Öyle bir içimize işlemiş ki, sorun olduğunu düşündüğümüz her konuda hemen bir yasak listesi daha insanların önüne çıkarılıyor.
Son günlerin, alkollü içeceklerle ilgili yasa tartışmasında da yine böyle oldu.
“Düzenleme“ denilen şey kabarık bir yasaklar listesi hâlinde kendisini gösterdi.
Önce “sorun var mıdır” diye sormak yerine bayat bir takıntının (takıntı kelimesi Fehmi Koru‘nun dünkü yazısından) tatmini üzerine hareket edildiği zaman ortaya çözüm çıkmaz, sadece yeni sorunlar çıkar.
Düşünme, yasakla!
Alkollü içeceklerle ilgili bir düzenleme yapılırken insanların hayat alanlarına müdahale ediliyorsa, bunun adının düzenleme olamayacağı hâlâ ‘yasakçı kafa‘nın malumu olamamış. Kuşkusuz çocukların korunması amacıyla, gençlere yönelik ‘teşvik‘ faktörünün denetlenmesi için düzenleme yapılabilir, medeni dünyanın her yerinde de bu amaçlarla getirilmiş çeşitli düzenlemeler var.
Ama yasakçı kafa makul amaçlı düzenleme düşünemez, yasaklarla sonuç alacağını zannetmeye devam eder, o kafa için “çözüm“ kelimesinin anlamı sadece insanların hayatlarını daraltacak, zorlaştıracak, yeni mutsuzluk alanları yaratacak yasaklar koymaktan ibarettir.
Henüz vakit varken...
Yasakçı kafa, bütün gösterilere, toplantılara biber gazı sıkarak sorunu çözdüğünü düşünür; öyle alışmış, babalarından, dedelerinden öyle görmüştür.
Biber gazı sıktıranlar, 100 göstericinin yanında 500 ilgisiz insanın da cezalandırılmış olacağını ne düşünür ne umursar; biber gazı sıktıkça daha çok biber gazına ihtiyaç duyacağını düşünmez.
Biber gazıyla çözüm aramak yerine makul düzenlemelerle insanların protesto etme, tepki gösterme haklarını kullanabilecekleri alanlar açılmasını sağlamak için düşünmek yasakçı kafaya aşırı uzaktır.
Daha çok yasakla, daha çok biber gazıyla sadece biraz daha fazla yasağa, daha fazla biber gazı tüketimine ulaşırsınız. Sonra bir gün bakarsınız, öyle bir noktaya gelmişsiniz ki “nereden nereye geldik“ diye düşünseniz de artık bir faydası olmayacak... Henüz vakit varken bütün yasak listelerini yırtın, biber gazlarını depoya kaldırın.
Yasakçı kafa ilelebet...
Haberin Devamı