Şampiy10
Magazin
Gündem

İki gerçek taşbebek

Canım Türkiyem’in gelmiş geçmiş, tek ve gerçek taşbebeği Gönül Yazar’dır.

Zeki, cilveli, cesur, modern, dünya görmüş, hoşsohbet ve dünya tatlısıdır.

Minyon tipiyle yıllara meydan okuyan Gönül Yazar tam kadın gibi kadındır.

7 kez nikah masasına oturmasıyla bu dalda rakip tanımayan ünlülerimizdendir.

İzmirli güzel, yaşlanmasına rağmen ‘taşbebek’ ünvanını kimseye kaptırmamıştır.

Bir başka kadın gibi kadın ise tıpkı soyadı gibi kendi de taş gibi olan Hollywood’un seksi ve cazibeli yıldızı Sharon Stone.

‘Basic Instinct’ (Temel İçgüdü) filmindeki erotik rolüyle gönülleri fethetti.

Geçtiğimiz Mart ayında 58 yaşına girdi.

Ancak muhteşem fiziğinden hiçbir şey yitirmedi.

Bunu da incecik bikinisiyle havuzda çekilmiş yeni bir fotoğrafıyla tüm dünyaya ilan etti.

Bizde Gönül Yazar.

Onlarda Sharon Stone.

İşte iki gerçek taşbebek!

Let's twerk agaın

Müzik eşliğinde kalça sallamaya ‘Twerking’ adını verip yeni bir akım başlattılar.

Striptizcilerin, egzotik dansçıların, hiphopçuların sahnedeki hareketlerini günlük hayatımıza kattılar.

Miley Cyrus ve devasa kalçalarıyla ünlü NickiMinaj’ıntwerkingleri çok ses getirdi.

Sadece ünlüler değil dünyanın dört bir yanındaki insanlar twerking’i benimsedi.

Uzun süredir esen twerking fırtınası tam hızını yitirdi derken ABD Başkanı Obama’nın 18 yaşındaki büyük kızı Malia geçtiğimiz haftasonu arkadaşlarıyla gittiği Chicago’daki bir müzik festivalinde twerking yaparken görüntülendi.

Malia fotoğrafının çekilmesine aldırmayıp objektiflere gülümseyerek poz bile verdi.

Çok da iyi etti.

Clinton-Trump arasındaki amansız yarış nedeniyle gitgide gerginleşen ABD siyasetinin anlamlı ve ses getiren bir twerkingle sallanıp kendine gelmesinin zamanı gelmişti.

Chubby Checker’in ‘Let’s Twist Again’i vardı.

Bu da Malia Obama’nın ‘Let’s Twerk Again’i!

Trump’ın akli dengesi yerinde mi?

ABD başkan adaylarından Donald Trump dikkat çekmek için bugüne dek sürekli olarak sivri laflar etti.

Attı, tuttu, abuk sabuk konuştu.

Rakiplerinden farklı davranmaya özen gösterdi.

Hassas konulara son derece marjinal çözümler önerdi.

Belki de bu özelliği sayesinde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı seçildi.

Derken ilk başta fazla ciddiye alınmayan Trump, birdenAmerikanın geleceği açısından bir tehdit olarak görülmeye başlandı.

Dış politikadaki deneyimsizliğinin ve fütursuzca davranışlarının dünya için büyük sorun olacağı endişesine kapılanların sayısı çoğaldı.

Amerika şimdi Donald Trump’ın akli dengesinin yerinde olup olmadığını tartışıyor.

Oysa başarılı işadamı ismini marka haline getirdi.

Bugüne kadar milyarca dolar servet edindi.

Kendisine ‘New York emlak piyasasının dahisi’ dendi.

Bir politikaya atıldı.

Adama ‘deli’ dediler.

Aslında haksız değiller.

Aklı başında olsa hiç siyasete bulaşır mıydı?

Yeni evlenen çiftlerin moda yeri

Canım Türkiyem’de yeni evlenen çiftler için son moda Çeşme, Alaçatı’daki Delikli Koy’a gidip fotoğraf çektirmekmiş.

