BEŞİKTAŞ, Akhisar karşısında kazanmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Hani derler ya olmayınca olmuyor diye, dün de öyle oldu. Ama açık ve net şunu söyliyeyim Quaresma penaltıyı atsa bu maçın sonucu daha farklı olurdu. İlk 45 dakikanın 20-25 dakikasında Akhisar da hücumu ve golü düşündü. Ama ondan sonra özellikle 2. yarı gözleri 1 puandan başkasını görmedi.PEKİ diyeceksiniz ki nasıl 2-3 gol pozisyonuna girdi? Çünkü o aralar Beşiktaş golü bulmak için oyun disiplinini ve defans kurgusunu iyice unutmuştu. Burada Fabri çok önemli işler yaptı. Tolgay az top kazandı, çok top kaybetti. Quaresma bu takımın önemli oyuncusu ama bu takımın önemli oyuncusuyum diye frikik, taç, penaltı ve korner gibi bütün topların başında olman çok anlamsız. Negredo, Medel ve Lens’ten dün sınıfı geçen Medel oldu. Oğuzhan girdikten sonra Beşiktaş daha yaratıcı bir futbol ortaya koydu.BU KADAR VAKİT ÇALINMAZAKHİSAR’I mücadelesinden dolayı kutluyorum. Ama özellikle 2. yarı vakit geçirmeye yönelik futbolu da kınıyorum.OLAN oldu, geriye bakmanın anlamı yok. Çünkü salı Kartal’ın çok önemli bir maçı var. Hakem Serkan Çınar’a gelince, hocam sonuca etki edecek hiç yanlış düdük çalmadın. Ama özellikle Lukac başta olamak üzere Akhisarlılar’ın vakit geçirme planları kör gözüne parmak gibiydi. Kusura bakma, sen de buna çanak tutttun.
KEYİFLİ ve gollü bir maç izledik. Futboldan keyif almamızda Beşiktaş’ın iyi futbolculardan kurulu olmasının yanında Göztepe’nin sadece gol yememeyi düşünmemesi, cesur ve yürekli oynaması var. Ve bunda Tamer Tuna’nın çok büyük payı var. İlk 15 dakikada daha çok hücum eden Göztepe’ydi.GÖZTEPE’DE gördüğüm en önemli yanlış gerektiğinden çok fazla top kayıpları... Aynısını geçen hafta Kasımpaşa karşısında da yaptılar. Beşiktaş’a gelince... İyi futbolunu, güzel gollerle süslemesini bildi. Talisca’nın attığı kafa golü mükemmeldi. Cenk’e yaptığı asist, attığı golden daha güzeldi. Şenol Güneş’in ilk 11’de şans verdiği Tolgay, Talisca ile birlikte Beşiktaş’ın en iyi oyuncularından biriydi. Bir orta saha oyuncusunun yapmak istediği hemen hemen her şeyi yaptı. Oynadıkça da her maç üstüne koyuyor!PENALTI YOK MU?KARTAL’IN kanatları Babel ve Quaresma gerçek performanslarında değildi. Şenol Hocam dakika olmuş 55-60, skoru 3-0!Negredo ve Lens neden oyuna girmez? Sok oyuna ki adamlar da havaya girsin... Bu arada Talisca’ya yapılan hareket var... Bir kere kesin faul, içerde ise penaltının babası ve kart! Nasıl görmedin, gördüysen nasıl vermedin valla aklım fikrim ermedi. Bu arada 90 dakika boyunca skor ne olursa olsun takımlarını bıkmamacasına destekleyen Göztepe taraftarına tebrikler...
EVET dün akşam 4’te 4 yapıp gruptan çıkmayı garantilemek istiyorduk. Maç başladı, ilk 20 dakikayı gördükten sonra ‘Tamam bu iş bitti’ dedik. Gerçekten çok iyi oynuyorduk. Monaco da en az Avrupa Ligi için sahadaydı. İlk 20 dakikadan sonra dengeyi sağladı. Gol bekliyorduk ama biz yedik. Zincirleme hata yüzünden. Önce Adriano kaptırdı, Pepe adamının üzerine gidip vurdurmamak yerine geri kaçtı Lopes de ayak içi plaseyle gol yaptı. Fabri iyi bir kaleci. Top iyi yere gitmesine rağmen çıkarabilirdi.ÇOK kritik bir zamanda 1-1’i yakaladık. 2. yarıya hızlı ve istekli başladık. Kontrataktan onlar pozisyona girerken, net pozisyonları kaçıran bizdik. Babel geveleyip durması, top ağlara gidecekti. Sonra da Quaresma ‘kaçır’ deseler kaçıracağı bir gol kaçırdı ve boş kaleye atamadı. Sonra panik halindeydik. İstediklerimizi yapamadık.YAPMA BE QUARESMA!SAHANIN en iyisi Tolgay çıktıktan sonra çok zorladık. Bravo saha Tolgay! Tolgay çıkıp, Mitrovic’in oyuna girmesi beni ‘Şenol Güneş beraberliğe razı’ düşüncesine itti. Orta sahada çok top kaybediyorduk, Şenol Hoca iyi bir hamle yaparak Talisca’yı oyuna aldı.ŞİMDİ ne olacak? Bu yazıyı Porto-Leipzig maçının skorunu bilmeden yazıyorum. Ama o maçın sonucu ne olursa olsun hiç farketmez. Eğer futbolun adaleti varsa şimdiye kadar oynadığımız futbolla, gösterdiğimiz performansla biz bu gruptan çıkarız.QUARESMA, golü kaçırdığın için değil (Herkes kaçırır) ama yaptığın iş, iş değil. Yaptığın hareketin karşılığı direkt kırmızı. Yapma be güzel kardeşim.
