1-Fatih Terim’in Milli Takım’dan kopuşu. (veya koparılışı) Üzüldüm. Bu şekilde kopuşuna üzüldüm. Terim, Milli Takım’ı Avrupa Şampiyonası’na götürmeden ayrılsaydı bundan çok daha sağlıklı olurdu diye düşünüyorum. Üst üste yapılan hatalar, yanlışlar ve bardağı taşıran son damla; Alaçatı hadisesi! Terim belki de haklıyken haksız duruma düştü. Bu olay Terim karşıtlarının adeta ekmeğine yağ sürdü. İnanıyorum ki Terim pişmanlıklar içinde ve çok üzgün, kırgın, hatta kızgın! Ama benim tanıdığım Terim bu çöküntünün altından kalkacak güçtedir ve kalkacak!2-Göksel Gümüşdağ, Kulüpler Birliği başkanlığı’nı bırakacağını açıkladı... Kararlı görünüyor. İnanıyorum ki kulüpler, Göksel başkanı kararından vazgeçirmek için her yolu deneyecektir. Hangi kulüp başkanı ile konuşsam ve “Göksel başkan bu işi iyi yapıyor mu?” desem, hepsi “10 üzerinden 10” diyorlar. Göksel başkanın yakasını bırakmayacaklardır.3-Beşiktaş’ın hiçbir hazırlık maçını izleyemedim. İzlemeden söyleyelim... Bir santrfor, bir stoper (Hele Atınç sakatlandıktan sonra) ve her iki kanatta da oynayabilecek kaliteli bir oyuncu şart.4-Macaristan’da Trabzonspor kampındaydım. Gördüklerim; bir stoper, bir santrfor ve bir de 6-8-10 numarayı oynayabilecek bir oyuncu artık Allah’ın emri!5-Lig başlayacak, G.Saray’ın başında Tudor var. Hâlâ üst akıl arıyorlar... Saçma! Lucescu böyle bir şeyi kabul etmez, o etse de Tudor ceketini alır gider.6-Lucescu mu? Terim mi? G.Saraylılar bu ikili arasında gidip geliyor... G.Saray’da Terim’i sevenler kadar sevmeyenler de var. Terim başlar, iyi giderse ses çıkmaz. Ama kötü giderse Terim’i zor günler bekliyor demektir. Özetle G.Saray sıkıntılı.7-F.Bahçe, Sturm Graz maçı ile iyi başladı. Rakipten 5-10 gömlek üstün futbolculara sahipler. 2-1 kazanması son derece normal. Ama hemen ‘Kocaman galibiyet, Kocaman dönüş’ gibi yazıları abartılı buluyorum. Alper Potuk’a bayıldım. Bu çocuk, çok kötü de oynasa üstünden futbolculuk kalitesi akıyor. Yeni transfer Valbuena da bu sezon kendisinden çok söz ettireceğe benziyor.
FİKRET Orman’ı Beşiktaş Başkanı olduktan sonra değil, tribünlerde hasta Beşiktaşlı taraftar olduğu Fikret Orman’dan beri tanıyorum! Adam Beşiktaş gibi büyük bir kulübe başkan oldu. Şampiyonluklar kazandırdı daha da önemlisi bırakın yapılmasını, ‘yıkılması için kazma bile vurulamaz’ denilen dünyanın en güzel statlarından biri olan Vodafone Park’ı (Yönetimle beraber) yaptı!KISACASI tüm bunlara rağmen hiç burnu havada olmadı. Hep, ‘ben değil biz yaptık’ dedi. Özetle tribündeki Fikret Orman ile başkan olan Fikret Orman, çizgisini hiçbir zaman bozmadı. ‘Feda’ ile başladı, ‘Gururlan’ ve ‘Efendi’ ile devam etti... Ve bu sezon da ‘Vefa’ dedi! Hepsi güzel. Benim favorim ‘Efendi’ idi. Ama şimdiki favorim Vefa!YİĞİDİN HAKKI...BAŞKAN, Vodafone Park Stadı’nın güvenliğinden sorumlu Emniyet Müdürü, güler yüzlü, güzel kalpli, olaylara sopa ile değil güler yüzü ile müdahale eden ve çözüm bulan ve de o hain o kalleş saldırıda hayatını kaybeden Vefa Müdürün adını verdi bu sezona!BRAVO başkan, helal olsun sana! Vefa Müdür bunu fazlasıyla hak etmişti. Başkan da vefanın sadece bir semt adı olmadığını gösterdi ve yiğidin hakkını verdi. Tebrikler teşekkürler başkan! Sen de nurlar içinde yat Vefa Müdürüm... Her maçın öncesinde Senin de katıldığın, Ahmet Ateş’in de yer aldığı üçlü sohbetlerimizdeki bol muhabbeti, güzel sohbetleri hiç unutmayacağım.