Delikli Koy denizin ortasında, dalgaların uzun yıllardır aşındırdığı kayalar ve büyüleyici manzarası ile dünya evine giren çiftlerin gözdesi olmuş.

Denize girenler arasında nikah kıyafetleriyle ellerinde çiçek fotoğraf çektiriyorlarmış.

İstanbul’dan bile gidenler varmış.

"Evlenen Delikli Koy’a koşuyor" diyorlar.

Eskiden Fadime’nin düğünü için köye giderlerdi.

Devir değişti şimdi fotoğraf çekimi için Delikli Koy’a gidiyorlar.

Fadime’nin köyü out.

Delikli Koy in!

Yazının devamı...

Para değil işkence odası

Televizyonda ‘Para Odası’ adında yeni bir yarışma programı başladı.

Yüzde yüz yerli yani Türk formatıymış.

Aslında söylemelerine bile gerek yok.

Çok açık ve net belli oluyor.

Bu kadar anlamsız ve saçma bir yarışma yapmak bizden başka kimsenin aklının ucundan geçmezdi.

Yarışmanın jingle müziği formatına uyum sağlayabilmesi için arabesk havasında.

Yarışmada anonsları yapan dış ses her an ‘Tek Tek’ diyerek bir magazin haberine geçecek havasında.

Yarışmanın sunucusu Tamer Karadağlı kendine özgü gerginliği ve aşırı ciddiyetiyle sahnede Shakespear’in Hamlet’ini oynuyor ve “To be or not to be” diyor havasında.

Yardımcı sunucu Nilgün, ekrandaki alışveriş kanallarında ürün satışı yapan hanımlar havasında.

Yarışmacılardan kimi olup bitenden habersiz kimi kendisini parçalıyor havasında.

Dünya televizyonlarında gelmiş geçmiş en kötü yarışmalar arasında ‘Para Odası’ çok rahat ve bileğinin hakkıyla ilk sıralarda yerini alır.

Bir de yarışmanın formatını Nijerya ve İspanya’ya satmışlar.

Yazık olmuş.

Orda bizi sevenler vardı.

Şimdi onları da kaybedeceğiz.

İlki yayınlandığında meraktan biraz izlenmiş.

İkincisi ne olur, üçüncüyü görür mü bilemem.

Ama bildiğim hatta gözle görünen bir şey var.

Bu ‘Para Odası’ filan değil resmen ‘İşkence Odası’

Emojili evlenme teklifi

Sosyal medya dünyada zaten gün geçtikçe azalan romantizmin sonu oldu.

Çiftler Facebook’ta tanışıyor, Wassup ile mesajlaşıyor, Snapchat’de cilveleşiyor, Instagram’da evleniyor, ayrılıyor, boşanıyor.

İşin suyu çıkmış vaziyette.

Örneğin futbolcu Caner Erkin, Asena Atalay ile evliliğini daha yeni sonlandırmıştı.

Bekarlığın tadını çıkartmak, flört etmek herhalde ona göre değil.

Bir an önce tekrar dünyaevine girmek için sabırsızlanıyor.

Instagram hesabından aşkını ilan ediyor.

Oyuncu Şükran Ovalı’nın fotoğrafının altına kalp ve tek taş yüzük emojisi koyuyor.

Takipçileri bunu “Fişekten Şükran’a evlilik teklifi” şeklinde yorumluyor.

Fişek dedikleri Caner.

Evlilik konusunda sahadakinden hızlı.

Damatların ‘Speedy Gonzales’i.

Yıldırım aşkı diye buna denir işte.

Tanışır tanışmaz doğru nikah masasına.

Öyle fazla uzatmaya, masrafa girmeye gerek yok.

Evlenme teklifini önce şipşak emojilerle yaparsın.

Akabinde gelinlik, smokin, düğün emojileri koyarsın.

Olur biter!

En organik pop star

İrem Derici son derece doğal bir sanatçı.

Bildiği gibi davranıyor.

Dilediği gibi yaşıyor.

Aklına geleni söylüyor.

