Uzun bir darbe girişimi

Haberin Devamı

Herkes birbirine soruyor, herkes bir cevap veriyor: Gerçek mi değil mi, montaj mı değil mi? Daha önce verilmiş kararlara göre, alınmış pozisyonlara göre cevaplar veriliyor.

Malum kayıt, üç yıldır 7 bin kişinin gizli dinleme kurbanı olduğunun açıklandığı günün gecesinde ortaya çıktı. Konuşmalar 17 Aralık’ta yapılmış, iki ay saklanmış ve gizli dinlemelerin açıklanmasının hemen ardından “halkın bilgisine sunuluyor.”

Bu arada ortaya çıktı ki çeşitli güvenlik kurumlarının, MİT’in, Emniyet’in, Jandarma’nın ve savcıların talepleri üzerine TİB (Telekomünikasyon ve İletişim Başkanlığı) tarafından görüşmeleri kaydedilen vatandaş sayısı aslında 80 bine ulaşıyormuş. TİB, resmi talep üzerine kayda alıyor ve talep eden kuruluşa veriyormuş.

Ayrıca, TÜBİTAK’ın gizli dinlemelerle ilgili bir çalışması olduğu gibi, gizli dinlemeleri engelleme amaçlı bir şifreleme çalışması da varmış ve bu şifrelemeler Hükümetin tepesi için kullanılırken, TÜBİTAK bunun boşluğunu da uygulamış, başka dinleme sistemleri de yaratmış.

Bir başka bilgiye göre, Başbakanlık’ta bulunan dinleme sistemlerinin yerleştirilmesi ve kullanılması için en az 30-40 kişilik bir uzman iş gücüne ihtiyaç varmış. Yani biri iki saniyede bir yere bir şey yapıştırıyor sonra her şey izleniyor gibi bir durum yok, bunların yapılabilmesi için bayağı uzman çalışması gerekiyor.

Halka anlatırken...

Bir diğer bilgi: Şu anda çok sayıda savcının elinde içerikleri bilinmeyen soruşturma dosyaları bulunuyor ve bunlar önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.

Bir başka bilgi veya iddia: Önümüzdeki günlerde ortaya, yine Hükümet’in tepesini; Başbakan’ı ve yakınlarını hedef alan yeni kasetler ve görüntüler çıkacakmış.

Bu, uzun süredir planlanan, ince ince hazırlanmış ve MİT Müsteşarı’na yönelik hamleyle başlatılmış, araya Roboski-Uludere katliamı da sıkıştırılmış bir hükümet darbesi girişimi olarak ayan beyan ortadadır.

Üç yıldır çok geniş bir gizli dinleme faaliyetiyle istihbarat altyapısı en geniş şekliyle kurulmuştur. Bunlara montajlar eklenmesi aslında teferruat olarak kalıyor.

Hükümet bu darbe girişimiyle mücadele ederken, “otoriterleşme” kuşkularını kuvvetlendirecek tavırlara zorlanmak da isteniyor. Bu noktada bazı ince dengeleri kurmak tabii ki kolay değil, ama halka ne olduğunu anlatırken demokrasi endeksinde ısrarlı olunduğunu göstermenin Hükümet’in lehine bir durum yaratacağı ortadadır.

DİĞER YENİ YAZILAR