GEÇEN sezon nerede oynayacağı belli olmayan, göçebe gibi stat stat dolaşan ve o şartlarda şampiyon olan Beşiktaş bu cefalı, zorlu yarışı şampiyon bitirmişti, finali de taraftarına galibiyet armağan ederek yaptı.BU sezon Kartal mabedinde oynadı ve ikinci kez üst üste şampiyon oldu. Her iki şampiyonluk da sonuna kadar hak edilmiş şampiyonluklardır. Beşiktaşlı futbolcular sonuna kadar hak edilmiş bu şampiyonluğun keyfini dün doya doya yaşadılar. Hepsini tebrik ediyorum. Beşiktaş bu şampiyonluğu kazanırken çoğunlukla hep güzel futbol oynadı. Beşiktaş’ı yalnız Beşiktaşlılar değil, futboldan anlayan, gözü kara fanatik olmayan G.Saraylısı, F.Bahçelisi, Trabzonlusu, Antalyalısı, Mersinlisi, yani herkes ayakta alkışladı. Ve bu çocuklar her iki şampiyonluğu da analarının ak sütü gibi hak ettiler.ORMAN VE GÜNEŞ...BU şampiyonlukta tüm Beşiktaş camiasının rolü çok fazla. Ama başrolde takımını teknik olarak saha içinde yöneten teknik direktör Şenol Güneş ile Beşiktaş’ı idari anlamda mükemmel yöneten başkan Fikret Orman’ı ayrı bir yere koyuyorum.
VE Beşiktaş, Şenol Güneş komutanlığında 2. şampiyonluğunu yaşadı. Önce kulübü son derece başarılı bir şekilde yöneten Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum. Sahanın içinde olağanüstü yönetim gösteren başkomutan Güneş ve onun futbolcularını canı gönülden kutluyor ve alkışlıyorum. Birinci maçtan dünkü son karşılaşmaya kadar analarının ak sütü gibi helâl bir şampiyonluk kazandılar.12. ADAM OLDULAR TARAFTARLARIN hakkını yemeyelim. Her zaman her yerde takımın yanındaydılar. 12. adam sıfatını fazlasıyla hak ettiler. Bu sezonun en iyi futbol oynayan takımı olan Beşiktaş, G.Antep karşısında da gönülleri fetheden bir oyunla şampiyonluğa ulaştı.SONUNA kadar hak etti Beşiktaş. Dün atılan golleri tarif etmeye gerek bile yok! Hepsi birbirinden güzeldi. Talisca’nın füzesinden Oğuzhan ve Babel’in gollerine kadar her şey çok güzeldi Beşiktaş adına. Bu başarıda kimin payı varsa tebrik ediyorum.
GEÇEN hafta Bursa’dan 3 puanla dönen Beşiktaş dün de kendisine hep ters gelen Kasımpaşa’yı farklı yenerek adım adım şampiyonluğa koşmaya devam etti.ŞÖYLE bir maça bakalım, Beşiktaş adeta 1-0 galip başladı. 2. dakikada gol geldi. Aboubakar-Oğuzhan ikilisi adeta vals yaparak, hani derler ya göstere göstere diye işte öyle bir gol attılar.ANCAK Beşiktaşlılar daha bunun keyfini yaşamadan kalelerinde golü gördü. Yani hevesleri kursaklarında kaldı. Beşiktaş gibi bir takım taçtan gol yememeli arkadaş! Dün Beşiktaş’ın olmazsa olmaz futbolcularından Atiba yoktu. Onun yerine oynayan Tolgay çok çalışkan ve gayretliydi. Oğuzhan da başarılıydı ama ne olursa olsun Atibalı Beşiktaş bir başka oluyor.ANCAK BU KADARI OLURDUDÜN Beşiktaş’ta yokları oynayanlardan ikisi birer gol atan Babel ve Talisca’ydı. Golleri onlar attı ama Babel’in golünde Quaresma’nın inanılmaz ortası Talisca’nın golünde ise Aboubakar’ın mükemmel aşırtma asisti vardı. Hem Quaresma hem de Aboubakar asistleriyle Babel’i e Talisca’yı yoktan var ettiler.BEŞİKTAŞ’IN gerçek bildiğimiz göze hoş gelen futbolunu izleyemedik. Ama bu eksiklerini az da olsa affettirdiler atılan 4 golle. Artık Beşiktaş için mutlu sona 180 dakika kaldı. Kasımpaşa böylesine eksik bir kadroyla ancak bu kadarını yapabilirdi, daha fazlası olmazdı olmadı da.