Kafasına eseni yapıyor.

İçi, dışı bir.

Pozu mozu yok.

Etrafa hava atmak için bir çabası yok.

Popstar imajını koruma gibi bir takıntısı yok.

Havalimanı çıkışında otomobilini beklerken çömelip taşın üzerinde otururken elinden düşürmediği cep telefonuyla görüntülenmesine aldırış bile etmiyor.

Tebrikler İrem Derici’ye.

En organik popstarımız.

Yazının devamı...

Çantaya minnak havhav geldi

Paris Hilton’un bir zamanlar minik köpeğini süsleyip, çantasının içinde taşımasıyla yarattığı moda diğer ülkeleri bilemem ama bizde hala tüm hızıyla devam ediyor.

Fenerbahçeli futbolcu Miloslav Stoch’un manken nişanlısı Pauli Bedzetiova, geçen gün Bebek’te seksi tarzıyla olduğu kadar ufacık köpeğini çantasında taşımasıyla da dikkat çekmiş.

Paris Hilton gibi varlıklı bir ailenin varisi olan Süreyya Yalçın’ın sayıları yarım düzineyi bulan köpekleri için özel çantalar aldığı söyleniyor.

Hayatta hiçbir şey geçmişte olduğu gibi kolayca ayağınıza gelmiyor.

Evcil hayvanların bile huyu suyu değişti.

Küçüldükçe şımardılar, kaprisleri çoğaldı.

Örneğin ufacık köpeğinizi artık “gel kuçu kuçu” diye yanınıza çağıramıyorsunuz.

Özel çantasının içinde taşıyorsunuz.

Üstelik o çantanın da popüler ve pahalı bir marka olmasına özen gösteriyorsunuz.

Eskiden ‘çantada keklik’ denirdi.

Devir değişti.

Kekliği düz ovada avladılar.

Çantaya minnak havhav geldi!

Asena’nın rahat ve salaş tarzı

Futbolcu eşi Caner Erkin’den ayrıldıktan sonra Asena Atalay çok değişti.

Sansasyondan uzak, sakin ve vukuatsız bir hayat yaşamaya başladı.

Uzaydan bile bakıldığında rengi ve şekliyle göz tırmalayan son model egzotik otomobillerle gece gezmelerinde artık boy göstermiyor.

Onun yerine televizyonda bir magazin programı sunuyor.

Ama her şeyini değiştirmesi mümkün değil.

Hala son derece farklı giyinmeye devam ediyor.

Havalar sıcak olduğu için şu aralar pijama ve terliklerle geziyor.

Bunun yeni bir moda olduğunu iddia ediyor.

“Yakında herkeste görürsünüz” diyor.

Aynısı herkese yakışmayabilir.

Hatta üstlerinde sakil durabilir.

Asena’nın rahat ve salaş tarzı.

Öyle her babayiğide göre değil.

Asena’dan başkasında sırıtabilir!

Nice yıllara hemşehrimiz Jay Lo

Jennifer Lopez 47’nci doğum gününü Las Vegas’ta peş peşe verdiği iki görkemli partiyle kutlamış.

Güzelliği, bitmez tükenmez cazibesi ve cesur dekolte giysileriyle ilgi odağı olmuş.

Ünlü yıldız başta kankişi Kim Kardashian olmak üzere tüm davetlilerle teker teker ilgilenmiş.

Jay Lo doğum gününde mutlaka birbirinden değerli bir dolu hediye almıştır.

İnşallah bugüne kadar kendisine verilen en değerli hediyelerden birinin Türkiye’ye konser vermeye geldiğinde Ataşehir’de sıfır bir daire olduğunu unutmamıştır.

Dünyaca ünlü yıldıza merasimle evin sembolik tapusunu ve anahtarını verdiler.

Ancak sonra ne oldu bilinmiyor.

Aidatlarını, vergisini zamanında ödüyor mu, apartman görevlisini, komşularını tanıyor mu, kendi dairesinin yerinden, katından, numarasından haberi var mı?

Sonuçta kadıncağız hasbel kader bizim buralı olmuş.

