Süperstar Ajda Pekkan’ın kendisi gibi çok havalı ‘Ara Sıcak’ diye bir şarkısı vardır.

“Çok mu şey istemiş olurum senden bilmem.

Zaten hep çok isterim ben azla yetinmem.

Başka bir hayat var dışarıda ama sensiz.

Şöyle bir hava alsam da gelsem...

Ya da gelmesem.

Kuş havalandı kaçış mübahtır,

İntikam soğuk bazen ara sıcaktır” diye başlar.

Hacı Sabancı’nın kardeşi Hakan ile Kanlıca’daki yalılarında verdikleri ve 250 davetlinin katıldığı, sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden Yaza Merhaba Partisi bana bu parçayı hatırlattı.

Neden diye merak ediyorsanız.

Hacı’nın uzatmalı sevgilisi manken Özge Ulusoy, bir defileye gittiği için partiye başladıktan sonra katılmış.

Yani konuklara ordövrler, aperatifler, kokteyller sunulmuş. Sıra ara sıcaklara geldiğinde Özge Hanım boy göstermiş.

Bir nevi ev sahibesi olarak sevgilisi Hacı’ya eşlik etmiş.

Bir nevi diyorum çünkü Özge henüz Sabancı soyadını alamadı.

Ufukta bir evlilik teklifi de gözükmüyor.

Özge doğal olarak Hacı ile nikah masasına oturmayı çok arzu ettiği halde bunu çaktırmıyor.

‘Biz böyle mutluyuz’, ‘Evliliği şimdilik düşünmüyoruz’ diyerek konuyu geçiştiriyor.

Bu durum daha ne kadar devam eder bilinmez.

Ancak kuş her an havalanıp kaçabilir.

‘Ara sıcak Özge’ olarak kalmayabilir.

Benden söylemesi!

Erkan’a partner dayanmıyor

Erkan Petekkaya başarılı olduğu kadar geçimsiz bir oyuncu.

Başrolünde oynadığı ‘Paramparça’ dizisine Nurgül Yeşilçay ile başladı.

Çekimlerde iki ünlü isim arasında huzursuzluk çıktı, tatsızlıklar yaşandı.

‘Gülseren’ karakterine hayat veren Nurgül, 52 bölüm zor dayandı.

Reytinglerde başarılı olmasına rağmen diziden ayrılma kararı aldı.

Bunun üzerine senaryoyu değiştirdiler.

Gülseren kendi düğününde vuruldu.

Nurgül de böylece diziden azad oldu.

Onun yerine ‘Psikiyatrist Ayşe’ rolünde İzmir’li güzel oyuncu Şükran Ovalı geldi.

Ancak o da fazla dayanamadı.

15 bölüm sonra diziden ayrılmak istediğini açıkladı.

Senaristler bu kez de onu öldürmek için hikaye uydurmaya çalışıyormuş.

‘Paramparça’yı bundan sonra nasıl bir akibetin beklediğini kimse bilemez.

Erkan Petekkaya’yı severim.

Prensip sahibi, delikanlı adamdır.

Ama görünen köy kılavuz istemez.

Bu dizide ne yapıyorsa yapıyor.

Erkan’a partner dayanmıyor!

Bandıra bandıra Yonca

Şarkıcı, dansçı, oyuncu Yonca Evcimik 52 yaşına geldi ama hala gencecik duruyor.

90’lı yıllarda ‘Abone’ albümüyle gönüllerde taht kuran sempatik popçu yaz sezonunun saç trendlerini tanıtmış.

Fit görüntüsünden hiçbir şey kaybetmemiş.

Sevgili Yonca her zaman formda.

Etrafa daima pozitif enerji saçıyor.

Canlı, tatlı ve sıcakkanlı hali ve tavrıyla

“Bandıra bandıra ye beni.

Hiç doyamazsın tadıma” diye haykırıyor.

1991 yılında üne kavuştu.

Yıl 2016 oldu.

Tam gaz devam ediyor.

Bandıra bandıra Yonca!

Johnny Depp, Hollywood’un en ünlü ve en varlıklı aktörlerindendir.

Bunu büyük ölçüde ‘Karayip Korsanları’ serisinin başarısına borçludur.