90 dakika artı, uzatmalar artı, penaltılar... Futbolun içinde olan sertliğin dışında vur kır olmayan, vakit geçirmek için yatıp kalkmayan, maç penaltılara kalsın düşüncesiyle oynamayan, mücadelesi bol, golleriyle de birlikte keyifli bir maç izledik.MAÇA 2 takım futbolcuları da temkinli başladı. 1-1’den sonra daha da keyifli bir maç izledik. Beklenen gol Başakşehir’den geldi. Emre’nin güzel vuruşu yüzde 50 Volkan, yüzde 50 de zeminin etkisiyle birlikte skoru 1-0’a getirdi. Sow’un golünde Lens’in asisti mükemmeldi. Volkan sağdan çok güzel ortalar yaptı. Eğer RvP iyi vursa belki de maç penaltılara kalmazdı.BEN Holmen’in attığı golün yarısını asisti yapan Pektemek’e yazarım. Bu golden sonra her 2 takımın gol atma çabaları daha da arttı ve hemen Ozan’ın eşitliği sağlayan golü geldi. Üstüne basa basa söylüyorum, kalesinde devleşen Volkan Demirel olmasa maçın penaltılara kalma ihtimali yoktu.2 çift lafım da Cengiz’e. Yapma güzel kardeşim. Olmadan oldum havasına sakın girme. Senin gibi futbolcular çok zor çıkıyor, bu şansını kullan gözünü seveyim.BURADAN her 2 takım futbolcularına uykusuz ama keyifli bir gece geçirttikleri için teşekkürler.
SON iki haftada 4 puan kaybeden Beşiktaş dün Bursa’da kazanarak yine ‘şampiyonluğun en büyük adayı benim’ dedi... Baştan sona rakibi Bursaspor’dan çok daha üstün olan Kartal, kazanma iştahının karşılığını alarak İstanbul’a döndü. Gol gecikmesine rağmen Beşiktaşlı futbolcular stres yapmadı, paniğe kapılmadı ve oyun disiplininden de hiç vazgeçmedi. Beşiktaş’ın kazanması, bunun için de ilk önce gol atması gerekiyordu.ŞENOL Güneş inanılmaz bir hamle yaparak yanında oturan golcü Cenk’i oyuna soktu. Ve Cenk ‘ben golcüyüm’ diyerek yine golü attı. Golü atan Cenk’ti ama golün başlangıcı sahanın en iyi oyuncularından Tolgay’dan başlayıp Aboubakar’a devam etti. Beşiktaş golden önce de pozisyonlar buldu ama Harun kalesinde devleşti. Ama Fabricio’ya da büyük bir alkış... Maç 0-0 sürerken Kubilay ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda gole izin vermeyerek 3 puanın en büyük hissedarlarından oldu.QUARESMA UYARILMALIBU arada Beşiktaş’ın en iyi oyuncularından biri olan Quaresma çok ama çok dikkatli olmalı. Quaresma rakibin ayağına bastığı pozisyonda kırmızı kart görse kimse bir şey diyemez. Şenol Güneş, Quaresma’yı kesinlikle uyarmalı.ÖZETLE Beşiktaş Bursa’da aldığı galibiyetle hem üzerindeki kara bulutları dağıttı hem de büyük moral kazandı. Bursa ise gol yiyene kadar bırakın atmayı rakip kaleye gitmeyi bile düşünmedi.
BEŞİKTAŞ 1. dakikadan uzatma dakikalarının sonuna kadar daha üstün oynadığı, kontrolü elinde tuttuğu karşılaşmada son saniyede yediği golle adeta şok yaşadı. Oyunun genelinde Beşiktaş daha çok atak yapan golü düşünen taraftı. Ve beklenen gol 45. dakikada geldi. Hem de çok güzel bir goldü. Tolgay’ın Ricardo Quaresma’ya pası, Quaresma’nın sert ortası ve hamle yapan Aboubakar’ın ağlara giden vuruşu. Gerçekten güzel goldü.İKİNCİ yarının ilk 10 dakikasında F.Bahçe’nin daha atak daha üstün olduğunu gördük. Ondan sonra yine Beşiktaş’ın üstünlüğü vardı. Top daha çok Beşiktaşlılar’da kaldı. Pozisyon da buldular ama gole çeviremediler. Beşiktaş’ın attığı şutlarda Volkan Demirel de önemli müdahalelerde bulundu ve gole de izin vermedi. Sahanın en iyilerinin başında olan Tolgay Arslan’ın sakatlanıp çıkması Beşiktaş adına gerçekten çok büyük şanssızlıktı. Çünkü gerçekten çok iyi işler yaptı oyunda kaldığı süre boyunca. Ve açık söylemek gerekirse Atiba Hutchinson’u da hiç aratmadı.FIRAT AYDINUS İYİYDİ!F.BAHÇE’NİN 9 kişi kalmasına rağmen son dakikada attığı gol gerçekten tüm Beşiktaşlılar’ı şok etti. F.Bahçe ise son dakikalarda 9 kişi kalmasına rağmen ‘bir gol olsa ne olur iki gol olsa ne olur’ diyerek Beşiktaş kalesine yüklendi. Kjaer’in orta sahadan şişirdiği topa Marcelo ve Fabri beraber çıktı ve Marcelo topu kendi ağlarına gönderdi. Golden sonra Fabri’nin isyanı vardı. Fabri, Marcelo’ya ‘bırak bende’ demiş olacak ki ‘neden bırakmadın?’ diye isyanları oynadı. Karşılaşmanın hakemi Fırat Aydınus ve yardımcıları iyi bir performans gösterdiler.