Ömer Güvenç

BEŞİKTAŞ’TA neredeyse hemen herkes, “Adanaspor ligin dibinde, kendi sahamızda oynuyoruz, iyi takımız ve biz Adanaspor’u rahat yeneriz” havasındaydı. Neredeyse oynamadan 3 puan kazanmışlardı. Ama futbol böyle bir oyun işte. Rakip kim olursa, nerede olursa ciddiye alacaksın. Kartal 3-2 kazandı ama öldü öldü dirildi. BU saatten sonra tabii ki 3 puan çok önemli. Ama Şenol Hoca’nın her zaman rakip kim olursa olsun dediği gibi: “Kazanırken güzel ve iyi de oynamalıyız.”DÜN Beşiktaş iyi oynamadı. Ki Beşiktaş bu kalitede oyunculardan kurulu bir takım. Biz Beşiktaş’ın kazanırken çok iyi oyunlarına da şahit olduk. Ayrıca ligin en az gol atan takımından da kendi sahanda 2 gol yemeyeceksin. Aboubakar’ın attığı gol süperdi. Ama o asisti yapan Tolgay’ı da alkışlamak lazım. Mükemmel asist yaptı. Aynı Tolgay aynı güzellikte asisti Talisca’nın golünde de yaptı. Fakat Talisca’nın topu alışı ve gol vuruşu mükemmeldi.BÖYLE mükemmel gol atan Talisca inanılmaz bir gole imza attı. Orta sahada Oğuzhan rakip kale önünde etkili değil ama takımın en çok koşan ve mücadele eden oyuncularının başında geliyordu.7 PUANA GÜVENME!ADRIANO ve Quaresma oyuna girdikten sonra Beşiktaş’ı daha çok kale önünde gördük. Buna rağmen Adanaspor yılmadan 3-4 kişi ile Beşiktaş kalesine yüklendi.Evet Beşiktaşlıların yüreği ağzına geldi ama maç sonunda Tosiç’in attığı kafa golüyle ‘oh’ çektiler. Adanaspor ligin dibinde. Dünkü mücadelesini ve direncini gördükten sonra şu soruyu sormadan da edemiyorum... “Bu takım neden ligin dibinde?”PUAN farkı 7 oldu. Ama futbolcular dünkü maçtan sonra bu 7 puana güvenip kesinlikle rehavete girmemeli.

HELAL olsun size çocuklar. Çok iyi bir takımsınız ama kabul etmek gerekir ki çok iyi bir takımla karşılaştınız ve penaltılarla elendiniz. Hepimize 120 dakika artı penaltılar dahil çok keyifli bir maç izlettiniz. Her şey vardı maçta. Mücadele, atılan ve kaçırılan goller, penaltılar, 10 numara hakem, muhteşem taraftar vardı...NOKTAYI KOYAMADIKMAÇ centilmence başladı ve centilmence bitti. Penaltılardan sonra Lyonlu futbolcuların gidip Beşiktaşlı futbolcuları teselli etmesi inanılmaz bir görüntüydü. Üstün olduğumuz taraflar vardı. Tabii bir ara da ayakta duracak halimizin kalmadığı anlar. Adamların 2 topu direkten döndü ama biz de Talisca, Babel ve Quaresma ile akıl almaz goller kaçırdık.EĞER Fabri’nin kurtarışları olmasaydı maç penaltılara da kalmazdı. Beşiktaşlı taraftarlar ve futbolcular tabii ki üzülmeli. Buraya kadar geldik ama noktayı koyamadık. Ama Beşiktaşlı taraftarlar böyle bir takımları olduğu için, Beşiktaşlı futbolcular da böyle taraftarları olduğu için gurur duymalılar.ÖZETLE baştan sona kadar, penaltıların sonuna kadar hop oturduk hop kalktık. Bir futbol maçında neler olması gerekiyorsa onları yaşadık. Canınız sağ olsun Kartallar! Yüreğinize ayağınıza sağlık.