Ünlü oyuncunun diğer filmlerinin çoğu gişede hüsrana uğramıştır.

Büyük masraflarla çekilmiş, büyük zarar etmiştir.

‘Alice Through The Looking Glass’ bunun son örneğidir.

Ancak Johny Depp son günlerde filmlerinden çok özel hayatındaki çalkantıyla gündeme gelmeye başladı.

52 yaşındaki aktörün 30 yaşındaki oyuncu eşi Amber Heard’e şiddet uyguladığı hatta yastıkla boğmaya çalıştığı iddia edildi.

Johnny için maddi ve manevi açıdan son derece yıpratıcı bir boşanma sürecine girildi.

Öte yandan Johnny’nin 14 yıllık hayat arkadaşı ve iki çocuğunun annesi Vanessa Paradise kendi el yazısıyla yazdığı bir mektupla Johnny’e destek verdi.

43 yaşındaki Fransız şarkıcı, model ve oyuncu çocuklarının babasının asla şiddete eğilimli bir adam olmadığını kamuoyunun bilmesini istedi.

Ancak ne olursa olsun Johnny, 2011 yılında çevirdiği ‘The Rum Diary’ filmindeki rol arkadaşı Amber Heard ile tanıştığına ve geçen yıl evlendiğine bin pişman oldu.

Bahamalardaki özel adasının kumsalında yaptıkları rüya gibi düğün kabusa döndü.

Herkesin gözündeki ‘Karayip Korsanları’nın efsane kahramanı Jack Sparrow gitti.

Eşine objeler fırlatan, eşcinsellikle suçlayan, ‘Evlilik Korsanı’ Johnny Depp geldi!

Orada onlardan çok var

Yakışıklı oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ ile eşi Başak Dizer, Los Angeles’a gitmiş.

Lisan öğrenmek için orda bulunan yakışıklı jön Çağatay Ulusoy ile birlikte L.A sokaklarında ellerini kollarını sallaya sallaya rahat rahat dolaşmışlar.

Kimse onları tanımamış.

Kimse onları rahatsız etmemiş.

Bakışlarıyla tepeden tırnağa incelememiş.

Yanlarına gelip selfie çektirmemiş.

İmza versinler diye tutturmamış.

Orası dünya yıldızlarının parladığı Hollywood.

Birbirinden yakışıklı ve güzel oyuncu adaylarıyla dolu.

Restoranlardaki garsonlar, araba park eden valeler bile bizim dizilerdeki jönleri aratmaz.

Onun için kimse bakmaz.

Orada onlardan çok var!

Kenan’ın babalık duası

Kenan Doğulu 42 yaşına girmiş.

Doğum günü pastasının mumlarını üflerken ‘’Bebek diliyorum, baba olmayı çok istiyorum’’ demiş.

Allah kabul etsin.

Acaba 2 yıl önce dünya evine girdiği eşi Beren Saat de Kenan kadar hevesli mi?

32 yaşındaki oyuncu ‘Kösem Sultan’da oynuyor. Reytinglerde çuvallamasına rağmen dizi önümüzdeki sezon devam edecek gibi gözüküyor.

Beren’in hamileliği ister istemez kariyerini etkileyebilir.

Ekrana döndüğünde eski popülaritesini bulamayabilir.

Kenan çocuk istediğini ilan etti. Beren’in ne kadar istediği ise belli değil.

Kenan’ın babalık duasının gerçekleşmesi için eşinin de onun kadar istemesi gerek. Yoksa bu ellerini havaya açıp tek başına dua ederek olacak bir iş değil!

Oskarlık oyuncu Bade İşçil

Bade İşçil, dizilerin aranan isimlerinden biriydi.

Derken sosyetik bir işadamı Malkoç Sualp ile evlendi.

Hayatı değişti.

Mesleğine ara verdi.

Çocuk doğurdu.

Mutluluğu buldu.

‘’Eşiyle ne kadar birbirlerine yakışıyorlar’’ diye kıskananları çatlattı.

Sonra birdenbire ikisine nazar değdi.

Fırtınalı bir ayrılık süreci yaşadılar.

Karşılıklı olarak boşanma davası açtılar.

Ancak davayı geri çekip evliliklerini kurtarmak için bir deneme daha yaptılar.