Günün birinde şehri İstanbul’a tekrar teşrif edecek olursa sıkıntı çeksin istemem.

Onun için bir hatırlatayım dedim.

Nice yıllara hemşerimiz Jay Lo!

Yazının devamı...

*Make Turkey great again

ABD medyasında sürekli olarak ülkemiz aleyhimize propaganda yapanlar var.

Bunların kasıtlı ve art niyetli olduğu çok açık ve net bir şekilde belli oluyor.

Canım Türkiyem’ın imajını korumak için bunlarla mücadele etmemiz gerekiyor.

Anlayacakları dilden.

Alıştıkları bir sloganla.

İlk kez 1980 yılındaki ABD başkanlık seçimlerini kazanan Ronald Reagan kullandı.

“Make America Great Again” dedi.

O zamandan beri popülerliğini yitirmedi.

Ben de bundan ilham alarak sosyal medyada @maketurkeygreatagain kampanyası başlattım.

Siz de katılın, gücümüzü, birlik beraberlik içinde dimdik ayakta olduğumuzu dünyaya gösterin!

KARŞINIZDA SİYASET MEYDANININ KARDASHİAN’LARI: TRUMPİSHİAN FAMİLYASI

ABD başkanlık seçimi yarışı kızıştı.

Cumhuriyetçi Parti işadamı Donald Trump’ı aday gösterdi.

Demokrat Parti de eski başkan Bill Clinton’un eşi Hillary’i.

Donald Trump, partisinin geçen hafta Cleveland’daki Kurultay’ında ailesiyle tam bir gövde gösterisi yaptı ve anketlerde rakibini ilk kez geride bırakmayı başardı.

Hillary ise bu hafta gerçekleşen Kurultay’da uzun süredir başının üstünde kabus gibi dolaşan e-posta skandalı ve adaylık sürecinde en ciddi rakibi olan Bernie Sanders’a yapılan haksızlık iddialarına karşı kendini savunmak zorunda kaldı.

Sonuçta Donald Trump teker teker sahneye konuşmacı olarak çıkarttığı aile bireyleri ve Hollywood filmlerini andıran şatafatlı şovuyla ilk raundu açık farkla kazandı.

Nedeni aslında çok basit.

Amerikalıların çoğu televizyon tutkunu.

Özellikle reality şovları büyük bir ilgiyle takip ediyorlar.

En çok izlenenlerin başında ‘Keeping Up With The Kardashians’ dizisi geliyor.

Bunu bilen ve kendisi de deneyimli bir televizyon yıldızı olan Trump, kozunu iyi oynadı.

Eşi Melania ile başladı ve büyük kızı Ivanka ile aile şovunu tam not alarak sonuçlandırdı.

Melania aksanı ve konuşma metninin 2006 yılında seçimi kazanan Baracak Obama’nın eşi Michelle’in konuşmasına benzerliğiyle dikkatleri üstüne topladı.

Ivanka da mikrofonu babasına devrederken son derece etkileyici bir konuşma yaptı.

Ve Donald Trump, son eşi ve üç evliliğinden olan çocuklarıyla..

Kim, Khloe, Kourtney, Kris Kardashian, Kendall, Kylie, Caitlyn Jenner’in pabucunu dama attı!

THY KALİTEDE MÜKEMMELİ YAKALAMIŞ

Bir ay önce İstanbul’dan Miami’ye THY ile uçtum.

Gidişte sorun yoktu. Her zamanki konfor ve rahatlık içindeydik. Sonra ülkemizde kısa süre içinde maalesef müessif olaylar oldu.

AHL’da masum insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olan bir terör saldırısı ve masum vatandaşlarımızı yitirdiğimiz haince yapılan başarısız bir darbe girişimi yaşandı.

Ancak THY bu zor şartlar içinden bile daha güçlü çıkmasını başardı.

Dönüş yolculuğumuzda kabin içi hizmet her zamankinden daha iyiydi.

Ekip son derece kibar, yardımcı ve çalışkandı.

