Mısır’daki yangın burnumuzun dibinde cereyan ediyor, bütün dünyanın gözünün önünde yaşanıyor. Ama vicdanlarda henüz küçük yankılar uyandırıyor.
Batı’nın siyasi merkezlerinin, radikal İslam tehlikesine karşı demokrasiyi erteleme kararı geçerliliğini koruyor.
Bundan böyle de koruyacak ve hatta daha da kuvvetlenecektir.
Çünkü oyuna Tunus da katıldı, Somali de katıldı.
Tunus’ta iki laik muhalif arka arkaya aynı silahla öldürüldü. Olayın “okuması”ndan çıkan sonuç, Tunus’taki radikal İslam’ın demokrasi baharının çok uzağında olduğudur.
Somali’de de El Kaide Türk temsilciliğine bombalı saldırı düzenledi. Saldırının nedeni, Türklerin burada yaptığı insani yardım faaliyetlerinin “laik” faaliyetler olmasıymış.
Mısır darbesi bir şeyleri tetikledi, ama tetiklediği, vicdani seslenişler ve demokrasi talepleri olmadı, cinayetler oldu, kan dökme güdülerinin tırmanması oldu...
Türkiye’nin farkı
Arap baharlarının yarattığı demokrasi talepleri rüzgârının yerini tekrar Batı ve Batıcı siyasetlerle radikal İslam’ın savaşı alıyor.
Bu yangında, bu hengâmede vicdanlara seslenmek de zordur, demokrasi bayrağını yüksekte tutmak da zordur.
Zorluk Suriye ve Mısır üzerinden bize de yüklenmiştir, Tunus cinayetleri ve Somali saldırısıyla yük daha da ağırlaşmıştır.
Yangını Türkiye sınırları içine daha da etkili bir şekilde sokmak isteyenler, Türkiye’nin içini de büyük çatışmanın alanlarından biri hâline getirmek isteyenler vardır.
Türkiye’nin bunlara karşı en kuvvetli direnç alanı da demokraside sağladığı ilerlemelerdir. Bu yüzden Türkiye’yi benzer bir çatışma alanı hâline getirmek isteyenler bizdeki her ayak sürçmesinde, her tereddütlü ortamda gerilimleri tırmandırma çabalarına girişiyor.
Türkiye bir yıl önce Arap baharının örnek ülkesiydi. Çok kısa bir sürede “yangına çekilebilir” ülke muamelesi görmeye başladı.
Türkiye’nin yangının dışında kalmasını sağlayacak güçlü tarafı, hâlen canlı olan “demokrasi özeni” ve buna dayanan vicdani hassasiyetlerdir. Çatışma alanları bu temel üzerine daraltıldığı sürece de Türkiye’yi yangınlara çekmek kimsenin haddi olmayacaktır.
Vicdan ve siyaset
Haberin Devamı