Başaramadılar.

Sonunda boşanmaya karar verdiler.

Eşi Bade için ‘’Güzelliğini ve oyunculuğunu kullanıp beni kandırdı’’ demiş.

Gözü tok, samimi, aşık bir kadın rolünü oynadığını iddia etmiş.

Bunları söylerken farkında olmadan Bade’yi yüceltmiş.

Kadın kariyeri boyunca topu topu üç dizide oynadı.

Gerçek hayatında Oskarlık oyuncu ilan edildi!

Survivor’da sigara içen Damla, bu yarışmada enselenen ilk kişi oldu... Neyse ki olay tatlıya bağlandı...

Survivor’da yarışmacılardan birinin sigara içerken çekilmiş videosu sosyal medyaya bomba gibi düşmüş. Yapımcı Acun, sigara içen Damla’yı uyarmış. Damla da bir daha yapmayacağına söz vermiş. Olay böylece tatlıya bağlanmış. İyi güzel de Damla o tüttürdüğü sigarayı nereden ve kimden bulmuş? Herhalde yanında getirmedi. Çekim ekibinden aldıysa daha da kötü. Sonra o anın video görüntüsünü kim kaydetti? Issız adada kameralı cep telefonu olan yarışmacı mı var? Yoksa yapım ekibi sansasyon olsun diye özellikle mi çekti? Sosyal medyaya kim koydu?

Dünyadaki tüm Survivor yarışmalarına damgamızı vurduk. Adada sigara içerken enselenen ilk yarışmacı bizden çıktı.

Anne sözü dinlenir

46 yaşındaki Serdar Ortaç’ın annesi Nesrin Hanım oğlunun iki yıllık 24 yaşındaki manken eşi Chloe Lougnan sık sık tek başına yurt dışındaki defilelere gitmesine isyan etmiş. Serdar da "Annem haklı. Chloe’yi artık tek başına yurt dışına yollamayacağım" demiş. Nesrin Hanım acaba oğlunu kendinden 22 yaş küçük biriyle evlenirsen ileride başın ağrır dedi mi?

Sultan Meryem in Hollywood

Meryem Uzerli, Muhteşem Yüzyıl'da canlandırdığı Hürrem Sultan sayesinde o kadar meşhur oldu ki artık kendini kanıtlamasına gerek kalmadı. Meryem şimdi de Hollywood yolcusuymuş. Sevgilisiyle F1 yarışlarını izlemeye gittiği Monaco’da dünyaca ünlü Suudi Arabistanlı yapımcı Mohammed Al Turki’den film teklifi almış. Al Turki kendisine "Sultan Meryem" diye iltifatlar yağdırmış. Meryem'in hayranı olan Araplar buna çok sevinmiş.

Diva Bülent Ersoy, yani Bülent Abla ya da nam-ı diğer Babla, fevkaladenin fevkinde heybetli kadındır. Kendine ait posta kodu olduğu bile söylenilebilir. Boyu, posu, endamı, cüssesi maşallah yerindedir. Arz-ı endam ettiği yerlerde kalabalığın arasında bile olsa kendini gösterir. Babla son olarak GAP Arena’da düzenlenen bir sünnet düğününde sahneye çıkmış. Her zamanki gibi tepeden tırnağa siyahlar içindeymiş. Başında yine geniş siyah şapkası varmış ama bu kez altın rengi devasa kalınlıktaki zincir kolyesiyle dikkatleri üstüne çekmiş.

Zincir Danimarkalı bir mücevher markası olan Monies’in koleksiyonuna aitmiş. Abanozdan yapılan ve altın varakla kaplanan ürünleri bin ile iki bin Euro arasıymış. Bu yıl meğer aksesuar dünyasında abartılı takılara modaymış. Babla’mız da hemencecik modaya uymuş. Hem en abartılı hem de en gösterişli takıları bulmuş. Boynundaki kolye o kadar büyük ve ağır duruyor ki mermerden yapılmış bir heykelin üstüne koysalar ağırlığından boynu bükülür. Gerisini siz düşünün. Babla demişler ona Babla. O kolyeyi herkes taşıyamaz!