Ne Kobe, ne Messi, ne Batman ne Süperman.

En iyi tanıtımı kendi personeli yapıyor.

Boşuna ‘Globally Yours’ demiyorlar.

THY mükemmeli yakalamış!

SEYAHATLERİNİZDE TEK PASAPORT YETMEZ

THY’dan bahsetmişken bir başka başarılı kuruluş TAV’dan söz etmemek olmaz.

TAV karşılama hizmetini İstanbul’dan Miami’ye gidiş ve dönüşte kullandık ve son derece memnun kaldık.

Havalimanına girişinizde alıp uçağın kapısına kadar eşlik ediyorlar.

Geldiğinizde uçağın kapısında karşılayıp aracınıza kadar yardımcı oluyorlar.

Pasaport kontrolüne girmenin haricinde elinizi hiçbir şeye sürmüyorsunuz.

Her şeyi onlar yapıyor.

Golf kartlarla götürüp, getiriyorlar.

Onun için yurt dışı seyahatlerinizde tek pasaport yetmez diyorum.

TAV Passport Kartı’nı hepinize tavsiye ediyorum!

Yazının devamı...

Ivana artık balıkçıda bizımla

Ivana Sert, davetlerde, açılışlarda sık sık boy gösteren sosyetik bir ikoncandı. Derken varlıklı bir ailenin veliahtı olan eşinden olaylı bir şekilde boşandı. Ama 36 yaşındaki güzel Sırp manken kendi başına ayakta durmasını bildi. Hırsı, aksanı ve cazibesiyle hem televizyon yıldızı hem iş kadını oldu. Önce ‘Yok Böyle Dans’ yarışmasına katıldı. Pistte kıvrak ve seksi figürler sergiledi. Şov yapma yeteneğiyle dikkat çekti. Yarışmanın bitimine doğru uyanık davrandı. Elenmeyi beklemeden kendini sakata ayırdı. Böylece kaybedenlerin arasına girip imajına zarar vermemiş oldu.

Sonra ekranda popüler bir tarz yarışmasının jüri koltuğuna oturdu. Bu arada modacılığa soyundu. Kendi takı markasını filan yarattı. AVM’lerde hem cinsleriyle söyleşiler yaparak iyi para kazandı. Tarz yarışması sona ermesiyle birlikte Ivana ortalıktan çekildi. Sevgilisiyle Arnavutköy’de müdavimi oldukları bir balıkçının haricinde etrafta pek görünmez oldu. Şimdi bu iş böyle olmaz. Hayranları var. Nerede bu kadın, ne yapıyor diye merak edenler var. Duyduk duymadık demeyin. Ne orada, ne şurada, ne burada. Ivana artık balıkçıda bizımla!

Meğer noter çıkışı olmazmış

Sinem Kobal paparazzilerin sevdiği bir ünlü. Medyatik ilişkileriyle daima gündeme geliyor. Sinem, yakışıklı oyuncu Kenan İmirzalıoğlu ile evlendikten sonra bir taşla iki kuş vurmak isteyen muhabirler açısından daha da popüler bir isim oldu. Ayvalık’taki nikahı, düğünüyle gündem yarattı. Tekne tatilinin fotoğrafları magazin sayfalarını süsledi.

Sinem’i son olarak noter çıkışı görüntülemişler. Ünlü yıldız elindeki evrakları gizlemeye çalışmış. Özel şöförü foto muhabirlerine müdahale etmiş. “Burada olmaz, şimdi çekmeyin” diye araya girmiş. Neden olmazmış anlayamadım? Başka her yerde oluyor da orda mı olmuyor? Çekimi önce notere mi tasdik ettirmek gerekiyor?

Ünlü bu ünlü! Nerede yakalarlarsa orda fotoğrafını çekerler. Noter, moter dinlemezler. Sinem bunu bildiği, aynı zamanda da makyajsız olduğu için hızla arabasına binmiş. Şöförü de aklı sıra gazetecileri engellemeye çalışmış. Neden derseniz. Meğer noter çıkışı olmazmış!

