‘Karagül’de Melek karakterini canlandıran Sebahat Kumaş, güzel olduğu kadar başarılı bir oyuncu. Daha önce ‘Adanalı’, ‘Öğretmen Kemal’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizilerinde rol aldı. Yeteneklerini iyi kullandı. Kendini göstermesini bildi. Sebahat sadece ekranda değil gerçek hayatta da kendini fark ettirme konusunda usta olduğunu kanıtlamış.

Bodrum tatili sırasında magazincilerin ilgisini çekmeyi başarmış. Önce muhabirlerin pusu kurduğu popüler bir sahile gitmiş. Dizideki rol arkadaşı Hilal Altınbilek’le bir locada güneşlenmiş. Bikinili görüntülenmemek için bulunduğu bölgenin raconuna uyup şezlongundan kalkarken pareosuna sarılmış. Sonra jet-ski’yle denize açılmış. Artistik hareketlerle şov yapmış. Karadakilerin tüm dikkatini üstüne toplamış. Daha ne yapsın?

Bodrum’daki paparazzilerin bir ünlüden beklediği her şeyi fazlasıyla yapmış. Jet-ski gösterisi de olayın bonusu olmuş. Helal olsun sana bu yollar Sebahat Kumaş. Söylemedi demeyin bu kumaş iyi kumaş!

Asıl Survivor adada değil karada

Survivor 2016 yarışmasını SMS oyların çoğunluğunu alan Atakan kazandı. Dominik Cumhuriyeti’nde ıssız bir adada 5 aya yakın süre devam eden amansız mücadele sona ermiş oldu. Çok da alışmıştık. Artık televizyonda ne izleyeceğiz bilemiyorum. ‘Survivor’ın bitmesiyle ekran da yaz tatiline girdi. Ancak Survivor’da yarışanlar için tatil başladı sayılmaz. Tropik bir adada bir avuç insan arasında verdikleri yaşam savaşı karadakinin yanında çocuk oyuncağı sayılır. Oyunları kazanmak için atladılar, zıpladılar, koştular, yüzdüler, nefes tükettiler. Kimi zaman başarılı oldular kimi zaman rakiplerine yenildiler. Karada öyle değil.

Yaşam savaşı sokağa çıktığında başlıyor. Eve dönünceye kadar devam ediyor. Adadaki gibi güvende değilsin. Karada ne zaman, nerede, ne olacağı belli değil. Hele İstanbul gibi büyük kentlerde has bel kader yaşıyorsun. Trafiğe çıkmak bile son derece riskli. Seni şansından başka koruyan bir şey yok. Adadaki gibi ihtiyaçlarına koşan bir yapım ekibi yok. Her şeyle kendin uğraşmak zorundasın. Adadaki gibi incir çekirdeğini doldurmayan konularda tartışmaya vaktin yok. Başının çaresine bakmak durumundasın. Medeniyete döndük diye fazla sevinmesinler. Bu dünyada asıl ‘Survivor’ adada değil karada!

Bye Bye ‘Watch’ Hello ‘Greentea’

Beren Saat’in reytinglerde bekleneni vermeyen ‘Muhteşem Yüzyıl Kösem’ dizisinden ayrılacağı söyleniyor. Ünlü oyuncunun Kösem Sultan’ın yaşlılık halini canlandırmak istemediği iddia ediliyor. Yeni ‘Kösem’ Nurgül Yeşilçay olacakmış. Yeşilçay’ın İngilizcesi ‘greentea’, Saat’in ise ‘watch.’ Biliyorsunuz diziyi yabancı pazarlara satmışlardı. Başroldeki değişimi uluslarası izleyicisinin anlayacağı dilden vermek doğru olur. New season. New Kösem. ‘Bye Bye Watch, Hello Greentea!”

Evlilik kolay değildir.Karşılıklı fedakarlık, anlayış, sabır ister.

Mutlu ve huzurlu bir evlilik erkekleri rahatlatır.

Koşuşturmaları biter, yaşantıları düzene girer.

Eşleriyle, dostlarıyla keyif yapmaya başlarlar.

Ayrıca iştahları açılır.

Yediklerine, içtiklerine fazla dikkat etmezler.