Ütücü kız Tülin

En yetenekli mankenimiz Tülin Şahin dünya tatlısı kadındır. Son derece hayat doludur. Pozitif enerjisi yüksektir. Bıcır bıcır konuşmasını sever ama kimse hakkında kötü bir laf etmez. Dedikodu yapmaz. Kendi işine bakar. Sürekli olumlu düşünür. Tülin ve eşi gurme şef Memet Özer evlerinin kapısını bir dergi için açmış. Birlikte poz vermiş.

Ünlü manken “Evimi çok seviyorum. İşim yoksa evden dışarı adım atmam. Belki inanmayacaksınız ama ütü yapmak beni çok rahatlatıyor” demiş. Ben inanırım. Çünkü Tülin’i iyi tanırım.

Benim gibi acayip hiperaktiftir. Boş durmaktan nefret eder. Mutlaka kendine bir uğraş bulur. Sevgili Şef Memet çok şanslı adam. Eşi hem güzel, hem neşeli, hem eğlenceli, hem de işinde başarılı. Üstelik evini o kadar çok seviyor ki tüm kadınların kabusu olan ütü yapmak bile ona keyif veriyor. Her eve bir tane lazım. Ütücü kız Tülin!

Hadise’nin kilo hadisesi

Hadise ekran popülaritesini iyi kullanıyor. Seksi popçu yaz festivallerin en gözde sanatçıları arasında yer alıyor. Bu arada sürekli bir kilo problemiyle uğraşıyor. Sibel Can gibi bir verse iki alıyormuş gibi duruyor. Nitekim son konserinde fazla kiloları yüzünden sahnede dans ederken zorlanmış. Kendisine bu konudaki düşünceleri sorulunca da sinirlenmiş. “Bu beni incitiyor. Yeter artık çok ayıp. Bana şiddet uygulanıyor. Bedenim bana ait. Kimseye söz düşmez. Aynaya baktığımda kendimi iyi hissediyorum” diye tepki vermiş. İncinmesini, alınmasını, gücenmesini anlarım da şiddet uygulandığı iddiaları komik.

Asıl şiddet bize uygulanıyor. Hadise’nin kilo hadisesinden hepimize gına geldi. Yetti gayri!

Tolgahan Sayışman akıllı bir oyuncu. Dizilerden kazandığı parayla ev alıyor. Hem de bizim buralarda değil Miami’lerde. Son aldığı evin dünyaca ünlü komşuları varmış. Seks kasetlerini piyasaya sürerek büyük şöhrete kavuşan Paris Hilton ve Kim Kardashian meğer bizim Tolga’nın komşularıymış. Ya da evi satan emlakçı öyle söyledi.

Paris ile Kim, Los Angeles’da yaşıyor. Elbette Miami’de de evleri olabilir. Tolga ile aynı muhitte bile olabilir. Ama ‘komşu’ demek için bunlar yetmez. Haber bana nedense hiç inandırıcı gelmedi. Hele bir Ekim ayı gelsin.

Tolga elinde birer kase aşureyle Kim ile Paris’in kapısına gitsin. ‘’Komşu, komşu! Hu, hu! Tolga geldi mi? Geldi Ne getirdi? Aşure’’ dedirtsin. O zaman tamam derim!

Murat ile Aslı: Yaygaracı aşıklar

Popçu Murat Boz bir televizyon programına konuk olarak katılmış. Canlı yayında oyuncu sevgilisi Aslı Enver’e çok aşık olduğunu itiraf etmiş. Hangi özelliğine aşık oldun diye sormuşlar. ‘’Aşk nedensiz bir şey. Ben çok seviyorum ve çok aşığım’’ demiş. Birkaç dakika sonra sevgilisi Aslı Enver sosyal medya hesabından aşk dolu bir paylaşım yaparak buna yanıt vermiş. Birlikte çekilmiş bir fotoğraflarını Instagram’a yüklemiş. Altına 3 kalp koyup ‘’Ben de seni Murat Boz’’ diye yazmış.

Yeşilçam döneminin romantik Türk filmlerini özlemişim. Bu kadar aşk bana fazla geldi. Aşırı duygulandım. Gözlerim doldu. Ağlamak istiyorum. “Allah sevenleri ayırmasın’’ diye haykırmak istiyorum.