Vız gelir tırıs gider

Burak Özçivit ile Fahriye Evcen önümüzdeki yıl dünya evine giriyormuş. Ünlü çift iddiaya göre kısa bir süre önce sekteye uğrayan ilişkilerini Fahriye’nin gittiği Alibeyköylü bir medyum sayesinde kurtarmış. Sıkıntılı günler geride kalmış. Burak evlilik teklifinde bulunmuş. Fahriye kabul etmiş. Sonra ailesinin onayını almak için Almanya’ya el öpmeye gitmişler. Yurda döner dönmez de evlilik hazırlıklarına başlamışlar.

Nazardan korkan Fahriye, Burak ile olan fotoğraflarını Instagram’da paylaşmaya çekiniyormuş. Neden çekiniyor ki? Nasılsa ‘aşk kurtaran medyumu’ bulmuş. Sosyal medya ona artık vız gelir tırıs gider!

Yazının devamı...

Mikonos Tarzanı Eda

Sosyetik ikoncan EdaTaşpınar tasını tarağını toplayıp bir yıldır Yunanlıların çılgın ve marjinal eğlence hayatıyla ünlü adası Mikonos’a yerleşmiş.

Arada bir hafta sonları Türk sevgilisi için ülkeye dönüyormuş.

Ama artık yabancı arkadaşlarıyla birlikteymiş ve dünyaca ünlü adanın yerlileri arasına girmiş.

7 senesini Bodrum’da geçiren ve daha sonra surf şampiyonu sevgilisi için Alaçatı’ya transfer olan Eda, hayatını dilediği gibi yaşamak istediğini ve Mikonos’ta rahat ettiğini söylemiş.

“Herkes özgür. Herkes istediğini yaşıyor, birbirine istediğini söylüyor. Biz ne yazıkki kültür olarak elalem ne der anlayışıyla büyüyoruz. Oysaki hayat birtane, kendi hayatını dilediğince, özgürce yaşayabilmelisin. Benim arada yurt dışına kaçma sebeplerimden birtanesi bu. İnsanlar özgür. Ne giymişsin, ne yapmışsın kimsenin umurunda değil’’ diyor.

Eda, kusursuz fiziği, daimi yanık teni ve egzotik güzelliğiyle yaz mevsiminin ve plajların sembolü gibi bir kadın.

İnsan onu görünce güneşi görmek, deniz kıyılarına koşmak, kumlarda yürümek ve suya atlayıp yüzmek istiyor.

Bodrum’un rakipsiz şezlong kraliçesiydi.

Alaçatı’da dalgaların, rüzgarların kızı oldu.

Şimdi de tüm sayfiye yaşantısı birikimi, yurt dışı deneyimi ve gözle görülür kalitesiyle Yunanistan’ın en popüler adasını fethediyor.

Bütün yazlıklar olsun ona feda…

Karşınızda Mikonos Tarzanı Eda!

Aman komşular duymasın

Bu yılın ilk günlerinde başlayan aşkını kısa süre içinde yıldırım nikahıyla evlenerek mutlu sona erdirmeyi başaran Helin Avşar, eşiyle ilk büyük kavgasını etmiş.

Konu komşu herkes de duymuş.

Helin ile kocası o kadar gürültü yapmışlar ki komşuları güvenliğe haber vermiş.

Onlar da polis çağırmak zorunda kalmış.

Artık kavgalarının büyüklüğünü siz hesaplayın.

Helin büyük aşkla evlendiği eşiyle bir an önce bir bebek sahibi olmak istediklerini söylemişti.

Büyük aşklarda büyük kavgalar, büyük barışmalara yol açar.

Birbirlerine aşık olan çiftler uzun süre dargın, kırgın kalamaz.

Yaptıkları hataları tekrarlamamaya, tatsızlık yaratmamaya çabalar.

Öfkesine yenik düşmemek için daha düşünceli davranmaya çalışır.

Umarım Helin ve eşi için de aynısı gerçekleşir.

Sorunlarını bağırıp çağırarak değil, medeni bir şekilde karşılıklı konuşarak çözerler.