LYON-Beşiktaş maçının son dakikaları... Hepimiz (Maalesef) çok üzülerek hatırlıyoruz... Hele Fabri’nin büyük hatasından yediğimiz 2. golü... Nişantaşı’nda dün Fabri’yi gördüm. Yanında çok şık ve şirin bir hanımefendi vardı. Merhabalaştık, ‘Nereye’ dedim, ‘Yemeğe’ cevabını verdi.AYAKÜSTÜ konuşmamız bir dakika bile sürmedi. O süre içinde Fabri’nin vücut dili, ruh hali, morali çok da iyi görünmüyordu. Gülümsemesi bile acıydı. Belli ki hâlâ kendini suçluyor. Moralsizliğini henüz atlatamamış. Bu çocuk yarın da kaleye geçecek. İşte burada Beşiktaş taraftarına büyük görev düşüyor.BEŞİKTAŞ taraftarı Fabri’ye öyle bir destek vermeli ki (vereceğine inanıyorum) Fabri o moralsizliğini, suçluluk duygusunu üstünden atsın. Fabri daha ısınmaya çıkarken bu desteği hissetmeli. Tabii ki bu destek yalnız Fabri için geçerli değil.BUGÜN gündemde olduğu için Fabri dedim. Beşiktaşlı taraftarlar zaman zaman kötü goller yiyen Tolga’ya da mutlak goller kaçıran Quaresma, Aboubakar ve Cenk’e de defansta hata yapan oyuncularına da inanılmaz pas hataları yapan Talisca’ya, penaltı kaçıran Oğuzhan’a da destek olmalı. Çünkü bu oyuncular çok değerli.KÖTÜ GÜNDE DESTEK GEREK!KALECİLER goller, penaltılarkurtarırken, Oğuzhan süper goller atıp asistler yaparken, Q7 rakiplerin başını döndürürken, Talisca harika frikikler atarken tabii ki alkışlayacaksınız! Ama hata yapanı desteklemek, hoş görülü olmak o alkışlardan çok daha önemli.İYİ günde alkışınızdan çok kötü günde desteğinize ihtiyaçları var. Yarın başta Fabri olmak üzere futbolcularınızı destekleyin. Göreceksiniz bunlar size güzel futbol ve goller olarak geri dönecektir.

DAHA maç oynanmadan 3-4 kişi ile iddiaya girdim. Biz kesin gol atarız ama yer miyiz bilmem! Ben iddiayı kazandım çünkü rakip kim olursa olsun nerde oynarsa oynasın Beşiktaş gol atmadan o maçı bitirmez. Dün de bunda haklı çıktım. Güzel bir zamanda golü attık. Gol Babel’in ama harika asist Talisca’nındı. Doğrusunu söylemek gerekirse Beşiktaş’ın çok temkinli, defans ağırlıklı başlayacağını sandım ama Beşiktaş beni yanılttı. Lyon ne kadar fazla hücumcu ile çıktıysa Beşiktaş karşılık verdi.İLK yarıda istediğimiz hatta fazlasını aldık. 2. yarı şaka gibi. Anlamsız bir şekilde geriye yaslandık.Pozisyona girmeleri mümkün değilken kaptırdığımız toplarla Lyon’a pozisyon yarattık. Ayağa oynamadık. Hücumu neredeyse unuttuk. Kısacası ikinci 45 dakika siyahla beyaz gibi! Maç bitti, yazımı yazdırdım ve hâlâ düşünüyorum neden bu kadar geriye yaslandık. İnanıyorum bu Güneş’in tercihi değil. Futbolcular psikolojik olarak geriye yaslandı. Aslında 2. yarıya pozisyon bularak başladık. Talisca kafayı düzgün vursa 2-0 öne geçmemiz işten bile değildi.EN İYİ HAKEM ÜÇLÜSÜYDÜ!YEDİĞİMİZ goller tam bir şaka. Orada en az 7-8 kişiyiz adam neredeyse tabanı ile gol attı. 2. yediğimiz gol şakanın da şakası. Yapma be Fabri! Ne düşündün, ne yapmak istedin? Buna da bir türlü aklım ermiyor...AMA açık, net ve inanarak söylüyorum biz bu Lyon’u (Tabii 2. yarıdaki oyunla değil) eleriz arkadaş! Laf olsun diye söylemiyorum. Tabii bu inancımın yarısını futbolculara yarısını da o gün tribünleri dolduracak muhteşem 12. adam Beşiktaş taraftarına güvenerek söylüyorum.NOT: Son yıllarda seyrettiğim en iyi hakem triosuydu... Valla helal olsun!