6 gün önce Monaco’yu deplasmanda yenen Beşiktaş’ın ayağına, lider G.Saray’la arasındaki farkı azaltmak için büyük bir fırsat gelmişti. Ama siyah-beyazlılar bu fırsatı tepti. Son dakikada Tosic’in attığı golle de 1 puana razı oldu.AÇIKÇASI Beşiktaş kazansa Başakşehir’e, Başakşehir kazansa Beşiktaş’a yazık olacaktı. İkisinin de ortaya koyduğu futbol ancak 1 puana yeterdi ve öyle de oldu. İlk 20 dakika topa daha çok sahip olan, daha çok top gezdiren Başakşehir’di. Beşiktaş daha sonra dengeyi sağladı. Açıkçası maçın son 6-7 dakikası hariç keyifli bir maç izlemedik. Son dakikaları dışında hop oturup, hop kalkmadık. Bu gol nasıl kaçar diyeceğimiz bir pozisyon olmadı.FABRI 20’de Adebayor’un ve 79’da Visca’nın şutlarını çok iyi çıkardı. Kerim’in attığı golde ise yapacak bir şey yok. Visca çok iyi çıkardı, Frei da çok iyi vurdu. Yeni transferler Lens ve Negredo’dan söz edemiyorum. Çünkü dün ikisini de göremedim. Beşiktaş’ın en iyileri Quaresma ve attığı gol için demiyorum, çok iyi müdahaleler yapan Tosic’ti.NE OLUR BIRAKMA EMRE!ÖZETLE Beşiktaş ayağına gelen fırsatı tepti diyebiliriz ama Başakşehir’i de alkışlamak lazım. 30-35 bin kişinin önünde Beşiktaş gibi bir takımla oynamak hiç de kolay değil. Hele puan almak onlar adına çok iyi. Emre için söylenecek tek şey var; helal olsun. Seneye bırakacağını söylüyorsun, sakın bırakma bence 2 yıl daha götürürsün.
ZAMAN zaman teknik direktörler ile sohbet ediyorum. Konu Beşiktaşlı Tolgay’a geldiğinde hiç abartmadan ifade edeyim neredeyse hepsi şöyle söylüyor: “Ah keşke benim futbolcum olsa.” Ben de bu yoruma aynen katılıyorum.TOLGAY iyi ve kaliteli bir futbolcunun yapabileceği her şeyi ortaya koyabilen bir yetenek. Koşuyor mu koşuyor, mücadele ediyor mu ediyor, top kazanıyor mu kazanıyor, kazandığı topların çoğunu iyi kullanıyor mu kullanıyor, rakipten top çalıyor mu çalıyor, dikine oynuyor mu oynuyor, adam eksiltiyor mu eksiltiyor, açı ne olursa olsun rakip kaleyi gördü mü şut atıyor mu atıyor... O zaman ben de tüm bunları yapan bir futbolcunun alnının tam ortasına iyi hatta çok iyi bir futbolcu damgasını vururum arkadaş. Aha da vurdum.NEDEN AZ OYNUYOR?PEKİ böylesine yetenekli bir oyuncu genelde neden yedek? İlk 11’de başladığı zaman neden 70. dakikayı bile göremeden oyundan çıkıyor veya 70’ten önce giremiyor? Bunun cevabı da takımını avucunun içi gibi bilen Şenol hocamda. Gece gündüz onlarla beraber. Kim. ne zaman, nerede oynayacak Şenol Hocam bilir. Kararlarına saygı duymak boynumuzun borcudur. Ben sadece Tolgay Arslan hakkındaki görüşlerimi dile getirdim.