Akıllı kadınlarsa evlendikten sonra kilo almaz.

Kocalarının yağlanıp, göbeklenmesine de ses çıkartmaz.

Amaç başka kadınların onları beğenmemesi ve eşlerinin kendilerine kalmasını sağlamaktır.

Bunun için de eşlerini sürekli bol kalorilerle beslerler.

Erkek ne kadar yakışıklı ve varlıklı olursa bu amaçlarına ulaşmak için gösterdikleri gayret o kadar artar.

Örneğin yakışıklı ve varlıklı oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ bu sezon yeni bir diziyle ekrana dönecekmiş.

Ünlü aktör çekimlere başlamadan önce Marmaris’te tatil yapıyormuş.

Teknesinin içinde görüntülenmiş.

Kaslar gitmiş hafif bir göbek gelmiş.

Normaldir.

Bu iş ünlü, ünsüz dinlemez.

Dünya evine giren adam kendini salar.

Sonuçta evlilik her erkekte göbek yapar!

İdeal çift: Emlakçı Metin ile gelin adayı Hanife

İnternette fenomen olan bir telefon şakam var.

Emlakçı Metin diye bilinir.

Lakabı ‘Küfürbaz Metin’dir.

Çünkü sürekli küfür eder.

İşin ilginç tarafı bunun farkında değildir.

Çünkü küfürlü konuşmaya fena halde alışmıştır.

Yıllardır nerdeyse beni gören herkes Metin’in gerçek olup olmadığını sorar.

Şakayı dinleyenler bir daha dinlemekten kendilerini alamazlar.

Emlakçı Metin’in kendine özgü tarzıyla ettiği küfürlere bayılırlar, kahkahalar atarlar.

Emlakçı Metin’in birkaç tane videosunu da çektim.

Duymayan görmeyen kaldıysa internetten izleyebilir.

Ama şimdi küfürleriyle ünlü Metin’i sollayan biri çıktı.

Hem de bir kadın.

Üstelik televizyondaki izdivaç programlarından birinde gelin adayıymış.

Periscope’da hayranlarının sorularını yanıtlarken acayip küfürler savurmuş.

Gelin adayının olay sözleri “Hanife’den şok küfürler” diye basında başlık oldu.

İşte size huyu huyuna, suyu suyuna uygun ideal bir çift.

İnternet fenomeni ‘Emlakçı Metin’ ile televizyon yıldızı ‘Gelin Adayı Hanife’

Bundan alası Şam’da kayısı!

Şimdilik hadi inşallah

Ebru Şallı’nın, sevgilisi Sinan Akçıl ile olan birlikteliği sallantıda olabilir.

İddiaya göre Sinan, oyuncu ve model Müjde Uzman ile samimiyetini ilerletmiş.

Hatta ikilinin arasında aşk haberleri çıkmaya başlamış.

Neyse ki Müjde, bu son derece önemli(!) konuya açıklık getirmiş.

“Şimdilik bir şey yok” demiş.

Demek her an olabilir.

Söylediklerinden bu çıkıyor.

Müjde, 2014 yılında ‘Hadi İnşallah’ diye bir filmde oynamıştı.

Başrollerdeki Murat Boz’un ‘Pekmez’, Büşra Pekin’in ‘Pucca’yı canlandırdığı komedide ‘Bayan Kaltak’ rolünü üstlenmişti.

Sizin anlayacağınız Sinan ile olan durumu da ‘Şimdilik Hadi İnşallah’ gibi bir şey!

Bu pazar size Amerika’nın en ünlülerle ilgili en taze haberlerini kaynağından sunuyorum.

ABD Başkan adayı Hillary Clinton seçimi kazanırsa daha önce iki dönem başkanlık yapmış eşi Bill ile birlikte ülkenin başına geçen ilk kadın olacak. Amerikalı seçmenler oy verecekleri adayın aile yaşantısına büyük önem verir. Hillary ile Bill’in evliliklerinin ise uzun süre önce bittiği ve iki tarafın kişisel çıkarları için boşanmadıkları söyleniyor. İkisinin Amerika’nın farklı eyaletlerinde olan evlerinde kaldıkları iddia ediliyor. Demokrat Parti’den aday olan Hillary ve eski başkan Bill Clinton’un göstermelik evliliği şimdilik devam ediyor!

Beyazperdeden ekrana transfer

Hollywood’da televizyonda başlayıp sinemaya geçen oyuncular genelde ekrana tekrar dönmez. Alec Baldwin ise kuralları çiğnedi. Yıllar önce Knots Landing adlı bir TV dizisiyle ismini duyurdu. Sonra televizyonu bıraktı. Yeniden ekran döndü. Bu aralar da ‘The Match Game’ adlı bir yarışmanın yeni versiyonunu sunuyor. Beyazperdeden ekrana son transfer. Koyu Demokrat ve sıkı bir Trump karşıtı Alec Baldwin!

Katie Holmes’un intikamı

Katie Holmes, 7 yıl evli kaldığı ve 2012 yılında boşandığı Hollywood’un en ünlü aktörlerinden Tom Cruise’dan ayrıldıktan sonra kimseyle birlikte görünmemişti.

Meğer son iki yıldır eski eşinin ‘Collateral’ adlı filmdeki rol arkadaşı siyahi oyuncu Jamie Fox ile büyük aşk yaşıyormuş.

İlişkilerini gizli tutmayı başaran çift geçen yıl aralarında nişanlan bile yapmış.

Yakında Hawaii’deki Hanalei Bay’de tropik ve romantik bir düğünle dünya evine girmeyi planlıyorlarmış.

Katie Holmes, Jackie Kennedy Onasis’i canlandırdığı yeni bir televizyon dizisinin setinde karnı hafif şişik görüntülenince hamile olduğuna dedikoduları çıkmış.

Doğruysa Tom Cruise’dan olan kızı Suri’ye kardeş geliyor demektir.

İşte buna da o zaman Katie Holmes’un intikamı denir!

Asena Atalay eski eşi futbolcu Caner Erkin ile evliyken magazincilerin gözdesiydi. Boşandıktan sonra bir televizyon kanalına magazin sunucusu oldu. Geçmişte kendi yaptıkları konuşulurdu. Şimdi ekranda başkalarınınkini anlatıyor. Asena geçtiğimiz hafta üşütüp evde hasta yatmış. Klima çarpmasından muzdarip olduğunu söylemiş. Programı onun yerine Serdar Ortaç’ın İrlandalı manken eşi Chloe Loughnan sunmuş. Chloe farklı aksanıyla o kadar beğenilmiş ki Asena’nın yerini alabilir deniliyor. Televizyon sektörü nankördür. Bir ara verirsin geri gelemezsin. Bugün varsın, yarın yoksun. İzleyici balık hafızalıdır. Kısa sürede unutur. Adını bile hatırlamaz. Başkası gelir, yerini alır. Söylentiler doğru çıkarsa Asena ekrana çıkanların ortak kaderini paylaşmış olacak. Daha yeni başladığı işini bir başkasına kaptıracak. Durumu onun açısından kısaca şöyle özetleyebiliriz. Klima sandı, Chloe çarptı!

Bodrum pehlivanı GORA

Cem Yılmaz farklı karakterleri canlandırdı. Örneğin, GORA filminde uzaylılar tarafından kaçırılan Antalyalı tüccar Arif’i oynadı. Şimdi ikincisini çekecekmiş. Bu arada ünlü komedyen tatile gittiği Bodrum, Bitez’de denize girdiğinde biri esmer, diğeri sarışın iki güzel hayranı tarafından göz hapsine alınmış. Maşallah o kadar çok kilo almış ki Kırkpınar pehlivanlarına benzemiş. Aradaki tek fark kispet yerine mayo giymiş olması.

Taze ve uzun ömürlü ayakkabılar

Buzdolabı icat edilmemiş olsa halimiz haraptı. Özellikle yaz sıcağında buzdolapsız bir yaşam düşünmek imkansız. Yiyecekleri serinde saklıyor, tazeliklerini koruyor. Bunlar bilinen özellikleri. Bir de bilinmeyeni varmış. Onu da seksi şarkıcı Ebru Polat sayesinde öğrendik. Ebru tam bir ayakkabı hastasıymış. Sayısını bile bilmiyormuş. O kadar çok ayakkabısı varmış ki buzdolabına koymak zorunda kalıyormuş. İşte size ayakkabılarınızı taze tutup ömürlerini uzatmanın formülü. Buzdolabında saklayın...

Mustafa Sandal zekasını son derece iyi kullanan popçularımızdan. Popstar olabilme, kalıcı bir üne erişmesi kolay olmadı. Sektör acımasız, rekabet fazlaydı. Ancak sevgili Musti hem çok çalıştı hem de uyanık davrandı. Doğru işler yaptı, sesindeki eksiklerini farklı yetenekleriyle kapattı. Popüler ve dillerden düşmeyen parçalar yaptı. Herkesin anlayacağı şekilde şarkı sözleri yazdı.

‘’Onun arabası var güzel mi güzel, şoförü de var özel mi özel’’ dedi. ‘‘Bu kız beni görmeli, bana kazak örmeli’’ dedi. İşi bitirdi! Eski radyoculardan olduğu için de medyaya karşı nasıl davranılması gerektiğini daima bildi. Hakkında yanıltıcı veya olumsuz haberler çıkmasına hiç fırsat vermedi. Musti, güzeller güzeli Boşnak ve Sırp şarkıcı eşi Emina’ya olan aşkını anlatmış. “Evleneli 8 yıl oldu. Aşkımız ilk gün ki gibi. Heyecan, tutku hiç bitmedi. Emina doğum yaptıktan sonra daha çekici oldu. Karıma bakmaya vallahi doyamıyorum’’ demiş. Ne kadar güzel! Bu devirde bu kadar uzun süre karısına hayran kalan koca az bulunur. Olayı çok sevilen bir şarkının sözleriyle melodik olarak özetleyebiliriz. “Sevemez kimse seni. Benim sevdiğim kadar. Sevgilim sen olmasan yaşamak neye yarar? Her gün seni düşünür her an seni yaşarım. Seni sevmekten değil kaybetmekten korkarım” Sevemez kimse eşini, Musti’nin sevdiği kadar!

Tek bir sultan var adı da Türkan

Melike İpek Yalova, 32 yaşında güzel bir dizi oyuncusu. Hayranı olduğu Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray’a benzemek istemiş. Saç ve makyaj şeklini değiştirmiş. Dudaklarına silikon enjekte ettirmiş. Sonunda Yeşilçam’ın Sultanı’na tıpatıp benzemiş. Tek bir fotoğrafta olabilir. Ama devamını getirmesi zor. Saçını, makyajını, dudağını değiştirmekle ünlü birini andırabilirsin. Ancak bu andırmaktan öteye gitmez. Sürekli öyle dolaşacak halin yok. Hayat bir başkasına benzemeye çabalamakla geçmeyecek kadar kısa. Sonunda “Aaa yeter bununla mı uğraşacağım?’’ deyip özenmeyi bırakırsın. Özüne, doğal haline döner rahatlarsın. Onun için bunlar magazine haber olmak için yapılan geçici şeyler.

Gözleri ömre bedel. Her zaman rakipsiz. Tek bir Sultan var. Adı da Türkan!

Abrakadabra Atiye

Şarkıcı Atiye hayranlarına bir sürpriz hazırlıyormuş. Genç popçu ‘Bana Git De’ isimli projede ünlü olmak için Doğu’dan İstanbul’a kaçmayı hedefleyen taşralı bir şarkıcıyı canlandırıyormuş. Urfa, Elazığ, Tunceli ve İstanbul’da çekilen film Eylül ayında vizyona girecekmiş. 27 yaşındaki Atiye’nin annesi Hollandalı, babası Türk. Almanya’da doğmuş. ABD’ye taşınmış. Hayatının büyük bölümünü gurbette yaşamış. Sonra Belçikalı Hadise gibi Türkiye’de üne kavuşmuş. Atiye’nin taşralı bir karakteri canlandırması için sihir yapması gerekiyor. Öyle bir şarkısı da var. Abrakadabra Atiye!

Siz bu satırları okurken Miami uçağında olacağım.