VAY vay vay vay ne maçtı be... Ben son yıllarda Avrupa dahil böylesine zevkli, heyecanlı, gollü, 4x4’lük futbol keyfi veren bir maç izlemedim. 2 takım düşünün ikisi de kazanmak için sahaya çıkmış. 2 takım düşünün; tekme tokatı değil sadece golü ve kazanmayı düşünüyorlar. İki takım düşünün dakikada bir yere yatıp vakit geçirmiyorlar!BÖYLE olunca keyif veren maç izliyoruz. Yine düşünün 7 gol olmuş, hemen hemen hiç birinde kaleci hatası yok. Golleri anlatacağım ama sayfalara sığmaz. Her iki takımın golcüleri de adeta birbirlerine nazire yaparcasına şık goller attılar. Biri yedi, öbürü ‘atarım’ dedi attı. Öbürü yedi, ‘yediysem atarım’ dedi o da attı.BEŞİKTAŞ DAHA KALİTELİBÜTÜN goller güzeldi ama Talisca’nın, Okay’ın, Cenk’in golü inanılmazdı. Atiba’nın kafa golü müthişti. Yalnız burada Gökhan Gönül’ün asistini görmemezlikten gelmek haksızlık. Gökhan her geçen maç çok daha iyi oluyor. Gollerden sonra Beşiktaş kulübesine baktınız mı? Sanki o golü tüm yedek kulübesi atmış gibi sevindiler. İşte takım olmak bu...HER iki takıma baktığımızda açık söylemek gerekirse kaliteli futbolcu Beşiktaş’ta daha fazla. Bu galibiyette kaliteli ayaklar öne çıktı. Beni en çok etkileyen muhteşem Trabzon taraftarıydı. Efsane Trabzonspor taraftarı geri dönmüş. Bu arada iki bine yakın Beşiktaş taraftarı da futbolcularını başından sonuna kadar desteklediler. Yani arkadaşlar bu maç ne anlatılır ne de yazılır. Bu maçı seyretmek lazım arkadaş. Bu maçı en iddialı dizinin karşısına koy yemin ediyorum ikiye katlar. Teşekkürler arkadaşlar. Büyük bir futbol keyfi yaşattınız ayağınıza yüreğinize sağlık.

DEPLASMANDA Kayserispor’u 3-0 yenen F.Bahçe, rövanşta da aynı skorla güle oynaya yarı finale yükseldi. Çok tempolu ve heyecanlı bir maç izlemedik. Bence bunun ilk nedeni sarı-lacivertli futbolcuların ‘Deplasmanda 3-0 kazandık. Bu skordan sonra elenecek değiliz ya!’ diye düşünmesiydi. 2.’si ise Kayserispor’un ‘Evimizde farklı kaybettik. Deplasmanda 4 gol mü atacağız?’ mantığıyla sahaya çıkmasıydı.BANA göre 90 dakikanın en keyif verici görüntüleri 30. dakikada Aatif-Josef iş birliğinde gelen golde ve Volkan Şen’in mükemmel vuruşunda 90’a giden topta yaşandı.JOSEF’İN attığı golde Kayserisporlu futbolcular neredeydi çok merak ediyorum. Her türlü röveşata golleriyle tanıdığımız Moussa Sow da koleksiyonuna neredeyse bir yenisini ekleyecekti. Kalecinin hatasından bir pozisyon bulan Senegalli, yattığı yerden röveşatayla ağları havalandıracaktı.NEREDESİN OZAN?2-0’DAN sonra F.Bahçe’nin oyun disiplininden kopması, kulübede sakin sakin oturan Advocaat’ı yerinden fırlattı. Sonradan oyuna giren Ozan kardeşimi başkaları fark etti mi bilmem ama ben hiç fark etmedim. Bak Ozan kardeşim. Nasıl bir futbolcu olduğunu bilmesem, seni tanımasam ‘Bu oyuncununF.Bahçe’de ne işi var?’ diyeceğim. Sen iyi bir futbolcusun ve F.Bahçe gibi büyük bir kulüpte oynuyorsun! Sana bir ağabey tavsiyesi. Böyle oynamaya devam edersen sana yazık olur. Sen bu değilsin, kendini toparla artık. F.Bahçe’ye bir şey olmaz, kimler geldi kimler geçti. Olan sana olur.KAYSERİ’YE gelince. Hiçbir varlık gösteremedi. Bence onların kafası Türkiye Kupası’nda değil, Süper Lig’de kalan maçlarında. Bu arada maçı çok iyi yöneten Arda Kardeşler’i kutluyorum.