Murat ile Aslı’nın bu karşılıklı aşkına nazar değmesin diyorum. Suskun aşıklar vardı. Çaktırmadan birbirlerini severlerdi. Sessiz ve derinden giderlerdi. O eskidendi. Artık öyle değil. Devir değişti. Şimdi aşklarını tüm dünyaya bas bas bağırarak ilan ediyorlar. Ki duymayan kalmasın. Sahiplenildikleri bilinsin. İşte Murat ile Aslı. Yaygaracı aşıklar!

İki ayrı dünya: Demet ile Rihanna

Türkiş popstar Demet Akalın’ın dünyaca ünlü popstar Rihanna ile aynı elbiseyi giymesi büyük olay olmuş. Gucci marka elbiseyle Rihanna New York sokaklarında görüntülenmiş. Demet Akalın ise akabinde aynı elbiseyi sahneye çıktığında giymiş. Bunun üzerine hiçbir şeyi beğenmeyen her an ünlü birilerine saldırmak için tetikte bekleyen sosyal medyadaki mutsuz, huzursuz kitle Türkiş popstara ‘’Orijinal değil, seninki astarlı’’ diye takılmış.

O da her zamanki gibi laf altında kalmamış. ‘’Destur! Komşunun kızıyla pişti olmadım. İyi bakın’’ diye eleştirileri yanıtlamış. Rihanna ile kendi fotoğrafını yanyana koyup ‘’Kime yakıştığı ortada!’’ diye yazmış.

Türkiş popstar haklı. İki ayrı dünya. Demet ile Rihanna. Birinin sokakta giydiğini öteki sahnede giyiyor. Biri ne giyse yakışıyor. Diğeri ne giyse sırıtıyor. Hangisine yakışıyor, hangisinde sırıtıyor? O size kalmış. Biliyorsunuz. Zevkler ve renkler tartışılmaz!

Milli yıldızımız Arda Turan, katıldığı ödül töreninde eski kankisi Burcu Esmersoy’a selam vermedi...

Arda Turan, Milliyet’in geleneksel Yılın Sporcusu Ödülleri törenine katılmış. “Yılın Futbolcusu” ödülünü alan Barcelonalı milli yıldızımızın yanında bu kez sevgilisi Aslıhan Doğan yokmuş.

Ancak bu bir şeyi değiştirmemiş.

Arda törende eski kankisi Burcu Esmersoy ile yine selamlaşmamış.

İddiaya göre ünlü futbolcunun sevgilisi Burcu ile görüşmesini istemiyormuş. Arda da onun sözünü dinliyormuş.

Arda’nın bu konuda gösterdiği hassasiyet bence aşırıya kaçmış durumda.

Burcu’ya selam vermemesi medeni bir davranış değil. Fazla samimiyet kurmasına gerek yok.

Ama eski kankisinden bir selamı esirgemesi en azından centilmenliğine yakışmamış.

Sean Penn ile dumanaltı olmak

Çifte Oscar ödüllü oyuncu ve yönetmen Sean Penn, Dünya İnsani Zirvesi’ne katılmak için İstanbul’a gelmiş. Akşam da Karaköy’de bir balıkçıya gitmiş.

Madonna ile evli olduğu dönemde paparazzileri dövmesiyle tanınan aktör, İstanbul’da sakin bir gece geçirmiş. Hollywood’un yaramaz çocuğu Sean Penn inanılmaz bir sigara tiryakisidir. Yasak masak, açık, kapalı alan dinlemez zincirleme sigara içer.

Yanına gidenler hem gerçek bir Hollywood yıldızını yakından görüp tanışma fırsatı buldular.

Hem de büyük bir olasılıkla acayip dumanaltı oldular!

Yengelerden Asena yerine Yağmur geldi

Futbolcu eşleri kısıtlı repertuvarlarla çalışmak zorunda olan magazinciler için iyi malzeme oluyor.

Mesela Galatasaraylı Sneijder’in eşi Yolantha Cabau ve Beşiktaşlı Tosic’in eşi Jelena Karleusa gibi süper poz veren güzel ve çarpıcı yabancı yengeler.

Diğerleri de gece hayatına renk katan yerli yengeler.

