Yoksa siz de mi sosyal medya narsistisiniz?
.
Facebook'ta binlerce arkadaşı olan, Instagram'da Snapchat'te durmadan güncelleme yapanlar, farkına varmadan narsisizmin ağına düşmüş olabilirsiniz.
Hepimizin arkadaş listesinde mutlaka 'o' insanlar vardır. Bir mekanın kapısından girdiği anda check-in yapan. Yemeği soğutma pahasına farklı farklı açılardan onlarca poz çeken. Her giydiği kıyafetle ayrı selfieler yapan... Bir de durmaksızın bebeklerinin fotoğraflarını paylaşanları var ki ona hiç girmeyeyim bile... Yapacak bir şey yok sosyal medya artık günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. 2016 sonu itibariyle Facebook'a üye olanların sayısı 2 milyarı geçti. Instagram'a düzenli olarak günde 500 milyon fotoğraf yükleniyor. Twitter'ın 300 milyon aktif kullanıcısı var. Önceki nesillere göre çok farklı hayatlar yaşıyoruz. Bu nedenle de farklılaşıyoruz. Uzmanlar sosyal medya kullanımının karakterimizi de değiştirdiğini söylüyor. Onlara göre en ukala ve kendini beğenen nesil olarak tarihe geçecek bu jenerasyon. Üstelik nedeni de sosyal medya. İçimizde ne kadar mutsuz olsak da dışarı bambaşka bir hayat yansıtıp, durmadan 'mükemmel' yaşamlarımızdan kareler paylaşıyoruz. Kendimizi olduğundan farklı lanse ediyoruz. Ama meğer o iş öyle değilmiş. Yani paylaşım yaptıkça karakterimiz değişmiyormuş. Sosyal medyanın en aktif kullanıcıları zaten kişilik bozukluğu olanlarmış.
Yapılan en kapsamlı araştırma
Almanya'nın Würzburg ve Bamberg Üniversiteleri bünyesinde yapılmış araştırma. Bugüne kadarki en kapsamlı olanı diye geçiyor. Çünkü bu konularda yapılan 57 farklı araştırmayı toplayıp ortak bir sonuca varmışlar. 25 bin kişilik dev bir denek grubu söz konusu. Bu nedenle de sonuçların doğruluk oranı yüksek. Bulgular çarpıcı. Buna göre sosyal medyada gereğinden fazla zaman geçiren kişilerin büyük bir kısmında kişilik bozukluğu var. Çoğu kendini aşırı beğenme olarak tanımlanan narsisizmden muzdarip.
Fotoğrafını sık değiştirenlere dikkat
Sürekli selfieler çeken ya da düzenli olarak profil fotoğrafını değiştiren bir arkadaşınız varsa dikkatli olmanızda fayda var. Belki de bugüne kadar zannettiğiniz gibi bir sosyal medya tutkunu değil de, aldığı 'like'larla kendini tatmin etmeye çalışan bir narsisttir. İlgi dağıldığı anda da yeni bir fotoğraf yükleyerek rüzgarı tekrar estirmeye çalışıyordur. Sadece fotoğraf yüklemek değil. İnsanların paylaşımlarının altına çok sık 'boş' yorumlar yapanlar için de aynısı geçerli. Sadece isimlerinin görünmesi ve dikkat çekmek bile birçok narsistin kendini tatmin etmesi için yeterli.
Kendilerini onaylatmak istiyorlar
Peki, gerekçe ne? Araştırmacılara göre narsist olan kişiler kendilerini seçilmiş olarak görüyor. Çok yetenekli, dikkat çekici ve başarılı olduklarına inanıyorlar. Haliyle bunu da etrafındakilerle paylaşıp, aldıkları beğenilerle kendileri hakkındaki bu düşünceyi onaylatmak istiyorlar. Hal böyle olunca da sosyal medya onlar için vazgeçilmez bir nimet. Çünkü kendilerini 'sunabilecekleri' çok geniş bir kitleye hitap ediyorlar. Üstelik kendi istedikleri bilgileri seçerek yayınlama imkanları var. Yani kendi imajlarını, kendi yaptıkları paylaşımlarla bizzat oluşturuyorlar.
Online narsisizm tehlikesi
Bu kişiler çoğu zaman hayatlarının her alanıyla ilgili paylaşım yapmak isterler. Ne yediklerinden, nereye eğlenmeye gittiklerine, evlerinin dekorundan, okudukları kitaba her şey bilinsin isterler. Çoğu zaman da hayatlarıyla ilgili fazlasıyla mükemmel bir tablo çizerler. Ancak durumun tehlikeli boyutlara vardığı durumlar da var. Çünkü narsist biri hayatının mükemmel olduğunu ortaya koymaya çalışırken 'yanlış' yollara da sapabilir. Sıradan bir ana 'renk' katma çabası yerine işin içine yalanların girme ihtimali bulunuyor. Daha fazla dikkat çekmek için olayları farklı yansıtmak da ayrı bir bağımlılığa dönüşme riski taşıyor. Bu zamanla kişiyi kronik bir yalancıya dönüştürebilir. Bu yüzden de dikkatli olmakta fayda var.