Bir ay boyu Miami ve çevresini gezip, dolaşacağım.

İzlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Ünlülerin, sosyetiklerin, turistlerin akın ettiği bu dünyaca ünlü tatil beldesinin ilginç bulduğum özelliklerini aktarmaya çalışacağım.

Yolculuk bugün başlıyor.

Will Smith’in şarkısındaki gibi...

I am going to Miami

‘Welcome to Miami’

THY ve dış hatlar CIP Lounge

Canım Türkiyem’de en iyi çalışan kurumların başında Türk Hava Yolları geliyor.

Başarılı ve dinamik yer ve hava personeli, sürekli yenilenen filosu, uçuş noktaları ve Atatürk Hava Limanı’ndaki CIP Lounge tesisiyle THY ülkemizin gurur kaynağı.

Pasaport kontrol kolaylığından yiyecek, içeklerin çeşnisi, kalitesine kadar THY’nın Business Class salonu dünya standartlarının üstünde bir konfor ve hizmet sunuyor.

THY ile geçen yıl İstanbul’dan Los Angeles’a uçmuştum.

Kabin içindeki havalandırması hariç memnun kalmıştım.

Bakalım yeniden başlattıkları Miami seferi nasıl? Dönüşümde raporumu veririm.

Ayşegül’ün doğal güzelliği, organik ev hali

Kadınlar makyajlı ve bakımlı olduklarında kendilerini daha rahat hissediyor. Saçlarının iyi gününde olması bile onlar için çok büyük önem taşıyor.

Giyimlerine özen gösterdiklerinde görüntülenmek hoşlarına gidiyor.

Parmak arası terliklerle dolaştıklarında değil, yüksek topuklu seksi iskarpinlerle olduklarında özgüvenleri tavan yapıyor.

Örneğin, şarkıcı Ayşegül Aldinç her zaman hoş, seksi, havalı ve güzel bir kadındır. Ama yaşadığı semt Cihangir’de evine alışveriş yaparken hazırlıksız yakalandığı için fotoğrafının çekilmesinden hoşlanmamış. "Bu kıyafetler benim ev halim. Beni böyle çekmeyin" diye itiraz etmiş. Aldinç boşuna tepki vermiş. Süslü, frapan giyimli, dolgulu, botokslu, yapay kadınlar görmekten bıktık.

Sevgili Ayşegül’ün doğal güzelliği, magazin sayfalarına ilaç gibi geldi.

Asık suratlılık içimizde var

Cem Davran genç meslektaşlarına tavsiyelerde bulunmuş.

Role çalışırken asık suratlı olmamaları gerektiğini söylemiş.

"Asık suratlılık iyi oyunculuk demek değildir" demiş.Cem Davran hem haklı hem haksız.

Haklı çünkü kendisi güleryüzlü ve sempatik bir oyuncu.

Haksız çünkü bizim ülkede asık suratlılardan geçilmiyor.

İnsanların mutsuzluğu yüzlerinden okunuyor.

Sabahları günaydın dediğinizde yüzünüze "Benden ne istiyor?" gibilerinden şüpheyle bakıyorlar.

Asansöre bindiğinizde selam verip merhaba deseniz kafalarını çevirip homurdanıyorlar.

Sadece oyuncular için söz konusu değil. Asık suratlılık içimizde var!

Çengelli canısı İbrahim Paşa

‘Canısı’ şarkısıyla tanınan türkücü İbrahim Erkal uzun zamandır ortada yoktu.

Biz de acaba nerde, ne yapıyor diye merak ediyorduk.

Neyse ki Cumhurbaşkanımızın sanatçılara verdiği iftar yemeğinde arz-ı endam etti.

Hem de gömleğinin yakalarını birleştirdiği kocaman çengelli iğneylesiyle!

Yani ülkenin en saygın, en güçlü, en üst makamının huzuruna İbrahim Erkal, bebek bezlerini bağlamakta kullanılan iri bir çengelli iğneyle çıktı. Önce kendince yeni bir moda başlattığını söyledi. Sonra fikrini değiştirdi.

"Osmanlı döneminde kaftanın yakasına çengelli iğne takmak devlet erkanına saygı anlamına gelirdi" dedi.