Aile içinde olan biten zaten aile içinde kalmalı.

Onun için aman komşular duymasın diyorum!

Tolga ucuz kurtulmuş

Tolga Karel’den boşanan Günay Musayeva, Bodrum’da, İbiza tarzı bir eğlence mekanında bir kız arkadaşının doğum günü partisine katılmış. Dünyaca ünlü bir DJ’in performansı eşliğinde renkli anlar yaşanmış.

Museyeva, arkadaşının şerefine 20 şişe şampanya patlatmış. Her birini özel sunumla getirmişler. Evli olsalardı hesabı eşi ödeyecekti. Yatsın kalksın dua etsin.

Tolga ucuz kurtulmuş!

Yazının devamı...

Alexander Skarsgard’ın Tarzan diyeti

Hollywood’un son zamanlarda parlayan yıldızlarından Alexander Skarsgard, ‘Tarzan’ filmindeki rolüne hazırlanmak için sıkı bir rejime girmiş. 39 yaşındaki oyuncunun sosyal hayatı çekimlerden çok önce sona ermiş. Günlerini özel antrenörü ve diyetisyeniyle geçirmiş. Alkolü tamamen kesmiş. Kondisyon ve vücut çalışmalarına ağırlık vermiş. Alexander, en çok karamelli turtayla soğuk birayı özlemiş. Film biter bitmez de hiç vakit kaybetmeden bu hasretini gidermiş.

Skarsgard konuyla ilgili, “Biliyorum biraz garip bir kombinasyon ama bana çok iyi geldi” diyor. Alexander, filmde sarmaşıklardan sıçrıyor, uçurumlardan atlıyor, aslanlar, filler, goriller tüm vahşi hayvanlarla ormanların kralı olarak inanılmaz bir bağ kuruyor. İsveçli aktör 2008- 2014 yılları arasında ‘True Blood’ dizisinde bin yaşında Vikingli vampir bir şerifi canlandırmıştı. Vampiri oynamak için makyaj yetebilir. Ama ‘Ormanların Kralı’nı canlandırırken inandırıcı olmak için ‘Tarzan Diyeti’ şart. Bir de en ünlü Tarzan, Johnny Weissmuller gibi ciğerlerin patlayana kadar bağırmak!

NE KADAR BÜYÜK PORSİYON O KADAR FAZLA OBEZİTE

ABD’de obezite sorunu her zamanki gibi had safhada. Sağlıklı beslenmenin yararları hakkında insanları eğitmeye ve bilgilendirmeye ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar işe yaramıyor. Çünkü porsiyonlar inanılmaz büyük. Yemekler lezzetli ve bir o kadar kalorili. Oysa İtalyanlar ve Fransızlar, yemekleri lezzetli ve kalori açısından daha zengin olmasına rağmen, Amerikalılar kadar obez olmuyor. Çünkü Avrupalılar yiyecek ve içecekleri normal porsiyonlarda tüketiyor.

Ayrıca günlük yaşantılarında Amerikalılardan daha fazla hareket ediyor. Yürüyor, bisiklete biniyor. Amerika’da ise durum farklı. İstediğin kadar spor yap veya hareket et farketmiyor. Devasa porsiyonların görüntüsü bile insanları obez yapmaya yetiyor!

SOSYAL MEDYANIN ETKİLERİ

ABD’de son günlerde hortlayan ırkçılık sorunu sosyal medyanın yararları ve zararları konusunda adeta bir ders niteliğinde. Sosyal medya olmasa insanlar dünyada olup bitenlerden bilgi sahibi olamayacak. Bu iyi tarafı. Ancak sosyal medya tahrik edici ve kışkırtıcı olduğunda halk galeyana geliyor ve hiç gözünü kırpmadan birbirini öldürmeye başlıyor. Bu kötü tarafı. Arada bir denge yok. Önlemeye imkan yok. Dallas’da 5 masum polisin ölümü, bir dolu masum insanın yaralanmasıyla sonuçlanan müessif olayların en büyük nedeni olarak sosyal medyanın olumsuz etkisi gösteriliyor. Çünkü insanlar artık olayları televizyon, radyo ve gazetelerden takip etmiyor. Sorumlu yayıncılık diye bir şey kalmadı. Sosyal medyadaki sorumsuzlar onların yerini aldı. Sosyal medyanın zararları yararlarını aşmaya başladı!