BEŞİKTAŞ, G.Birliği’ni de geçerek en yakın rakibi Başakşehir’e 5 puan fark attı. Kısacası Kartal, şampiyonluğa uygun adım ilerliyor. İlk yarının sonlarına doğru gelen ilk gol Beşiktaş’ı rahatlattı çünkü gole kadar Kartal iyi mücadele edip pres yapan bu arada hücumu da düşünen rakibi karşısında zor anlar yaşadı.ALKIŞLAR JOHANNES HOPF’AMÜKEMMEL 3 gol izledik Beşiktaş’tan. Herkes birbirine nispet yaptı. İlki tam organize goldü. Q7’nin ortası, Babel’in Oğuzhan’a ‘al da at’ dercesine bıraktığı lokum gibi pas ve kaptanın harika vuruşu. İkinci 45 dakikada Beşiktaş bu golün verdiği rahatlıkla iyice kontrolü eline aldı. Neredeyse top hep Beşiktaşlılar’ın ayağındaydı.İYİ ve istekli futbol Beşiktaş’ı gol pozisyonuna soktu ama Q7 ve Cenk net golleri kaçırınca fark olmadı. Yalnız Cenk’in kaçırdığına çok fazla katılamıyorum iyi bir santrforun yapacağı vuruşları yaptı. Burada Cenk’in beceriksizliğinden çok Hopf’un kurtarışını alkışlamak gerekir. Gökhan her geçen maç üstüne koyuyor, Talisca’nın golü ise klasik bir Talisca golü. G.Birliği’ni mücadelesinden dolayı alkışlıyorum. Ümit Hoca iyi bir takım yapmış. Taraftar son 20 dakika “inanın çocuklar” diye bağırdı. Hiç merak etmesinler; Beşiktaş taraftarı en az sizin kadar inanıyor.BU arada Beşiktaş gol yemediyse ilk yarı Fabri, 2. devre de Tolga’ya dua etsin.

4 günde hem milli takımın oynadığı futbola, attığı güzel gollere doyduk hem de önce Antal-ya’da dün de Eskişehir’de gerçek milli takım taraftarına kavuştuk. Yani 4 gündür çok keyifliyiz. Bu nedenle Fatih Terim, futbolcularımız ve mükemmel evsahipliği yapan Antalya ve Eskişehir taraftarlarına teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler.CUMA günü ağabeyler, dün de bebeler sahadaydı. Yaş ortalaması 24’ün altında olan futbolcu kadrosuyla çıktık. Hem çok güzel bir futbol izledik hem de bu futbolu süsleyen mükemmel golleri ayakta alkışladık. İlk golde yarım metre içinde Emre Mor’un önce defansı, sonra kaleciyi geçip topu ağlara göndermesi mükemmeldi. Yalnız bu golde Oğuzhan’ın asistinin mükemmelliğini de unutmayalım. Sonra Ahmet ve Cengiz’in golleri pasta üzerine çilek gibiydi.FUTBOL da güzeldi, goller de. Ama beni en çok mutlu eden oyuncuların maçın hiçbir anındadisiplinden hiç kopmamalarıydı. İlklerin gecesi de yaşandı dün.1- İlk kez Eskişehir’de milli maç oynandı.2- Harun, Serdar ve Deniz ilk kez A Milli oldu.3- Emre Mor, Ahmet ve Cengiz A Milli Takım’da ilk gollerini attılar. Ne mutlu onlara.ŞENER’E YAKIŞMADISon dakikada yediğimiz golde Şener gibi tecrübeli bir oyuncunun o çalımı yememesi gerekiyordu. Başta söylediğim gibi hem Antalya hem de Eskişehir taraftarına notum 10 üzerinden 10. Ama Eskişehir taraftarı bu konuda bir adım önde. Ve inanıyorum ki Konya gibi, Antalya gibi, Eskişehir gibi milli takım taraftarı olduğu sürece İstanbul milli maçı biraz zor görür.TFF’nin hem Antalya’da hem de Eskişehir’deki organizasyonu mükemmeldi. Bunun başrol oyuncusu Cengiz Zülfikaroğlu. Ona da büyük bir alkış.