insanımız da teknede yaşamaya başladı

* Türkiye’de şu da var. Adamın teknesi var ama tekneyi günübirlik kullanır, teknede yatmaz. Çoktur bu tip örnekler. Burada sizin gözlemleriniz nedir?

İnsanlar teknede yaşamaya başladı. Eskiden dediğiniz gibi gelir gezerlerdi, günübirlik kalırlardı. Burası hafta sonu İzmirli İstanbullu tekne sahipleriyle dolu. Teknelerinde yatıyorlar... Ama akşamları Türkler genelde dışarıda yemek yer. Avrupalılar tamamen teknede yaşar. İngiliz ya da Alman sever dışarıyı ama dışarıda yemeği ayda bir yer. Türkler, İtalyanlar, Yunanlılar tatildeyseler hep dışarıdalar...

* Marina müşterilerinin önceliği nedir, sizden ne beklerler?

Marinada hizmet tesisleri modern ve temiz olmalı. Tekneler ortalama 12-15 metreliktir. Marinadaki duşların evlerindeki kadar temiz ve estetik olmasını isterler. Burası bu anlamda çok özel. Tekneden çıkınca da keyif mekanları var; kitapçı, butik gibi...

Hobim lezzet

Ana hobim mutfak ve lezzet. Deniz ürünlerini çok iyi pişiririm. Burası da bu anlamda cennet. Şarap da yapıyorum. Hayatın lezzeti her şey.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Haliç bölgesinin dönüşümüne talip
  2. Haliçport için ‘Helal olsun’ diyecekler
  3. Ar-Ge’ye yılda 300 milyon $ harcıyor
  4. Mobilyada 45 ülkeye ‘Derin’ imzasını attı
  5. İspanya’da vernik üretip Avrupa’yı cilalayacak
  6. Şahenk’in yatırımları bizim değerimizi artırdı
  7. Teknoloji seviyesindeki artış kadınlara yarıyor
  8. Çelebi ‘servis’ini Suudi Arabistan’a taşıyacak
  9. Çeşme turizmine ‘Arapsaçı’ dopingi
  10. Çağdaş sanat piyasamız Cezanne tablosu etmiyor!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.