Yeni hükümetle birlikte

Başarsız siyasetler, rakiplerinin yanlış yapmasıyla ayakta durmaya çalışır.Muhalefetin bir kısmı da şu anda, yeni hükümetin tespiti sırasında Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir “niza” bekliyor.

Ancak bu durumda söyleyebilecek bir şeyleri olabilecek, umutsuz senaryolar çıkarıp en katı kesime moral vermeye çalışacaklar.

Doğrusu böyle bir ihtimal yok, yüzde 50 oyla iktidar olmuş bir partide “çatışma” beklemek hayalden başka bir şey değildir.

Ak Parti’ye oy veren yüzde 50’nin yanında, oy vermemiş olanların önemli bir kısmı da yeni hükümetten bir şeyler bekliyor.

Davutoğlu hükümetinin, zaman kaybetmeden açıklanması beklenirken belli vadelere bağlanan “icraat planları” da hazırlanıyor.

Bunların arasında, üç ay, altı ay ve bir yılda yapılacak ve alt sınıflara, dar gelirlilere yönelik olanların öne çıkması da beklentilerin başında geliyor.

Yeni hükümetin, orta ve alt sınıfların ekonomik sorunlarıyla ilgili düzenlemeler yapılırsa, seçim vaatleri yerine getirilmiş olacak ve Ak Parti’nin desteğini artıracaktır.

Haberin Devamı

Yeni hükümeti bekleyen ana mesele ise bellidir ve bunun için çözümler üretilmesi tabii ki hükümetten beklenecektir.

Ülkemizin bir bölümü savaş alanıdır ve bu savaş bütün toplumu, toplumsal ilişkileri, siyaseti zehirlemeye devam etmektedir.

Yeni hükümet gerçek bir reform hükümeti olacaksa, savaşın manasız hale gelmesi için şart olan reformların, demokratik hamleler yapılacaktır.

Türkiye’nin Kürt vatandaşları halen kendilerini “eşit” vatandaş olarak görmüyorsa, savaşla bu duygu daha da güçleniyorsa bunun çözümü yine hükümetin, siyasi iradenin elindedir.

Davutoğlu, bir reform hükümeti kurmak için yola çıktığına ilişkin çok sayıda işaret vermektedir. Bu işaretlerin gerçek siyasi pozisyonlara dönüşmesi için de fazla zaman yoktur.

Dört yıl çok uzun bir süre değildir. 2011-2015 dönemi, yaratılan çatışma ortamıyla heba edilmiş ve tüketilmiştir. 7 Haziran bir tükenme günüdür, 1 Kasım ise kuvvetli bir beklenti günüdür.

Yeni hükümetle birlikte halkın beklentilerinin en tepeye çıkacaktır. Siyaset de 1 Kasım’ı böyle okursa, cesur olmak zorunda olduğunu anlayabilir.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR