Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü İstanbul’a yaklaştıkça, beklendiği gibi katılım artıyor. Batı basını da yürüyüşe ilgili göstermeye henüz başladı. Acaba onlar da mı CHP’den böyle bir performans beklemiyordu?
Nihayet final yaklaşıyor, pazar günü Maltepe’de bir miting yapılacak ve adalet yürüyüşü sona ermiş olacak.
Sonra ne olacak? Ülkesinde adaletin doğru dağıtılmadığını düşünen insanların görüşleri dikkate alınacak mı?
En azından kısa dönemde kimse böyle bir umuda kapılmasın. Bu sonuca şuradan varıyoruz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet yürüyüşünün sembol ismi CHP milletvekili Enis Berberoğlu’yla ilgili yargı sürecinin sonunda mahkumiyet çıkacağını söyledi. Anlaşılan mahkemenin kararını Yargıtay da onaylayacak ve bu, şimdiden biliniyor.
Erdoğan bu sözleri G-20 için Hamburg’a giderken gazetecilere söyledi, ama o sırada ana konu Avrupa Birliği’nin bizi kapı dışına koymak için harekete geçmesi olduğundan diğer konular gerilerde kaldı.
Bu arada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da son dönemin gözaltıları, tutuklamaları ile ilgili bazı rakamlar verdi ama bu uygulamalarla ilgili herhangi bir düzeltme ihtiyacından da söz etmedi.
Adalet yürüyüşü pazar günü sona erecek. Katılım ne kadar yüksek olursa, katılanlar ve destekleyenler o kadar mutlu olacak, sonra herkes evine gidecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan net bir ifadeyle her türlü tartışmayı kestiği için iktidar partisi tarafından herhangi farklı bir ses de duyulmayacak.
Bu arada Meclis’in üçüncü partisi olan HDP’nin genel başkanlarının tutukluluk hallerinin devamına da alışmaya başlayacağız.
Pazar günü İstanbul’daki mitingden sonra HDP’lilerin Edirne’ye yürüme girişimleri büyük ihtimalle polis müdahalesiyle karşılaşacak.
Adalet yürüyüşünün son gününe aşağı yukarı böyle gireceğiz. Bunun Türk toplumunda ve siyasetinde nasıl bir iz bıraktığını hemen görmemiz pek muhtemel değil. Ama CHP’nin ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu yürüyüşten oldukça farklı çıkacağı kesin.