Türkiye’nin Alevi inanca sahip vatandaşlarının, hem Türk Alevilerin hem Kürt Alevilerin uğradıkları haksızlıklar artık kimsenin yabancısı değil. Horlanmak, aşağılanmak, sürekli potansiyel suçlu muamelesi görmek neredeyse alışılmış bir hâldi.
Dersim ve sonrasını da herkes öğrendi, 1980 öncesi Sünnilerle Alevileri birbirlerine kırdırma operasyonlarını da herkes biliyor. Son operasyon da Madımak katliamıydı.
1. Şube veya 3 K masası
On yıllarca Emniyet’in 1. Şubesi, siyasi şube olarak bilinmiştir. “Siyasi işlere” bakardı bu şube ve diğer adı da “3 K masası”ydı. 3 K, yani Kürt, Komünist, Kızılbaş. Emniyet sıralamayı belki değişik yapardı, ama bu kadarından da devletin bakışı çok açık anlaşılıyor.
Aleviler, muhalif ve sola açık duruşlarıyla, devletin “tehlike” alanının içinde görülürken merkez sağ siyasetlerin de terk ettiği bir “cemaat” oldu.
Aleviler, demokratik haklarını bir süredir açık olarak talep edebiliyorlar. Bunların hepsi “dışlanmışlık” duygusunu giderecek, toplumun eşit parçası olduklarını tescil edecek ve yerine getirilmesi hiç de zor olmayan konular.
Ama bir türlü olmuyor. Cemevlerinin “ibadethane” olarak kabul edilmesi ve devletin bu konumu resmen tanıması şu anda birinci sorun gibi duruyor.
Laik ve sola açık Alevilerin birinci talebinin “dini” bir mesele üzerine olmasını yadırgamak mümkün. Ama buradaki esas sorun Alevi kimliğinin resmen tanınmasıdır, dini olmanın üzerindeki bir taleptir.
Cemevlerini tanımak
Son olarak Hükümetin Meclis’e getireceği bir reform paketinde, cemevlerine birtakım maddi destekler getirilmesi öngörülüyor.
Bu, meseleyi yine ertelemektir. Ve ertelemenin gerekçesi de açık değildir. Eğer Sünni vatandaşlardan tepki geleceğine ilişkin bir endişe varsa, bunu aslında Sünni vatandaşlara da haksızlık olarak görmek gerekir. Alevilerin eşit vatandaş olmalarını istemeyen ciddi bir Sünni kamuoyu olduğunu düşünmektir Sünnilere gerçek haksızlık.
Yarım iş yapma adetimiz en kolay ve çözümü belli olaylarda bile nüksediyor. Cemevleri resmen ibadethane olunca sadece Alevi vatandaşlar kendilerinin haksızlığa uğradığı bir dünyanın sona erdiğini görecekler. Bu kadar.
Yarım yapmak adet olmuş
Haberin Devamı