Eskiden Caner Erkin’in medyatik eşi Asena vardı. Rakip tanımazdı. Onun yerini Cim Bom’un “Reis” lakalplı emektar futbolcusu Sabri Sarıoğlu’nun eşi Yağmur almış vaziyette.

Ne diyelim?

Asena gitti Yağmur geldi!

Rafet El Roman genç ve güzel eşi Ceren ile evlerini ayırmış. Ceren Türkiye’de, Rafet Almanya’da yaşıyormuş. İddiaya göre Ceren çocuk istiyormuş. Rafet buna yanaşmıyormuş. Yine iddiaya göre ünlü popçunun Tuğba Altıntop’tan olan Su ve Şevval adlı iki kızı Ceren ile anlaşamıyormuş. Doğrudur. Anlaşamazlar. Yaşları müsait değil.

En isyankar, en geçimsiz dönemlerini yaşıyorlar. Rafet’in kızlarından Su 18, Şevval ise 16 yaşında. Ünlü organizatör Atilla Kaplakarslan’ın kızı yani üvey anneleri Ceren ise 26 yaşında. Rafet Baba deseniz 46’sında. Anneleri Tuğba 39’unda. Kızlar, Ceren’i anneleri gibi değil rekabet içinde oldukları ablaları gibi görüyordur. Babalarının yanına yakıştıramıyorlardır. İkisini de huzursuz etmek için ellerinden geleni yapıyorlardır. Rafet’in ayrıca bir zamanlar çocuklarının dadısı olan Yeşim Eryıldırım’dan Edvan isimli 6 yaşında bir oğlu var. Ama o sorun değil. Erkek çocukları hele küçükken idare etmek kolaydır.

Bir dondurmaya iki oyuncağa kandırabilirsiniz. Ancak kızlar öyle değil. Hele ikisi bir arada olunca. İsterlerse insanı doğduğuna pişman ederler. Rafet El Roman’ın işi zor. Genç kızlarıyla genç eşinin arasında kalmış. ‘’Yandım Allah’’ deyip Almanya’ya kaçmış! El Roman’lar: Üvey kızlarla üvey annenin savaşı. Yakında sinemalarda!

Olgun kadın sendromu

Gökçe Bahadır dizi sektörünün aranan isimlerinden biri. Ali Sunal ile kısa bir süre evli kaldı. ‘Yaprak Dökümü’ dizisinde Leyla karakterini canlandırdı. ‘Aramızda Kalsın’ ve ‘Hatırla Gönül’ dizilerinde başrol oynadı. Son olarak ‘Beyaz Gece’ adlı yeni bir dizide başrol oynayacakmış. Anlaşma yapılmış.

Ancak Gökçe’nin hayat vereceği Leyla Aydın karakteri kendisine bu dizide eşlik edecek rol arkadaşı Kadir Doğulu’nun yanında iddiaya göre fazla olgun durmuş. Bunun üzerine Gökçe’den vazgeçmişler.

Bu nasıl iş anlayan beri gelsin. Gökçe ile Kadir yaşıt. Her ikisi de 34 yaşında. Hadi diyelim Gökçe’nin senaryo gereği Kadir’in yanında daha genç göstermesi gerekiyor. Yapımcılar bunu önceden düşünemedi mi? Birlikteyken nasıl bir görüntü vereceklerini kestiremedi mi? Sanki bunlar Bollywood’dan geliyor da fotoğraflarındaki gibi çıkmadılar. Güzel, hoş kadın Gökçe Bahadır, ‘Olgun Kadın Sendromu’ kurbanı olmuş!

Kalpli emojiler

Gülben Ergen, 2 yıl önce evlendiği eşine Instagram’dan gönderilen 3 kalp emojili mesajı farketmiş ve anında önlemini almış. Mesajın sahibi Esra Nur Ertürk adlı genç ve güzel model tepkiler üzerine hesabını kilitlemek zorunda kalmış. Eskiden ebevynler için ‘’kızını dövmeyen dizini döver’’ derlerdi.

Derken sosyal medya hayatımıza girdi. Artık eşler, sevgililer için ‘’Yabancılardan gelen kalpli emojileri müdahale etmeyen başını duvara vurur’’ diyorlar!