EVET eğer bir futbol mucizesi olmazsa (ki bu saatten sonra Beşiktaşlı futbolcular buna izin vermez) gruptan çıkarız. Sen Porto’yu Porto’da yen, sonra Monaco’yu Monaco’da yen, Leipzig’i evinde yen ve 3’te 3 yap.. Ve gruptan çıkama. Çok zayıf ihtimal.BEŞİKTAŞ’A yakışmayacak bir gol yedik. 5’e 2 geldiler. Yani avantaj bizdeydi. Pepe gibi deneyimli bir oyuncunun böyle kolay çalım yiyip, oyundan düşmemesi gerekir. Ama yediğimiz gole anında cevap verdik. Quaresma’nın mükemmel ortası, Cenk’in harika kafası.. Babel’le de bir gol bulduk ama ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Ki bana göre ofsayt değildi.ONLARIN kalesinden başlayarak yaptığımız baskı, ne rakibe pas yaptırdı ne de oyun kurmasına izin verdi. Bu pozisyonlarda başrol oynayan oyuncu Tolgay’dı. Oyundan çıkana kadar mükemmeldi. Çok koştu, çok top kazandı ve çok kritik müdahalelerde bulundu. Şenol Güneş, dünkü maça çıkarabilecek en iyi 11’i sahaya sürdü. Talisca-Medel değişikliği tamam. Ama Tolgay-Oğuzhan değişikliğine hayır diyorum. Ha.. Tolgay’ın sarısı var diye çıkarttıysa tamam. Çünkü Tolgay çıkana kadar hiçbir zaman oyundan düşmemişti.LİGDE ÜZDÜLER AMA..QUARESMA’YA söylenecek tek laf yok. Hem Cenk’in ilk golünde asist yaptı, hem de defansa çok yardım etti. Babel’i de defansa yardım konusunda kutluyorum. Beşiktaş, Avrupa’da bir zafere daha imza atarken Ankara’da üzdüğü taraftarlarını Avrupa’da sevindirmesini bildi. Tebrikler Kartal. Görünen şu ki Beşiktaş Avrupa’da gösterdiği bu performansla bu yoldan dönmez.
YAKLAŞIK 50 yıldır futbolun içerisindeyim. Ayıptır söylemesi, az çok futboldan ve futbolcudan da anlarım. Lafı Gökhan Töre’ye getirmek istiyorum. Benim futbol anlayışıma göre Töre, ipe dizer gibi adam eksilten, skor tabelasını değiştiren, gününde olduğu zaman tek başına maç kazandıran, yetenekli mi yetenekli bir futbolcudur.BU NASIL SAKATLIK!WEST Ham’a kiralık gitti, orada yeteneği kadar iyi bir performans gösterdiği söylenemez. Kiralıktı, sezon başı Beşiktaş’a döndü ve antrenmanda sakatlandı. Tedavisini Almanya’da (Neden Almanya?) yaptırdı.TÖRE antrenmanlara başladı... Gece, gündüz Ümraniye’de ve hoca eşliğinde bireysel olarak çalışıyor. Devre arası takımla çalışmalara başlayacakmış. 3 aydır yok. Bir 3 ay da devre arasına kadar yok. Nasıl sakatlıkmış anlamadım.BEN by-pass ameliyatı oldum, 3 ay sonra halı sahada maç yaptım. Töre kardeşim, hadi artık dön sahalara. Beşiktaş’ın sana ihtiyacı var. Ama unutma Beşiktaş’ın sana ihtiyacından çok, senin Beşiktaş’a ihtiyacın var.Şimdi siz diyorsunuz ki onun yerinde Babel, Quaresma ve Lens var. Olsun, iyi bir Gökhan Töre her zaman iş yapar.
ŞAMPİYONLAR Ligi’ndeki grubumuzda 2’de 2 yapan Beşiktaşımız zirveye iyice yerleşti. Bu gidişle de orada kalacak gibi görünüyor. İlk 45 dakikayı bir değerlendirelim... Maça çok hızlı başladık. kontrollü, uyumlu bir defansımız, çalışkan bir orta sahamız ve rakip defansı bunaltan bir forvetimiz vardı.TAM bir takım oyunu oynadık dün gece Vodafone Park’ta. Oyun ciddiyetinde, disiplininden hiç ayrılmadan... İlk golümüzün sahibi Babel’di. Ama en az golün sahibi Ryan Babel kadar asisti yapan Cenk’i de alkışlamak lazım.BANA göre Cenk Tosun, takımın da en iyi oyuncularının başında geliyordu dün akşam. Sahada ayak basmadık yer bırakmadı. İkinci gol ise Anderson Talisca’dan geldi. Ama burada da Quaresma’nın bir trivelası vardı ki, al golün yarısını Talisca’dan ver Quaresma’ya.MUHTEŞEM TARAFTARİKİNCİ 45 dakikada fizik üstünlükleri daha ağır basmaya başyladı rakibin. Ve kalemize yüklenmeye başladılar. Buna rağmen çok net pozisyonlar bulduklarını söyleyemeyiz. Kritik pozisyonlarında da Fabri sahneye çıktı.BU taraftar yanında ve arkasında olduğu sürece bu Beşiktaş zor yenilir. Bu taraftar 12 adamın kralı... Beşiktaş grubun zirvesinde ve bu çocukların burayı bırakmak için hiç niyetleri yok.