Murat Bardakçı’ya rica etsek.

Tarihin Arka Odası’na bir girip baksa. Gerçekten öyle miydi diye.

Neyse biz katmayalım su pişmiş aşa. Hoş geldin Çengelli Canısı İbrahim Paşa!

Ebru Şallı televizyonda yıllarca ekranda püf püf nefes vererek boşuna pilates yapmamış.

Eski mankenin vücudu 39 yaşına gelmesine rağmen son derece fit kalmış.

İki çocuk annesi Ebru sürekli spor yapıyor, rejimine dikkat ediyor.

Çarpıcı fiziğiyle kendisinden çok daha genç yaştaki kızlara taş çıkartıyor.

Durum böyle olunca diğer ünlüler gibi bikinili görüntü vermekten kaçınmıyor.

Ebru, yanında bir ayrılıp bir barıştığı popçu sevgilisi Sinan Akçıl olmadan Bodrum koylarında kız arkadaşlarıyla Mavi Yolculuk’a çıkmış.

Tekneleri magazincilerin yaz aylarında kamp kurduğu Türkbükü’ne demirleyince denize girerken objektiflere yakalanmış.

Aslında buna ‘yakalandı’ demek doğru olmaz.

Ebru muhabirlerin pusuda olduğunu ve fotoğrafının çekileceğini bilerek, isteyerek büyük bir özgüvenle güverteye çıkıp gülümseyerek pozlar vermiş.

Tüm güzelliğini gözler önüne sermiş.

Kumsalda etine, butuna dolgun vücuduyla koşan eski Afrodit Banu Alkan gitti.

Tekneden incecik bikinisiyle denize giren sıfır yağlı yeni Afrodit Ebru Şallı geldi!

Bu Deniz, denize girmiyor

Özcan Deniz uzun süredir aşk yaşadığı model Buse Narcı ile görüntülenmiş.

44 yaşındaki eski şarkıcı, yeni sinemacının kendisinden 21 yaş küçük Buse ile olan ilişkisi böylece resmiyete dökülmüş.

Özcan ile Buse arkadaşlarıyla mevsimin modasına uyup mavi tura çıkmış.

Marmaris açıklarında teknenin içinde romantik anlar paylaşmış.

Buse, bir ara ünlü oyuncuya sarılıp onu buselere boğmuş.

Özcan ise gün boyu gölgede oturmuş ve hiç denize girmemiş.

Havalar o kadar sıcak ve bunaltıcı ki insan bir ara suya atlar serinler.

Normali, bekleneni budur.

Ama bizim Seymen Ağa olduğu yerden kalkmıyor.

Sonuçta ‘Asmalı Konak’ta değil.

Mavi Tur yaptıkları bir teknede.

Acaba neden?

Ya imajının sarsılmasından çekiniyor.

Basında mayolu resmi çıksın istemiyor.

Ya denize girmekten hoşlanmıyor.

Ya da yüzme bilmiyor.

Ne olursa olsun bu Deniz, denize girmiyor!

Hande in Miami beach

Hande Yener’e Bodrum Yalıkavakta’ki Sebastian Beach yetmemiş.

Şimdi de Miami’de bir beach’in işletmesini almak niyetindeymiş.

Kim tanır Hande’yi oralarda diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

THY İstanbul’dan direkt uçuşlarına yeniden başladığından beri Miami özellikle kış aylarında Türklerin en popüler tatil beldesi oldu.

Sosyetiklerimiz, ünlülerimiz, turistlerimiz Miami’yi istila etmiş vaziyette.

Restoranlar, kafeler, barlar, eğlence mekanları Türk kaynıyor.

Yat limanını bile varlıklı veliaht Süreyya Yalçın’ın eşi işletiyor.

Miami’nin bazı lüks kesimlerinde artık sabahları ‘good morning’ yerine günaydın deniliyor. Ünlü popçu fırsatı kaçırmak istememiş.

“Orada da biz Türkler birbirimizi buluruz” demiş.

Yeryüzünde birbirimizi bulmadığımız yer mi kaldı?

Bir burası eksikti.

Hande in Miami!