PREZERVATİF İÇİN EN GÜVENİLİR SÖZCÜ HANGİ ÜNLÜ?

İsveçli bir prezervatif markası sözcüleri olarak Hollywood’un yaramazlıklarıyla ünlü ismi Charlie Sheen’i seçmiş. Firmanın yetkilileri “Charlie Sheen’in kullandığı türden prezervatifler” denildiğinde kadınların başka hiçbir şeyle kıyaslanmayacak bir heyecan duyup sözüm ona seksten daha fazla zevk alacaklarını iddia etmiş. Charlie’nin, Aids’e neden olan HIV virüsünü taşıdığını açıklaması büyük yankı getirmişti. Sadece ses getirmekle kalmadı. Şimdi bir de prezervatif sözcülüğü getirdi. Dünyanın ne hale geldiğini görüyorsunuz!

Yazının devamı...

En başarılı baharat kız: Victoria Beckham

90’lı yılların sonlarında Spice Girls (Baharat Kızlar) dünyada fırtına gibi esti. Sonra biri hariç hepsi teker teker kayboldu. Aralarından sivrilen Victoria Beckham oldu. Ünlü İngiliz futbolcu David Beckham’ın 42 yaşındaki minyon eşi büyük işlere imza attı. Kendi markasını yarattı. İyi bir iş kadını olduğunu kanıtladı. Markası dünya çapında satılan bir ürün yelpazesine sahip. Şirketin piyasa değeri 300 milyon dolar. Victoria’nın en büyük başarısı ise bu imparatorluğu yaratırken 4 çocuk doğurması ve eşini kimseye kaptırmaması.

En büyük, “büyük baba” Mick baba

Efsane Rolling Stones gurubunun ele avuca sığmayan solisti Mick Jagger, 72 yaşına gelmesine rağmen hızından hiçbir şey kaybetmedi. 55 yıllık kariyeri boyunca çılgınca yaşadı, durmak nedir bilmedi. Biseksüel olduğu ve bu yılın başında hayata veda eden bir başka efsane müzisyen David Bowie ile bir zamanlar aynı yatakta yakalandığı iddia edildi. Birbirinden güzel egzotik eşleri, aşkları oldu. Aralarında ünlü mankenler Bianca Jagger ve Jerry Hall’un olduğu 5 farklı kadından 7 çocuk ve 5 torun sahibi oldu. Şimdi de 29 yaşındaki sevgilisi Melanie Hamrick’den sekizinci kez baba olacağının müjdesini aldı. Mick’in çocuklarının en küçüğü 17, en büyüğü 46 yaşında. Geçenlerde torunu Assisi Jackson onu torun çocuğu sahibi yaptı. Ya da büyük büyük baba. İşte onun için en büyük, büyük büyük baba.

18 yaşındaki Kylie Janner hamile mi?

Kardashian familyasının 18 yaşındaki en genç üyesi Kylie Jenner’ın hamile olduğu iddia ediliyor. “Keeping Up With The Kardashian” reality şovunun yıldızı, 26 yaşındaki pop ve rapçi müzisyen sevgilisi Tyga’dan çocuk bekliyormuş. Annesi Kris Jenner durumdan memnun değilmiş. Kylie’nin Tyge ile olan ilişkisini tasvip etmiyormuş. Kylie’nin babası Bruce Jenner ise bir süre önce cinsiyetini değiştirmiş ve Caitlyn olarak hayatına devam etmeye karar vermişti. Onun kızının kararına itiraz edecek hali yok. Bu arada Kaitlyn hamile olmadığını söylüyor. Ama Hollywood’da dedikodu kazanı kaynıyor. Kardashian/Jenner Anonim Şirketi gündem yaratmaya devam ediyor!

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.